'Milorad Dodik'

Dodik Görevden Alınsa da Bosna Hersek’teki Kriz Sürüyor

Bosna Hersek’i oluşturan iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nde (RS) mahkeme kararıyla başkanlıktan uzaklaştırılan Milorad Dodik alınan erken seçim kararını tanımıyor, protesto çağrısı yapıyor. 23 Kasım’daki erken seçim, ülkenin istikrarı için kritik sınav olacak.

Fotoğraf: Alexandros Michailidis - Shutterstock.

Bosna Hersek Merkez Seçim Komisyonu (CIK), 23 Kasım’da Sırp Cumhuriyeti’nin (RS) yeni başkanın belirlenmesi için sandıkların kurulacağını açıkladı. Karar, Bosna Hersek Temyiz Mahkemesinin, RS Başkanı Milorad Dodik’e verilen 6 yıllık siyasi yasak ve görevden alma kararını onamasının ardından geldi.

66 yaşındaki Dodik ise kararı tanımıyor. RS’nin merkezi olan Banja Luka’da yaptığı açıklamada seçimleri “anlamsız” ilan etti ve “Halk sokaklara çıkacak!” diyerek kitlesel protesto çağrısı yaptı. RS Parlamentosu da Saraybosna’daki mahkemelerin yetkisini reddederek seçim sürecini bloke etmeye çalışıyor.

Hukuken Yasaklı Dodik, Fiilen Başkanlığını Sürdürmeye Çalışıyor

Ağustos ayının başlarında Bosna Hersek’in en yüksek mahkemesi, Dodik’i Şubat 2025’te “Dayton Barış Antlaşması’nı ihlal ve anayasal düzeni tehdit” gerekçesiyle 1 yıl hapis ve 6 yıl siyasi yasakla cezalandırmıştı. Hapis cezası para cezasına çevrilmiş olsa da Dodik’e verilen siyaset yasağı cezası kesinleşti. 18 Ağustos’ta verilen nihai kararla Dodik’in makamı hukuken düştü.

Ne var ki Dodik hâlâ sahada: Dinî festivallere katılıyor, fabrika açılışı yapıyor, basketbol maçında protokolde oturuyor ve imza yetkisi sanki devam ediyormuş gibi kararnameler yayımlıyor. Sarajevo School of Science and Technology’den siyaset bilimci Adnan Huskić konuyla ilgili olarak, “Hukuken imzasının geçerliliği yok ama bunu hiçe sayıyor,” değerlendirmesini yapıyor.

Nisan ayında Bosna’nın devlet polisi SIPA, Doğu Saraybosna’da Dodik’i gözaltına almak istemiş ancak RS polisi buna engel olmuştu. O günden bu yana Saraybosna’daki kurumlarla Banja Luka’daki Sırp otoritesi arasında fiilî bir çatışma hâli yaşanıyor.

Dodik’in Ayrılıkçı Söylemleri ve Referandum Hamlesi

1992-1995 yıllarındaki savaşın ardından Bosna Hersek, Sırp Cumhuriyeti (RS) ve Hırvat-Boşnak Federasyonu olarak iki özerk yapıya ayrıldı. Bu yapılar, uluslararası bir temsilci tarafından denetlenen zayıf bir merkezi hükûmetle bir arada tutuluyor. Kriz, Dodik’in Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt’in kararlarına uymamasıyla başlamış ve Bosna federal polisini RS’ten men etme gibi adımlarıyla derinleşmişti.

Daha önce 2010-2018 yıllarında başkanlık yapan ve 2022’de yeniden seçilen Dodik, uzun süredir “RS, Bosna’dan ayrılacak” söylemiyle de sürekli gündemde olan bir isim. 25 Ekim’de Sırp entitesi genelinde referandum düzenleyerek halkın Bosna’daki yargı kararlarını ve uluslararası barış temsilcisi Christian Schmidt’in otoritesini tanıyıp tanımayacağını sormak istiyor.

Uzmanlar bu girişimin Bosna Mahkemesi ve Bosna Hersek Yüksek Temsilciği (OHR) tarafından geçersiz ilan edileceğini belirtiyor. Ancak Dodik’in referandumdan “meşruiyet” devşirmeyi hedeflediği açık. Oxford Analytica’dan Mak Kasapović, “Hukuki kararların caydırıcı uygulanabilirliği yoksa anlamı da yoktur. Dodik kendini bu yüzden güvende hissediyor,” yorumuyla Dodik’in kararı tanımama hamlesini değerlendiriyor.

Dodik Aradığı Dış Desteği Bulamamıştı

ABD ve İngiltere, daha önce “barışı sabote etmek” gerekçesiyle Dodik ve yakın çevresine yaptırımlar uygulamıştı. Yeni yaptırımların gündemde olduğu konuşuluyor. ABD, Dodik’in aile üyelerinin mal varlıklarını da hedef aldı.

Nisan 2025’te hakkında uluslararası yakalama kararı çıkarılan Dodik, Moskova’ya giderek Vladimir Putin’den destek istemişti. Ancak Ukrayna savaşı ve ekonomik kısıtlamalar nedeniyle Rus tarafı aktif bir destek vermemişti. Ayrıca Aleksandar Vučić yönetimine karşı kitlesel protestoların sürdüğü Sırbistan tarafı da AB üyelik sürecini riske atmamak için Bosna’nın istikrarsızlaşmasına açıkça desteklemiyor. Trump yönetiminin konuya kayıtsız kalacağını uman Dodik’in tahmini boşa çıkmıştı: ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mart 2025’teki açıklamasında ülkenin bütünlüğün korunmasında kararlı olduklarını söylemişti.

Türkiye ve NATO ise Bosna’nın bütünlüğünü güçlü şekilde savunuyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Saraybosna ziyareti ve Türkiye’nin diplomatik girişimleri, uluslararası caydırıcılığın somut örnekleri oldu.

Bosna’nın Geleceği Hâlâ Belirsiz

Ekonomik kriz ve RS’nin verdiği dış göçün de Dodik’e yönelik toplumsal desteğin azalmasına yol açtığı ifade ediliyor. Uzmanlara göre Dodik, halkının geleceğini kurtarmaktan çok kendi finansal çıkarlarını korumakla meşgul. Huskić, “Tüm bu referandum ve ayrılık söylemleri aslında yaptırımların gevşetilmesi için pazarlık,” yorumunu yapıyor.

Bosna’daki gözlemcilere göre Dodik’in koltuğa tutunması uzun vadede kendisi için de olumsuz sonuçlara gebe olabilir. Zira hem RS içinde ekonomik sorunlar hem de Sırbistan’daki protestolar bu direnci sürdürülemez hâle getirebilir.

Bosna Hersek’in 1995 Dayton Anlaşması’ndan bu yana en kırılgan dönemlerinden birini yaşadığı düşünülüyor. Yargı kararlarına aykırı fiilî bir durum yaratmaya çalışan Milorad Dodik’in girişmlerine karşı Bosnalıların ve uluslararası toplumun vereceği yanıt, ülkenin bütünlüğünü belirleyecek. 23 Kasım’daki yapılması planlanan erken seçim, ülkenin uluslararası meşruiyet testine dönüşmüş durumda. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler