'Özgürlük Filosu'

Handala Krizi: İsrail Uluslararası Sulardaki Müdahelesinin Detayları

Filistin’e yardım taşıyan Handala gemisine İsrail’in uluslararası sulardaki şiddetli müdahalesi, deniz hukukunun ve Uluslararası Adalet Divanı'nın geçici tedbir kararlarının ihlali olarak değerlendiriliyor. Aralarında parlamenterler ve gazetecilerin de bulunduğu 21 sivil alıkonuldu. Handala, Gazzeliler için bebek maması, bebek bezi, yiyecek ve ilaç dâhil olmak üzere kritik insani yardım taşıyordu.

Özgürlük Filosu Komisyonu'nun (FFC) Handala gemisine yerleştirdiği canlı yayın yapan kamera görüntüleri. Yansımalı can yelekleri giyen aktivistler, gemiye İsrail müdahalesi sebebiyle güvertede toplanmış ve ellerini kaldırmış görünüyor. | 26 Temmuz 2025 | Freedom Flotilla Coalition

Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition – FFC), Gazze Şeridi’ne insani yardım götüren Handala adlı sivil gemiye, İsrail ordusu tarafından uluslararası sularda müdahale edildiğini doğruladı. Geminin Gazze’ye yaklaşık 40 deniz mili uzaklıkta, Filistin karasularının dışında durdurulduğu bildirildi.

FFC’nin açıklamasına göre, 26 Temmuz Cumartesi günü Filistin saatiyle 23:43’te İsrail güçleri Handala’nın tüm kameralarını devre dışı bıraktı ve gemiyle iletişim tamamen kesildi. Yardım taşıyan silahsız gemiye şiddet kullanılarak müdahale edildi, yolcular alıkonuldu ve yüküne el konuldu.

Handala, Gazze’deki sivillere ulaştırılmak üzere bebek maması, bez, gıda ve ilaç gibi temel insani yardım malzemeleri taşıyordu. Tamamı sivil nitelikli bu malzemeler, İsrail ablukası altında açlık ve sağlık krizi yaşayan halka doğrudan ulaştırılmak üzere yola çıkmıştı. Gemide ayrıca 12 farklı ülkeden -ABD, Fransa, Avustralya, Norveç, İspanya, İtalya ve diğerleri- gelen 21 sivil yolcu bulunuyordu. Aralarında parlamenterler, gazeteciler, avukatlar, işçi temsilcileri, çevre aktivistleri ve insan hakları savunucuları da yer alıyordu.

Handala Gemisiyle İki Gün Önce de İrtibat Kaybolmuştu

Handala gemisinin alıkonulmasından iki gün önce, Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC), Telegram hesabından yaptığı açıklamada gemiyle yaklaşık iki saat boyunca iletişim kuramadıklarını duyurmuştu. Bu sırada gemi çevresinde insansız hava araçlarının görüldüğü ve bunun olası bir saldırı endişesini artırdığı belirtilmişti.

Bağlantının yeniden sağlandığını belirten FFC, geminin yoluna devam ettiğini ve o sırada Gazze’ye yaklaşık 349 deniz mili mesafede olduğunu açıklamıştı. Aynı açıklamayla paylaşılan videoda gemideki aktivistlerden Tan Safi, Elon Musk’a ait uydu internet şirketi Starlink’in küresel bir kesinti yaşadığını o an fark etmediklerini söyledi. Safi, bazı uzmanların bu durumu “alışılmadık” olarak değerlendirdiğini aktardı ve şu yorumu yaptı: “Bu, Elon’un İsrail’le çalıştığı ilk sefer değil; ama büyük ihtimalle yaşanan şey küresel bir kesintiydi.”

Starlink’ten daha sonra yapılan açıklamada gerçekten de küresel bir bağlantı kesintisi yaşandığı doğrulandı. Şirket, birkaç saat içinde hizmetin büyük ölçüde normale döndüğünü bildirdi.

Handala gemisi, 13 Temmuz’da İtalya’nın Syracusa Limanı’ndan yola çıkmış; teknik ihtiyaçlar nedeniyle 15–20 Temmuz tarihleri arasında Gallipoli Limanı’nda demirlemişti. Bu süreçte gemiye yönelik sabotaj şüphesi de ortaya çıktı. Pervaneye bilinçli olarak halat dolandırıldığı ve temiz su tanklarına sülfürik asit karıştırıldığı tespit edilmişti. Mürettebattan iki kişi bu sabotajlara müdahale etmeye çalışırken kimyasal yanıklarla yaralanmıştı.

İsrail, Gazze’ye 70 Mil Kala Handala Gemisine Müdahale Etti

26 Temmuz akşamı, İsrail ordusu Gazze’ye yardım taşıyan Handala gemisine, varış noktasına 70 deniz mili kala müdahale etti. Youtube’da canlı yayımlanan görüntülerde, silahlı İsrail askerlerinin gemiye çıktığı, can yelekleri giymiş aktivistlerin ise güvertede ellerini kaldırarak teslim olduğu görüldü.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, gemiyi resmî adı olan “Navarn” ile tanımlayarak, “Gazze kıyısının deniz bölgesine yasa dışı girişi engellendi. Gemi güvenli şekilde İsrail kıyılarına yönlendiriliyor. Tüm yolcular güvende. Ablukayı yasa dışı yollarla delmeye yönelik girişimler tehlikeli, hukuka aykırı ve insani yardım çabalarını baltalıyor,” ifadelerini kullandı.

Gemide bulunan Avustralyalı gönüllü Tania Safi, CNN’e gönderdiği sesli mesajda, geminin İsrail’e ait Heron tipi insansız hava araçları tarafından çevrelendiğini belirtti. Müdahaleden birkaç saat önce Safi, “Buradaki herkes, İsrail’in olası tüm senaryolarına karşı hazırlıklı. Eğer durdurulursak bu, uluslararası deniz hukukunun ihlali olur,” demişti. Bu süreçte FFC de, Handala’nın baskın riskine karşı rotasını Mısır’a çevirdiğine dair bir açıklama yapmıştı.

FFC’nin açıklamasına göre gemide dört ABD vatandaşı bulunuyordu. Aynı gün ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, girişimi “selfie filosu” olarak nitelendirdi ve küçümseyici bir dille şu ifadeleri kullandı: “Bu ‘selfie filosu’ numaralarının son bulması gerek. Gerçek hikâye, Gazze halkına yardım ulaştırmak için hayatını ortaya koyan ciddi insanlar. Üstelik bu yardımların teröristlerin eline geçmemesi gerekiyor.” Sözcü ayrıca, ABD’nin vatandaşlarının güvenliğini en öncelikli konu olarak gördüğünü belirtti ve detaylı bilgi için İsrail hükûmetine yönlendirdi ve konuyla ilgili olarak başka bir açıklama yapmadı.

İsrail ablukasını deniz yoluyla delmeyi hedefleyen Handala, adını simgesel Filistinli karikatür karakterinden alıyor. Gemi, Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun daha önce de benzer girişimlerde bulunan sivil misyonlarının bir parçasıydı. Handala’ya yönelik müdahale, aynı filoya ait Madleen adlı başka bir geminin bir ay önce benzer şekilde durdurulmasının ardından geldi. Greta Thunberg’in de destek verdiği Madleen, yardım malzemeleriyle yola çıkmış, İsrail tarafından Aşdod Limanı’na çekilmiş ve içindeki yolcular sınır dışı edilmişti. Uluslararası Gazze Ablukasını Kırma Komitesi, Handala mürettebatının da pazar günü Aşdod’a ulaştığını ve diplomatik temsilciler ile avukatların gemidekilere erişim izni almak için beklediğini açıkladı.

Uluslararası Deniz Hukukunun ve UAD’nin Geçici Tedbir Kararının İhlali

Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC), Handala gemisindeki 19 aktivist ve 2 gazetecinin Avustralya, Birleşik Krallık, İtalya, Norveç ve başka ülkelerden geldiğini duyurdu. Norveç Dışişleri Bakanlığı da gemide bir Norveç vatandaşının bulunduğunu doğruladı.

İsrail’in uluslararası sularda gece yarısı düzenlediği operasyon sonrası Handala’da bulunanlar, Aşdod (Usdud) Limanı’na götürüldü. İsrailli insan hakları örgütü Adalah, müdahalenin ardından yaptığı açıklamada 21 kişinin derhal serbest bırakılmasını talep etti. Açıklamada, geminin İsrail karasularına hiç girmediği ve girmeyi de amaçlamadığı vurgulandı. Handala’nın Filistin devletinin karasularına yöneldiği ve müdahalenin bu nedenle uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu belirtildi.

Adalah ayrıca İsrail’in, Gazze’ye yönelik ablukasının yasa dışı olduğunu, kolektif cezalandırma niteliği taşıdığını ve Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) İsrail aleyhine aldığı geçici tedbir kararlarını ihlal ettiğini hatırlattı.

Tutuklanan Aktivistlerin Sınır Dışı Edilmesi Bekleniyor

İsrailli insan hakları örgütü Adalah’ın avukatlarından Hedil Ebu Salih, Handala gemisinden alıkonan 21 kişiden 19’unun Aşdod (Usdud) Limanı’na, İsrail vatandaşı olan 2 kişinin ise polis karakoluna götürüldüğünü açıkladı. Ebu Salih, gözaltına alınan aktivistlerin Ramle’deki Givon tutukevinde mahkemeye çıkarılacaklarını belirtti. İsrailli iki aktivistin ise karakoldaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldığını söyledi.

Adalah’ın mahkemedeki savunmasında, 21 kişinin zorla alıkonulmasının ve gözaltına alınmasının hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
“Bu kişiler İsrail karasularında değil, uluslararası sularda durdurulup alıkonuldular,” diyen Ebu Salih, kalan aktivistlerin mahkeme sürecinin ardından sınır dışı edilmelerinin beklendiğini ifade etti. 10 ülkeden 21 aktivistin kimlikleri ise FFC tarafından kamuoyuyla paylaşıldı:

  • Ange Sahuquet – Fransa – Aktivist ve mühendis
  • Antonio La Picirella – İtalya – Aktivist
  • Antonio Mazzeo – İtalya – Öğretmen, aktivist ve gazeteci
  • Bob Suberi – ABD – Aktivist
  • Braedon Peluso – ABD – Denizci ve aktivist
  • Chloe Fiona Ludden – İngiltere ve Fransa – Eski BM çalışanı ve bilim insanı
  • Christian Smalls – ABD – Amazon İşçi Sendikası’nın kurucusu
  • Emma Fourreau – Fransa ve İsveç – Fransız Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi
  • Frank Romano – ABD ve Fransa – Akademisyen ve aktivist
  • Gabrielle Cathala – Fransa – Siyasetçi
  • Hatem Aouini- Tunus – Uluslararası aktivist
  • Huwaida Arraf – ABD – İnsan hakları avukatı ve sosyal adalet aktivisti
  • Jacob Berger- ABD – Aktör/içerik üreticisiJustine Kempf- Fransa – Eski “Sınır Tanımayan Doktorlar” üyesi
  • Mohamed El Bakkali- Fas- Gazeteci
  • Robert Martin- Avustralya – Aktivist
  • Santiago Gonzalez Vallejo – İspanya – “Arap Davası ile Dayanışma Komitesi” (CSCA) eş kurucusu
  • Tania (Tan) Safi- Avustralya – Belgesel yapımcısı
  • Vigdis Bjorvand – Norveç – Aktivist
  • Waad Al Musa- ABD ve Irak – Gazeteci
  • Sergio Toribio – İspanya – Mühendis ve çevre aktivisti

Gemidekilerden Huwaida Arraf: “Yelken Açmaya Devam Edeceğiz”

Gemide bulunan ABD ve İsrail vatandaşı insan hakları savunucusu Av. Huwaida Arraf, gözaltı işleminden sonra serbest bırakıldı. Medyanın sorularını cevaplayan Arraf, Tel Aviv’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı kırmak için yelken açmayı sürdüreceklerini söyledi. Arraf, Handala’nın taşıdığı yardımın sembolik olduğunu, ancak Gazze’de kıtlık nedeniyle insanların birer birer hayatını kaybettiğini ifade etti. “Uluslararası kamuoyu, Filistinlilere ne kadar yardım ulaşacağına, soykırımla yargılanan bir devletin karar vermesine izin veriyor,” diyen Arraf, İsrail’in Gazze’de “gün ışığında soykırım” işlediğini ve hükümetlerin sessizliğinin bu suça ortaklık anlamına geldiğini vurguladı.

Arraf, Gazze yönünde seyrederken iki İsrail gemisinin kendilerine yaklaştığını, birkaç başarısız girişimin ardından İsrail donanmasıyla iletişim kurduklarını söyledi: “Sivil olduğumuzu, yalnızca insani yardım taşıdığımızı ve Gazze’ye gittiğimizi söyledik. Bize güç kullanmamalarını rica ettik.”

Ancak Arraf’a göre İsrail askerleri, ablukayı hukuki saydıklarını savundu. Arraf ise buna karşılık, uluslararası hukuk açısından bu ablukayı savaş suçu olarak nitelendirdiğini aktardı. Yardım çağrısı göndermelerine rağmen bölgede bulunan diğer gemilerden de yanıt alamadıklarını söyledi. İsrail ordusunun Handala’yı en az sekiz savaş gemisiyle çevrelediğini ve düzinelerce silahlı askerin gemiye çıktığını belirten Arraf, durumu şöyle yorumladı: “Açlıktan ölen çocuklara bebek maması götüren küçük bir tekneyi durdurmak için bu kadar büyük güç kullanmaları gülünç.”

Usdud Limanı’nda kameralarla görüntülenmek istendiklerinde “Özgür Filistin!” sloganları attıklarını belirten Arraf, İsraillilere, “Gazze’de çocukları bilinçli şekilde aç bırakan bir devletten yiyecek ya da su kabul etmeyeceklerini” söylediklerini aktardı. Arraf ayrıca, İsrail askerlerinin bir aktiviste karşı güç kullandığını, ancak o kişinin başka bir alana götürülmesi nedeniyle sonrasını göremediklerini ifade etti. İsrail yetkililerinin kendilerine “ülkeye yasa dışı yolla girmek” suçlaması yönelttiğini, ancak buna karşılık “zorla alıkonulduklarını” hatırlattığını da vurguladı. (AA/P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler