ABD, Gazzelilere Verilen Tıbbi ve İnsani Vizeleri Askıya Aldı
ABD, Gazze’den tıbbi ve insani olanlar dâhil tüm ziyaretçi vizelerini askıya aldı. Bu karar, ağır yaralı çocukların hayati tedavilere erişimini engellerken yardım kuruluşları “çocuklar için yaşam hattı koparıldı” diyerek tepki gösterdi. Washington’un adımı, San Francisco’ya getirilen yaralı Gazzeli çocukları hedef alan aşırı sağcı Laura Loomer’ın kampanyasının hemen ardından geldi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 16 Ağustos’ta Gazzelilere ziyaretçi vizesi verilmesinin durdurulduğu açıklamasının ardından sürecin yeniden gözden geçirileceğini bildirdi. Rubio, CBS News’a verdiği demeçte, ABD’nin Gazze halkına vermeyi durdurduğu ziyaretçi vizesine ilişkin açıklamada bulundu.
Sadece Gazzeli çocuklara değil onlara refakat eden yetişkinlere de vize verildiğine dikkati çeken Rubio, “Bu vizelerin nasıl verildiğini yeniden değerlendireceğiz. Sadece çocuklar değil onlara refakat eden kişiler de buna dahil.” dedi.
Rubio, Kongre’ye sunulan kanıtlara göre vize alma sürecine dahil olan bazı kuruluşların Hamas ile güçlü bağlarının bulunduğunu ileri sürerek, “Hamas ile dostane ilişkiler içinde olan gruplarla işbirliği yapmayacağız.” ifadesini kullandı.
Sınırlı sayıda çocuğa vize verildiğini ancak bu çocukların yetişkinlerle seyahat ettiklerini belirten Rubio, “Programı durdurup bu vizelerin nasıl incelendiğini ve bu kuruluşların vize alma süreciyle herhangi bir ilişkisinin olup olmadığını yeniden değerlendireceğiz.” diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanlığının ABD merkezli X sosyal medya platformundan 16 Ağustos’ta yapılan açıklamada, Gazze halkına tüm türlerde ziyaretçi vizelerinin verilmesinin durdurulduğu bildirilmişti.
Açıklamada, “Son günlerde kısıtlı miktarda geçici tıbbi ve insani amaçlı vizelerin verilmesinde kullanılan süreç ve prosedürlere yönelik tam ve kapsamlı bir inceleme yürütürken Gazzeli bireylere tüm ziyaretçi vizelerini durduruyoruz.” ifadesine yer verilmişti.
PCRF: “Tıbbi Tahliyeler Gazzeli Çocuklar İçin Bir Yaşam Hattıdır”
Açıklama, insani yardım platformları tarafından endişeyle karşılandı. Filistin Çocuk Yardım Fonu (PCRF), yaptığı basın açıklamasında kararı eleştirdi:
‘‘Filistin Çocuk Yardım Fonu (PCRF), ABD hükümetinin yakın zamanda aldığı, Gazze’den gelen Filistinlilere yönelik tüm ziyaretçi vizelerinin — insani tıbbi vizeler dâhil — durdurulması kararından son derece kaygı duymaktadır. Gazze’nin yaralı ve hasta çocuklarının vizeye erişiminin engellenmesi, yalnızca bürokratik bir işlem değil; onların en temel sağlık hizmetine erişim hakkının inkârıdır. Bu karar, insani yardım ilkeleri ve tıbbi tarafsızlıkla çelişmekte ve en çok ihtiyaç duydukları anda en savunmasız olanları daha da yalnızlaştırmaktadır. Bu politika, Gazze’den yaralı ve kritik durumdaki çocukları ABD’ye hayati tedavi için getirme kapasitemiz üzerinde yıkıcı ve geri dönülmez bir etki yaratacaktır — bu misyon 30 yılı aşkın süredir çalışmalarımızın temelini oluşturmaktadır.(…) Tıbbi tahliyeler, Gazze’de çökmüş sağlık altyapısı nedeniyle aksi hâlde akıl almaz acılar veya ölümle karşı karşıya kalacak çocuklar için bir yaşam hattıdır. PCRF, Filistinli çocuklara olan bağlılığını asla terk etmeyecektir. ABD hükümetini bu tehlikeli ve gayriinsani kararı geri almaya ve tıbbi bakım arayan Filistinli çocuklar için açık ve erişilebilir yollar tesis etmeye çağırıyoruz. Hükümet yetkililerine, sivil toplum liderlerine ve tıp camiasındaki ortaklarımıza bu adaletsizliğe karşı seslerini yükseltmeleri için çağrıda bulunuyoruz.’’
PCRF, ayrıca, 2024 yılında tedavi için yurtdışı programı kapsamında Gazze’den 169 çocuğu tahliye ettiğini; bu çocukların tedavi için Orta Doğu, Avrupa, Güney Afrika ve ABD’ye götürüldüğünü açıkladı.
Kararı Tetikleyen Aşırı Sağcı Aktivist
Dışişleri Bakanlığı’nın politika değişikliği, aşırı sağcı aktivist Laura Loomer’ın X’te vize programını eleştiren ve Trump yönetimine “bu rezaleti durdurma” çağrısında bulunan bir dizi paylaşım yapmasının ardından geldi.
Loomer, 15 Ağustos Cuma günü Gazze’den San Francisco’ya tedavi için gelen çocukların coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandığı bir video paylaştı. Videoyu “özel haber” olarak duyuran Loomer, üzerine kendi filigranını ekleyerek X’te paylaştı. Oysa video aslında 6 Ağustos’ta Filistinlilere tıbbi destek sağlayan HEAL Palestine adlı kuruluş tarafından paylaşılmıştı. 6 Ağustos tarihli videonun açıklamasında “Leyan, Ghazal ve kardeşleri, HEAL’ın bakımı altında en kısa sürede tıbbi tedaviye ve okula başlayacak.” yazıyordu.
Videoda yer alan Leyan 14 yaşında, okulunda yaşanan bir patlamada yanarak şarapnel yarası almıştı. 6 yaşındaki Ghazal ise yine bir patlamada yaralanmıştı. Gelen diğer bir çocuk, 8 yaşındaki Anas, tüm ailesini öldüren bir patlamadan sağ kurtulmuştu. Toplamda 11 çocuğun tahliyesini içeren bu süreç, Gazze’den ABD’ye getirilen en büyük tıbbi tahliye olmuştu.
HEAL Palestine’dan Talha Baquar, verdiği bir demeçte “Onları çıkarmanın lojistiği de tam bir kabus,” dedi. Baquar ayrıca, tahliye sürecine dair, “İsrail hükûmetinin bu çocukların çıkışlarına onay vermesi gerekiyor. Bugün gelen çocuklardan biri, geçen kasım ayından beri tıbbi vizesi olmasına rağmen hâlâ bekleme listesindeydi.” ifadelerini kullandı.
Gazze’den ABD’ye 63 Yaralı Çocuk ve Toplamda 148 Kişi Tahliye Edildi
HEAL Palestine’nin kurucu ortağı ve pediatrik onkolog Dr. Zeena Salman’a göre ise “Bu çocuklar bekleyemezdi.” Salman, ”Hayatları tehlikede olan bu çocuklara yönelik bu misyon onlara bir gelecek vermekle ilgili.” dedi. Gazze’den ABD’ye tahliye edilen çocukların tedavi gördükten sonra Mısır’a gönderilmesi planlanıyor. HEAL’in internet sitesine göre, 4 Ağustos itibarıyla Gazze’den ABD’ye 63 yaralı çocuk ve toplamda 148 kişi tahliye edildi.
Loomer, Cumartesi öğleden sonra Rolling Stone dergisine attığı mesajda konuyla ilgili olarak “MAGA tabanı ABD’ye daha fazla İslami göç için oy vermedi. Gazze’den, HAMAS’ın sıcak bölgesinden gelen vizeleri durdurduğu için Dışişleri Bakanı Marco Rubio’yu kutluyorum ve Gazze’den gelen, Hamas hâlâ rehineler tutarken Amerikan yaşamına saygısızlık gösteren kişilere vize veren başıboş dışişleri çalışanlarının incelenmesini dört gözle bekliyorum.” ifadelerini kullandı.
Loomer, Cumartesi günü X’te yaptığı sonraki paylaşımlarda bu değişiklik için kendisine teşekkür edilmesi gerektiğini söyleyerek, vizelerin geçici olarak askıya alınması nedeniyle Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya teşekkür etti. ABD başkanı Donald Trump daha önce Loomer’ı “özgür ruh” diye tanımlamıştı; ikili geçtiğimiz eylül ayında birlikte seyahat etmişti. Loomer’in hâlâ Trump ve yönetimden bazılarına özel olarak danışmanlık yaptığı biliniyor.
Amerika’da Müslüman hak savunuculuğu örgütü olan CAIR, Rubio’nun açıklamasını ve Loomer’ın karardaki etkisini ise eleştirdi. CAIR Başkan Yardımcısı Edward Ahmed Mitchell yaptığı açıklamada şunları söyledi:
”Marco Rubio’nun Laura Loomer’dan talimat almasını şiddetle kınıyoruz ve aralarında doğrudan görüştüklerine dair ortaya atılan iddianın doğru olup olmadığını açıklığa kavuşturmasını talep ediyoruz. Loomer’ın baskısına boyun eğerek, Amerikan silahlarıyla yaralanan Filistinli çocukların Amerika’da uzman tıbbi bakım aramasını yasaklayan Rubio, itibarsız bir bağnazın ve onun çevrimiçi güruhunun Dışişleri Bakanlığı politikasını veto etmesine fiilen izin vermiş oldu. Bu, bir zamanlar ciddi bir kamu görevlisi olarak görülen Rubio için akıl almaz bir durumdur. Rubio bundan sonra David Duke’un telefonlarını da mı almaya başlayacak?”
David Duke, ABD’de aşırı sağcı, ırkçı ve antisemit söylemleriyle tanınan, 1970’lerde Ku Klux Klan’ın (KKK) “Grand Wizard” (büyük büyücü) unvanıyla bilinen ulusal liderlerinden biri olarak biliniyordu.
Houston’da Gazze’den Tıbbi Tedavi İçin Getirilen Çocuklar
BM destekli gıda güvenliği kuruluşları, insani yardım örgütleri ve Gazze’de haber yapan gazeteciler bölgede kıtlık koşullarının yaşandığı konusunda uyarıda bulunuyor.
Temmuz ayı sonunda BBC, uluslararası haber ajansları Agence France-Presse, Associated Press ve Reuters ile birlikte ortak bir açıklama yayımlayarak Gazze’deki gazetecilerin açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurgulamıştı. Açıklamada şu ifadeler yer almıştı: “Uzun aylardır bu bağımsız gazeteciler, Gazze’de dünyanın gözü kulağı oldular. Şimdi ise haber yaptıkları halkla aynı vahim koşullarla yüzleşiyorlar.”
Temmuz ayında ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’de “gerçek bir açlık” yaşandığını söylemiş, ancak yönetimi İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya tam destek vermeyi sürdürmüştü.
Gazze’de İsrail’in süren saldırıları sebebiyle tıbbi ve insani yardım ihtiyacı açlık dışında devam ediyor. İnsan Hakları Avukatı Maria Kari, konuya dair ocak ayında verdiği bir demeçte şunları söylemişti:
”Houston’da Gazze’den tıbbi tedavi için getirilen bazı çocukları ziyaret ettim. Ben bir anneyim ve bilmem kaç kez alt değiştirdiniz, ama bu savaşa kadar, üçüncü derece yanıkları olan iki yaş altı bir bebeğin altını değiştirmek zorunda kalan birini hiç görmemiştim. Bebeğin çıkardığı ses dehşet verici. Aklınıza kazınıyor, sonsuza kadar sizi takip ediyor. Yemek yerken çenesini tutmak zorunda kalan bir kızla yemek yedim çünkü çenesinde bir delik vardı ve yemek yerken yiyecek dışarı akıyordu. Bu çocuklarla seramik dinozorlar boyadım, kendi çocuklarımla yaptığım şeyler yaptım. Çok güzeller, çok tatlılar, dirençliler. İçlerinden biri, uçağa binmeden hemen önce küçük kız kardeşini gömmüştü.”
Eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı: ‘‘Güvenlik Riski Yok’’
Eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı (İsrail-Filistin İşleri) Andrew Miller, X’te yaptığı paylaşımda Dışişleri Bakanlığı’nın bu kararının “önyargı” olduğunu söyledi:
”Biden yönetimi döneminde bu tür dosyalarla uğraştım. İsrail’in onayı olmadan hiç kimse Gazze’den çıkamıyor ve herkes ABD veri tabanlarından kontrol ediliyor. Güvenlik riski yok denecek kadar az. Bu düpedüz etnik/dini önyargı. Hasta insanları kritik tıbbi bakımdan mahrum bırakmak korkaklık ve ahlaksızlık.”
Trump Kasım’da seçimleri kazandıktan sonra, Biden yönetiminin İsrail’e destek veren eylemlerinden halihazırda rahatsız olan çeşitli Gazzeli aileler ve göçmenlik avukatları, Demokrat başkanlık döneminde sahip oldukları sınırlı seçeneklerin ikinci bir Trump hükümetiyle tamamen yok olacağı korkularını dile getirmişti. (AA/P)