Sarkozy, Fransa’da Hapse Girecek İlk Cumhurbaşkanı Olacak
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Paris’te yargılandığı Libya Davası’nda suç örgütü kurmaktan suçlu bulundu. Mahkeme, Eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’yi 5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Karar Fransa’yı ikiye bölmüş durumda.

Görevden ayrılmasının üzerinden 13 yıl geçen eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, yolsuzluk dahil dört farklı suçtan yargılandığı Libya Davası’nda suç örgütü kurmaktan mahkûm edildi.
Paris Mahkemesi, “kamu fonlarının zimmete geçirilmesini gizleme, pasif yolsuzluk, yasa dışı kampanya finansmanı ve suç işlemek amacıyla suç örgütü kurma” suçlarından yargılanan Sarkozy hakkında kararını verdi. Sarkozy’nin pasif yolsuzluk, kamu fonlarının zimmete geçirilmesini gizleme ve yasa dışı kampanya finansmanı suçlarını işlemediğine hükmeden mahkeme, eski Cumhurbaşkanı’nı suç örgütü kurmaktan mahkûm etti. Mahkeme, bu suç nedeniyle Sarkozy’nin 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Paris Savcılığı, eski Fransa Cumhurbaşkanı ve 11 kişinin yargılandığı davada Sarkozy hakkında 7 yıl hapis cezası istemişti. 10 yılı aşkın süredir devam eden soruşturmanın ardından yılbaşında açılan davada Sarkozy, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetmişti.
Kamuoyunda “Libya Davası” olarak bilinen yargılamada “kilit tanık” statüsündeki Fransız-Lübnan kökenli iş insanı Ziad Takieddine ise 23 Eylül’de Beyrut’ta hayatını kaybetmişti. Davada öne çıkan isimlerden biri olan iş adamı Takieddine’nin, Libya’dan Fransa’ya para transferinde aracı olduğu iddia ediliyordu. Savcılar, Libya’dan Takieddine’nin şirketine 6 milyon avro transfer edildiğine dair kanıtlar bulunduğunu belirtiyordu.
Tanık İfadesinin Değiştirilmesi İçin Baskı İddiası
Fransa’da 2007-2012 yıllarında Cumhurbaşkanı olan Sarkozy’nin, 2007’de cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını yürütmek için o zamanki Libya lideri Muammer Kaddafi’den yasa dışı maddi destek aldığı ileri sürülüyor.
Sarkozy’nin 2006 sonu ile 2007 başında seçim kampanyasında Libya yönetiminden 50 milyon avro aldığı iddia ediliyor. İddiaların ardından 2013’te olayla ilgili ön soruşturma açılmıştı. Sarkozy, 21 Mart 2018’de Paris’te gözaltına alınmış, ardından hakkında “seçim kampanyasına yasa dışı finansman sağlamak, yolsuzluk yapmak ve Libya kamu fonlarını gizlemek” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı.
Libya davasında tanık statüsündeki Fransız-Lübnan kökenli iş insanı Ziad Takieddine önce Sarkozy’nin Libya’dan finansman aldığını savunmuş, 2020’de ise ifadelerini değiştirerek aksini iddia etmişti. Sarkozy’nin Takieddine’ye kendisi hakkındaki suçlamaları çekmesi için en az 8 kişi aracılığıyla baskı yaptığından şüpheleniliyor. Eski Fransa Cumhurbaşkanı’nın bunun için 608 bin avro harcadığı ileri sürülüyor.
Sarkozy Kararı Fransa’yı İkiye Böldü
Mahkemenin Sarkozy’i aleyhine yöneltilen dört suçlamanın üçünden, yani yasa dışı parti fonlaması, Libya fonlarını zimmete geçirme ve yolsuzluktan beraat ettirmesi, bununla birlikte Sarkozy’nin sadece sonuncu suçlama olan “suç örgütü üyeliği”nden mahkûm olması soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Eski cumhurbaşkanına hapis kararı, birçok siyasi eleştirmeni ikiye böldü.
BBC Fransa temsilcisi Hugh Schofield’e göre “suç örgütü üyeliği” suçlamasının, “genellikle ellerinde başka kanıt olmadığında uyuşturucu çetelerine yöneltilen, her şeye uyan bir suçlama” niteliği taşıdığını söyledi.
Süddeutsche Zeitung’un Fransa muhabiri Oliver Meiler ise, eski cumhurbaşkanının beş yıl hapis cezasına mahkûm edilmesini, “tarihî bir gelişme” olarak nitelendirdi. Sarkozy’nin “skandal” olarak nitelendirdiği bu karar, Meiler’e göre Fransız hukuk devletinin, baskılara ve Sarkozy’nin “avukatlarının oyunlarına rağmen” görevini yerine getirdiğinin bir işareti.
Fransa’daki Le Figaro’dan Yves Thréard’a göre ise karar, Fransız yargısının kibrini yansıtıyor. Yargı sürecinde Sarkozy’ye gönderdiği iddia edilen milyon avrolarla ilgili bir kanıt bulunamadığını söyleyen Thréard, kararı “saçma ve çelişkili” olarak nitelendirdi: “Nicolas Sarkozy, geçmişte yargı camiası hakkında dile getirdiği hoşnutsuzlukların bedelini mi ödüyor? Siyasi bir hesaplaşmaya mı kurban gidiyor?” diyen Thréard, kararın “insan haklarının beşiği olan ülkenin itibarına yakışmadığını” ifade etti.
Fransız Sağı ile Solunun Çatışması
Libération’dan Paul Quinio’ya göre ise Sarkozy’e yönelik hapis kararı Fransız halkı ile siyasi temsilcileri arasındaki uçurumu derinleştirmesi açısından endişe verici. “Fransız demokrasisinin saplandığı bu bataktan uzun vadede kazançlı çıkacak olan taraf, şimdiye değin iktidara hiç bu kadar yaklaşmamış olan aşırı sağ.” diyen Quinio, Sarkozy’nin mahkûm edilmesiyle Fransa’daki siyasilerin tamamının bir şekilde “kirli” olduğu algısının güçleneceği ön görüsünde bulunuyor.
Fransız muhafazakârları için Sarkozy hâlâ kilit bir figür olarak görülüyor. Sağ ve aşırı sağın destek verdiği Sarkozy, Fransız yargısı ve medyası içinde sol görüşlü bir klik tarafından hedef alındığına ve “sınırsız bir nefret”in kurbanı olduğuna inanıyor. Fransız aşırı sağcı lideri Marine Le Pen, kendisi de mahkûmiyetinde erteleme olmaması nedeniyle cumhurbaşkanlığına aday olması yasaklanan ilk isim olarak Sarkozy’e yönelik “adaletsizliği” kınamıştı. (AA/P)