Dosya: "Vize Çilesi"

Almanya’nın Hızlandırılmış Vize Çelişkisi: “Çalışmaya Gelin, Ama Vize Yok”

Alman ekonomisi büyük oranda ülkeye yabancı işçilerin gelmesine bağlı. Ülke bir yandan daha fazla işçi almak istiyor, fakat ülkeye gelmek isteyen işçiler çalışma vizesindeki bürokratik zorluklar nedeniyle daha en başından “illallah” diyorlar. Ülkede “hızlandırılmış vize” olarak isimlendirilen vize sürecinin aslında hiç de hızlı olmadığı ise bir diğer gerçek. Almanya’da çalışmak için vize başvurusunda bulunan üç kişiyle bu uzun süreci konuştuk.

Almanya’nın Hızlandırılmış Vize Çelişkisi: “Çalışmaya Gelin, Ama Vize Yok”
Almanya'da hızlandırılmış vize gerçekten de hızlı mı? Rümeysa Aydın, "Avrupa'da Vize Çilesi" dosyasında bu soruyu çalışma vizesine başvuranlarla konuştu. Fotoğraf: shutterstock.com | Değişiklikler: Perspektif

Almanya’da Çalışma Ajansı’nın bildirdiğine göre ülkede açıkta olan iş pozisyonlarının dolabilmesi için her sene 400.000 yeni net işçi göçünün ülkeye giriş yapması gerekiyor. Ülkede 1,8 milyon açık pozisyon ise doldurulmayı bekliyor. 2023 yılında Almanya’daki işgücü açığı 2 milyon ile ülke tarihinde hiç yüksek olmadığı kadar yüksekti. En çok nitelikli işgücü eksikliği ise IT, lojistik, bakım ve zanaatkârlık gibi alanlarda yaşanıyor.

Almanya’da 1 Mart 2024 tarihinden itibaren bu iş gücü eksikliğini gidermek amacıyla “İşgücü Göçü Yasası” (Fachkräfteeinwanderungsgesetz) güncellenerek yürürlüğe girdi. Bu yasayla yurt dışından işçilerin ülkeye daha kolay giriş yapması hedefleniyordu. Çalışanlara daha kolay vize ve çalışma izni verilmesini öngören bu düzenleme ile Almanya’nın uluslararası iş piyasalarında daha çekici bir hedef ülke olması isteniyordu.

Bu hedefle birlikte yabancı işçilerin ülkeye giriş yapabilmesi adına birçok yasal düzenlemede de iyileştirmeler yapıldı. İkamet Yasası, Vatandaşlık Yasası ve Mesleki Yeterliliği Tespit Yasası gibi birçok alanda bürokrasi azaltıldı. Öyle ki geçtiğimiz yasama döneminde Dışişleri Bakanlığı yapan Annalena Baerbock, Almanya’ya daha hızlı işçi almak için atılan adımların işe yaradığını ve önceden 9 ay süren bekleme süresinin Hindistan gibi ülkeler için iki haftaya kadar çekildiğini söyledi.

Peki Almanya’da hızlandırılmış vize almak, resmî kurumların öne sürdüğü gibi gerçekten de 6 ila 12 hafta arasında mümkün mü?

Almanya’da Hızlandırılmış Vize ve 81a Süreci

Almanya’daki İkamet Yasası’nın 81a maddesi yurt dışından nitelikli işçilerin Almanya’ya gelebilmesi için gereken işlemleri düzenliyor. Bu maddeye göre, Almanya’ya meslek eğitimi görmek, yurt dışından alınan meslek eğitimini saydırmak ya da akademik veya mesleki eğitim sonrası çalışmak için gelenler, Almanya’daki işverenlerine vekalet vererek, nitelikli eleman prosedürü için “hızlandırılmış” vizeye, yani kısaca 81a vizesine başvurabiliyorlar. Bunun için işverenler, her eyalette sorumlu olan 81a merciine başvuru yapıyor. Ardından Almanya’ya gelmek isteyen işçi için Almanya’da 81a vize ön onayı çıkıyor. Bu vize ön onayı ile işçi, kendi ülkesindeki Alman konsolosluğuna giderek genellikle bir sene geçerli bir giriş vizesi alıyor.

Bu süreç bir yandan Almanya’ya gelmek isteyen işçiler için süreci hızlandırırken, diğer yanda ise köken ülkelerdeki konsoloslukların yükünü azaltmayı hedefliyor. 81a süreciyle Almanya’ya gelmek isteyen birisi için vize başvurusundan vize alımına kadar geçen sürenin birkaç ay olduğu belirtiliyor.

Fakat hızlandırılmış vizenin isminin vadettiği gibi pek de “hızlı” olduğu söylenemez. Almanya’nın batısındaki bir şirkete araba boyacısı olarak gelmek isteyen Burak Bey* Türkiye’de tanınmış bir ustalık belgesine sahip. Burak Bey’in Almanya’ya çalışmak için gelebilmesi için, öncelikle ustalık belgesine denklik alması gerekmiş. Burak Bey bu durumu şöyle anlatıyor:

“Kalfalığımı Türkiye’de meslek okulunda yaptım. Sonrasında ise ustalık ve usta öğreticilik belgelerimi aldım. Mesleki hayatımda kendimi hep geliştirdim, düzenli olarak seminer ve eğitimlere katıldım. Fakat Almanya’da Zanaatkarlar Odası’na başvurduğumda ustalığım yalnızca kalfalık seviyesinde tanındı. Üstelik bu tanıma da tam denklik değil, kısmi denklik şeklinde oldu ve tam denklik alabilmek için Almanya’ya geldikten sonra bir ileri eğitime katılmam gerektiği söylendi.”

15 yılı aşkın mesleki tecrübesi olmasına ve otomotiv gibi bilgi ve becerilerin ülkeden ülkeye büyük ölçüde taşınabildiği, standartları görece evrensel bir sektörde çalışmasına rağmen Burak Bey’in mesleki denkliğinin daha düşük bir seviyeden tanınması, onun için moral bozucu bir durum olmuş. Fakat vazgeçmemiş. Sonrasını şöyle anlatıyor:

“Ardından çalışmak istediğim firma benim adıma hızlandırılmış vize başvurusunda bulundu. Bu başvurudan 1,5 sene boyunca hiç sonuç çıkmadı. Bu esnada Almanya’ya gidebilecek miyim, gidemeyecek miyim soruları arasında Türkiye’deki işime de konsantre olamıyordum. Evlenmek ya da yeni bir iş aramak gibi büyük kararları alabilmek için 1,5 sene boyunca Almanya’dan haber bekledim.”

Gitmekle kalmak arasında oldukça belirsiz olan bu bekleyiş esnasında Burak Bey’in Almanya’da çalışacağı şirket, birkaç defa hızlandırılmış vizeden sorumlu olan kurumla iletişime geçmeye çalışmış. En sonunda cevap gelmeyince de kurumu şikâyet etmişler. Bunun üzerine vize başvurusuyla ilgili Burak Bey bir cevap alabilmiş: “Hızlandırılmış vizeme cevap olarak benden Almanca dil belgesi istediler. Meğer başvurumda eksik evrak varmış ve bir iletişimsizlik olmuş. Bu cevabı 1,5 sene beklemeden alsaydım, Almancada A2 seviyesine de çoktan ulaşabilirdim.”

Bunun üzerine Burak Bey dil kursu yapmaya başladığını, sınavı da geçip ardından Almanya’ya gidebildiğini anlatıyor. Şunu da ekliyor: “Hızlandırılmış vizeyi almak, benim için neredeyse 2 seneye yakın sürdü. Hızlandırılmış olmayan bir vize ile bu işlemin ne kadar süreceğini tahmin bile edemiyorum.”

“Kısmi Denklik ile Başvuru Süreci Başa Dönüyor”

Federal hükûmetin verilerine göre 2024 yılında Almanya’ya ulusal vize için 476 bin kişi başvurdu. Bunlardan yüzde 88’inin vize başvurusu kabul edilirken, yüzde 12’si ise reddedildi. Alman Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı verilere göre ise 2024 yılında Türkiye’den Almanya’ya çalışmak için 12.964 kişiye çalışmak için vize verildi.

İstanbul’dan mekatroniker olarak Almanya’ya gelmek isteyen Murat Bey* ise, Türkiye’den başvuruların özellikle uzun sürdüğü kanaatinde: “Almanya’da işçiye ihtiyaç olduğu için bazı arkadaşlarımla birlikte çalışma vizesine başvurduk. Hepimizin işlemleri oldukça uzun sürdü. Diğer ülkelerden Almanya’ya başvuruların daha kısa sürdüğüne dair duyum aldık ama bunu kanıtlamam elbette mümkün değil.”

Murat Bey, yalnızca mesleki denklik işleminin 2 aydan fazla sürdüğünü belirtip ekliyor: “Sadece denklik için sık sık ek belgeler istendi. Zanaatkârlar Odası çerçeve öğretim planını görmek istedi. Mezun olduğunuz yıla ve bölüme göre bu belgeyi bulmak zor. Sonunda Zanaatkârlar Odası tam denklik yerine kısmi denklik verirse, o zaman 81a hızlandırılmış vize başvurusunda A2 seviyesinde Almanca da isteniyor. Dolayısıyla böyle bir durumda süreç bu sefer de dil kursu zorunluluğu nedeniyle uzuyor. Bu arada 81a başvurusunu yaptığımız kurum da işlem sürecini uzun göstermemek için yaptığımız başvuruyu geri çekmemizi istiyor. Bu şekilde neredeyse başa dönüyoruz ve dil kursu için 6 ila 12 ay arasında ek zamana ihtiyaç duyuyoruz.”

Türkiye’de Almanca kurslarının her şehirde bulunmaması ve birçok insanın dil öğrenirken aynı zamanda çalışmak zorunda olması, hızlandırılmış vize süresinin işçilerden kaynaklı olarak daha da uzamasına yol açıyor. Murat Bey bu duruma şöyle itiraz ediyor: “Türkiye’de Almanca öğrenmek yerine Almanya’da hayatın içerisinde yer alırken dil öğrenmek bence daha kolay.”

Almanya’nın Karmaşık Çalışma Vizesi Rejimi

Almanya’ya vize başvurularının daha kısa sürede sonuçlanabilmesinin önündeki bir diğer engel ise ülkede çalışma vizesi konusunda uygulanan ve yıllar içerisinde oldukça yamalı bir yapıya dönüşen vize rejimi.

Almanya’da farklı gerekliliklerle bezenmiş vize coğrafyası oldukça kalabalık: Yüksekokul mezunları için mavi kart, IT uzmanları için farklı gereklilikler, Şans Kartı (Chancenkarte) olarak isimlendirilen iş arama vizesi, Denklik Ortaklığı (Anerkennenungspartnerschaft), meslek eğitimi Almanya’da tanınan işçiler, meslek eğitimi Almanya’da tanınmayan ama çalışma tecrübesi olanlar ya da meslek eğitimi için gelenler… Bu gruplardan her birine farklı yasal zeminlerle farklı vize uygulamaları geçerli. Ayrıca şoförler, bakım personelleri ya da doktorlar için özel düzenlemelerle de vize rejimi giderek karmaşıklaşıyor.

Buna bir de yetki sahaları birbirleriyle kesişen kurumlar ekleniyor. Federal Çalışma Ajansı, zanaatkârların mesleki tanıma süreçlerinden sorumlu Zanaatkârlar Odaları ve her eyalette ayrı ayrı oluşturulan, yurt dışından gelecek iş gücünün hızlandırılmış vize başvurularını değerlendiren birimler gibi çok çeşitli kurumların devreye girmesi, Almanya’da çalışma vizesi almanın ne kadar karmaşık ve bürokratik bir süreç olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye’de otomotiv üst dönüşümü yapan bir şirketin Almanya’da kurulan şirketinin genel müdürü olan Ali Öztürk de, bu bürokrasinin zorlayıcı yanlarına değiniyor. Öztürk, haziran ayında yaptığı vize başvurusuna 6 ay boyunca herhangi bir dönüş alamamış. “Aynı başvuruyu yapmış olanlar 8 aya kadar beklediklerini söylüyor.” diyen Öztürk, tüm eğitim hayatını Almanya’da tamamlamış ve daha sonra iş hayatı için Türkiye’ye dönmüş bir mühendis.

“Ben 23 sene Almanya’da yaşadım. Üniversiteyi burada okudum. Almanya’da ticari faaliyet yapan bir şirketin temsilcisi olarak vize başvurusunda bulundum. Diğer ülkelerde bu tür yatırımları yapmak isteyen insanlara türlü kolaylıklar gösterilirken, Almanya’da bu sürecin oldukça zor olduğunu gördüm.” diyen Öztürk çalışma vizesi almaktaki uzun süreçlere dikkat çekiyor.

Almanya’ya çalışmak için gelecek olan insanların vize işlemlerini yürüten memur sayısı eksik, dosyalar fazla ve başvuru süreçleri de uzun. Bu durumun yanında Alman ekonomisinin çalışana ihtiyacı var. Almanya’da neredeyse her gün siyaset sahnesinde sık sık dile getirilen bu gerçek, bütün iyileştirmelere, dijital dönüşümlere ve bürokrasinin azaltılması girişimlerine rağmen vize rejimine hâlâ etki edebilmiş değil.

Federal hükûmet, Almanya’ya işgücü göçünü artırmak amacıyla iş gücü piyasasını “ihtiyaca dayalı” bir şekilde yabancı işçilere açmış olsa da vize bürokrasisi hâlâ bu ihtiyacın giderilmesinin önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor.

*İsmi kendi isteği üzerine değiştirilmiştir.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi #0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler