Dosya: "Moda ve Kimlik"

Bireysel Tercihlerden Toplumsal Dönüşüme: İkinci El Kıyafetlerle Değişim Yaratmak

Son yıllarda sürdürülebilir moda hareketleri yükselişte ve bu trendin bir parçası olarak ikinci el kıyafet pazarı da gittikçe önem kazanıyor. Peki, ikinci el giysi alımı ve takasıyla israfı azaltarak sürdürülebilir bir yaşam tarzı oluşturmak mümkün mü? Almanya’da ikinci el kıyafet tüketen iki kişiyle bu konudaki deneyimlerini konuştuk.

©ChiccoDodiFC/shutterstock.com

İkinci el kıyafet pazarı son yıllarda başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada hızla büyüyen bir sektör hâline geldi. Sürdürülebilir moda hareketlerinin yükselişe geçmesi ve bilinçli tüketici davranışlarının artmasıyla birlikte, birçok insan artık yeni kıyafetler satın almak yerine ikinci el ürünlere yöneliyor. Bu trend hem mağazalarda hem de online platformlarda kendini gösteriyor. Örneğin, kullanıcıların ikinci el giysileri alıp satmasına olanak tanıyan bir çevrimiçi platform olan Vinted son derece popüler hâle geldi ve 2022 yılında 345 milyon avrodan fazla ciro elde etti. Bu oran 2023 yılında yüzde 61 artış göstererek 596,3 milyon avroya yükseldi. Sadece bu rakamlar bile, ikinci el moda pazarının güçlenen konumunu ve kullanıcıların bu tarz platformlara olan ilgisini gözler önüne seriyor.

Peki, ikinci el kıyafet kullanımının ne tür avantajları var? İkinci el kıyafet kullanımı toplumda nasıl algılanıyor? İkinci el kıyafet alım-satımı yapmanın arkasındaki motivasyonlar neler? Bu soruları cevaplandırabilmek adına, Almanya’nın Köln şehrinde yaşayan Sebahat Hanım ve Rastatt şehrinde yaşayan Feyza Hanım ile konuştuk.

İkinci El Kıyafet Kullanımına Yönelik Tutumlar 

Sebahat Hanım, ikinci el kıyafetlerin büyük bir savunucusu olduğunu belirterek, bu konudaki motivasyonunu şöyle açıklıyor: “Bir ürünün üretiminden tüketiciye ulaşana kadarki süreçte kullanılan kimyasallar, su tüketimi, üretimde yer alan iş gücü, ürünün üretim yerinden satış noktasına taşınması ve ham maddenin stoklanması gibi birçok faktör insanlara ve doğaya zarar veriyor. Ayrıca bir giysinin yolculuğu tüketicinin eline geldiğinde de bitmiyor. Yıkama sırasında bu ürün doğaya belirli maddeler bırakabiliyor. Giysinin artık kullanılmadığında nereye gideceği ise apayrı bir konu. Ben ikinci el kıyafetler aracılığıyla tüm bu zararı en aza indirme çabasının bir parçası olmak istiyorum.” 

Sebahat Hanım hem kendisi hem de kızı için ağırlıklı olarak ikinci el giysiler tercih ediyor ve bu sayede hızlı moda döngüsünden çıkmayı hedefliyor. “Mevcut giysi bolluğu göz önüne alındığında, yeni kıyafet üretmek aslında gereksiz. Giysileri takas etmek ya da satmak, hızlı moda kavramını yavaşlatabilecek pratik bir alternatif. İkinci el giysiler, bu döngüden kısmen kurtuluş sunuyor.”

Sebahat Hanım, her ne kadar tamamen ikinci el kıyafet kullanımına geçemese de ikinci el kullanımın, tanımadığı insanlar için, özellikle de nerede doğacaklarını ve hangi koşullarda yaşayacaklarını seçemeyen insanlar için duyulabilecek özverinin en temel biçimi olduğunu ifade ediyor: 

“Her ürünün bir kökeni var. Elimde tuttuğum bu kıyafeti kim üretti? Kaç kişi bu süreçte rol oynadı? Bu insanlar nasıl yaşıyorlar? Bu sorular aslında aklımıza gelmesi gereken sorular olmalı. Dünyanın dört bir yanındaki insanların, biz çikolata yiyip kahve içebilelim diye sömürüldüğünü düşünmek bizi derinden sarsmalı. Daha fazlasına duyduğumuz arzu, başka bir insanın acısının ve onurunun üzerinde olmamalı. İnsanların çektiği acıya karşı büyük bir öfke duymalıyız ki; bu tür bir sömürü imkânsız hâle gelsin. Moda endüstrisi ve diğer tüm endüstriler, iş gücünü sömürerek ayakta kalamayacaklarını anlamalılar. Ancak bu şekilde bir şeyleri değiştirebiliriz.”

Sebahat Hanım’ın ikinci el kıyafet kullanımına yönelik bu güçlü motivasyonu, temelde çevresel, etik ve insani sorumluluklarımızın önemine vurgu yapıyor.

İkinci El Kıyafet Temin Etme Yöntemleri, Avantajları ve Dezavantajları

Sebahat Hanım, ikinci el kıyafet temin etmek için Vinted ve Sellpy gibi platformları kullanıyor, ancak en çok arkadaşlarıyla kıyafet değiş tokuşu yapmayı tercih ediyor. Bu süreçte, arkadaşlarının çocuklarının giysilerini kendisine verdiğini ve kendisinin de kızının kıyafetlerini daha küçük çocukları olan arkadaşlarına verdiğini anlatıyor. 

Sebahat Hanım, bu tür değiş tokuşların hem ekonomik hem de çevresel açıdan avantaj sağladığına vurgu yapıyor. Ancak, ikinci el alışverişlerde ürünlerin beklenildiği gibi olmaması riskinin de bulunduğunu vurguluyor. Özellikle online platformlardan alışveriş yaparken yaşanan hayal kırıklıklarını önlemek için dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor: 

“İkinci el alışverişlerde, ürünü iade edememe riski var, özellikle Vinted üzerinden. Bazen ürünün tarif edildiği gibi çıkmaması, belirtilmemiş bir kusuru olması veya bunlara benzer sorunlar yaşadım. Fakat genel olarak, avantajların dezavantajlardan daha fazla olduğunu düşünüyorum. Yıllar içinde satıcıya sormam gereken soruları da öğrendim. Böylece daha az hayal kırıklığı yaşıyorum.”

Sebahat Hanım, çevresindeki insanların ikinci el kıyafet kullanımına yönelik farklı tepkiler verdiğini aktarıyor. Bazı insanlar, ikinci el kıyafetlerin kullanımını tuhaf bulurken diğerleri bu yaklaşımı destekliyor. Bu durum, ikinci el kıyafet kullanımının toplum içinde kabul edilme sürecinin farklılık gösterdiğini ortaya koyuyor. Ancak Sebahat Hanım, bu tür tepkilerin genellikle bilinç düzeyi ve alışkanlıklarla ilişkili olduğunu düşünüyor.

İkinci El Kıyafet Kullanımının Yaygınlaştırılması İçin Öneriler

Sebahat Hanım, ikinci el kıyafet kullanımını artırmak için topluluk bazında daha fazla organizasyon yapılması gerektiği görüşünde. Bu doğrultuda, camilerde de düzenlenebilecek bit pazarı etkinlikleri gibi topluluk merkezli aktiviteler ile insanları giyilecek durumdaki kullanılmış kıyafetlerini satmaya yahut bunları takas etmeye teşvik etmenin önemine vurgu yapıyor. Ayrıca, ikinci el kıyafetlerin ekonomik ve çevresel faydalarının daha geniş kitlelere anlatılması gerektiğine de değiniyor: “Hâlâ birçok insanın ucuz malların nasıl üretildiğini tam olarak bilmediğine inanıyorum. Bu konuda farkındalık arttıkça, toplumsal olarak daha güçlü bir duruş sergileyebiliriz.”

İkinci El Kıyafet Kullanımını Artırmayı Hedefleyen Bir Proje

Rastatt şehrinde yaşayan Feyza Hanım ise, ikinci el kıyafet kullanımını ve israfı önlemeyi hedefleyen bir proje geliştirmiş. Kendisi projenin ortaya nasıl çıktığını ve arkasında yatan motivasyonu şu şekilde açıklıyor: 

“Gençlerle camide her cuma akşamı muhtelif konular hakkında sohbetlerimiz oluyor. Bir gün konu israf ve minimalizmden açıldı. YouTube’da bu konuyla alakalı bir içerik izledik ve çok etkilendik. ‘Dinimizce hoş görülen sade yaşam stilini hayatımıza nasıl uyarlayabiliriz?’ sorusuyla ilerlemeye başladık. Yıllık planımıza israf ve minimalizm konusunu ekledik. Bu kararın bir sonucu olarak ikinci el tesettür pazarı kuracağız. Gençler dolaplarındaki giymedikleri kıyafetleri getirecek, ihtiyaç sahipleri de bunları uygun fiyata satın alacaklar. Özellikle bulunduğumuz muhitte tesettür kıyafeti bulmak çok kolay değil. Böylelikle hem fazla kıyafetleri elimizden çıkarmış olacağız hem de ihtiyaç sahipleri nasiplenmiş olacak.”

Sosyal medyada, televizyonda yahut yolda yürürken mağazaların camlarında sürekli tüketim çılgınlığına yönelten görüntü ve sloganların yoğunluğuna vurgu yapan Feyza Hanım, şöyle devam ediyor: “İster istemez bu tarz telkinlerden etkileniyoruz, bilinç altımıza yerleşiyor.”

Temel Motivasyon: İsrafı Önlemek

Feyza Hanım, projelerinin gençlerde bir farkındalık oluşturduğunu belirtiyor ve şunları ekliyor: “İsraf etmeyin ayetinin, yalnızca yeme ve içme ile sınırlı olduğu düşünülüyor. Oysa, Allah’ın bize bahşettiği nimetlerde aşırıya kaçmak israf. Bu zaman yönetimi de olabilir; maddi ve manevi anlamda aklınıza gelebilecek her şey için geçerlidir. Sohbetler sonucunda, gençlerimizde bu farkındalık uyandı. Amacımız da farkındalık sahibi gençlerin sayısını artırmak.”

Feyza Hanım, ikinci el kıyafetlerin israfı önlemeye nasıl katkı sağladığını ise şöyle açıklıyor: “Maddi anlamda yeni bir kıyafet almaktansa temiz ve düzgün ikinci el kıyafeti daha uyguna alarak para israfını engellemiş oluyoruz. Az tüketim az üretim demek, bu da fabrikalardaki atık ve çevreye saçılan karbondioksitin azalması ve dünyamızın kirletilmemesi, aynı zamanda suyun da israf edilmemesi demek. İklim krizinin de önüne geçmek için damlaya damlaya göl olur misali kendi çapımızda ufak da olsa elimizden geleni yapmak istiyoruz. Kilometrelerce uzaktaki tesettür mağazalarına gidip uzun süre mağazalarda uygun kıyafet aramaktansa, ikinci el tesettür pazarından ihtiyaçlarımızı doğrudan temin ederek hem zamandan hem de benzinden tasarruf etmiş oluyoruz.”

Feyza Hanım ayrıca, sadece maddi değil manevi israfa da vurgu yapıyor: “Evimizde, odamızda ve dolabımızda ne kadar çok eşya ve kıyafet olursa, zihnimiz de o kadar kalabalık ve yorgun oluyor. Ne zaman ki evimizi, odamızı ve dolabımızı topluyoruz, zihnimizde de bir berraklık ve sakinlik oluşuyor. Böylece daha kolay yeniden bir işe başlayabiliyoruz çünkü topladığımız alanla birlikte zihnimiz de toparlanıyor ve gereksiz şeylerden arınıyor.”

Sürdürülebilir Bir Yaşamı Tercih Eden  Gençler Yetiştirmek

Feyza Hanım, gençlerden ikinci el kıyafet pazarı düzenleme fikri hakkında aldığı ilk tepkileri şöyle anlatıyor: “Çok güzel geri dönüşler aldık. Evdeki fazlalıklardan arınmak, ihtiyaç sahiplerine uygun fiyata sunmak ve çevreye fayda sağlamak için gençler kıyafetlerini hazırlamaya başladı. Talep yoğun olduğu için camimizin avlusunda geniş bir pazar kurmayı hedefliyoruz.”

Feyza Hanım, ikinci el kıyafet pazarı projesinin hedefini şu şekilde açıklıyor: “Bazı gençlerimiz bayramlarda, kınalarda, düğünlerde bir giydiğini bir daha giymek istemiyor. Hedefimiz, ‘El âlem ne der?’ diyen değil, ‘El-Alim olan Allah ne der?’ diyen gençlerin sayısını artırmak. İsraf etmeyen, sadece ihtiyacı kadar tüketen, dünyanın dengesini bozacak davranışlardan kaçınan, Allah’ın emanetine sahip çıkan, gelecek nesillere haklarını miras bırakan ve sürdürülebilir bir yaşam oluşturan şuurlu gençler yetiştirmek istiyoruz.”

Bireysel Tercihlerden Toplumsal Dönüşüme

Sebahat Hanım ve Feyza Hanım’ın ikinci el kıyafet kullanımı konusundaki deneyimleri ve görüşleri, bu alandaki farkındalığın ve etik sorumluluğun önemini vurguluyor ve bu alışkanlığın bireysel tercihlerden toplumsal bir harekete dönüşmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. Sebahat Hanım, ikinci el kıyafetlerle hızlı moda döngüsünü yavaşlatma ve çevresel zararları en aza indirme çabasında. Ayrıca, üretim sürecinde emeği geçen insanların haklarını gözetmenin de bilincinde. 

Feyza Hanım ise, gençleri israfa karşı bilinçlendirmeye yönelik projeler geliştirerek toplumsal farkındalık yaratmaya çalışıyor. İkinci el kıyafet kullanımı hem ekonomik hem de çevresel açıdan avantajlar sunarken, bilinçli tüketici davranışlarının yaygınlaşmasıyla toplumda pozitif bir dönüşüm sağlıyor. Böylelikle, ikinci el kıyafet kullanımı ve paylaşımı, sadece maddi değil, aynı zamanda manevi israfı da önlemeye katkıda bulunan önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler