'Ukrayna Savaşı '

Beyaz Saray’da Kritik Zirve: Trump, Zelenskiy ve Avrupa Liderleri Ukrayna Barışını Masaya Yatırdı

Alaska’daki Trump–Putin zirvesinden sadece bir kaç gün sonra Beyaz Saray’da toplanan Zelenskiy ve yedi Avrupa lideri, Ukrayna’da savaşın sonlandırılması ve güvenlik garantileri konularında kritik adımlar için görüşme yaptı.

Fotoğraf: Ukrainian Presidency

Donald Trump, 18 Ağustos Pazartesi günü, Ukrayna devlet başkanı ve yedi Avrupa liderini Beyaz Saray’da ağırladı. Böylece Trump’ın Vladimir Putin ile Alaska’da yaptığı zirveden üç gün sonra, Ukrayna’daki savaşı sona erdirecek bir anlaşma etrafındaki görüşmeler hız kazandı.

Washington’daki bu diplomatik zirve, önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Donald Trump’ın etrafında toplanan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve aralarında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Finlandiya Başbakanı Alexander Stubb ile Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de bulunduğu yedi Avrupa lideri, Amerikan başkanının “çok iyi” olarak nitelendirdiği bir toplantıya katıldı.Trump ile Putin arasında Alaska’da yapılan zirveden yalnızca dört gün sonra gerçekleştirilen bu benzeri görülmemiş toplantı, Ukrayna’daki çatışmanın geleceğine dair birkaç önemli duyuruya sahne oldu.

Alaska Görüşmesinde Neler Olmuştu?

15 Ağustos’ta Alaska’nın Anchorage kentinde yapılan Trump–Putin zirvesi Ukrayna’da ateşkes kararı çıkmadan sona ermişti. Rusya–Ukrayna savaşı ve ikili ilişkilerin ele alındığı görüşmede Putin, kalıcı barış için “temel nedenlerin” ortadan kalkması gerektiğini vurgularken, Trump bazı ilerlemeler sağlandığını ancak çözümsüz konuların kaldığını belirtti. Putin’in kırmızı halı ve askeri törenle sıcak şekilde karşılanması, Rusya’nın uluslararası izolasyonunun sona erdiği şeklinde yorumlanmıştı. Zirvede teknoloji, ticaret ve uzay alanında iş birliği konuları da gündeme geldi; Putin, Trump’ı “bir dahaki sefere Moskova’ya” davet etti. Görüşme, farklı basın organlarında farklı yankılar uyandırdı: Rus basını zirveyi “tarihi” ve barışa yakınlaşma işareti olarak nitelerken, Ukrayna basını sonuçsuz ve protokollere aykırı buldu, Putin’in zaman kazanmaya çalıştığını yazdı. Avrupa basını ise toplantıyı başarısız olarak değerlendirdi; Trump’ın Putin’e taviz verdiğini ve ateşkes olmadan izolasyonu bitirdiğini savundu. Zirvenin, 18 Ağustos’taki  Trump–Zelensky ve Avrupa liderleri görüşmesi öncesinde dikkatleri üzerine çekmişti. ABD özel temsilcisi Steve Witkoff’a göre Putin, Ukrayna için güvenlik garantilerine ve “toprak takası” gibi tavizlere açık olduğunu belirtti. Trump ise artık ateşkesten çok doğrudan barış anlaşmasına odaklanıyor, ancak güvenlik garantilerinin NATO tarafından sağlanması halinde ihlal durumunda NATO caydırıcılığının aşınma riski tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Putin ve Zelenskiy Arasında Doğrudan Görüşme İhtimali

Şimdiye dek Vladimir Putin, Ukraynalı mevkidaşıyla herhangi bir yüz yüze görüşmeyi reddediyordu. Ancak 18 Ağustos Pazartesi günü Beyaz Saray’da yapılan Zelenskiy, Avrupa liderleri ve Trump arasındaki toplantı sonrası tablo değişti. Donald Trump, iki lider arasında bir görüşme için “hazırlıklara başladığını” açıkladı. Şimdilik Avrupalıların davet edilmediği bu buluşma için Emmanuel Macron ısrarla “dörtlü” bir görüşme çağrısı yaptı.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’e göre görüşme “önümüzdeki iki hafta içinde” gerçekleşebilir, ancak henüz bir yer belirlenmedi. Emmanuel Macron Cenevre’yi önerirken, Kremlin’in diplomatik danışmanı Yuri Uşakov, diyaloğun “daha yüksek bir seviyeye” taşınması gerektiğini söyledi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de bu olasılığı doğruladı: “[Vladimir] Putin ile ikili bir görüşmeye hazırız, ardından Donald Trump’ın katılacağı üçlü bir görüşme bekliyoruz” dedi.

Trump, “Ateşkesler genelde tutmaz” diyerek; doğrudan “savaşı bitirecek bir barış anlaşması” aramayı tercih ettiğini belirtiyor. Bu seçenek, öncelikle Vladimir Putin’e yarıyor çünkü böylece muhtemel müzakereler sürerken çatışmaları devam ettirebilir ve daha fazla toprak elde edebilir. Beyaz Saray’da yapılan toplantıda şu an işgal altındaki bölgeler konusu gündeme gelmedi. Volodimir Zelensky “Bu, Putin ile benim aramda kalacak bir konu” derken Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ise Ukrayna’nın topraklarının bir kısmını vermeye zorlanmasını kabul edilemez buldu: “Rusya’nın Kiev’in Donbass’ın özgür bölgelerinden vazgeçmesini istemesi, dürüst olmak gerekirse, Amerika Birleşik Devletleri’nden Florida’dan vazgeçmesini istemeye benzer” dedi. Emmanuel Macron ise görüşmeler başarısız olursa Moskova’ya yönelik yaptırımların “artırılması” çağrısında bulundu.

ABD’nin çatışmanın çözümü için yürütülen müzakerelerden sorumlu özel temsilcisi Steve Witkoff’a göre Moskova, barış anlaşmasından sonra Ukrayna’ya saldırmama ve diğer Avrupa sınırlarını ihlal etmeme niyetini yasayla resmileştirmeyi düşünüyor. Üç yılı aşkın süredir devam eden Ukrayna savaşında asıl mesele artık sadece bu ülke değil; Avrupa’nın güvenlik mimarisinin yeniden şekillendirilmesi söz konusu. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Fox News’e “Dünyadaki her egemen ülkenin, diğer ülkelerle güvenlik ittifakları yapma hakkı vardır” dedi. Avrupa liderleri ve Zelenskiy’i ağırlamadan önce Trump “Altı ayda altı savaşı çözdüm” ve “ne yaptığımı çok iyi biliyorum” dedi. Amerikan başkanı artık savaşan taraflar arasında hızlı bir şekilde barış anlaşması sağlamak istiyor.

Ukrayna İçin Güvenlik Garantileri Hazırlığı

Volodimir Zelenskiy ayrıca Kiev’in müttefiklerinin, olası bir barış anlaşmasından sonra yeni bir Rus saldırısını önlemek amacıyla “on gün içinde” güvenlik garantilerini resmileştirmeye hazırlandığını duyurdu. Ancak Amerikalılar, Ukrayna’nın gelecekteki güvenliğinde rol alma taahhüdünde bulundu.

Amerikan başkanı Trump, “Amerika Birleşik Devletleri’nin, Ukrayna’ya güvenlik garantileri sağlayacak ülkeler arasında yer alacağı, bu konuda koordinasyon yapacağı ve bizzat katılımcı olacağına dair net bir sinyal vermesi önemlidir. Bence bu büyük bir ilerleme” dedi. Daha sonra Kiev’in, ABD’den 90 milyar dolarlık silah alımı teklif ettiğini ekledi. Financial Times ise Avrupalılar tarafından finanse edilecek 100 milyar dolarlık bir bütçeden söz etti.

Emmanuel Macron’a göre bu garantilerden biri, “sağlam” bir Ukrayna ordusuna dayanıyor: “Her türlü saldırı girişimine direnebilecek ve bunu caydırabilecek bir ordu; sayı, kapasite ve silahlanma konusunda hiçbir sınırlama olmadan bir Ukrayna ordusu”. Ayrıca Macron, Vladimir Putin’in savaşı kazanabileceğini düşündüğü sürece savaşacağını da ekledi.

Bu konuda özellikle aktif olan Fransa Cumhurbaşkanı, Birleşik Krallık ile birlikte, “güvenlik garantileri üzerinde çalışan 30 ülke”den oluşan “gönüllüler koalisyonu”nun bu öğlen toplanacağını açıkladı: “Ardından Amerikalılarla birlikte somut çalışmayı başlatıyoruz; diplomatik danışmanlarımız, bakanlarımız, genelkurmay başkanlarımız kim ne yapmaya hazır, bunu görmek için çalışmaya başlayacak.

Avrupalılar açısından bu garantiler ve olası bir ateşkesin sürdürülmesi, ancak ABD’nin kararlı diplomatik ve askerî desteğiyle mümkün. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, diğerlerinden daha fazla, bu askerî angajman konusundaki Avrupa tereddütlerini açığa vurdu. NATO Antlaşması’nın 5. maddesine dayalı bir Ukrayna desteğinden söz ederken parmaklarıyla tırnak içine alma işareti yaptı ve Ukrayna’nın bu savunma ittifakına üye olmadığını hatırlattı.  Böylece, olası yeni bir Rus saldırısında Zelenskiy’nin alabileceği desteğe dair yeni bir muğlaklık ekledi.

Ukrayna AB Üyeliğine Aday Olabilecek mi?

Avrupa Zirvesi üyeleriyle yapılan bir video konferanstan sonra ise Konsey Başkanı António Costa,  “Ukrayna halkını desteklemeye ve AB’nin genişleme sürecini ilerletmeye devam etmeliyiz. […] ABD ile somut ve hayati güvenlik garantileri üzerinde çalışacağız” dedi.

Ukrayna ve AB kurumları, 27 üyeli Birliğe katılımı da bir güvenlik garantisi olarak görüyor. Ancak Ukrayna’nın üyelik başvurusu, Macaristan tarafından engelleniyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, salı günü yaptığı farklı bir değerlendirmede X’te “Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne üyeliğinin herhangi bir güvenlik garantisi sağlamadığının doğrulandığını” yazdı. Orban, “Dolayısıyla üyeliği güvenlik garantilerine bağlamak gereksiz ve tehlikelidir” diye ekledi.

Avrupa Komisyonu ise, Vladimir Putin’in Volodimir Zelenskiy ile ikili bir toplantı yapma konusundaki “fikrini değiştirmesinden” memnuniyet duyduğunu, ancak Rusya’ya yönelik 19’uncu yaptırım paketine ilişkin önerisini yine de “eylül ayı başında” sunacağını açıkladı. Komisyon Sözcü Yardımcısı Arianna Podestà, “Rusya üzerinde mutlak bir baskı uygulamaya devam etmeliyiz. Rusya daha fazla yaptırım uygulanmasını istemiyorsa, saldırı savaşına son vermesi yeterlidir” dedi.

Takım Elbise Detayı

Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen son görüşmelerinde, Ukrayna Devlet Başkanı’nın her zamanki askerî tişörtü, Beyaz Saray’ın nezaket kurallarına bir saygısızlık olarak algılanmış, bu da önce Başkan Yardımcısı J.D. Vance’in, ardından da bizzat Trump’ın, Rusya’ya karşı savaşan müttefiklerinin tembelliğini ve nankörlüğünü kınayan sözlü saldırılarına bahane olmuştu. 18 Ağustos’ta ise Zelensky’nin askeri ve resmi arasında bir yerde olan şık sade siyah ceketi ve Oval Ofis’te on kezden fazla tekrarladığı Amerikan yardımlarına teşekkürleri, toplantının havasının bu defa farklı olduğunu düşündürdü.

Zelenskiy’in bir kaç ay önce Beyaz Saray’daki  görüşmesi tek başına bir adamın hesap vermesi gibi görünürken bu kez durum farklıydı. Alaska’da Trump ve Putin’in yakınlaşmasının üzerinden sadece kırk sekiz saat geçmişken Ukrayna’nın destekçisi altı Avrupa devlet ve hükümet başkanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı varlığı Amerikan başkanının arzuladığı barışın, Ukrayna’nın tamamen Rusya lehine parçalanmasıyla sonuçlanmasını engellemeyi amaçlıyor.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler