Saldırı Altındaki Global Sumud Flotilla’ya Donanma Desteği
Girit açıklarında insansız hava araçlarıyla hedef alınan Global Sumud Flotilla, 14 gemisinin zarar görmesine rağmen yoluna devam ediyor. Art arda yaşanan saldırıların ardından İspanya ve İtalya, filoya eşlik etmek ve olası kurtarma operasyonları için donanma gemileri gönderme kararı aldı.

Ağustos sonunda İspanya’nın Barselona şehrinden, 13 Eylül’de ise Tunus’un Bizerte Limanı’ndan ayrılan Global Sumud Flotilla (Küresel Sumud Filosu), farklı ülkelerden katılan kafilelerle Akdeniz’de ilerlemeye devam ediyor. Aralarında milletvekillerinin, avukatların, sanatçıların ve insan hakları savunucularının bulunduğu yüzlerce aktivist, 18 yıldır süren Gazze ablukasına dikkat çekmeyi ve gıda ile tıbbi malzeme taşımayı hedefliyor. Filoya adını veren “Sumud” kelimesi, Arapçada “kararlılık” ve “direniş” anlamına geliyor ve aynı zamanda Filistin halkının direnişini ifade etmek adına kullanılan sembolik ifadelerden bir tanesi.
Filonun organizasyon ekibinde yer alan Brezilyalı aktivist Thiago Ávila, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, “Global Sumud Flotilla, uluslararası hukuka uyan, barışçıl ve insani bir girişimdir. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Gazze’ye insani yardım ulaştırılmasının engellenemeyeceğini açıkça ortaya koyuyor,” sözleriyle misyonun dayandığı hukuki temeli vurguladı.
Sumud Filosuna Yönelik Uluslararası Sulardaki Saldırılar
Filo daha önce 8-9 Eylül tarihlerinde farklı saldırılara maruz kaldığı açıklamıştı. Filo katılımcılarının verdiği bilgilere göre son saldırılar özellikle 23 Eylül’ü 24 Eylül’e bağlayan gece yaşandı. Filonun tekneleri o sırada Yunanistan’ın arama-kurtarma (SAR) bölgesinde, Girit’in güneybatısında ilerliyordu. Katılımcıların aktardığına göre saldırı, gece saat 01.30 civarında başladı ve sabaha kadar aralıklarla devam etti. Gökyüzünde uzun süre keşif yapan dronlar, daha sonra teknelerin üzerine ses bombaları, patlayıcı fişekler ve kimyasal toz bıraktı; ayrıca iletişim sistemlerini karıştıran cihazlar kullanıldı.
Filo kaynakları 13 ayrı saldırı neticesinde 14 geminin zarar gördüğünü bildiriyor. Hasarların çoğu yelkenlerde ve donanımda meydana geldi. İki geminin yelkenleri ciddi şekilde zarar gördü ve sabahın erken saatlerinde acil tamirata alındı. Küçükaytekin’in ifadesine göre teknelerden birine bırakılan toz doğrudan bir aktivistin yüzüne geldi, bu nedenle sağlık takibi yapılıyor. Saldırılarda ölüm veya ağır yaralanma yaşanmadı.
Türk aktivist Huzeyfe Küçükaytekin, “Gece yarısından sabaha kadar onlarca saldırı oldu. Dronların bir kısmı doğrudan gemilere, bir kısmı ise yakınımıza ses bombaları bıraktı. Özellikle milletvekillerinin bulunduğu gemiler üç kez art arda hedef alındı,” diyerek yaşananları anlattı. Küçükaytekin, gemilerden birine bırakılan tozun bir arkadaşının yüzüne temas ettiğini, bunun etkilerinin takip edildiğini söyledi.
Fransız milletvekili Marie Mesmeur ise bu saldırıların boyutunu “Bize gözdağı vermeye çalıştılar ama hiçbir gemi durmadı. Bu bir savaş suçudur çünkü uluslararası hukuka göre sivil gemilere saldırmak Roma Statüsü’nün 8. maddesi uyarınca yasaktır,” sözleriyle ifade etti. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese de saldırılara tepki göstererek, “Karada soykırım yapan, denizdeki kanunları da tanımaz,” diyerek uluslararası topluma sorumluluk çağrısı yaptı.
İspanya ve İtalya Sumud Filosunu Korumak İçin Donanma Gemileri Gönderiyor
Saldırıların ardından Akdeniz’de denge değişmeye başladı. İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, vatandaşlarını korumak amacıyla bölgeye bir fırkateyn gönderdiklerini, ardından ikinci bir savaş gemisinin daha yola çıktığını duyurdu. Crosetto ayrıca, yardımların Kıbrıs üzerinden Kudüs Latin Patrikhanesi aracılığıyla ulaştırılması gerektiğini öne sürdü. Fakat İtalya’nın aşırı sağcı lideri Başbakan Giorgia Meloni ise saldırıları kınamakla birlikte, “Bu girişim tehlikeli ve sorumsuzca. Gazze’ye birkaç saat içinde ulaştırabileceğimiz yardımı taşımak için savaş bölgesine girerek hayatları riske atmaya gerek yok,” sözleriyle yardım filosunun misyonuna karşı çıktı.
İspanya Başbakanı Pedro Sánchez ise New York’ta yaptığı açıklamada, Cartagena’dan “tüm kaynaklarla donatılmış” bir deniz harekât gemisinin filoya eşlik edeceğini belirtti. Sánchez, “İspanyol hükûmeti uluslararası hukuka uyulmasını ve vatandaşlarımızın Akdeniz’de güvenli seyahat hakkına saygı gösterilmesini talep ediyor” dedi. İspanya hükûmetinden bakanlar da “Gazze filosu yalnız bırakılmayacak” mesajlarıyla kamuoyu desteğini büyüttü.
Sumud Organizatörleri: “Saldırılar Belgeliyoruz, UCM’ye Başvuracağız”
İsrail, filonun Hamas tarafından organize edildiğini öne sürüyor ancak bu iddiayı destekleyecek herhangi bir kanıt sunmuş değil. Dışişleri Bakanlığı, yardımın doğrudan Gazze’ye ulaştırılmasına izin verilmeyeceğini açıklayarak, “Eğer niyet gerçekten insani yardım sağlamaksa gemiler Aşkelon Marina’ya yanaşmalı, yardımlar koordine edilerek Gazze’ye aktarılmalı” çağrısı yaptı. İsrail tarafı, dron saldırılarıyla ilgili doğrudan bir sorumluluk kabul etmedi.
Filoda yer alan Faslı avukat Abdulhak Binkadi, İHA saldırılarının Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taşınacağını duyurdu. Binkadi, “İsrail açık bir savaş suçu işledi. Saldırılarda kullanılan dronların sayısı, türü, gemiler arasındaki iletişim kesintileri ve ortaya çıkan hasar belgeleniyor. Kapsamlı raporumuzu UCM’ye sunacağız” dedi. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese de saldırıların ardından filoya derhal uluslararası koruma sağlanması için çağrıda bulunmuştu.
Yardım Filosuna Yönelik Destek Çağrıları Artıyor
Saldırılar yalnızca denizde değil, kara üzerinde de yankı uyandırdı. Hollanda’da yüzlerce kişi Dışişleri Bakanlığı önünde oturma eylemleri düzenleyerek hükûmete baskı yaptı. Amsterdam, Lahey ve diğer kentlerde filoya destek gösterileri gerçekleşti. Yunanistan’daki March to Gaza Greece platformu da kendi hükûmetine, “sorumluluk sahasında seyreden teknelerin güvenliğini sağlamak” çağrısında bulundu.
Küresel Sumud Filosu, şu an yalnızca Gazze’ye yardım ulaştırmaya çalışan bir sivil girişim değil; aynı zamanda Avrupa hükûmetlerinin tutumunu, uluslararası hukukun sınırlarını ve sokaklardan yükselen dayanışmayı bir araya getiren kritik bir sınavın ortasında. Bir tarafta İspanyol ve İtalyan hükûmetlerinin donanma gemileri, diğer tarafta Tel Aviv’in ablukayı sürdürme kararlılığı; önümüzdeki günlerde Akdeniz’in daha da ısınacağına işaret ediyor. Gemilerin büyük kısmı 25 Eylül itibarıyla Yunanistan’a ait Girit adası açıklarında bulunuyor. Filonun önümüzdeki 4 ila 7 gün arasında Gazze açıklarına ulaşabileceği tahmin ediliyor. Filodaki gemilerde 500’den fazla insan var.
Küresel Sumud Filosu, Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı amaçlayan ilk girişim değil. Daha önce 2010’da yola çıkan Mavi Marmara’nın da dâhil olduğu Özgürlük Filosu, İsrail donanmasının uluslararası sularda düzenlediği baskınla durdurulmuş, onlarca kişi yaralanmış ve 10 aktivist hayatını kaybetmişti. Sonraki yıllarda da Gazze’ye gitmeye çalışan Madleen ve Handala gibi küçük yardım tekneleri İsrail güçleri tarafından engellendi; tekneler Aşkelon Limanı’na çekildi, mürettebat gözaltına alınarak sınır dışı edildi. (P/AA)