'Gazze Şeridi'

282 Bin Evin Yıkıldığı Gazze’de ABD’nin İsrail’i Kalıcılaştıran Konut Planı

282 bin evin yıkıldığı tahmin edilen Gazze Şeridi’nde kış yaklaşırken iki milyon Filistinli çadırlarda yaşamaya çalışıyor. Buna karşılık ABD, İsrail’in tahkim ettiği “sarı çizgi”nin gerisinde yalnızca güvenlik taramasından geçirilen Filistinlilere açık konut alanları öneriyor. Diplomatik çevreler bu planın Gazze’nin fiilî bölünmesini kurumsallaştıracağı uyarısında bulunuyor.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Gazze şehrinin 22 Mart 2025'te çekilmiş bir fotoğrafı. Fotoğraf: Gaza - Survival Journey - Shutterstock.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze’deki yıkımın boyutuna dair yeni veriler yayımladı. UNRWA’nın X adlı sosyal medya platformundaki açıklamasına göre, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonunun (IFRC) ortaklaşa yürüttüğü Küresel Barınma Kümesi (Global Shelter Cluster) tahminleri, Gazze Şeridi’nde 282 binden fazla evin yıkıldığını veya ağır hasar aldığını gösteriyor.

Ajans, kış yaklaşırken yüzbinlerce Filistinli ailenin hâlâ “son derece dar alanlarda, mahremiyet sorunları ve temel hizmetlere erişim sıkıntısı içinde” çadırlarda yaşadığını belirtti. UNRWA ile ortak kuruluşlar, yerinden edilmiş ailelere yönelik acil yardımların sürdüğünü aktarıyor.

Gazze Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail saldırılarında 69 binden fazla Filistinli yaşamını yitirdi; 170 binden fazla kişi ise yaralandı. Savaşın ikinci yılı geride kalırken Gazze’nin büyük bölümü yaşanamaz durumda ve altyapı neredeyse tamamen çökmüş durumda.

ABD’nin Konut ve İdare Sistemi Planları Tartışma Yaratıyor

Gazze’deki yıkım derinleşirken, The Atlantic’in ortaya çıkardığı bilgiler ABD’nin savaş sonrası için üzerinde çalıştığı planları gündeme taşıdı. Habere göre Washington, İsrail’in askerî olarak kontrol ettiği ve “sarı çizgi” (yellow line) olarak anılan hattın gerisinde “Alternatif Güvenli Topluluklar” (Alternate Safe Communities) kurmayı değerlendiriyor. Bu yerleşimlerde geçici konutlar, okullar, sağlık merkezleri ve idari birimler bulunması öngörülüyor.

Yerleşimlere kabul edilecek Filistinlilerin, İsrail’in iç güvenlik servisi Shin Bet tarafından “Hamas karşıtı” olup olmadıkları yönünde kapsamlı bir taramadan geçirileceği aktarıldı. Başlangıçta her yerleşim için öngörülen 25 bin kişilik kapasitenin, ABD-İngiltere-İsrail ortak ekibinin değerlendirmeleriyle 6 bin kişiye düşürüldüğü bildiriliyor. İlk “pilot yerleşimin”, Gazze’nin güney ucundaki Refah yakınlarında kurulması planlanıyor.

ABD merkezli mühendislik şirketi Tetra Tech Solutions’un, ilk yerleşim alanındaki enkaz ve patlamamış mühimmat temizliği için ABD Dışişleri Bakanlığı ile sözleşme imzaladığı da bildirildi.

Reuters: “Yüzde 53’ü İsrail Kontrolünde OlanGazze’nin Fiilen Bölünmesi Olası”

Reuters’ın çok sayıda Avrupalı yetkili ve bölgedeki diplomatik aktörlerle yaptığı görüşmelere dayanan haberine göre, Gazze’nin İsrail kontrolündeki bölgeler ile Hamas’ın kontrolündeki bölgeler arasında fiilî bir bölünmeye uğraması giderek daha muhtemel görülüyor. Haber, ABD Başkanı Donald Trump’ın planının ateşkesten sonraki aşamalarının ilerlemediğini ve sürecin “fiilen durduğunu” aktarıyor.

Reuters’a konuşan altı Avrupalı yetkili, yeniden inşa faaliyetlerinin büyük olasılıkla sadece İsrail kontrolündeki bölgelerde başlayacağını, bunun da yıllarca sürecek bir ayrışmanın zeminini oluşturabileceğini söyledi.

Trump planının ilk aşaması 10 Ekim’de yürürlüğe girdi ve bu çerçevede İsrail ordusu şu anda Gazze topraklarının yüzde 53’ünü kontrol ediyor. Bu bölgeler, tarım arazilerinin önemli kısmını, Refah’ı, Gazze kentinin bazı bölgelerini ve çeşitli kentsel alanları içeriyor. Gazze’nin geri kalanında, yaklaşık 2 milyon kişi, çadırlardan oluşan son derece yoğun alanlarda veya yıkıntılar arasında yaşamaya çalıştığı ifade ediliyor.

Reuters’ın kasım ayında çektiği drone görüntüleri, Gazze kentinin kuzeydoğusunda “yıkımın katastofik boyutlara ulaştığını” gösteriyor; bölge şu anda Hamas ve İsrail kontrolündeki alanlar arasında bölünmüş durumda.

Trump’ın Planı İlerlemiyor: Güvenlik Gücü ve Fon Tartışmaları

ABD, çok uluslu bir güce ve geçiş yönetimine iki yıllık yetki veren bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi taslağı hazırladı; ancak Reuters’a konuşan 10 diplomat, devletlerin asker göndermeye isteksiz olduğunu belirtti. Avrupa ve Arap ülkeleri, böyle bir görevin barışı korumanın ötesine geçmesi ve Hamas ya da diğer gruplarla çatışma riski doğurması hâlinde katılım göstermeyeceklerini söyledi.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve Trump’ın danışmanı Jared Kushner ise geçen ay yaptıkları açıklamalarda, planın diğer aşamaları ilerlemese bile İsrail kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa fonlarının akabileceğini, böylece belirli “model bölgelerin” oluşturulabileceğini belirtti. Uluslararası Kriz Grubundan Michael Wahid Hanna, bu yaklaşımın sahadaki mevcut parçalanmayı “çok daha uzun vadeli bir gerçekliğe dönüştürebileceği” uyarısında bulundu.

“Sarı Çizgi” Tahkim Ediliyor: İsrail Hattı Kalıcılaştırıyor mu?

Reuters, İsrail ordusunun “sarı çizgi”yi büyük sarı beton bloklarla işaretlemeye başladığını ve hattın kendi tarafında altyapı inşa ettiğini aktarıyor. İsrail geçen hafta gazetecileri, Gazze kentinin Şucaiyye mahallesinde ateşkesten sonra tahkim edilen bir ileri karakola götürdü.

Uydu görüntülerine göre bölgede toprak ve enkazdan yüksek setler oluşturulmuş, taze asfalt dökülmüş ve yeni mevziler inşa edilmiş durumda. İsrail ordusu, bu varlığın Hamas militanlarının İsrail kontrolündeki bölgeye geçişini engellemek için gerekli olduğunu savunuyor ve “Hamas anlaşma koşullarını yerine getirdiğinde hattın gerisine çekilebileceklerini” iddia ediyor. Ancak sahadaki tahkimat, birçok gözlemci tarafından hattın kalıcılaşmasına işaret olarak yorumlanıyor.

Hamas’ın Yeniden Örgütlenmesi ve Güç Boşluğu Tartışması

Reuters ayrıca, Gazze kentinin bazı bölgelerinde Hamas’ın yeniden görünürlük kazandığını; rakiplerini öldürdüğünü, polis gücü oluşturduğunu ve gıda dağıtım alanlarında sivil düzeni sağlamaya çalıştığını aktardı. Bu durum, Avrupa hükümetlerinin “Gazze’deki güç boşluğu büyüyor” uyarılarını güçlendiriyor.

Almanya’dan yetkililer, güç boşluğunun derinleşmesinin İsrail’i yeniden askerî operasyonlara yöneltebileceği uyarısında bulundu. Hamas ise Reuters’a yaptığı açıklamada Gazze’yi “Teknokrat bir yönetime devretmeye hazır olduklarını” söyledi.

Arap ve Avrupa ülkeleri, çok uluslu güçle birlikte -BM ülkelerinin yüzde 82’si tarafından devlet olarak tanınan- Filistin Ulusal Yönetimi’nin Gazze’ye geri dönmesini istiyor. Filistin Ulusal Yönetimi bünyesindeki binlerce polisin Mısır ve Ürdün’de eğitilmiş olduğu biliniyor. İsrail ise Filistin Ulusal Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne dönüşüne karşı çıkıyor.

Konut Planı Sonrasında: Egemenlik Tartışmaları ve Kalıcı Bölünme Endişesi

Plan, bölgede ciddi diplomatik rahatsızlık yaratmış durumda. Financial Times’ın haberine göre Arap ülkeleri ve bazı Avrupa devletleri, teklif edilen düzenin Gazze’nin kalıcı olarak bölünmesine kapı aralayabileceği endişesini Washington’a iletti. ABD’nin 20 maddelik daha geniş barış planı, İsrail ordusunun Gazze’den çekilmesini öngörse de herhangi bir zaman çizelgesi içermiyor. Bu nedenle önerilen yerleşimlerin geçici mi, yoksa uzun vadeli bir statüye mi dönüşeceği belirsizliğini koruyor.

Öte yandan İsrail’in yoğun bombardımanı Gazze’nin altyapısını büyük ölçüde tahrip etmiş durumda. Birleşmiş Milletler yetkilileri yeniden inşa maliyetinin 70 milyar doları aşacağını belirtiyor. Enkaz altındaki bölgelerdeki arazi mülkiyeti de kritik bir tartışma başlığı: Tapu kayıt sisteminin Hamas tarafından işletilmesine rağmen Filistin Ulusal Yönetimi’nin çerçevesine dayanması, yeni yerleşimlerin hangi arazilere kurulacağı ve mülkiyet haklarının nasıl ele alınacağı sorularını gündeme getiriyor.

Filistin Dışişleri Bakanı Varsen Aghabekian Shahin, “Gerçek bir yeniden inşa veya kalıcı istikrar, Gazze üzerinde tam Filistin egemenliği olmadan mümkün değil.” diyerek egemenlik konusunu sürecin merkezine yerleştirdi. Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ise Manama Güvenlik Konferansı’nda, “Gazze’nin parçalanmasına izin verilemez. Gazze tektir ve işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz parçasıdır.” ifadelerini kullandı. Tepki çeken konut planını arkasındaki ABD hükûmeti ise yeniden inşa maliyetinin Körfez ülkeleri tarafından üstlenilmesini öngörüyor; Washington şu ana kadar Gazze’nin yeniden inşasına dair herhangi bir doğrudan mali taahhüt açıklamış değil. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler