Gazze’nin 3 Bin Yıllık Kenti Refah Yok Ediliyor
Gazze'nin güney ucunda bulunan Refah şehrindeki binaların yüzde 90'ı yıkılmış ve altyapı çökmüş durumda. Gelen son haberlere göre İsrail ordusu, Mısır sınırındaki bu şehri ve çevresini tampon bölgeye çevirmeyi planlıyor.

İsrail’in önde gelen medya kuruluşlarından biri olan Haaretz‘de yayımlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki Refah kentini tampon bölgeye çevirmeyi planlıyor. Bu plan kapsamında Refah tamamen yıkılabilir ya da sivillere yasak bölge ilan edilebilir. Haaretz gazetesine göre bu adım, Gazze’yi İsrail topraklarıyla çevrili ve kapatılmış ada hâline getirmek ve Mısır ile bağlantısını kesme amacı taşıyor.
Refah Şehri ve Çevresinde Tampon Bölge Kurulacağı İddia Ediliyor
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Han Yunus ile Refah arasında yer alan ve Gazze’yi doğu-batı doğrultusunda kapsayan “Morag Ekseni” adlı bölgenin kontrol altına alındığını açıkladı. Bu bölge, daha önce “insani yardım bölgesi” ilan edilmiş ve Filistinlilerin buraya sığınması istenmişti. Ulusal basına yansıyan haberlere göre İsrail ordusu, Refah yakınlarındaki eski yasa dışı İsrail yerleşimi Gush Katif’in bulunduğu alanı da tampon bölgeye çevirmeyi planlıyor. Bu adımın, Gazze’yi Mısır’dan tamamen ayırarak İsrail kuşatması altına almak amacıyla atıldığı belirtiliyor.
Bu olanlar savaşın en büyük kitlesel yerinden edilme hareketlerinden birini başlattı ve yüzbinlerce Filistinliyi, birçoğu daha önce defalarca yerinden edilmesine rağmen, bir kez daha kaçmaya zorladı. Gazze kent merkezinin doğusundan sürülen yaşlı bir Filistinlinin, geçtiğimiz günlerde, Al Jazeera’ya söyledikleri yaşanan insani krizin boyutunu biraz olsun anlatıyor: “Şu anki en büyük mücadelemiz yerinden edilme. Bu durumu nasıl yöneteceğimizi bilmiyoruz. Gazze Şehri’nin batısına doğru gidiyorum, bir sokak bulup çadır kurabileceğim bir yer arıyorum.”

Görsel: Below the Sky – Shutterstock.
İsrail, Refah Şehrinin Yüzde 90’ını Yok Etti: 50 Bin Konut Yıkıldı, Altyapı Tahrip Edildi
Nisan ayının başında Gazze Medya Ofisinden yapılan yazılı bir açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde yerleşim yerlerinin yüzde 90’ını yok ettiği ve kenti haritadan sildiği belirtildi. Açıklamada Refah’ın, modern çağın gördüğü en çirkin soykırım ve etnik temizlik biçimlerinden birine tanık olduğu ifade edildi. İsrail ordusunun, Refah’ı “kapalı askerî bölge” haline getirerek Gazze Şeridi’ndeki diğer kentlerden izole ettiği, “tam kırmızı bölge” ilan edip sivillere karşı korkunç katliamlar işlediği, altyapıyı, yerleşim yerlerini sistematik şekilde yıktığı ve böylece kenti yaşanılmaz hâle getirdiği kaydedildi. İzole edilen Refah’ın bombalanmakla kalmayıp, coğrafi ve demografik özelliklerinin değiştirildiği ve halkının zorla göç ettirildiği belirtildi.
Ofis tarafından yapılan açıklamada, 60 kilometrekarelik yüzölçümü ve 300 bin kişilik nüfusuyla Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 16’sına tekabül eden ve “afet bölgesine” dönen Refah’taki “trajedinin büyüklüğü” rakamlarla ortaya konuldu. Ofisin paylaştığı bilgilere göre Refah’taki evlerin yüzde 90’ından fazlası, yani 50 binden fazla konut (yaklaşık 20 bin bina) tamamen yıkıldı. Buna ek olarak “Kanada Kuyusu” dahil olmak üzere 24 su kuyusundan 22’si yok edildi; bu da on binlerce aileyi içme suyundan mahrum bıraktı. Kanalizasyon ağlarının yüzde 85’inden fazlası tahrip edildi. Bu durum, kenti salgın hastalıkların yayılmasına açık hâle getirdi. Ayrıca 320 kilometre uzunluğundaki cadde buldozerlerle yerle bir edildi.
Yusuf Neccar Hastanesi başta olmak üzere 12 hastane ve sağlık kuruluşu hizmet dışı kaldı, 8 okul ve eğitim kurumu tamamen yıkıldı, geriye kalan okullar ise ağır hasar gördü. 100’den fazla cami tamamen yıkıldı ya da kullanılamaz hâle geldi. On binlerce dönüm tarım alanı buldozerlerle yerle bir edildi, ağaçlar ve seralar yok edildi. Refah belediye binası dahil olmak üzere kentteki 36 hükûmet binasından 30’u yıkıldı. Başta Es-Selam, Brezilya, El-Cinine mahalleleri ile Refah Mülteci kampı olmak üzere yerleşim yerlerinin yüzde 90’ı yıkıldı. Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nın bir aydan uzun bir süredir kapalı olmasının, insani krizi benzeri görülmemiş bir şekilde kötüleştirdiği, su pompalarını çalıştıracak yakıt ve tamir için gerekli yedek parça girişine izin verilmemesi nedeniyle halkın en temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde yaşamak zorunda bırakıldığı kaydedildi. Yapılan açıklamada son olarak, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletler organlarına ve tüm insani yardım kuruluşlarına “hukuki ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeleri” çağrısı yapıldı.
Haritadan Silinmek Üzere Olan Refah Şehrinin Tarihi M. Ö. 1200’lere Uzanıyor
Mısır sınırında yer alan Rafah, 7 Ekim 2023’teki saldırıyla başlayan savaştan önce yaklaşık 200 bin Filistinlinin yaşadığı bir yerleşim yeriydi. Sehrin 3000 yıldan uzun süredir yerleşim yeri olduğu düşünülüyor ve şehrin adına MÖ 13. yüzyıla tarihlenen antik Mısır yazıtlarında rastlanabiliyor. Refah, Sina Yarımadası ile Gazze arasında bir vaha etrafında gelişen bir yerleşim yeri olarak kuruldu. Antik Mısırlılar bu şehre Robihwa, Yunanlar ve Romalılar Raphia, İsrailoğulları Rafiah, Araplar ise Refah adını verdi.
Refah, tarihi boyunca birçok farklı halka ev sahipliği yaptı. M.Ö. 217’deki Raphia Savaşı gibi önemli savaşlara tanıklık etmiştir. İslamiyet’in erken dönemlerinde, Refah bir konaklama noktası olarak kullanıldı ve çeşitli Müslüman hanedanlar tarafından yönetildi. 1906’da Osmanlı döneminde şehir, İngiltere yönetimindeki Mısır ve Osmanlı Filistini arasında bölündü.
Gazze Şeridi’nde Son Durum: 60 Bin Çocuk Açlık Çekiyor
BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi sona erdirerek Gazze Şeridi’ne yeniden saldırmaya başladığını belirterek, bölgedeki BM İnsani İşlerden Sorumlu Koordinasyon Ofisi’nden (OCHA) edindiği güncel durumu aktardı. Haq, Gazze’ye ihtiyaç duyulan malzemelerin girmesi için acilen geçişlerin açılması gerektiğini vurguladı.
Gazze’de 60 binden fazla çocuğun gıda kıtlığıyla mücadele ettiğini belirten Haq, yardım için kurulan mutfakların yakıt ve diğer malzemelerinin hızla tükendiğini dile getirdi. Yerinden edilmiş kişilere ev sahipliği yapan barınakların da çok ciddi şekilde su kısıtlamasıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Haq, temizlik malzemelerinin de bulunmadığını, bu durumun kamu sağlığını tehdit ettiğini söyledi. (AA,P)