Yardım Girişinin Durdurulduğu Gazze’de Yeniden Kıtlık Başladı
İsrail'in ateşkesi bitirmesinin ardından yeniden saldırdığı Gazze'de fırınlar İsrail ablukası nedeniyle kapandı. Bölgede süren insani kriz yeniden tırmanışta. Birleşmiş Milletler, gıda stoklarının tükendiğini duyururken duruma müdahale adına bir adım atılmış değil.

İsrail’in 2 Mart’tan bu yana sınır kapılarını insani yardım girişine tamamen kapattığı Gazze Şeridi’nde, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından desteklenen fırınlar un ve mazot stoklarının tükenmesi nedeniyle faaliyetlerini durdurdu. Fırınların kapanması, WFP’nin Gazze’deki gıda stoklarının azalması nedeniyle binlerce Filistinlinin akut açlık ve yetersiz beslenme riski altında olduğu uyarısında bulunmasından sadece günler sonra gerçekleşti.
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Toplum Kuruluşları Ağı Müdürü Emced eş-Şevva’nın açıklamasına göre, Gazze’nin farklı bölgelerinde WFP tarafından desteklenen 25 fırın bulunuyor. WFP’nin sübvanse ettiği bu fırınlar kıtlık ve yüksek fiyatlarla mücadele eden Filistinlilerin, 23-24 orta boy ekmek içeren 2 kilogram ağırlığındaki paketleri 2 şekele satın alabilmelerini sağlıyordu. Söz konusu fırınlar, 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden saldırılar nedeniyle her şeylerini kaybeden ve aşırı yoksulluğa sürüklenen yerinden edilmiş Filistinlilerin sıkıntılarını bir nebze de olsa hafifletiyordu.
Gazze’de Fırınlar Bir Sonraki Duyuruya Kadar Kapalı
Gazze Şeridi’ndeki Fırın Sahipleri Derneği Başkanı Abdunnasır el-Acrami, yaptığı açıklamada, “WFP tarafından desteklenen tüm fırınlar pazartesi ve salı günü itibarıyla tamamen kapandı.” dedi. Acrami, fırınların kapanmasının, İsrail’in sınır kapılarını kapalı tutması nedeniyle WFP stoklarındaki un, şeker, tuz, maya ve mazotun tükenmesinden kaynaklandığını vurguladı. “WFP, Gazze’deki fırınların yeniden yapılandırılması ve çalıştırılmasının tek destekçisi.” diyen Acrami, WFP yetkililerinin söylediğine göre, fırınların ancak sınır kapılarının yeniden açılması ve hayatın normale dönmesi halinde tekrar faaliyet gösterebileceğini aktardı.
Gazze’deki Filistinlilerin yüzde 70’inin WFP’nin sağladığı bu imkandan faydalandığına ve düşük maliyetle (2 şekel) ekmek satın alabildiğine işaret eden Acrami, bu fırınların ürettiği ekmeğin yüzde 30’unun da ücretsiz olarak mülteci kamplarında dağıtıldığını belirtti. Tek çözümün sınır kapılarının açılması olduğunu vurgulayan Acrami, mevcut durumun devam etmesi halinde Gazze’de tehlikeli seviyelerde açlık yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Merkezi Roma’da bulunan ve BM bünyesindeki WFP’nin X platformundaki hesabından yapılan paylaşımda, İsrail saldırısı altında bulunan ve yardımların girişine izin verilmeyen Gazze’deki duruma işaret edildi. Paylaşımda, “Gazze’de WFP destekli 25 fırının tamamı yakıt ve un eksikliği nedeniyle kapandı. Sıcak yemek dağıtımı devam ediyor ancak tedarikler en fazla 2 hafta yetecek durumda. WFP, son gıda paketlerini önümüzdeki 2 gün içinde dağıtacak.” ifadeleri kullanıldı.
COGAT Dezenformasyon mu Yapıyor?
Gazze’ye yardım sevkiyatlarını koordine eden İsrail ordusuna bağlı COGAT ajansı, 1 Nisan’da yaptığı açıklamada, ateşkes sırasında yaklaşık 450 bin ton yardım taşıyan 25.200 kamyonun Gazze’ye giriş yaptığını bildirdi. COGAT, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Bu, savaş boyunca Gazze’ye giren toplam kamyonların neredeyse üçte biri anlamına geliyor ve yalnızca bir aydan biraz daha uzun bir sürede gerçekleşti. Hamas sivillere izin verirse uzun süre yetecek kadar gıda var.” dedi.
Bu açıklama hakkında sorulan bir soru üzerine BM sözcüsü Stephane Dujarric gazetecilere şunları söyledi: “BM açısından bu iddia saçma… Elimizdeki stokların sonundayız. “Dünya Gıda Programı (WFP) eğlence olsun diye fırınlarını kapatmıyor. Eğer un yoksa, pişirme imkanı yoksa fırınlar açılamaz.”
İki aylık ateşkes öncesinde küresel gıda güvenliği uzmanları, Kasım 2024’te Gazze’nin kuzey bölgelerinde “kıtlığın yakın olma ihtimalinin yüksek olduğu” konusunda uyarıda bulunmuştu. Birleşmiş Milletler savaş boyunca Gazze’deki insani yardım faaliyetini, İsrail’in askeri operasyonu, İsrail’in bölgeye erişim ve hareket kısıtlamaları ve silahlı grupların yağmalamaları nedeniyle “fırsatçı” olarak tanımlamıştı.
COGAT ise, “BM’nin sağladığı yardımlar, Gazze’ye giren toplam yardımların yüzde 30’undan daha azdı. Yani BM, Gazze’de iki haftalık yardım kaldığını söylediğinde, bölgede başka yardım kuruluşları ve diğer aktörlerde bol miktarda gıda yardımı bulunuyor.” şeklinde bir beyanda bulundu. COGAT, Gazze’deki insani durumu uluslararası toplumla koordinasyon içinde izleyip değerlendirmeye devam ettiğini ve ateşkes sırasında Gazze’ye teslim edilen yardımların önemli bir kısmının başka yerlere yönlendirildiğini iddia etti. BM sözcüsü Dujarric ise, “BM, teslim ettiği tüm yardımlar için sağlam ve çok güvenilir bir kontrol zinciri sağladı,” ifadelerini kullandı.
İsrail Yüksek Mahkemesinin Skandal Kararı: “Gazze’ye Girecek Yardıma İsrail Karar Verir”
İsrail Yüksek Mahkemesi de geçtiğimiz günlerde Gazze’deki soykırım suçlamalarına karşılık İsrail’e savaşla ilgili uluslararası yasaların uygulanamayacağına dair skandal bir karara imza attı. Ayrıca mahkeme, abluka altındaki bölgeye insani yardımın yeniden başlatılmasını talep eden dilekçeyi de oybirliğiyle reddetti. Mahkeme, İsrail hükûmetinin Gazze’ye hangi türden ve miktarda yardım girebileceğine karar verme yetkisine tamamen sahip olduğuna hükmetti. Temel insan hakları ve uluslararası hukuka aykırı bu karar dikkat çekti.
Uluslararası hukuka göre, İsrail’in sivillere insani yardım ulaştırılmasını garanti etmek zorunluluğu var. Ancak İsrail, Gazze’ye bir buçuk yıldan fazla süredir tam bir abluka uygulayarak bölge nüfusunu gıda, su ve tıbbi malzemelerden yoksun bıraktı. Bu abluka, kitlesel açlık ve felaket boyutlarında insani koşullara yol açtı.
Geçen yıl Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve dönemin Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında, Gazze’de açlığı bir savaş silahı olarak kullanmak suçlamasıyla tutuklama emri çıkarmıştı. Bu suçlamalar, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlara ilişkin daha geniş çaplı soruşturmaların bir parçasıydı.
İsrail Ordusu, Gazze’de Şiddetli Saldırılara Devam Ediyor
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı. İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 1042’den fazla Filistinli hayatını kaybetti, 2 bin 542’yi aşkın kişi yaralandı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 50 bin 399’a, yaralıların sayısı 114 bin 583’e yükseldi. Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas’a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.
Hamas ise “İsrail’in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırımı yeniden başlattığını” açıkladı. İsrail’in Gazze’ye saldırıları, Başbakan Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlatması dikkati çekti. (AA,P)