'Bosna Hersek'

“Saraybosna Safarisi”: Parayla İnsan Avı İddialarına İtalya’da Soruşturma

Gazze’de çocukların ve sivillerin keskin nişancı ateşiyle öldürülmesi dünya çapında öfke yaratırken, Saraybosna kuşatması sırasında para karşılığı insan avına çıkan zengin yabancılarla ilgili İtalya’da açılan bir dava, yakın tarihin en karanlık sayfalarından birini yeniden aralıyor.

Bosna’nın başkenti Saraybosna Sırp güçleri tarafından kuşatma altındayken şehirdeki bir duvarda yer alan ünlü "Cehenneme Hoş Geldiniz" grafitisi. ©Northfoto/shutterstock.com. Değişiklikler: Perspektif.

İtalya Cumhuriyet Savcılığı, 1992–1996 yılları arasındaki Saraybosna kuşatması sırasında bazı İtalyanların ve diğer yabancıların sivillere ateş edebilmek için yüklü miktarlarda para ödeyerek bölgeye “keskin nişancı safarileri” düzenlediği iddiaları üzerine soruşturma başlattı.

Vahşi hayvanları avlamak ya da gözlemlemek için yapılan gezilere grotesk bir gönderme olarak “safari” şeklinde tanımlanan bu seyahatler, Bosnalı Sırp güçlerinin modern Avrupa tarihinin en uzun şehir kuşatmasını yürüttüğü ve 11 binden fazla insanın öldürüldüğü dönemde gerçekleşti.

Kim Bu “İnsan Avcıları”?

Milan’daki soruşturma, savcı Alessandro Gobbis tarafından yürütülüyor. İddialarla ilgili şikâyet, gazeteci ve romancı Ezio Gavazzeni tarafından yapıldı. Gavazzeni, Saraybosna’yı çevreleyen tepelerdeki Sırp mevzilerinden “savunmasız sivilleri öldürebilmek için para ödeyen”, silahlara tutkuyla bağlı “çok zengin insanların” gerçekleştirdiği bir “insan avı”ndan söz ediyor. İtalyan medyasına göre, araştırmacılar Gavazzeni’nin başvurusunda ismi geçen beş kişinin yanı sıra bu iddia edilen “safarilere” katılan diğer kişileri de tespit etmeyi umuyor.

Bu seyahatlere katılan kişiler, aşırı sağ sempatizanları veya politikacıları, silah tutkunu, poligonda ya da av gezilerinde bu tutkularını yaşayan ve sadistçe bir adrenalin arayışı içinde olan kişiler olarak tanımlanıyor. Başvuruda adı geçen bir tanık, şu anda soruşturulan Torino, Milano ve Trieste’den üç erkek hakkında Gavazzeni’ye ayrıntılar verdi. Dava dosyasında atıfta bulunulan İtalya’nın askeri istihbarat kurumu SISM’ye ait bir rapora göre, 1993’te ateş etme eylemine katılan Milanolu kişi, özel bir estetik cerrahi kliniğinin sahibiydi.

Bu iddia edilen gezilerin kim tarafından organize edildiği ise henüz belirsizliğini koruyor. Topladığı tüm kanıtları savcılara teslim eden Gavazzeni, geçtiğimiz salı günü İtalyan haber kuruluşu La Repubblica’ya yaptığı açıklamada, dava dosyasının “gerçeği halının altına süpüren bir toplum kesimini açığa çıkardığını” söyleyerek şüpheliler hakkında, “Burada Saraybosna kuşatması sırasında savunmasız sivilleri öldürebilmek için para ödeyen itibar sahibi zengin kişilerden ve girişimcilerden bahsediyoruz.” şeklinde konuştu.

Keskin Nişancı Safarileri Nasıl Gerçekleştiriliyordu?

Genellikle terörizm ve mafya konuları hakkında yazan Ezio Gavazzeni, Saraybosna’ya düzenlenen keskin nişancı turlarıyla ilgili iddiaları ilk olarak 30 yıl önce Corriere della Sera’da okuduğunu, ancak o dönem kesin kanıtlara ulaşamadığını belirtiyor. Sloven yönetmen Miran Zupanic’in 2022’de yayımlanan “Sarajevo Safari” belgeselini izledikten sonra ise araştırmalarını derinleştiren Gavazzeni, geçtiğimiz şubat ayında bulgularını savcılara iletmiş. Bunların, Saraybosna Eski Belediye Başkanı Benjamina Karić’in raporunu da içeren 17 sayfalık bir dosya olduğu belirtiliyor.

İddialara göre 1992 ile 1996 yılları arasında, başlıca silah meraklılarından oluşan İtalyan vatandaşlar ve diğer kişiler, hafta sonu “avlanmak” için cuma günleri eski Yugoslavya sınırındaki kuzeybatı İtalya’nın Trieste kentinde toplanıyordu. Katılımcıların daha sonra buradan Yugoslav/Sırp havayolu Aviogenex ile Saraybosna’yı çevreleyen tepelere uçtuğu ve burada, 2019’da soykırım ve insanlığa karşı suçlardan ömür boyu hapse mahkûm edilen Radovan Karadzic’e bağlı Bosna-Sırp milislerine sivillere ateş etmek için para ödedikleri iddia ediliyor.

La Repubblica’ya göre, bu “turistler” avro 1999’da yürürlüğe girmeden önceki para birimi farkları ve güncel enflasyonla hesaplandığında, Saraybosna’ya gidip bu öldürme faaliyetlerine katılmak için 100 bin avroya (116 bin dolar) kadar ödeme yapıyorlardı. Ayrıca katılımcılara, hedef almak istedikleri kişiye göre değişen fiyatların yer aldığı bir liste veriliyordu; bu listede çocuklar en pahalı hedef olarak belirtilirken, yaşlıların ise ücretsiz olarak öldürülebileceği ifade ediliyordu.

Gavazzeni bu kişilerle ilgili, “[Bir katılımcı] Trieste’den insan avına çıktı, sonra geri dönüp hiçbir şey olmamış gibi herkesin gözünde saygın biri olarak hayatına devam etti.” diyor ve ekliyor:

“Silahlara tutkun, bu tutkuyu tatmin etmek isteyen, parası ve İtalya ile Sırbistan arasında gerekli bağlantıları olan insanlar… Bu kötülüğün kayıtsızlığıdır: Tanrı rolüne bürünmek ve cezasız kalmaktır.”

Gavazzeni’nin 17 sayfalık başvuru dosyasında, Bosnalı askerî istihbarat subayı Edin Subašić’in ifadeleri de bulunuyor. Subašić, 1994’ün başlarında Trieste’den Saraybosna’ya uçup saldırılara katılan İtalyanlarla ilgili raporlarımeslektaşlarıyla birlikte İtalya’nın askerî istihbarat servisi SISMI’ye ilettiklerini söylüyor. Tanıklığına göre SISMI birkaç ay sonra yanıt verdi ve Trieste’deki kalkış noktalarının tespit edildiğini, bu tür bir seyahatin bir daha yaşanmayacağını bildirdi.

İtalyan haber ajansı ANSA, Saraybosna Eski Belediye Başkanı Benjamina Karić’in de bu “insanlık dışı faaliyetlerde bulunan zengin yabancılar”la ilgili bir dosyayı Milan Savcılığı’na gönderdiğini bildirdi. 2021–2024 yılları arasında Saraybosna belediye başkanlığı yapan, Müslüman bir baba ve Sırp bir annenin kızı olan Karić, 2022’de iddiaları öğrendiğinde hemen şikayetçi olmuş. Keskin nişancı saldırılarından sağ kurtulanlarla, bu korkunç suçların mağdurları ve tanıklarıyla görüşmüş. Mevcut bilgiler ışığında, Saraybosnalıları öldürmek için para ödeyen kişilerin “zengin ve etkili, elit sınıfa mensup” kişiler olduğunu bildiklerini belirten Karić, La Repubblica’ya verdiği röportajda şöyle konuştu:

“Belediye başkanı, avukat ve en çok da Saraybosnalı bir evlat olarak—kolayca kurbanlardan biri olabilirdim—somut bir şekilde harekete geçmem gerektiğini biliyordum. Bu nedenle 2022’de Bosna-Hersek savcılığına ceza şikâyeti verdim ve 2025’te aynı şikâyeti Milan savcılığına da ilettim. Bugün, söz konusu dava Milan’da yürütülen bir soruşturmanın parçası.”

Bu “Safarilerden” Kimler Haberdardı?

Sırbistan, bu gezilerde herhangi bir rolü olmadığını iddia ederken, araştırmacılar Sırp istihbarat servislerinin bu “turistik gezilerden” haberdar olduğunu düşünüyor. ANSA’nın haberine göre, savcılık tarafından ilk ifadeye çağrılması beklenen Bosnalı askerî istihbarat görevlisi Subašić, gezilerin havayolu üzerinden organize ediliş şeklinin, “her şeyin arkasında” Sırbistan Devlet Güvenlik Servisinin olduğuna işaret ettiğini ifade etti. SISMI ilk seyahatten haberdar edilmiş olsa da, Subašić La Repubblica’ya iki istihbarat servisi arasında bunun bir daha hiç konuşulmadığını aktardı.

Bosna’nın Milan başkonsolosu Dag Dumrukčić, 11 Kasım Salı günü La Repubblica’ya yaptığı açıklamada hükûmetinin soruşturmayla ilgili “tam işbirliği içinde” olduğunu belirterek, “Böylesine acımasız bir olayın gerçeğini ortaya çıkarmak ve geçmişle hesaplaşmak için sabırsızlanıyoruz. Araştırmacılara ileteceğim bazı bilgilere sahibim.” dedi.

Saraybosna’da Hayatta Kalanların Tanıklıkları

1990’larda Saraybosna’da büyüyen ve kuşatma başladığında dokuz yaşında olan 42 yaşındaki Džemil Hodžić, kuşatma sırasında çekilmiş fotoğrafları arşivleyen Sniper Alley Photo projesinin kurucusu. Hodžić, bulguların kendisini şaşırtmadığını, çünkü o dönemde hafta sonlarının Saraybosna’da her zaman “bilhassa tehlikeli” olduğunu ve dışarıdan gelen insanların kendilerine ateş ettiğine dair söylentilerin sürekli dolaştığını belirterek şöyle konuştu:

“Bu bilinen bir gerçek ama ne yazık ki dört yıl boyunca bize ateş eden katiller ve keskin nişancılar hâlâ serbestken bir anlam ifade etmiyor ve Bosna savcılığımızın bununla ilgili hiçbir şey yapmadığını görüyoruz. İnşallah İtalya’daki bu dava medyamızda kaybolmaz ve gerçekten olumlu bir sonuç elde ederiz.”

Ağabeyinin mahallelerinde tenis oynarken bir Sırp keskin nişancı tarafından öldürüldüğünü belirten Hodžić, “Bunu yapanlardan birinin para ödeyerek orada bulunanlardan biri olup olmadığını asla bilemeyeceğiz” dedi.

İnsan Avına Hangi Ülkelerden Katılım Oldu?

Saraybosna’daki insan avına birden fazla ülkeden vatandaşların katıldığı düşünülüyor. Miran Zupanič’in “Sarajevo Safari” adlı belgeseli, aralarında Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Rusya’dan bazı kişilerin de bulunduğu zengin yabancıların bu eylemlere katılımını konu ediniyor.

Dikkat çeken bir örnek, Rus milliyetçisi yazar ve siyasetçi Eduard Limonov’du. Limonov, yönetmen Pawel Pawlikowski’nin 1992’de Bosna savaşı hakkında çektiği bir belgeselde, Radovan Karadžić’in bizzat eşlik ettiği bir sahnede Saraybosna yönüne makineli tüfekle ateş ederken görüntülendi.

Ayrıca, 2007’de eski ABD deniz piyadesi John Jordan, Yugoslavya için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadede “turist nişancıların” Saraybosna’ya geldiğini söyledi. Jordan mahkemede şöyle dedi:

“Yanında araziyi iyi bilen adamlar tarafından yönlendirilen kişinin araziye tamamen yabancı olduğu çok açıktı; giyim tarzı ve taşıdıkları silahlar bana onların turist nişancılar olduğunu düşündürdü.”

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler