Yabancı İmamları Reddeden Fransa, Yerli İmam Okulunu Kapattı
1992’den beri din görevlisi yetiştiren IESH’nin kapatılması, Fransa’nın yıllardır dile getirdiği “yerli imam” hedefiyle çelişen bir karar olarak yorumlandı. Suçlamaları reddeden kurum, kararın din ve eğitim özgürlüğüne aykırı olduğunu savundu.

Fransa’da ülke sınırları içerisinde imam yetiştiren eski kurumlardan biri olan Institut Européen des Sciences Humaines’i (IESH) kapatma kararı alındı. İçişleri Bakanı Bruno Retailleau’nun önerisiyle 3 Eylül 2025’te Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan karar, devlet ile Müslüman kurumlar arasındaki gerilimin yeni bir boyuta taşındığı şeklinde yorumlanıyor.
IESH’nin Kapatılmasına Giden Yol
Kapatma süreci Aralık 2024’te başlayan polis baskınlarıyla başladı. İlk aramada Katar başta olmak üzere dış finansmanların beyan edilmediği ve kara para aklama şüphesi öne sürüldü. 2025’in ilk yarısında yapılan ikinci baskında ise kurumun ders materyalleri ve belgelerine el konuldu.
Haziran 2025’te İçişleri ve Ekonomi Bakanlıkları, IESH ile iki yöneticisinin malvarlıklarını dondurdu. Bu adım, yaz kurslarının iptal edilmesine ve Eylül’de derslerin açılamamasına yol açtı. Son olarak 3 Eylül’de kurum resmen feshedildi.
İçişleri Bakanlığının Kuruma Yönelttiği Suçlamalar
Karar, özellikle sağ ve aşırı sağ çevrelerde memnuniyetle karşılandı. İçişleri Bakanlığının yönlendirmesiyle kurumu kapatan Fransız hükûmeti, IESH’yi “radikal İslam’ın kalesi” olarak nitelendiriyor ve üç temel suçlama yöneltiyor:
- Şiddet ve terör çağrısı: Ders materyallerinde şeriat cezalarının eleştirisiz aktarılması, “silahlı cihadın gerekliliği” vurguları ve bazı mezunların cihatçı gruplara katıldığı iddiaları.
- Ayrımcılık ve nefret söylemi: Kadına yönelik itaat ve şiddet ifadeleri, eşcinsellere karşı nefret söylemi ve Yahudi/gayrimüslimlere yönelik hakaretler.
- Finansman sorunları: Katar’dan geldiği öne sürülen yardımların usule aykırı beyanı, kara para şüphesi ve nakit kullanımının olağan dışılığı.
Karara Gelen Tepkiler: IESH Suçlamaları Reddetti
IESH ve bağlı olduğu Fransa Müslümanları Federasyonu (MF) ise, bir yazılı açıklama yayımlayarak tüm suçlamaları reddetti. Kurumun “radikalizm değil, metinlerin doğru yorumunu öğretmeyi” amaçladığını vurgulayan açıklamada, kapatma kararının “din ve eğitim özgürlüğüne aykırı olduğu” belirtildi.
Açıklamada ayrıca Katar’dan gelen son bağışın 2018’de yapıldığı, yasal şekilde beyan edildiği ve 2021’den bu yana hiçbir yabancı kaynağın alınmadığı ifade edildi. Müslüman temsilciler, kapatmanın imam olarak görev yapacak din görevlisi ihtiyacını artıracağını ve gençleri internet üzerinden kontrolsüz içeriklere yönlendireceğini savundu.
Feshedilen IESH Neydi?
1992’de Château-Chinon şehrinde kurulan IESH, Fransa’da 30 yılı aşkın süredir “yerli imam” yetiştirme çabalarının merkezinde yer alan bir kurumdu. Daha sonra MF adını alacak olan UOIF (Union des Organisations Islamiques de France) inisiyatifiyle kurulan kurum, Paris de dahil olmak üzere farklı şehirlerde şubeler açarak 30 yılı aşkın süre boyunca binlerce öğrenciye eğitim verdi. IESH bünyesinde din görevlisi eğitimlerine ilaveten Arapça dil dersleri de veriliyordu.
Kapatılmadan önce 1.500 ila 2.000 arasında öğrencisi olduğu ifade edilen IESH, uzun yıllar boyunca Fransa devletinin de imam ihtiyacını karşılayan bir çözüm ortağıydı. Zira ülke camilerinde görev yapan imamların çoğu Cezayir, Fas, Tunus ve Türkiye’den gönderiliyordu. Bu model “yabancı devletlerin nüfuzu” tartışmalarına yol açarken, IESH “Fransız topraklarında yetişmiş imam” arayışının ürünü olmuştu.
Fransa’da İmam Eğitimi ve Dış Etki Tartışmaları
2.500 civarı cami oldığu ifade edilen Fransa’da, 2025 itibarıyla, yaklaşık 2.700 imamın görev yaptığı ifade ediliyor. 2021’de yürürlüğe giren ve kamuoyunda “İslamcı Bölücülükle Mücadele Yasası” olarak bilinen düzenleme ile dış finansmanların bildirilmesi zorunlu hâle getirildi ve yabancı ülkelerden imam gönderilmesine sınırlamalar getirildi.
1 Ocak 2024 itibarıyla Fransa, kendi ülkeleri tarafından maaş alan yabancı imamları kabul etmeyi durdurdu. Bu adım, Türkiye, Cezayir ve Fas’tan ülkeye gelmiş olan yaklaşık 300 imamı etkiledi: 2025 başında diğer ülkelerden gelmiş 50 kadar imamın durumunun çözüm bekeldiği haberlere yansımıştı. Yine 2025’te imamlık mesleğine ilk defa yasal statü verilen Fransa’da artık her imamın Fransa’daki bir dinî dernek tarafından doğrudan istihdam edilmesi gerekiyor: İmamların işe alım süreçleri ise France Travail adlı devlet kurumu üzerinden yapılıyor.
Bu süreç, Fransa’da imamların artık ülke içinde yetiştirilmesini bir öncelik hâline getirdi. Ancak IESH’nin kapatılmasıyla birlikte bu hedef daha da tartışmalı bir hâl aldı. Le Monde gazetesine göre Macron yönetiminin yıllardır ifade ettiği Fransız topraklarında imam yetiştirme hedefiyle çelişen bu kararın ardından ülkede imam açığı daha da belirginleşti.
“Müslüman Kardeşler” Raporunun Gölgesi
İçişleri Bakanı Retailleau, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Müslüman Kardeşler hareketinin sızmasına karşı mücadele sürüyor” dedi. Mayıs 2025’te basına sızan “Müslüman Kardeşler ve Fransa’da Siyasal İslam” raporu da tartışmaları büyütmüştü. Müslüman toplumun genelini krimanilize etmek, bazı maddi hatalar içermek ve siyasi bir ajanda gütmekle eleştirilen raporda, ülkedeki bazı cami ve özel okulların harekete bağlı olduğu iddia edilmişti.
Raporda, ülkedeki 139 ibadethanenin ve yakın zamanda kamu desteği kesilen Müslümanların gittiği bazı özel okulların Müslüman Kardeşler hareketiyle bağlantılı olduğu ileri sürülmüştü. Ülke genelindeki 21 okulun 18’inin doğrudan, 3’ünün dolaylı olarak harekete bağlı bulunduğu öne sürülen raporda, “Müslüman Kardeşler”in Fransa yapılanmasını Avrupa’daki diğer yapılanmalarından ayıran noktanın eğitim sektörüne öncelik vermesi olduğu iddia edilmişti. Raporda, Fransa’daki Kur’an kurslarının etrafında kurulan “ekosistemler” ile Müslümanların sosyal hayatlarının ve eylemlerinin, Müslüman Kardeşler hareketinin bir unsuru yapıldığı savunulmuştu.
Kapatma kararı, Fransa’da hem din özgürlüğü hem de İslam’ın kamusal alandaki yeri üzerine süren tartışmaların önümüzdeki dönemde daha da keskinleşeceğinin işareti olarak değerlendiriliyor. Bu raporunun hazırlanması talimatını eski İçişleri Bakanı Gérald Darmanin 2024 yılında vermiş ve o dönemki hükûmet düştükten sonra François Bayrou’nun kurduğu kabineyle göreve gelen Bruno Retailleau (Cumhuriyetçiler Partisi – LR) döneminde tamamlanmıştı. Fransa’da 8 Eylül’de Bayrou hükûmeti de düştü. İçişleri Bakanlığı ilerleyen haftalarda yeniden el değiştirebilir, fakat bu durum bakanlığın “Müslüman Kardeşler” ile mücadele planında bir değişikliğe yol açması beklenmiyor. (P/AA)