Integrationsbarometer

Avusturyalıların Yüzde 68’i Müslümanlarla Yaşamaya Olumsuz Bakıyor

Integrationsbarometer 2025’in sonuçlarına göre, Avusturya'da Müslümanlarla birlikte yaşamayı olumsuz değerlendirenlerin oranı yüzde 68’e çıktı. Diğer göçmen gruplarına kıyasla Müslümanlara daha olumsuz bakıldığını tespit eden anket, entegrasyonun işleyişi ve güvenlik algısına dair eleştirel tutumların son yıllarda kalıcılaştığını ortaya koyuyor.

Avusturyalıların Yüzde 68’i Müslümanlarla Yaşamaya Olumsuz Bakıyor
Avusturya'nın Tirol eyaletinde Alpler'in eteğindeki bir caminin minaresi. Fotoğraf: Loes Kieboom - Shutterstock.

Avusturya Entegrasyon Fonu (ÖIF) tarafından yayımlanan Integrationsbarometer 2025, ülkede göç, entegrasyon ve toplumsal birlikte yaşama dair tutumların son yıllarda daha eleştirel bir çizgiye kaydığını ortaya koyuyor. 2015’ten bu yana düzenli aralıklarla gerçekleştirilen araştırmanın 2025 verileri, özellikle Müslümanlarla birlikte yaşama, entegrasyonun işleyişi ve kişisel güvenlik algısı başlıklarının Avusturya kamuoyunda yakından ilişkilendirildiğini gösteren bir tablo sunuyor. Bulgular, bu alanların kamuoyunda çoğunlukla birbirinden bağımsız değil, birbirini etkileyen başlıklar olarak değerlendirildiğine işaret ediyor.

Araştırma sonuçları, Avusturya’da entegrasyon ve eğitim politikalarına ilişkin tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde kamuoyuyla paylaşıldı. 11 Aralık 2025’te parlamentoda kabul edilen ve 14 yaş altındaki kız çocuklarının okullarda başörtüsü takmasını yasaklayan düzenleme de bu tartışmaların öne çıkan başlıkları arasında yer alıyor. Integrationsbarometer 2025, bu tür düzenlemeleri doğrudan ele almasa da 2025 verileri söz konusu tartışmaların hangi toplumsal algılara dayandığına yönelik bazı ipuçları sunar nitelikte.

Araştırmanın Kapsamı ve Metodolojisi

Integrationsbarometer 2025’in sonuçları, 18 Aralık’ta Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm (ÖVP) ve kamuoyu araştırmacısı Peter Hajek tarafından açıklandı. Araştırma, 2-13 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştirildi ve 16 yaş ve üzeri 1.000 Avusturya vatandaşı ile görüşüldü.

Veri toplama süreci 700 çevrim içi anket ve 300 telefon mülakatı yoluyla yürütüldü. Örneklem; yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve eyaletlere göre kotalandırıldı, ardından resmî nüfus verileri esas alınarak ağırlıklandırıldı. Araştırmanın istatistiksel hata payı ± yüzde 3,1 olarak açıklandı. Çalışma, Avusturya kamuoyunda göç ve entegrasyon konularına ilişkin tutumların zaman içindeki seyrini izlemeyi amaçlıyor.

Müslümanlarla Birlikte Yaşama Dair Olumsuz Algı Öne Çıkıyor

Araştırmanın öne çıkan bulgularından biri, Müslümanlarla birlikte yaşama dair değerlendirmeler oldu. Ankete katılanların yüzde 68’i, Müslümanlarla birlikte yaşamı “çok kötü” ya da “daha ziyade kötü” olarak tanımlıyor. Aynı soruda “çok iyi” ya da “daha ziyade iyi” yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 23’te kalıyor. Bu oranlar, araştırmada yer alan farklı gruplarla kıyaslandığında, Müslümanlarla birlikte yaşama dair algının en olumsuz başlıklardan biri olduğunu ortaya koyuyor.

Müslümanların günlük yaşamıyla doğrudan bağlantılı kısıtlayıcı önlemler de geniş destek görüyor. Ankete katılanların yüzde 73’ü, okullarda ve anaokullarında 14 yaş altı kız çocuklarına yönelik bir başörtüsü yasağını destekliyor. Ayrıca çoğunluk, aile birleşiminin sınırlandırılması ve sığınma başvurularına üst sınır getirilmesi yönünde görüş bildiriyor.

Zaman serisi verileri, bu olumsuz değerlendirmenin son yıllara özgü bir dalgalanma olmadığını gösteriyor. 2014-2015 döneminde daha düşük seviyelerde olan olumsuz oranlar, özellikle 2020 sonrasında artış eğilimine girerek 2025’te en yüksek düzeye ulaşıyor. Bu tablo, Müslümanlarla birlikte yaşama konusundaki eleştirel tutumun yıllar içinde istikrarlı biçimde güçlendiğini gösteriyor.

Diğer Göçmen Grupları Nasıl Algılanıyor?

Araştırma ayrıca, Avusturya kamuoyunda farklı göçmen ve mülteci gruplarına yönelik tutum ve algının aynı olmadığını ortaya koyuyor. Ukraynalı savaş mağdurlarıyla birlikte yaşam, katılımcıların yüzde 54’ü tarafından “çok iyi” ya da “daha ziyade iyi” olarak değerlendiriliyor. Buna karşılık olumsuz değerlendirmelerin oranı yüzde 32 seviyesinde bulunuyor.

Araştırma verileri, Ukraynalı mültecilere yönelik algının genel olarak olumlu seyrini koruduğunu, ancak 2023’ten bu yana kısmi bir düşüş yaşandığını gösteriyor. Buna rağmen Ukraynalı savaş mağdurlarıyla aynı ülkede beraber yaşamaya dair değerlendirmeler, Müslümanlar, genel göçmenler ve mültecilerle karşılaştırıldığında daha olumlu bir tablo ortaya koyuyor.

Avusturya’da “Entegrasyon İşlemiyor” Görüşü Yaygın

Integrationsbarometer 2025’in bir diğer dikkat çekici bulgusu, entegrasyonun genel işleyişine dair değerlendirmeler oldu. Ankete katılanların yüzde 70’i, Avusturya’da entegrasyonun “eher schlecht” ya da “sehr schlecht”, yani kötü veya çok kötü işlediğini belirtiyor. Entegrasyonun iyi ya da çok iyi işlediğini düşünenlerin oranı ise yüzde 24’te kalıyor. Bu dağılım, önceki yıllarla karşılaştırıldığında büyük bir değişim göstermiyor ve algının zaman içinde istikrarlı biçimde korunduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise bu değerlendirmeyle eş zamanlı olarak ortaya çıkan görüşler. Katılımcıların yüzde 70’i, Avusturya’da göçmenler ve mülteciler için yeterli entegrasyon imkânı bulunduğunu ifade ediyor. Veriler, entegrasyonun başarısız bulunduğu yönündeki algının, imkânların yetersizliğinden ziyade sonuçlara ilişkin memnuniyetsizlikle ilişkilendirildiğini düşündüren bir tablo ortaya koyuyor.

Avusturyalıların Güvenlik ve Birlikte Yaşam Algıları

Araştırmaya göre Avusturyalıların yüzde 49’u, kişisel güvenlik hissinin son bir yıl içinde kötüleştiğini belirtiyor. Veriler, güvenlik algısındaki bu değişimin, birlikte yaşama ve entegrasyona dair olumsuz değerlendirmelerle birlikte seyrettiğini gösteriyor. Kendini daha güvensiz hisseden katılımcıların, entegrasyonun işleyişini ve farklı gruplarla birlikte yaşamı daha sorunlu değerlendirdiği görülüyor.

Araştırmada birlikte yaşamı zorlaştıran başlıca unsurlar arasında “siyasi İslam”, kadınlara yönelik tutumlar, yetersiz Almanca bilgisi ve “paralel yaşam alanları” gibi konular öne çıkıyor. Bu başlıkların, güvenlik algısına ilişkin değerlendirmelerle birlikte anılması, entegrasyon tartışmalarının kamuoyunda sıklıkla güvenlik perspektifi üzerinden ele alındığını gösteren bir eğilim olarak okunuyor.

Birlikte Yaşama Dair Algı Mekana Göre Değişiyor

Araştırma, birlikte yaşama dair değerlendirmelerin mekâna göre değiştiğini de ortaya koyuyor. Çalışma hayatında ve alışveriş alanlarında birlikte yaşam görece daha olumlu değerlendirilirken; okullar, konut bölgeleri ve kamusal alanlar en eleştirel değerlendirilen mekânlar arasında yer alıyor. Katılımcıların yüzde 65’i, okullarda birlikte yaşamı “kötü” ya da “çok kötü” olarak tanımlıyor.

Araştırma verileri, okullara ilişkin bu olumsuz değerlendirmenin son yıllarda belirgin biçimde arttığını gösteriyor. Ayrıca ebeveyn olanlarla olmayanların değerlendirmeleri arasında anlamlı bir fark bulunmaması, bu algının bireysel deneyimlerden çok genel bir toplumsal algı çerçevesi içinde şekillendiğine işaret ediyor. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi #0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler