“Gazze’nin Yeniden Yaşanabilir Olması İçin Yardımdan Önce İrade Gerek”

Gazze’de yürütülen ateşkes müzakerelerinin olumlu sonuçlandığına ve yakında ateşkesin yürürlüğe gireceğine dair umut verici açıklamalar geldi. Siz bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ateşkes yönünde atılan her adım kıymetlidir. Ancak bu süreç geçici bir ateşkesle sınırlı kalmamalıdır. Gerçek çözüm, sivillerin korunması, ablukanın kaldırılması ve kalıcı bir barıştır. Aksi hâlde insani dram devam eder. Bugün geldiğimiz noktada, dünyada milyonlarca insanın vicdanı Gazze’ye dönmüş durumda ve bu, kalıcı bir barış için çok değerli bir fırsat.

HASENE şu anda bölgede nasıl bir hazırlık içinde?

Gazze’de uzun yıllardır, özellikle de son iki yıldır yoğun bir şekilde bir şekilde sahadayız. Birleşmiş Milletler’in yardım ajansları -UNRWA, IOM ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)- öte yandan Ürdün ile iş birliği içinde acil yardım, barınma, çadır ve gıda temini, temiz su erişimi, sağlık projeleri ve psikososyal destek çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bizim yardım depolarımız Gazze’ye yalnızca üç saatlik mesafede. Ekibimiz hazır; gıda, su, tıbbi malzeme, hijyen paketleri ve barınma malzemeleri yüklü şekilde bekliyor ve hazırlanıyor. Tek eksiğimiz, bu yardımların geçişine izin verecek bürokratik onayların çıkması. Bu izinler geciktikçe, Gazze’deki çocukların, yaşlıların ve hastaların durumu ağırlaşıyor. Yardımın büyük ölçekli ve kesintisiz biçimde ulaştırılması gerekiyor.

Uluslararası insani yardım kuruluşları da benzer çağrılar yapıyor. Siz bu dayanışmayı nasıl görüyorsunuz?

Kesinlikle çok kıymetli. Uluslararası kuruluşlar hep aynı şeyi söylüyor: geçici değil, kalıcı ateşkes ve engelsiz erişim. Biz de HASENE olarak aynı çizgideyiz. Tüm bu çağrılar birleştiğinde, dünya kamuoyu insani yardımın siyaset üstü bir mesele olduğunu daha net görüyor. Artık hiçbir devlet veya otorite bu gerçeği görmezden gelemez.

Gazze’ye yardım ulaştırmanın önündeki en büyük engeller neler?

Abluka hâlen en temel engel. Yardımların girişini kısıtlayan izin süreçleri, lojistik darboğazlar, güvenlik kaygıları… Oysa bunlar çözülebilir. Geçiş noktaları tam kapasiteyle açılmalı, onay mekanizmaları sadeleştirilmeli, yardım tırları için 24 saat esasına göre işleyen hızlı bir sistem kurulmalı. Biz HASENE olarak iş birliğine, koordinasyona, şeffaflığa her zaman hazırız. Yeter ki bu insani yardım artık bekletilmesin.

Kalıcı bir ateşkesin ardından hangi öncelikler öne çıkmalı sizce?

Aslında bugün Gazze’de “öncelik” kavramı anlamını yitirmiş durumda; çünkü hayatın her alanında ihtiyaçlar aynı derecede acil ve yaşamsal hâle geldi. Kalıcı bir ateşkesin ardından, insani yardımların kesintisiz biçimde ulaşabilmesi için ablukanın tamamen kaldırılması en temel gerekliliktir. Ardından Gazze’nin temel altyapısının yeniden inşası gelir. Su, elektrik, kanalizasyon, yollar, okullar, hastaneler – bunların hepsi şu anda ağır hasar görmüş durumda. Kış kapıda ve binlerce aile barınaksız. Bu insanlara sıcak bir yuva sağlamak, yalıtımlı çadırlar, konteynerler veya prefabrik konutlarla güvenli yaşam alanları oluşturmak zorunludur.

Hastalıkların tedavisi, psikolojik travmaların giderilmesi, günlük ihtiyaçların karşılanması ve geleceğe dair umutların yeniden yeşertilmesi gerekir. Bunun için istihdam ve eğitim hayati öneme sahiptir. Kısacası, bugün Gazze’de her şey önceliklidir.

Son olarak, uluslararası topluma mesajınız nedir?

Şimdi harekete geçme zamanı. Gazze’nin yeniden yaşanabilir bir yer hâline gelmesi için sadece yardım değil, vicdan ve irade gerekiyor. Her ülke, her kurum, her insan bu çağrının bir parçası olmalı. Biz HASENE olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ancak yardımın ulaşması için geçici duraklamalar değil, kalıcı barışa giden açık yollar gerekiyor. Gazze halkı artık beklememeli.