'Başörtüsü Yasağı'

Anayasa Mahkemesi Kararına Rağmen Avusturya’da Yeni Başörtüsü Yasağı

Avusturya hükûmeti, 14 yaşın altındaki kızların hem devlet okullarında hem de özel okullarda başörtüsü takmasını yasaklayan yeni bir yasa tasarısı sundu. Bu adım, Anayasa Mahkemesinin benzer bir önlemi iptal etmesinden beş yıl sonra, siyasi açıdan tartışmalı bir konuyu yeniden gündeme getirdi.

Fotoğraf: Shutterstock- arrowsmith2

Ekim 2024’teki seçimden ancak Mart 2025’te kurubilen koalisyon hükûmeti, Avusturya’da uzun yıllardır tartışılan bir yasak konusunda yeni bir adım attı. Avusturya Aile, Uyum ve Avrupa Bakanı Claudia Plakolm (ÖVP), kabine toplantısında hükûmetin, 14 yaş altındaki çocukların okullarda başörtüsü takmasını yasaklayan bir tasarı için anlaşmaya vardığını bildirdi. Bakan Plakolm, Başbakanlıkta yapılan kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında, söz konusu başörtüsü yasağına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başörtüsü Yasağının Kapsamı ve Öngörülen Cezalar

Uzun süren müzakerelerin ardından üç partili koalisyon hükûmeti (ÖVP, SPÖ ve NEOS), okullarda 14 yaş altındaki kız çocukları için başörtüsü yasağı konusunda anlaşmaya vardığını aktaran Plakolm, yasanın, gelecek okul döneminden itibaren yürürlüğe gireceğini duyurdu.

Plakolm, yasağın sadece devlet okullarında değil özel okullarda da uygulanacağını belirterek, yasağa uyulmaması halinde önce öğrenci ve ailesiyle görüşme yapılacağı, yine uyulmaması durumunda ise ebeveynlere 150 avrodan 1000 avroya kadar para cezası verilmesini öngördüklerini aktardı.

“Öğrenciler okula haç takarak gidebiliyor, başörtüsü takarak gidemiyorlarsa, eşitlik ilkesi ne ölçüde geçerli olabilir?” sorusuna yanıtında Plakolm, başörtüsünün “baskı sembolü” olduğunu ancak kipa veya haç takmanın baskı sembolü olmadığını savunarak şunları kaydetti:

“Çocukların başörtüsü yasağı konusundaki argümanlarımızda, çocukların yararını gözetiyoruz. Benzer bir dini sembol yoktur, bir kipa veya haç kolye de baskı sembolü yoktur. Bu nedenle, devlet olarak görevimiz, kızların özgür ve kendi kararlarını verebilecek şekilde gelişmelerini desteklemek, çocukların yararı için her şeyi yapmaktır. Okullarda bu yasal yetkiye sahibiz. Okullar, büyüme ve gelişme için de korunan bir alan olmalı ve buna engel olan hiçbir şey okulda yer almamalıdır.”

Hükûmetin Önerdiği Yasak, 2020’de Üst Mahkeme Kararıyla Çelişiyor

Avusturya’da 2019’da sabık başbakan Sebastian Kurz’un yönettiği koalisyon hükûmeti tarafından ilkokul öğrencilerine yönelik başörtüsü yasağı getirilmişti. Ancak 11 Aralık 2020’de Anayasa Mahkemesi, başörtüsü yasağının eşitlik ve inanç özgürlüğü ile bağdaşmadığı gerekçesiyle iptal edilmesine hükmetmişti. Mahkeme kararında Müslüman kız çocuklarını haksız bir şekilde hedef alındığı belirtilmişti.

Anayasa uzmanı Heinz Mayer, Anayasa Mahkemesinin 2020 yılında dar sınırlar belirlediğini belirtertti ve bu nedenle hükûmetin aldığı karara şüpheyle yaklaştığını: “Neden baskı uygulayanlarla değil de kız çocuklarıyla başlıyoruz?” diye soran Mayer, 1.000 avroluk para cezalarının temel nedenleri ele almaktan ziyade sembolik bir önlem olduğunu dile getirerek eleştirdi.

Koalisyon hükûmetinin önerdiği bu yasa tasarısı, altı haftalık bir inceleme sürecine girecek. Hükümet, yasağın 2026 yaz döneminde yürürlüğe girmesini hedefliyor.

Avusturya İslam Cemaati: “Dinî Bir Azınlığı Hedef Alan Bu Yasak, Anayasaya Aykırı”

Ülkedeki Müslümanların temsil kuruluşu olan Avusturya İslam Cemaati (IGGÖ) konuya dair yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “Başörtüsü yasağı, çocukların ve demokrasinin aleyhine yapılan sembolik bir politikadır,” ifadesi kullanıldı. Kararın büyük bir eleştiriyle karşılandığı vurgulanan açıklamada, anayasaya uygun bir çözüm bulmak için önceden yapılan tüm yoğun çabaların göz ardı edildiği belirtildi.

Açıklamada, Anayasa Mahkemesinin, 2020’de benzer bir yasayı, dini bir azınlığı hedef aldığı ve eşitlik ilkesini ihlal ettiğini belirterek anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal ettiği hatırlatıldı. IGGÖ, anayasal bir çözüm için yapılan çabaların göz ardı edildiğini de açıklmasına ekledi. Bu hususta gerekli tüm adımların atılacağı vurgulanan açıklamada, çocukların iyiliği ve çoğulcu toplumun yararına çözümler geliştirmek için diyaloga açık olmaya devam edileceği kaydedildi.

Avusturya’da da faaliyet gösteren İslam Toplumu Millî Görüş’ün (IGMG) Kadın Kolları Başkanı Handan Yazıcı da bir açıklama yayımlayarak yasağı tepki gösterdi. 2019’daki üst mahkeme kararının ihlali anlamı gelen bu adımın eşitliğin çiğnenmesi anlamına geldiğini belirtti: “Siyasetin görevi çocukları korumaktır; onları damgalamak ya da dışlamak değil. Eğitim, çocukları özgür, eşit ve onurlu bireyler olarak güçlendirmelidir.”

Aşırı Sağ Parti FPÖ Okullarda Genel Başörtüsü Yasağı İstiyor

Koalisyon ortaklarından karara dair destek açıklamaları geldi. NEOS Partili Milletvekili Yannik Shetty de başörtüsünün “tarafsız bir giysi parçası” olmadığını ve erken yaşlarda takılmasının kız çocuklarının değersizleştirilmesinin bir sembolü olduğunu öne sürdü. Avusturya Sosyal Demokrasi Partisinin parlamentodaki grup başkanı Philipp Kucher ise, “Bu tartışmayı hafife almıyoruz, çünkü elbette kişisel özgürlüklerin ihlalinden bahsediyoruz” diye vurguladı, ancak tüm çocuklara eşit fırsatlar sağlanmasının gerekli olduğunu savundu. SPÖ’nün meclisteki grup başkanı Philipp Kucher de hükûmetin aldığı kararı savundu ve bunun çocuklara başörtüsü takma baskıyı yapmanın yasaklanması anlamına geldiğini ifade etti.

Avusturya aşırı sağının lokomotif partisi olan ve son seçimlerden ilk sırada çıkan Özgürlük Partisi ise daha fazlasını talep ediyor. FPÖ Genel Sekreteri ve “Heimatschutz” sözcüsü Michael Schnedlitz, koalisyon hükûmetinin 14 yaşına kadar olan öğrenciler için getirdiği başörtüsü yasağını yetersiz bulduğunu söyledi. Schnedlitz, bunun yalnızca “ilk adım” olabileceğini, ancak asıl hedefin okullarda genel bir başörtüsü yasağı olması gerektiğini savundu.

Yasağın yalnızca küçük bir kesimi etkileyeceğini söyleyen FPÖ’lü siyasetçi, yasağın öğrencilerle sınırlı kalmaması, öğretmenler ve diğer eğitim personelini de kapsaması gerektiğini belirtti. FPÖ, hükümetin getirdiği düzenlemeyi “yetersiz” bulurken, “siyasi İslam’a karşı özel bir yasaya” ihtiyaç olduğunu vurguladı. Schnedlitz, bu yolla “radikal eğilimlere ve paralel toplumlara karşı mücadele edilebileceğini” savundu.

Şubat 2025’te Aşağı Avusturya eyaletinde de benzer bir yasağın uygulanmasını da içeren ve “sıfır tolerans” mottolu bir politika pakedi açıklanmıştı. ÖVP-FPÖ koalisyonunun yönettiği eyaletin valisi Johanna Mikl-Leitner’in açıkladığı “radikal İslam” ile mücadele kapsamında şu önlemler yer alıyordu: Kamu çalışanlarına yönelik kıyafet düzenlemeler, okullarda 10 yaş ve altındaki çocukların başörtüsü takmasının kısıtlanması, Burka-nikap gibi yüzü tamamen kapatan kıyafetlerin kamu çalışanları tarafından giyilmesinin yasaklanması ve helal et üretiminin sıkı denetimi.  (P/AA)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler