'Avusturya'

Entegrasyon ve İzolasyon Arasında Tartışmalı “Radikal İslam” Politikası

Aşağı Avusturya’da “radikalleşmeyle mücadele” gerekçesiyle Müslümanları hedef alan yeni düzenlemeler yürürlüğe giriyor. Başörtüsü yasağından helal gıda denetimine kadar uzanan bu önlemlerin, aşırı sağın güçlendiği Avusturya'da entegrasyondan ziyade bir izolasyona yol açma riski getireceği düşünülüyor.

Aşağı Avusturya Eyaleti Valisi Johanna Mikl-Leitner, 2017. Fotoğraf: Karl Gruber - Wikimedia Commons.

Aşağı Avusturya eyaletinde “radikal İslam” ile mücadele adı altında alınan yeni önlemler, kamu çalışanlarına yönelik kıyafet düzenlemelerinden, çocukların başörtüsü takmasına getirilen kısıtlamalara ve helal et üretiminin sıkı denetimine kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Bu tedbirler gerçekten güvenliği sağlamaya mı yönelik, yoksa belirli bir dinî topluluğun kamusal hayattaki varlığını kısıtlamaya mı hizmet ediyor? Entegrasyonu teşvik etmekten çok, Müslümanları toplumdan izole edecek bir sürecin başlangıcı mı söz konusu?

Aşırı Sağ Parti FPÖ’nün “Sıfır Tolerans” Politikası ve ÖVP’deki Sağa Kayış

Bu sorular, Aşağı Avusturya Eyaleti Valisi Johanna Mikl-Leitner (Avusturya Halk Partisi – ÖVP) ve Vali Yardımcısı Udo Landbauer (Avusturya Özgürlük Partisi – FPÖ) tarafından 30 Ocak’ta duyurulan yeni önlemlerle birlikte Avusturya kamuoyunda yoğun tartışmalara neden oldu. FPÖ’nün uzun süredir savunduğu “sıfır tolerans” politikası ve ÖVP’nin sağa kayan politik çizgisi birleşerek, Müslümanları hedef alan bu önlemleri daha da radikal bir noktaya taşıdı.

Özellikle Mikl-Leitner’in geçtiğimiz haftalarda sarf ettiği ve daha sonra dil sürçmesi yaptığını söylerek geri çekmeye çalıştığı “İslam’a karşı mücadele” açıklaması da eyalet hükûmetinin duyurduğu bu politikalardaki temel motivasyonunun gerçekten güvenlik endişeleri mi, yoksa Müslüman toplumu baskı altına alma isteği mi olduğu sorusunu gündeme getirdi. Aşırı sağ parti FPÖ’den Vali Yardımcısı Udo Landbauer ise, alınan kararların “Hristiyan Batı mirasını, Avusturya’nın güvenliğini ve toplumsal değerleri korumaya yönelik” olduğunu söyledi. Vali Mikl-Leitner ise, önlemleri tanıtırken, Avusturya’daki terör tehdidine ve toplumda artan radikal eğilimlere karşı net bir duruş sergileyeceklerini belirtti.

Aşağı Avusturya’daki Eğitim ve Kamu Kurumlarında Planlanan Tedbirler

Kamuoyuna duyurulan plan ise eğitim kurumlarında değişiklikleri ve kamu kurumlarında yeni uygulamaları kapsıyor. Eğitim kurumlarında yapılması öngörülen değişiklikler arasında aşağıdakiler öne çıkıyor:

  • “Gelenekler, kültürel miras ve değerler” konuları ders programına eklenerek, öğrencilerin yerel kültüre uyumu teşvik edilecek.
  • Tüm okullarda uygulanacak zorunlu bir iç tüzük hazırlanacak.
  • Başörtüsü düzenlemesi: 10 yaşın altındaki kız çocukları için başörtüsü yasağı getirilmesi önerilecek ve bunun için anayasal düzenleme talep edilecek.
  • 2025 yılı “Anma Yılı” olarak ilan edilerek Avusturya’nın kültürel mirasına daha fazla yer verilecek.
  • Riskli bölgelerde görev yapan öğretmenler için eğitim ve seminer programları genişletilecek.

Kamu kurumları için planlan yeni düzenlemeler arasında ise şunlar bulunuyor:

  • Radikal/aşırıcı örgütlerin finansmanına yönelik kontrol mekanizmaları güçlendirilecek.
  • Helal et üretimi üzerinde daha kapsamlı denetimler yapılacak.
  • Burka ve nikap gibi yüzü tamamen kapatan kıyafetlerin kamu çalışanları tarafından giyilmesi yasaklanacak, kurallara uymayanlar işten çıkarılacak.
  • “Radikal İslamcı” faaliyetlerin izlenmesi ve önleyici tedbirlerin alınması için özel bir konsey oluşturulacak.

Avusturya Müslümanları İçin Yeni Bir Baskı Dönemi mi Başlıyor?

Bu tür yasalar yalnızca bugünü değil, Avusturya’nın geleceğini de şekillendireceği aşikâr. Başörtüsü yasağı ve dinî pratiklere yönelik kısıtlamalar sadece sembolik adımlar değil, Müslümanların Avusturya toplumu içindeki hareket alanını daraltmayı hedefleyen uzun vadeli bir stratejinin parçası olabilir. Bugün kamu çalışanları için getirilen kıyafet düzenlemeleri, yarın özel sektöre, daha sonra ise kamuya açık tüm alanlara yayılabilir. Okullarda başörtüsünün yasaklanması, ilerleyen süreçte üniversitelere ve kamusal alandaki diğer alanlara da sirayet edebilir.

Bu noktada sorulması gereken esas soru olarak şu öne çıkıyor: Entegrasyonu teşvik etmesi gereken bir yönetim, neden bu hedefe tam ters bir şekilde Müslümanları toplumun dışına iten politikalar üteriyor? Gerçek entegrasyon farklı kültürel ve dinî kimliklerin eşit şartlarda birlikte yaşayabileceği bir ortam yaratmak anlamına gelirken, Aşağı Avusturya hükûmetinin attığı adımlar bunun tam tersini yapıyor. Müslümanlar üzerindeki baskılar arttıkça, toplumsal ayrışma da derinleşecektir. Bu politikalar Müslümanları daha fazla içe kapanmaya zorlayacak ve entegrasyonu teşvik etmek yerine, Avusturya’daki toplumsal kutuplaşmayı artıracaktır.

Avusturya’da İslam Karşıtı Söylem ve Politikalar Normalleşiyor mu?

Son yıllarda Avrupa genelinde aşırı sağın yükselişi ve göçmen karşıtı politikaların giderek daha fazla kabul görmesi, Avusturya’nın da bu akımdan etkilendiğini gösteriyor. ÖVP ve FPÖ’nün, Müslümanları tehdit olarak konumlandıran söylemleri, toplumdaki önyargıları pekiştiriyor ve İslamofobiyi adeta normalleştiriyor. Bu tür politikalar, kamuoyunda radikalizme karşı mücadele olarak sunulsa da gerçekte çok daha derin ve tehlikeli bir süreci besliyor.

Özellikle Müslüman kadınların bu yeni düzenlemelerden nasıl etkileneceği konusu göz ardı edilmemeli. Başörtüsü yasağı, yalnızca genç kızları değil, ilerleyen süreçte kamuda ve hatta özel sektörde çalışan Müslüman kadınları da etkileyebilir. Dinî inançları gereği başörtüsü takan bir kadın, devletin koyduğu bu kurallar nedeniyle çalışma hayatından dışlanabilir, eğitim hakkı kısıtlanabilir ve toplum içinde ikinci sınıf vatandaş konumuna düşebilir.

Bunun yanı sıra, kamu kurumlarında yeni önlemlerin arasında geçen helal et üretimine yönelik sıkı denetimler de İslam dininin vecibelerinin daha da kontrol altına alınması anlamına geliyor. Bu tür düzenlemeler, Müslümanların yalnızca görünürlüğünü değil, günlük yaşamlarını da doğrudan hedef alıyor. Gelecekte bu denetimlerin genişletilmesi, Müslümanların dinî gerekliliklerine uygun yaşamasını giderek zorlaştırabilir. Bu adımların sonunda, din özgürlüğüne yönelik baskılar daha da artabilir ve Müslümanlar üzerindeki hukuki sınırlamalar meşrulaştırılabilir.

Avusturya’da Din Özgürlüğü ve Eşitlik Tehlikede

Aşağı Avusturya eyaletinin açıkladığı bu plan, yalnızca “radikalleşmeyle mücadele” çerçevesinde değerlendirilemez. Bunun ötesinde, dinî özgürlükleri kısıtlayan, Müslümanları kamusal yaşamdan dışlayan ve devlet eliyle belirli bir dinî kimliği baskı altına alan bir sürecin başlangıcıdır. Eğer bu tür yasalar ve uygulamalar devam ederse, Müslümanların Avusturya’da eşit vatandaşlar olarak yaşamaları giderek daha zor hale gelecektir. Entegrasyon adı altında öne sürülen bu politikalar, gerçekte baskıyı artıran ve uzun vadede Müslümanların toplumsal yaşamdan dışlanmasını kolaylaştıran bir sürecin parçasıdır.

Eğer Avusturya’nın demokratik değerleri, farklı kimliklerin bir arada yaşayabileceği bir toplumsal yapı inşa etmeye dayanıyorsa; Aşağı Avusturya’daki politikaların bu değerlerin tam tersi bir istimakatte yol aldığı söylenebilir. Radikalizmi önleme adı altında atılan adımlar, yalnızca Müslümanları değil, toplumun tüm kesimlerini etkileyecek ve özgürlüklerin giderek daha fazla kısıtlanmasına yol açacaktır. Toplumun bu süreci sorgulaması ve temel insan haklarını savunması, yalnızca Müslümanlar için değil, herkes için daha adil bir gelecek inşa etmek adına kritik bir noktadır.

Perspektif’le Avrupa gündemini günlük takip etmek ister misiniz? Perspektif bültenine kaydolun, Avrupa'daki gelişmeler e-posta kutunuza gelsin.

 

Büşra Öztürk

Londra Üniversitesi Hukuk bölümünden mezun olan Büşra Öztürk, Viyana Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamladı. İkinci yüksek lisansını aynı üniversitede İletişim alanında tamamlayan Öztürk, Birleşmiş Milletler Viyana Ofisi (UNOV) Orta Doğu Masasında ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatında (AGİT) araştırmacı olarak çalıştı.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler