Almanya

AIPAC Modelini Almanya’ya Taşıyan İsrail Yanlısı Lobi Grubu: ELNET

Kapsamlı bir araştırma, European Leadership Network (Elnet) adlı kuruluşun, Almanya'daki "bağımsız düşünce kuruluşu" imajıyla yürüttüğü etkili lobi faaliyetini gün yüzüne çıkardı. Yüzlerce Alman siyasetçi için İsrail'e geziler düzenleyen ve hükûmet yetkilileriyle temaslar organize eden Elnet'in, aslında İsrail devletiyle koordinasyon içinde çalıştığı ve ABD'li bağışçılardan önemli finansman aldığı belirtiliyor.

AIPAC Modelini Almanya’ya Taşıyan İsrail Yanlısı Lobi Grubu: ELNET
Fotoğraf: Shutterstock.com | Değişiklikler: Perspektif

Avrupa merkezli İsrail yanlısı lobi örgütü European Leadership Network (ELNET), son yıllarda Almanya siyasetinde ve savunma politikalarında giderek daha görünür bir konuma yerleşti. Taz gazetesinin yaptığı kapsamlı araştırma, kuruluşun İsrail hükûmetiyle yürüttüğü koordinasyon, ABD’den gelen yüksek tutarlı bağışlar ve Alman siyasetçilerle kurduğu çok katmanlı temas ağını ortaya koyarak lobi faaliyetlerinin boyutunu detaylandırıyor.

Araştırma, ELNET’in özellikle yüksek maliyetli İsrail gezileri, savunma sanayii odaklı etkinlikler ve güçlü siyasal bağlantıları aracılığıyla hem parlamento içinde hem de kamuoyu düzeyinde İsrail politikalarını etkilemek üzere stratejik bir rol üstlendiğini gösteriyor.

Merz’in Silah İhracatını Kısıtlama Kararı Sonrası Yükselen Tepkiler

Ağustos ayı başında Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in (CDU) İsrail’e yönelik silah ihracatında sınırlamaya gidileceğini duyurması, toplumun geniş kesimlerinde destek bulsa da parti içinde sert itirazlar doğurdu.

CSU’lu dış politika uzmanı Stephan Mayer, Bild gazetesine yaptığı açıklamada karara karşı çıkarak, “Bizim görevimiz, İsrail’in yanında durmayı hiçbir şekilde belirsiz bırakmamaktır.” dedi. CDU’lu Carsten Müller ise X platformunda kararı “şiddetle kınanması gereken bir hata” olarak niteledi.

Taz’ın aktardığına göre, bu tepkiler aynı gün ELNET dahil çeşitli İsrail yanlısı kuruluşların yayımladığı açıklamalarla paralellik gösteriyordu. ELNET Almanya’nın yöneticiliğini yürüten CDU’lu Carsten Ovens, ihracat kısıtlamasını Almanya’nın “kendisine düzenli olarak savunma ekipmanları sağlayan bir ortağa karşı başarısızlığı” olarak değerlendirdi ve Müller’in eleştirisini sosyal medyada yaygınlaştırdı.

CDU/CSU içerisindeki tepki çeken -fakat dar kapsamı nedeniyle de yetersizlikle eleştirilen- bu kısıtlama 24 Kasım itibarıyla Gazze’deki ateşkes gerekçe gösterilerek Merz hükûmeti tarafından kaldırıldı.

ELNET’in Avrupa’da Artan Etkisi ve Berlin’e Uzanan Ağları

Brüksel, Paris, Londra, Roma, Varşova, Berlin, Tel Aviv ve New York’ta ofisleri bulunan ELNET, kendisini Avrupa’nın AIPAC’i (American Israel Public Affairs Committee) olarak konumlandırıyor. ABD’de İsrail yanlısı politikaları destekleyen en etkili lobi örgütü olarak bilinen AIPAC, faaliyetleri nedeniyle Amerikan siyasetin simgeleşmiş ve hem Demokrat Parti hem de Cumhuriyetçiler saflarında etkin bir kurum.

ELNET’in kendisini AIPAC’e benzetmesi, örgütün Avrupa’da benzer bir siyasi etki alanı oluşturmayı hedeflediğinin göstergesi olarak yorumlanıyor. Almanya’daki yapılanması, 2025’in ortasında 13 çalışanla faaliyet gösterirken, federal lobi siciline göre kuruluş yalnızca geçtiğimiz yıl Almanya’daki siyasal etki faaliyetleri için yaklaşık 1 milyon avro harcadı.

2014 yılından beri çalışmalarını -diğer büyük lobi grupları gibi- başkent Berlin’deki devlet kurumlarının konuşlandığı bölgede (Regierungsviertel) de sürdürmekte olan ELNET’in Almanya şubesinin kurucu üyeleri arasında eski Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg yer almıştı. 2019 yılından beri kuruluşu yöneten CDU’lu politikacı Carsten Ovens 2020 yılına kadar aynı zamanda Hamburg Eyalet Parlamentosunda Bilim ve Dijital Ekonomi Sözcüsü olarak görev yapmıştır. Ovens’in, 2017 yılının başında, Almanya eyalet parlamentolarındaki ilk BDS (Boycott, Divestment, Sanctions) hareketinin yasaklanmasına dair siyasi kampanyalarından birini orada başlattığı biliniyor.

ELNET’in parlamentoyla ilişkilerinde en dikkat çeken araç ise Almanya’dan İsrail’e düzenlenen yoğun programlı lobi gezileri. Bu gezilerde milletvekilleri, bakanlık yetkilileri, askerî komutanlar ve savunma sanayii temsilcileriyle doğrudan temas kuruyor.

Almanya’da milletvekillerinin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini takip eden bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olan Abgeordnetenwatch’ın (Milletvekili Gözetimi) incelediği seyahat kayıtlara göre yalnızca son yasama döneminde 51 milletvekili, masrafları ELNET tarafından karşılanan gezilere katıldı.

Ancak taz gazetesinin daha uzun bir süreyi inceleyen araştırması ise daha büyük bir rakam ortaya koyuyor: 2017’den bu yana 96 Federal Meclis üyesi, 14 eyalet milletvekili ve 4 Avrupa Parlamentosu üyesi ELNET organizasyonlarıyla İsrail’i ziyaret etmiş. Bu sayının, aynı dönemde başka hiçbir kuruluşun düzenlediği uluslararası siyasi gezilerle karşılaştırılamayacak ölçüde yüksek olduğu ifade ediliyor.

İsrail Gezilerinin Maliyeti ve Şeffaflık Sorunu

Bu gezilerin maliyeti, milletvekili başına yer yer 5 bin avronun üzerine çıkıyor. Federal Meclis üyeleri, 2021 yılından bu yana siyasi çalışmaları için aldıkları ve 3 bin avroyu aşan bağışları ve yardımları yayınlamakla yükümlü. Geçtiğimiz hafta Abgeordnetenwatch tarafından bildirildiği üzere, önceki yasama döneminde ELNET tarafından karşılanan ve açıklanan masrafların toplamı neredeyse çeyrek milyon avroya ulaştığı, ancak gerçek rakamın muhtemelen daha yüksek olduğu belirtiliyor. 

Geziler sonrasında çok sayıda katılımcının, Alman-İsrail ilişkilerini güçlü bir şekilde desteklemeye, derinlemesine ekonomik işbirliğini teşvik etmeye veya Filistin yanlısı protestolara karşı önlemleri desteklemeye başlamasıyla dikkat çekiyor.

Katılımcılar arasında CDU ve SPD’nin yanı sıra Yeşiller’den Anton Hofreiter, FDP’den Marie-Agnes Strack-Zimmermann ve Sol Parti’den Martina Renner gibi isimler yer alıyor. AfD ise bu gezilerde yer almayan tek parti olarak öne çıkıyor. Elnet’in ayrıca belediye başkanları, savunma uzmanları ve gazetecilerle de temas kurduğu belirtiliyor. Ayrıca Federal Hükûmetin Antisemitizmden Sorumlu Görevlisi (Komiseri) Felix Klein’ın, Elnet ile birlikte Washington’daki yıllık AIPAC toplantısına seyahat ettiği ifade ediliyor.

Geniş Danışma Ağı ve Karar Vericilerle Yakın İlişkiler

ELNET yalnızca İsrail gezileriyle değil, karar verici elitlerle kurduğu temaslarla da etkisini derinleştiriyor. Kuruluşun danışma kurulunda, şu anki Federal Eğitim Bakanı Karin Prien ile eski Adalet Bakanı Brigitte Zypries bulunuyor.

Almanya ve Avrupa düzeyinde şeffaflığı ve demokrasiyi teşvik eden ve lobicilik faaliyetleri hakkında bilgi sağlayan LobbyControl adlı sivil toplum kuruluşundan Timo Lange, taz‘a yaptığı değerlendirmede bu ağı şöyle tanımlıyor: “Bu kadar kapsamlı ve etkili bir karar verici ağına pek sık rastlanmaz.”

ELNET Almanya’daki yapılanmasını “bağımsız düşünce kuruluşu” olarak tanımlaması, devlet kurumlarınca sağlanan fonlarla desteklenen projeleri ve kamuoyuna yönelik etkileşim kampanyaları bu görünümü pekiştirdiği ifade ediliyor. Örneğin, antisemitizmle mücadele programları için federal kurumlardan mali destek alan kuruluş, böylece kendisini yerli bir sivil toplum aktörü olarak konumlandırıyor. Ancak taz gazetesinin araştırması, örgütün İsrail’deki faaliyetlerinin bu imajdan ciddi biçimde saptığını gösteriyor.

İsrail Hükûmetiyle Yakın Koordinasyondaki ELNET’in Kurumsal Bağlar

Elnet’in Tel Aviv ofisi, İsrail Dışişleri Bakanlığı, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Knesset ile çalıştığını açık bir dille ifade ediyor. Taz’ın incelediği kayıtlarda bir yöneticinin, Elnet’i “tam koordinasyon ve iş birliği içinde” çalışan bir kuruluş olarak sunduğu görülüyor.

Kuruluşun finansmanında ise ABD merkezli bağışçıların belirleyici olduğu tespit edildi. Bunlar arasında, ABD’deki Trump yanlısı kampanyaların önemli destekçilerinden milyarder Bernie Marcus, ayrıca “Friends of the IDF” örgütünün eski başkanı Larry Hochberg gibi isimler bulunuyor.

Mali akışın yalnızca ABD ile sınırlı olmadığı da ortaya çıktı. Fransız gazetesi Mediapart eriştiği belgelere göre, İsrail hükûmeti Elnet’in Fransa Senatosu’nda düzenlediği bir konferans için 72 bin avro finansman sağladı. İsrail Maliye Bakanlığı’na ait sızan belgede bu ödeme için şu ifade yer alıyor: “Bu bilgilerin açıklanması diplomatik hassasiyetlere yol açabilir.”

Sızdırılan belgelerin arasında Larry Hochberg’in 2011’de İsrail’in eski Ordu Komutanı Gabi Ashkenazi’ye gönderdiği bir e-postada yer alıyor. Söz konusu mesajda “Meslektaşlarımızın, özellikle Fransa’daki çabalarının, [Eski Fransa Başbakanı] Sarkozy’yi BM’deki Filistin’i devlet olarak tanıma süreci konusunda geri adım atmaya ittiğine inanıyoruz.” ifadeleriyle kurumun etki gücüne vurgu yapılıyor. 2012 yılına ait bir e-posta ise, aynı yıl cumhurbaşkanı seçilen François Hollande ile ELNET tarafından “düzgün ilerleme” kaydedildiğinden bahsediyor.

ELNET’in İdeolojik Bağları ve Batı Şeria’daki Yerleşimci Hareketiyle İlişkileri

ELNET yöneticilerinin özgeçmişleri, örgütün İsrail iç siyasetinde hangi çevrelere yakın olduğuna dair ipuçları taşıyor. Kuruculardan Eliaz, Batı Şeria’daki Beit Horon yerleşiminde büyümüş ve hem AIPAC’ta hem de İsrail Başbakanlığı’nda görev yapmıştı. Tel Aviv’deki ELNET ofisindeki yöneticilerinden üçü, yerleşim hareketi ve sağ-milliyetçi siyasi akımlarla doğrudan ilişkili kişilerden oluşuyor.

Örgütün en etkili isimlerinden biri olan siyaset bilimci Emanuel Navon, uzun yıllardır Elnet delegasyonlarına brifing veriyor. Navon 2023-2025 arasında ELNET’in İsrail ofisini yönetti. Batı Şeria’daki Efrat adlı illegal yerleşim bölgesinde yaşayan Navon, Likud’dan aday olmuş ve Kohelet Policy Forum’da görev yapmıştı. Avrupa’daki aşırı sağın yükselişini “İsrail için diplomatik fırsat” olarak nitelendirmesi dikkat çekti.

Lobi Gezilerinin İçeriği ve “Duygusal Etki” Stratejisi

Taz’ın elde ettiği 10 ayrı gezi programı, Elnet’in delegasyonlara sunduğu siyasi ve duygusal deneyimin kapsamını gösteriyor. Programlarda aşağıdaki etkinlikleri yer aldığı biliniyor:

  • Yad Vashem adlı Holokost kurbanları için kurulmuş merkezi bir anıt site ve müzenin ziyaretleri,
  • Knesset’te hükûmet ve muhalefetten temsilcilerle temas,
  • Askerî üslerde brifingler,
  • Sınır bölgelerine helikopter uçuşları,
  • Yerleşimci aktivistlerle görüşmeler,
  • 7 Ekim saldırılarından sonra katliam bölgelerine ziyaretler

Ancak konuyu araştıran Taz‘ın görüştüğü siyasiler, eleştirel sivil toplum örgütleriyle temasın çok sınırlı olduğunu, işgal karşıtı kuruluşların ise programlarda tamamen dışarıda bırakıldığını aktarıyor. Bir ELNET çalışanı, gezi formatının etkisini şu sözlerle ifade ediyor: “Dört ila beş yoğun günün ardından grubun içinde özel bir atmosfer oluşur ve bu bağ uzun vadeli etkiyi sağlar.”

Arrow 3 Tartışması: ELNET Faaliyetlerinin Somut Etkisi

Mart 2022’de Savunma Komisyonu’ndan 10 milletvekilinin katıldığı ELNET gezisinde, Palmachim üssünde Arrow 3 hava savunma sistemi tanıtıldı. Sadece bir hafta sonra Almanya, Arrow 3 alım sürecini hızlandırdı. Elnet bu gelişmeyi yıllık raporunda şu ifadeyle duyurdu: “Bu tarihî anlaşmanın imzalanması için gerekli diyaloğu ilerlettik.”

Aynı yıl Arrow 3’ün üreticisi Israel Aerospace Industries (IAI), Elnet’e sponsor oldu. Elnet bu bağışın geziyle bağlantılı olmadığını savunurken, LobbyControl’den Lange şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir savunma firmasının ekonomik çıkarlarının dolaylı biçimde temsil edildiği izlenimi ciddi sorular doğuruyor.”

Savunma Sektörü ile Derinleşen İlişkiler

2025 yılı itibarıyla Elnet, Alman ve İsrailli savunma şirketlerinin desteğiyle yeni bir Güvenlik ve Savunma Girişimi başlattı. IAI, Elbit, Renk ve Lufthansa Defence gibi şirketlerin “dostane desteğiyle” kurulan girişimin açılışına 70’in üzerinde siyasi ve askeri aktör katıldı.

Önümüzdeki hafta parlamentoda gerçekleşecek etkinlikte, İsrail Hava Kuvvetleri’nin eski komutanı Amikam Norkin konuşma yapacak. Etkinliğin siyasi ev sahipliğini SPD’nin savunma sözcüsü Falko Droßmann üstleniyor.

Droßmann daha önce Elnet gezilerine katıldığını kabul etmiş ancak artık savunma şirketleriyle toplantı yapmayacağını beyan etmişti. Taz’ın etkinlikle ilgili sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Norkin, askeri uzman olarak davet edilmiştir; bu, savunma şirketleriyle bir toplantı değildir. İsrail, Almanya için önemli bir savunma ortağıdır.”

Diem25’in Uyarısı: “Avrupa’daki Soykırım Lobisi Azımsanıyor”

Farklı Avrupa ülkelerinde eş zamanlı olarak siyasi parti olarak faaliyet gösteren, sol çizgideki Diem25 hareketi, 31 Temmuz 2025 tarihli analizinde ELNET’i de içine alan daha geniş bir “pro-İsrail lobi ekosistemi”ne dikkat çekiyor. Analiz, Avrupa elitlerinin siyasal ve ekonomik çıkarlarının, İsrail’in Gazze’deki savaş politikalarıyla örtüştüğünü savunuyor.

Diem25’e göre Avrupa’da İsrail lehine yürütülen lobi faaliyetleri uzun süredir yeterince görünür değil. Bu yapıların etkisi, ABD’deki AIPAC gibi örgütlere kıyasla daha sessiz fakat karar alma süreçlerine daha derinden nüfuz eden bir nitelik taşıyor ve ELNET, savunma teknolojileri, yapay zekâ, drone sistemleri ve füze savunması alanlarında AB’nin savunma mimarisine İsrail entegrasyonunu teşvik eden başlıca mekanizmalardan biri hâline gelmiş durumda.

Diem25, bu ağın “Gazze’de süren savaşın uluslararası hukuk açısından yarattığı sonuçlardan bağımsız bir savunma gündemi kurduğunu” belirtiyor. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi #0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler