Belçika’da Sığınma Kuralları Sertleşti: Aileler Sokakta Kalıyor
Belçika’da sığınma yasası sertleşti. Ülkede sığınmacı kabul merkezleri dolup taşarken, çocuklu aileler Brüksel sokaklarında uyumak zorunda. İnsan hakları örgütleri ülkedeki evsizlerin sayısının artacağı konusunda uyarıyor.

Belçika’da sağ ve merkez sağ partilerden oluşan Arizona koalisyonu, sığınmacılara yönelik düzenlemeleri sertleştirdi. Ülkede temmuz ayında federal parlamentoda kabul edilen yeni yasa, Belçika’daki sığınmacıların kabul ve koruma sistemine erişimini ciddi şekilde sınırlandırıyor.
Yeni Düzenlemeler Neler Getiriyor?
Yeni yasaya göre başka bir AB ülkesinde olumlu ya da olumsuz sonuçlanmış sığınma başvurusu olan kişilerin iltica talepleri artık “kabul edilemez” sayılacak. Başvurusu reddedilenlerin ise yalnızca yeni kanıt sunmaları hâlinde başvuruları yeniden değerlendirilecek.
İlk başvurusu reddedildikten sonra, yenilenmemiş başvurusunu reşit olmayan bir çocuk aracılığıyla yapan sığınmacıların barınma hakkı da kaldırılacak. Sığınma ve Göç Bakanı, Yeni Flaman İttifakı N-VA adlı partinin milletvekili Anneleen Van Bossuyt, bu düzenlemeyi “çocukların prosedürleri ve barınmayı uzatmak için kullanılmasını engellemek” olarak savundu.
Yine başka bir AB ülkesinde uluslararası koruma hakkı elde edenler, Belçika’daki kabul merkezlerine yerleştirilmeyecek. Örneğin İtalya’da sığınma talebinde bulunmuş bir kişi, Belçika’ya gelse bile Fedasil (sığınmacıların kabulünden sorumlu Federal Ajans) ya da Kızıl Haç’a bağlı merkezlerde kalamayacak.
“Evsizlerin Sayısında Artış Olmasından Korkuyoruz”
Ülke genelinde yürürlüğe girecek bu yeni düzenlemeler insani açıdan eleştiriliyor. Belçika’da yeni yasa ile birlikte evsizlerin sayısının artmasından korkulurken aynı zamanda bu tür politikaların tutarsızlığına da dikkat çekiliyor. Yoksullukla mücadele örgütü Caritas Belçika tarafından Brussels Times’a yapılan bir açıklamada “Belçika dahil Avrupa ülkeleri, sığınmacıları caydırmak için bu tür önlemler alıyor. Ama bu iş böyle yürümüyor. Yunanistan sınırına gelen bir Afgan, kurallar daha katı diye geri dönmeyecek.” ifadelerini kullandı.
Belçika’nın yerli medya kuruluşu RTBF’e ise göre artık çocuklu göçmen aileler başkent sokaklarında uyumak zorunda. Bu acı gerçeklerin gözler önüne serildiği bir haberde kalacak başka yeri olmayan bir aile gazeteye konuştuğunda, “Ne yapabiliriz? Yapacak bir şey yok. Otel tutacak paramız yok. Çocuklarıma bez alacak param bile yok, onlara yiyecek bir şey alacak param da yok. Hiçbir şeyim yok. Sahip olduğum her şeyi kaçakçılara ödeme yapmak için harcadım.” diye hayıflanıyor. Bu ailenin Afganistan’dan gelmiş olduğu ve iki hafta önce Yunanistan’dan Brüksel’e yasadışı olarak ulaşmış olduğu belirtiliyor.
Belçika’da sığınma başvurusu süreci devam eden ailenin bu süreçte barındırma merkezlerinden birine kabul edilmediği ve ailenin daha önce Yunanistan’da sığınma hakkı elde edip etkili bir yardım alamadığı da öne sürülüyor. Yoksullukla karşı karşıya kalan aile, bu nedenle şansını Belçika’da denemeye karar vermiş ve ailenin babası, söz konusu haberde şu ifadeleri kullanıyor: “Bu ülkenin daha insancıl olduğunu duymuştuk. Çocuklara daha fazla yardım ettiğini, aileleri desteklediğini ve aile sorunlarını dikkate aldığını biliyorduk. Küçükleri kreşe, büyükleri ise okula göndererek bir şeyler öğrenmelerine imkân tanıdığını sanmıştık.”
Bir başka acil sorun ise Belçika’daki barınma merkezlerinin kapasiteyi aşmış durumda olması. Belçika’da sosyal acil durum müdahale sistemi olan Samusocial, bu hafta yaklaşık 100 kişiyi (25 aileyi) kabul edemediğini duyurdu. Kurum tarafından yapılan bir açıklamada, “Ekiplerimiz, hangi ailelerin barınacak ve hangilerinin sokakta kalacaklarına karar vermek zorunda kaldıkları için imkansız seçimlerle karşı karşıya kalıyorlar. Bu dramatik rekor, bugün Brüksel’de evsizliğin ne kadar ağır bir sorun olduğunu gösteriyor” sözleri kullanıldı. Kurum açıklamasına şunları da ekledi: “Bu endişe verici durum, Ağustos başında bazı uluslararası koruma talep edenlere maddi yardımın kesilmesine ilişkin federal yasanın yürürlüğe girmesiyle daha da kötüleşebilir. İlgili kişiler artık Fedasil’in (sığınmacıların kabulünden sorumlu Federal Ajans) barınma hizmetinden yararlanamayacak.”
Brüksel Barosu Başkanı Marie Dupont ise, Belçika İltica ve Göç Bakanı’na bir mektup yazarak, göç politikasında insan hakları ve çocukların çıkarlarının göz önünde bulundurulmasını talep etti. Dupont, özellikle çocuklu ailelerin sokaklarda ve parklarda kalmak zorunda bırakılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı ve Fedasil’in bu aileleri barındırması için yeni talimatlar verilmesini istedi.
Rakamlarla Sığınma Başvuruları
Belçika Yabancılar Bürosu’nun verilerine göre, göçmenlere yönelik düzenlemelerin sıkılaştırılmasından hemen önce Belçika’da temmuz ayında 3.269 sığınma başvurusu kaydedildi. Aynı verilere göre bu başvurulardan 597’si kabul edildi, 1.033’ü reddedildi, 700’ü ise “kabul edilemez” bulundu. Başvuru sahiplerinin çoğu Filistin, Afganistan ve Eritre kökenliydi. İlk 10’da ayrıca Türkiye, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Burundi, Suriye, Gine, Kamerun ve Moldova yer aldı.
Belçika’da 96 kabul merkezi bulunuyor ve göçmenleri kabul merkezleri Fedasil tarafından koordine ediliyor. Belçika’da Haziran 2024’te yapılan federal seçimlerin ardından 236 gün süren yoğun müzakereler sonucunda, Ocak 2025’te yeni federal hükûmet kurulmuştu. Sağcı ve merkez sağ partilerin oluşturduğu Arizona koalisyonunun göç politikalarında daha sert bir tutum sergileyeceği tahmin ediliyordu.