'Nasyonal Sosyalist Yeraltı'

Yeni NSU Davası: Susann Eminger Örgüte Yardım Suçlamasıyla Yargılanıyor

Almanya’da 2018 yılında tamamlanan ve baş sanık Beate Zschäpe'ye 15 yıllık müebbet hapis cezasıyla sonuçlanan mahkemenin ardından Dresden’de NSU ile ilgili yeni bir dava görülmeye başlandı. Davada yargılanan Susann Eminger’in NSU terör örgütüne yardım ve yataklık ettiği öne sürülüyor.

Fotoğraf: Flickr | Değişiklikler: Perspektif

Almanya’da Federal Başsavcılığın, aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne yardım ettiği gerekçesiyle Susann Eminger hakkında açtığı dava 6 Kasım 2025’te Dresden’de görülmeye başlandı. Savcılık Susann Eminger’in, örgüte en az üç farklı şekilde yardım ettiğini öne sürüyor.

Almanya’da 2000 ila 2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı NSU terör örgütü üyesi Beate Zschäpe, 2018 yılında tamamlanan NSU davasında 15 yıllık müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Almanya’da tarihî bir dava olarak görülen bu yargılamanın sonucunda yalnızca Zschäpe “örgüte üye olmaktan” suçlu bulunurken; Ralf Wohlleben, Andre Eminger, Holger G. ve Carsten S. gibi aşırı sağcı çevrelerde aktif olan sanıklar ise “terör örgütüne yardım ve yataklık” suçlamalarından hapis cezalarına çarptırılmıştı.

2018’de mahkemenin bitmesinin ardından pek çok sivil toplum kuruluşu, NSU’nun Neonazi çevrelerdeki destekçi ağının aslında çok daha geniş olduğunu ve örgütün cinayetleriyle eylemlerinin yargı süreci esnasında yeteri kadar aydınlatılamadığını belirtmişti.

Susann Eminger’e Yönelik İddianame Neler İçeriyor?

Münih’teki NSU davasında sözlü kararın açıklanmasından 7 yıl, yazılı kararın verilmesinden ise 5 yıl sonra 14 Şubat 2024 yılında Federal Savcılık Susann Eminger’in NSU terör örgütüne yönelik desteğini ortaya koyan bir iddianame hazırladı.

Federal Başsavcılık bundan önce NSU’yu destekleyen ağdaki 9 kişi hakkında da soruşturmalar yürütmüştü. Başsavcılığın daha önce Eminger’in yargılanması için yaptığı başvuru ise Dresden Eyalet Yüksek Mahkemesi’ne Şubat 2024 tarihinde sunulmuş, Dresden Mahkemesi bu başvuruyu Ekim 2024 tarihinde reddetmişti. Bunun üzerine Federal Savcılık Yargıtay’a itirazda bulunmuş, iddianamenin kabulünü talep etmişti. Nihayet Nisan 2025’te Yargıtay Susann Eminger hakkındaki iddianamenin kabul edilmesine ve ana davanın Dresden Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülmesine karar vermişti. İlk duruşma ise 6 Kasım 2025’te düzenlenmişti.

Federal Başsavcılığın iddianamesine göre Susann Eminger; “NSU üçlüsü” olarak bilinen Beate Zschäpe, Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile kocası Andre Eminger üzerinden tanışmıştı. Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt’ın 1998 yılında yer altına inip NSU isimli terör örgütünü kurmalarının ardından da Eminger çiftiyle örgüt arasındaki ilişki devam etmişti.

NSU, Eylül 2000 ile Nisan 2007 tarihleri arasında 12 tane ideolojik motivasyonlu saldırı gerçekleştirdi ve en az 10 kişiyi ırkçı nedenlerle öldürdü. Enver Şimşek, Abdurrahim Özudoğru, Süleyman Taşköprü, Habil Kılıç, Mehmet Turgut, İsmail Yaşar, Theodoros Boulgarides, Mehmet Kubaşık, Halit Yozgat ve Michele Kisesewtter’i öldüren NSU terör örgütü, yer altındaki finansmanını ise Aralık 1998 ila 4 Kasım 2011 tarihleri arasında düzenlediği banka ve süpermarketlere yönelik toplamda 15 soygunla sağladı.

Federal Başsavcılık Zschäpe ile Susann Eminger arasında bu süreç boyunca yoğun bir arkadaşlık olduğunu, Zschäpe’nin saklanmaya devam edebilmek için Susann Eminger’in kimliğini kullandığını öne sürüyor. Ayrıca Susann Eminger’in en geç 2007 yılından itibaren NSU’nun eylemlerinden haberdar olduğu, Zschaepe’nin Susann Eminger’in sağlık kartıyla doktora gittiği ve onun kimlik kartını kullandığı da iddianamede yer alıyor.

Ayrıca Susann Eminger’in Ekim 2011 tarihinde Zschäpe ve Böhnhardt’ı karavan almak için bir yere götürdüğü de iddianamenin ele aldığı konulardan birisi. NSU 4 Kasım 2011’de bu karavanla bir banka şubesine soyguna gitmiş, orada müşteri ve memurları tehdit ederek 70.000 avro tutarında bir hırsızlık gerçekleştirmişti. Bu soygunun ardından Böhnhardt ve Mundlos karavanda polis tarafından kıstırılmış, bunun ardından ikili karavanı ateşe vermiş ve intihar etmişlerdi. Zschaepe ise ikilinin intihar ettiğini öğrendiğinde NSU üyelerinin yaşadığı evi ateşe vererek Andre Eminger’in yardımıyla kaçmıştı. Andre Eminger, terör örgütüne desteği nedeniyle Münih’teki NSU davasında 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Eminger Davası NSU’nun Aydınlatılmasına Katkı Sunabilir mi?

Dresden Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde Susann Eminger’e yönelik açılan yeni dava, bu yönüyle NSU’nun aydınlatılması sürecinin en son halkasını oluşturuyor. Zira Eminger’e yönelik açılan dava, Münih’teki NSU davasından bu yana NSU’nun destek ağındaki bir kişi hakkında açılan ilk dava olma niteliğinde.

Susann Eminger’e açılan davanın Dresden’deki ilk duruşmasında iddianame okundu. Sanık Eminger’in avukatları ise müvekkillerinin konuyla ilgili açıklama yapmayacağını belirtti. Davanın kilit sorusu, Eminger’in, NSU’nun ırkçı cinayetleri ve bombalı saldırıları bilip bilmediği olacak. Bu soru, zanlının desteğinin ırkçı cinayetlerle mi, yoksa banka soygunları ile mi kısıtlı olduğu konusu için de kilit bir veri olarak görülüyor.

Davanın ilk duruşmasında mahkeme önünde protesto gösterileri de düzenledi. Almanya genelinde uzun yıllardır NSU kompleksine yönelik çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşu NSU Watch da protesto gösterilerinde yer aldı. NSU Watch’tan Caro Keller, Tagesschau’ya yaptığı açıklamada NSU kompleksinin bugüne kadar açıklığa kavuşturulmadığını belirterek, “NSU’yu farklı şehirlerde kimlerin desteklediğini hâlâ bilmiyoruz.” ifadesinde bulundu.

Susann Eminger davasına dair açıklama yapan NSU Watch, örgütün destek ağının hiçbir zaman tamamen araştırılmadığını belirterek soruşturmayı yürüten makamların NSU’nun kendini ifşa etmesinin ardından NSU dosyasına oldukça dar bir bakış açısıyla yaklaştığını ifade etti. Kurum, “Susann Eminger’e karşı iddianameyi hazırlayan Federal Başsavcılık da, soruşturmaları, NSU’yu az sayıda destekçiye sahip izole bir üçlü olduğu teziyle sınırladı. Oysa NSU bir üçlü değil, bir ağdı ve çoğu yardımcı hiçbir zaman yargılanmadı.” ifadesinde bulundu.

Eminger Çifti ve NSU Bağlantıları

NSU terör örgütüne yakınlığı Münih’teki NSU davasında da sıkça konu edilen Eminger çifti, Neonazi sembollerini taşıyan dövmeleri ve evlerinde Böhnhardt ve Mundlos için yapılmış bir “anma köşesi” ile biliniyor. NSU ile ideolojik bağlantıların kanıtı olarak görülen bu delillerin dışında André Eminger, SS kafatası ve antisemitik dövmeleriyle aşırı sağcı ideolojiyi açıkça gösteren bir figür.

Susann Eminger’in, eşi ve çevresi hakkında habersiz kaldığı varsayımı aşırı sağcı ideolojiyi bu kadar açıkça yaşayan bir çift açısından oldukça zayıf görülüyor. Eminger çiftinin NSU üçlüsünü Zwickau’da sosyal ve lojistik olarak desteklediği, ayrıca evdeki kamera görüntülerinin de ortaya koyduğu gibi Susann Eminger’in NSU üçlüsünün evini sık sık ziyaret ettiği belirtiliyor. Hâlihazırda tutuklu bulunan Beate Zschäpe’nin Susann Eminger’in Aralık ayındaki duruşmasında tanık olarak ifade vermesi bekleniyor.

İddianameyi hazırlayanlardan Federal Savcı Kai Lohse yaptığı açıklamada, “Ne yazık ki, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) ile ilgili genel olaylar bağlamında birçok şeyin hâlâ açıklığa kavuşmadığını biliyoruz. Bu dava sürecinde de tüm soruların yanıtlanabilmesini beklemiyoruz. Ancak en azından burada ele alınan kısımda, (örgütün eylemleriyle ilgili) daha fazla netlik sağlayabileceğimize dair makul bir umudumuz var.” dedi.

Buna karşın NSU Watch, Susann Eminger’in davasına NSU mağdurlarından hiç birisinin müdahil davacı olarak katılamıyor oluşunu da eleştirerek, “Biz, bütün sözlere rağmen, aşırı sağcı terörün engellenmesi ve aydınlatılması konusunda devlet kurumlarına güvenemeyeceğimizi artık biliyoruz.” dedi.

Sol Parti Thüringen Eyalet Meclisi milletvekili olan Katharina König-Preuss ise yaptığı açıklamada, Susann Eminger’in iddianamede somut bir saldırı suçu için sorumlu tutulmamasını eleştirerek, “Bu, mağdurlara açık bir mesaj: Umursamıyoruz.” dedi.

Almanya’nın En Büyük Davalarından Biri: NSU Davası

NSU terör örgütünün üyesi olan Beate Zschäpe, Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt 13 sene boyunca yer altında kaldı. Bu esnada terör örgütü 10 kişiyi öldürdü, 3 tane bombalı saldırı gerçekleştirdi ve 15 banka soygunu düzenledi.

NSU terör örgütünün düzenlediği cinayetleriyle şiddet eylemleri, federal Almanya tarihinde bir dönüm noktası olarak görülüyor. Almanya’nın en geniş kapsamlı davalarından biri olarak görülen Münih’teki NSU davasında 5 sanığı 14 avukat savunurken, davaya mağdur olarak katılan 93 kişiyi ise 60 avukat temsil etmişti. NSU davası boyunca 438 duruşma düzenlenmiş, tüm süreçte 765 tanık ve 56 uzman dinlenmişti.

Neonazi terör örgütünün, uzun yıllar boyunca Alman güvenlik birimlerince tespit edilememiş olması ve NSU üyelerinin geçmişte bazı muhbirlerle ilişki kurduklarının ortaya çıkması, Almanya’da büyük tartışmalara yol açmıştı. Almanya iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Dairesi’nde aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin, 4 Kasım 2011’den birkaç gün sonra imha edilmesi gibi birçok skandal yaşanmıştı. (P)

admin

Lisans eğitimini Münster Üniversitesinde Sosyoloji ve Siyaset Bilimi bölümlerinde çift anadal olarak tamamlayan Kandemir, Duisburg-Essen Üniversitesinde sosyoloji yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir. Ağırlıklı çalışma alanları göç sosyolojisi ve ulusaşırı Türk toplulukları olan Kandemir Perspektif dergisi editörüdür.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler