'AP Seçimleri'

Fransa Müslümanları Kime, Neye Göre Oy Veriyor?

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin Fransa ayağının en büyük galibi, kuşkuya yer bırakmayacak bir farkla Marine Le Pen'in Ulusal Birlik Partisi (RN) oldu. Peki, Müslüman vatandaşların oy tercihleri hangi yönde oldu? Fransız Müslümanları sandığa götüren motivasyonlar neler? Hangi partilere ve adaylara oy veriyorlar?

Fotoğraf: Kipgodi/Shutterstock

Fransız Kamuoyu Enstitüsü (IFOP) tarafından yapılan kamuoyu araştırmasına göre, 9 Haziran’da yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde Fransa Müslümanları yüzde 60’ı geçen bir oranla Boyun Eğmeyen Fransa Partisinin (LFI) listesine oy verdi. 2022 cumhurbaşkanlığı seçiminde de Fransız Müslümanların yüzde 69’u LFI lideri Jean-Luc Mélenchon’a oy vermişti.

IFOP’un ölçümü, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisinin (RN) son seçimlerde Fransız Müslümanlarının oylarının sadece yüzde 6’sını aldığını gösteriyor. Müslümanların iktidardaki Macron’a ve partisine karşı büyük bir güvensizliğe sahip olmasının bir neticesi görülebilecek benzer bir bulgu daha öne çıkıyor: Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi Rönesans da Müslümanların ancak yüzde 6’sının oyunu alabildi.

Ülkedeki Müslüman seçmenlerin büyük ölçüde sol partilere oy verdiği, hâlihazırda bilinen bir trend. Ancak sol partiler içinde LFI, müslüman seçmenin büyük çoğunluğunun oyunu alan siyasi hareket konumuna sahip. Raphaël Glucksmann liderliğindeki Sosyalist Partinin desteklediği liste ise, Fransız Müslümanların yalnızca yüzde 8’inin oyunu alabildi. LFI -buna karşılık- vaynı seçmen kesiminin yüzde 62’sinin desteğini aldı. Özellikle 2017 yılından beri artarak devam eden LFI’ye oy verme trendinin temelinde basit bir neden yatıyor: Merkez partiler gittikçe daha sağ politikaları destekleyip benimserken Fransa Müslümanları haklarını savunan sol partilere yöneliyor. 2022 yılında gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçiminde gözlemlenen bu eğilimin son seçimlerde de devam ettiği görülüyor.

Öne Çıkan Konular: Fransız Müslümanlar Neye Göre Oy Veriyor?

Yapılan araştırmanın sonuçları, Fransız Müslümanlarının her şeyden önce diğer Fransız vatandaşlarıyla benzer sosyal, ekonomik ve politik konulara duyarlı olduğunu gösteriyor. Toplumun geri kalanından farklı olarak ise Gazze’de süren savaş, ırkçılık ve ayrımcılık gibi konular Fransa Müslümanlarının oy tercihlerini belirleyen meseleler olarak öne çıkıyor.

Müslüman seçmenlerin önemsediği meseleleri incelediğimizde, sağlık politikası konularına dair ilginin yüzde 79 olduğu görülüyor. Bu konuya öncelik verenlerin oranı, toplum genelinde ise yüzde 66. Nüfusun geri kalanından farklı olarak ırkçılık ve ayrımcılığın en büyük mağdurları olan Müslümanlar, IFOP araştırmasına göre bu konuya diğer insanlardan daha fazla önem veriyor. Fransızların yüzde 41’i ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadeleyi Fransa’nın temel meselelerinden görürken Müslümanlar arasında bu oran yüzde 78’e çıkıyor. Hayat pahalılığı ve alım gücünün azalması da Müslüman seçmen için önde gelen meselelerden bir tanesi: Ücretlerin ve satın alma gücünün artırılması için sandığa gidenlerin oranı, Müslümanlar arasında yüzde 76’yı buluyor. Eğitimin iyileştirilmesi ve suçla mücadele de Müslümanların yüzde 73’ünün ilgisini çekmiş durumda. Bunların hemen ardından ise yüzde 71 ile dış politika ve yüzde 65 ile işsizlikle mücadele konuları geliyor. Müslüman seçmenin geçtiğimiz Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy verirken en çok önemsediği ve üzerinde durduğu mesele ise Gazze Şeridi’nde aylardır devam eden savaş. Gazze’deki durum Fransız seçmenin yüzde 25’inin oy tercihinde etkili olurken, Müslümanların yüzde 83’ü bu konuyu gözeterek oyunu kullanıyor.

Bu bulguların ışığında, Gazze’deki insani dramı gündeme en çok getiren LFI’nin Müslüman Fransızların oyunun yüzde 62’sini alması şaşırtıcı değil. LFI, konuyu Avrupa seçimleri kampanyasında sürekli olarak öne çıkarmıştı. LFI’nin Gazze’deki savaşa verdiği önem, özellikle de Fransız-Filistinli aktivist Rima Hassan’ı yedinci sırada aday gösterilmesinden de anlaşılabilir. Nitekim, Müslüman seçmen bu durumda yaptığı tercihle Rima Hassan ve diğer 8 LFI adayını Avrupa Parlamentosuna temsilci olarak gönderdi.

Fransa Müslümanları Merkez Partilerden Uzaklaşıyor

Bu araştırmanın gösterdiği en önemli sonuçlardan birisi, Müslümanlar arasında merkez partilere karşı artan güvensizlik. Fransa’da merkez sağ Cumhuriyetçiler Partisi (LR), merkez sol Sosyalist Parti ve kendisini merkezde tanımlayan iktidar partisi Rönesans, Müslüman seçmenden oldukça düşük bir oranda destek alabiliyor.

Özellikle de 2022’deki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda aşırı sağa karşı desteklenen Macron’un gittikçe daha da sağa kayan politikaları ve Müslümanlara dair bir genel şüphe ortamı oluşturan siyaseti, bu seçmen kitlesini iktidar partisinden uzaklaştırıyor. Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) ve Macron’un partisi Rönesans’ın aynı oranda oy alması, bu durumu işaret etmekte. Bir çok Müslüman Fransız için Macron’un politikalarının aşırı sağın iktidara geldiği takdirde takip edeceği politikalardan pek de farklı olmadığını söylemek mümkün.

2017 yılındaki cumhurbaşkanı seçiminde Emmanuel Macron, ilk kez aday olduğunda ilk turda Fransız Müslümanların yüzde 24’ünün oyunu almıştı: Göreve geldikten sonra izlediği sağ tandanslı politikalar, bu desteğin azalmasına yol açtı. 2022 yılına geldiğimizde Müslüman Fransızlar cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda yüzde 14 oranında Emmanuel Macron lehine oy kullandı. Söz konusu düşüş eğiliminin, önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor.

Aynı Eğilim Önceki Seçimlerde de Görülmüştü

Yine aynı şekilde Müslüman seçmenler tarafından merkez sol Sosyalist Parti’ye verilen desteğin sürekli olarak azalma eğiliminde olduğu görülüyor. 2012’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde Sosyalist Parti’nin adayı olan François Hollande lehine seçimlerin ilk turunda Müslüman seçmenin yüzde 57’si oy vermişti. 2017 yılına geldiğimizde Sosyalist Partinin (PS) adayı olan Benoît Hamon’a Fransız Müslümanların sadece yüzde 17’si destek vermidi. 2022 yılındaki seçimlerde de bu azalma trendi değişmedi ve PS’nin cumhurbaşkanı adayı olan Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, Müslüman seçmenin yalnızca yüzde 2’sinden oy alabildi. Eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin partisi merkez sağ Cumhuriyetçiler’e de Müslüman seçmenin desteği 2017’deki seçimde François Fillon lehine yüzde 10 iken 2022 yılına geldiğimizde Valérie Pécresse için yüzde 1’lik bir destek çıkmıştı.

Merkez partilere dair güvensizliğin artması Fransa’da yalnızca Müslüman seçmenlerle sınırlı değil ancak özellikle Müslümanların merkezdeki partiler tarafından temsil edilememesi ve Macron yönetiminin son yıllarda “Cumhuriyet Değerlerine Saygı Yasası“, okullarda abaya giyimi yasağı, özel Müslüman okullarının kapatılması gibi konularla gündeme gelmesi Müslüman seçmenin LFI’ye yönelmesindeki en büyük faktörleri oluşturuyor. Bu uygulamalar, Fransa Müslümanlarının kendilerinin ana akım siyasetin dışında temsil mercileri aramasına sebep oluyor.

Bu gelişmeler ışığında Fransa’da en popüler sol parti konumundaki LFI’ye verilen destek istikrarlı bir artış trendinde. LFI Genel Başkanı Jean-Luc Mélenchon 2012 yılında Fransız Komünist Partisi (PCF) ve Sol Parti (PG) arasındaki ittifakın ortak adayı olarak girdiği seçimlerde Fransa Müslümanlarının yüzde 20’sinin oyunu almıştı. Bu destek Mélenchon’un 2016 yılında kurduğu LFI’ye kaydı ve 2017’ye geldiğimizde LFI’nin adayı olan Mélenchon Fransa Müslümanlarının yüzde 37’sinin desteğini elde etti. 2022 yılındaki seçimde ise artık kendisini merkez partilerde temsil edilemeyeceğini düşünen Müslüman seçmenin yüzde 69’u yine LFI adayı olan Mélenchon’a oy verdi. Yakın dönemdeki adaylara verilen bu oy desteklerine bakıldığında, AP seçimlerinde Müslüman seçmenin attığı oyların iki yıl önceki son cumhurbaşkanlığı seçimindeki tercihleriyle ile uyumlu olduğu görülüyor.

Müslümanların Seçimlere Katılım Oranı Hala Düşük

9 Haziran’daki AP seçimlerinde Müslüman seçmenin sandığa gitme oranının düşük kaldığı da dikkat çekiyor. Fransa genelinde katılım oranı yüzde 51,5 olarak tespit edilirken Müslüman seçmen arasında katılım oranı yüzde 41’de kaldı. Bir başka deyişle; Fransız Müslümanların yüzde 59’u AP seçimlerinde sandığa gitmedi.

Ancak şu farkı belirtmek önem arz ediyor: Ulusal seçimlerdeki katılım oranı -hem toplum genelinde hem de Müslümanlar arasında- AP seçimlerine katılım oranından çok daha yüksek olmakta. Örneğin, 2017 yılındaki cumhurbaşkanı seçiminde Fransızların sandığa gitme oranı yüzde 80 iken Müslüman seçmen arasında bu oran yüzde 73’tü. 2022’deki seçime geldiğimizde ise bu oran Fransa genelinde yüzde 74 iken Müslüman seçmen arasında yüzde 77’ye ulaştı. Son seçimlerde Fransız Müslümanların sandığa gitme oranının yükseldiği söylenebilir.

Yine de seçimlere katılımın daha da artması için Müslümanların önemsediği meselelerin ülke siyasetinin bileşenleri tarafından daha da ciddiye alınması ve Fransa Müslümanlarının daha iyi temsil edilmesini sağlamak gerekiyor. Bununla beraber katılımın artmasını sağlayacak bir faktör daha bulunuyor: Önemsiz bulunan ya da ulusal seçimler kadar önemli görülmeyen AP seçimlerinin de kamuoyu tarafından daha ciddiye alınması ve ulusal seçimler kadar önem atfedilmesi.

Aşırı Sağa Karşı Bir Umut: Yeni Halk Cephesi

Fransa’da AP seçimlerinden aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisinin sandıktan birinci çıkmasının ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ulusal Meclisi feshederek yasama seçimlerinin yenilenmesine karar vermişti. Aşırı sağın en yakın rakibini ikiye katlayarak yüzde otuzun üzerinde oy alması üzerine 30 Haziran ve 7 Temmuz’da yenilecek olan seçimlerde sol partiler aşırı sağ tehdidine karşı birleşme kararı aldı.

1930’lu yıllarda faşizm tehlikesine karşı kurulan Halk Cephesi (Front Populaire) adlı eski ittifaka atıfla Yeni Halk Cephesi (Neauvau Front Populaire) adını seçen bu yeni ittifak Yeşiller, LFI, Fransız Komünist Partisi (PCF) ve Sosyalist Parti (PS) gibi partilerin yanına küçük partileri de ekliyor: Place publique, Génération·s, Cumhuriyetçi ve Sosyalist Sol, Yeni Antikapitalist Parti ve Ekososyalist Sol. İttifakın kuruluşunu takiben yapılan ilk anketlere göre Yeni Halk Cephesinin oyları yüzde 28 bandında iken aşırı sağın oyları da yüzde 29 bandında seyrediyor. Önümüzdeki birkaç haftayı verimli geçirdiği takdirde Yeni Halk Cephesi, aşırı sağın önüne geçerek Ulusal Mecliste onları engelleme şansına sahip olabilir.

Yeni Halk Cephesinin programının ana unsurlarının, IFOP araştırmasının bulgularıyla (Müslüman seçmenin önemsediği meseleler) uyumlu olduğu söylenebilir. Bu çıkarımdan hareketle, Fransız Müslümanlarının bu ittifaka yüksek bir oranda oy desteği vereceği tahmin ediliyor: AP seçimlerinde Müslümanların temel meseleleri olarak öne çıkan alım gücünün iyileştirilmesi, asgari ücretin arttırılması yahut sosyal devletin güçlendirilmesi gibi konularda Yeni Halk Cephesi tarafından benimsenen yaklaşımın Müslüman seçmenin beklentilerine uyum sağlayacağa benziyor. Özellikle de Gazze’de aylardır süren savaş ve insani dram ile ilgili olarak vaatleri arasında acil ateşkes yapılması için harekete geçmek olan olan Yeni Halk Cephesi, Filistin devletini de hemen tanıyacağını ilan etti. Bununla beraber, İsrail’e karşı derhal uygulanacak bir silah ambargosunun da sözünü verdi.

Ebubekir Tavacı

Lisans derecesini Istanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden 2016 yılında alan Tavacı, Fransa’da Université Paris 1 Panthéon Sorbonne’da Siyaset Bilimi yüksek lisans programından 2021 yılında mezun olmuş ve aynı üniversitede aynı alanda doktora araştırmasına devam etmektedir. Avrupa Birliği göç politikaları, Türk diasporası ve Fransa’da göç gibi konular üzerine çalışmalar yapmaktadır.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler