'Bundeswehr'

Almanya’da Zorunlu Askerlik Tartışması: Hükûmetin Yasa Tasarısı Çöktü

Almanya’da askerlik hizmetine dair koalisyon partileri arasındaki uzlaşı, yerini büyüyen bir siyasi tartışmaya bıraktı. Önerilen kura sistemine karşı çıkan SPD gönüllülük ilkesini savunurken, CDU zorunlu hizmette ısrar ediyor.

Almanya’da askerlik geri mi dönüyor? “Kura” modeli tartışması hükümeti krize soktu. SPD gönüllülükte ısrarcı, CDU zorunlulukta. | Fotoğraf: Juergen Nowak / Shutterstock.com

Almanya’da koalisyon hükûmetinin gündeminde bu kez zorunlu askerlik tartışması var. Yeni Askerlik Yasası üzerine yürütülen müzakereler, özellikle orduya (Bundeswehr) kura usulüyle asker alınması fikri nedeniyle büyük bir krize dönüştü. SPD içinde yükselen itirazlar ve CDU’nun baskıları, Savunma Bakanı Boris Pistorius’u hem kendi partisinin hem de koalisyon ortağının hedefi hâline getirdi. Sonunda üzerinde uzlaşmaya varılan taslak çökerken, koalisyon ortakları birbirlerini suçluyor.

SPD Grubundan Yoğun İtirazlar: “Buna El Kaldırmam”

Savunma Bakanı Pistorius’un (SPD) çağrısıyla toplanan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis Grubu, yeni askerlik sistemi üzerine yapılan pazarlıkları tartışmak üzere bir araya geldi. Ancak toplantı kısa sürede gergin bir hâl aldı. Tartışmanın odağında, 18 yaşındaki genç erkeklerin yalnızca bir bölümünün kura yoluyla seçilmesi ve gerekirse bu kişiler arasından zorunlu askerlik yükümlülüğü getirilmesi fikri yer alıyordu.

SPD’li bir milletvekili “Kreş yerleri kura ile dağıtılabilir ama askerlik değil,” diyerek tepki gösterdi. Bir diğeri ise, gençlerin savaşa gitmek üzere seçildiği “Açlık Oyunları” filmini hatırlattı. SPD grubunda sık sık aynı cümleyle tasarıya karşı çıkıldığı duyuldu: “Ben buna el kaldırmam.”

Bakan Pistorius’un da bu modele sıcak bakmadığı ve aslında başka plan hazırlamak istediği basına yansımıştı. Orjinal plana göre Pistorius, her yıl yaklaşık 300.000 genç erkeğin düzenli olarak sağlık muayenesinden geçmesi isteniyordu. Böylece olası bir kriz veya savaş durumunda kimin askerlik yapabileceğine dair önceden bilgi sahibi olunacaktı. Ancak bu “önleyici muayene” önerisi, hem hukuki hem de pratik gerekçelerle CDU/CSU tarafından reddedildi.

Yerine, ihtiyaç hâlinde kura ile belirli sayıda gencin seçilmesini öngören bir “kısıtlı askerlik” modeli teklif edildi. SPD içinse bu, partinin kendi kongre kararlarına açıkça aykırıydı: SPD’ye göre askerlik hizmeti için zorunluluk değil, gönüllülük temel ilke olmalıydı. Meclisteki oturumda tartışma büyüdü ve bazı milletvekilleri salonu terk etti.

Koalisyon Partilerindeki Uzlaşı Yerini Karşılıklı Suçlamalar Bıraktı

Aynı gün akşam yapılması planlanan ortak basın toplantısı ise iptal edildi. Saatler önce “anlaşmaya varıldı” diye duyurulan “ordu kurası” planı resmen çökmüştü. Pistorius gazetecilere “Bu benim fikrim değildi, bu CDU’nun fikriydi” diyerek tepkisini dile getirdi.

CDU’nun önde gelen isimlerinden Norbert Röttgen, savunma bakanını “kendi yasasını sabote etmekle” suçladı: “Otuz yıllık meclis hayatımda bir bakanın kendi sorumluluk alanındaki bir yasayı bu şekilde sabote ettiğini hiç görmedim.” Pistorius ise suçlamaları reddetti: “Ben işimi sabote etmedim. Ancak bir yasa tasarısının iki temel maddesi, Meclis’e resmen sunulmadan önce değiştiriliyorsa, buna sessiz kalmam beklenemez.” dedi.

SPD Grup Başkanı Matthias Miersch, yasayı “modern ve adil bir askerlik sistemi” oluşturma hedefiyle yeniden Federal Meclise getireceklerini açıkladı. Ancak hem SPD hem de CDU kulislerinde tasarıya dair güvenin azaldığı görülüyor. Koalisyonun büyük ortağı olan CDU ise, hedeflenen asker sayısına yalnızca gönüllülük temelinde ulaşılamayacağını savunuyor.

Yeni Sistem Neyi Öngörüyordu?

2011’de zorunlu askerlik uygulamasının askıya alınmasından bu yana Almanya’da yalnızca gönüllü askerlik sistemi yürürlükte. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte güvenlik dengesi köklü biçimde değişti. Mayıs 2025’te göreve başlayan Merz hükûmeti, Almanya’nın savunma kapasitesini güçlendirmeyi hedefliyor. Savunma Bakanı Boris Pistorius, Askerlik Hizmetinde Modernleşme Yasası (Wehrdienst-Modernisierungsgesetz (WDModG)) şeklinde de anılan yeni askerlik modelini, 12 Haziran 2024’te kamuoyuna tanıtmış; 2025 yazında (özellikle 27 Ağustos 2025’te) kabinede onaylanan kararla detaylarını netleştirmişti.

Yeni yasa askerlik sistemini yeniden düzenlemeyi amaçlıyor. Planın üç temel unsuru bulunuyor(du):

  1. 18 yaşını dolduran her erkeğin dijital olarak kayda alınması. Gençler, bir QR kod aracılığıyla dolduracakları çevrimiçi formda eğitim, sağlık durumu ve askerlik istekliliği gibi bilgileri paylaşacak. Yanıt vermeyenler para cezasına çarptırılabilecek.
  2. 2027’den itibaren tekrar muayenelerin başlaması. Ancak bu süreç için kapatılmış asker alma merkezlerinin ve eğitim tesislerinin yeniden kurulması gerekiyor.
  3. Askerliğin ilke olarak gönüllülük temelinde kalması. Ancak gönüllülerin sayısı yetersiz olursa hükûmetin Meclis onayıyla sınırlı bir yükümlülük getirebilmesi öngörülüyor.

Yeni sistemin, gönüllüleri “cazip koşullar” sağlayarak teşvik etmeyi de hedeflediği açıklanmıştı: Orduya katılanların başlangıç maaşı 2300 avroya yükseltilecek, ayrıca 3500 avroluk ehliyet desteği öngörülüyordu.

CDU’nun “Danimarka Modeli” Israrı

Ancak CDU/CSU, gönüllülüğün yeterli olmayacağını düşünüyor. Eğer belirli yıllarda hedeflenen asker sayısına ulaşılamazsa, kura yöntemiyle belirlenen belirli sayıda gencin zorunlu hizmete çağrılması gerektiğini savunuyor.

Bu fikir, Danimarka’daki sistemden ilham alıyor. Danimarka’da askerlik hâlâ yasal zorunluluk, fakat kontenjanlar genellikle gönüllülerle doluyor. Yalnızca boş kalan yerler kura ile tamamlanıyor. Herkesin seçilme ihtimali eşit; bu nedenle “adil” kabul ediliyor. CDU milletvekilleri de bu modeli “en hakkaniyetli çözüm” olarak tanımlıyor.

Koalisyonun son taslağı da buna dayanıyordu: Herkes kayda alınacak, ama yalnızca kura ile belirlenen küçük bir grup muayeneye çağrılacaktı. Bu kişiler bilgilendirilecek, isteyen gönüllü olacaktı. Yeterli gönüllü bulunamazsa, kura sonucu belirlenenler zorunlu olarak hizmete çağrılacaktı. Ancak SPD grubunun büyük çoğunluğu bu fikre karşı çıktı ve plan rafa kalktı.

“Askerlik Kurayla Olmaz: Bu Plan Adalet Değil, Keyfîlik Getiriyor”

Kura fikri yalnızca SPD içinde değil, toplumda da tepkiyle karşılandı. Yeşiller’in grup başkanı Katharina Dröge, planı “tamamen keyfi ve bürokratik bir garabet” olarak tanımladı. Sol Parti ise bu fikri “Açlık Oyunları’na” benzetti. AfD de “Vietnam dönemini hatırlatan saçmalık” diyerek hükûmetle alay etti.

Barış misyonlu sivil toplum örgütleri de Federal Meclis önünde protesto düzenledi. Bina önünde protesto yapan aktivistler, yasa tasarısının kopyalarını sembolik olarak imha etti. Kura sistemi “askerlikte adaleti” değil, “keyfîliği” beraberinde getireceğini söyledi.

Buna rağmen kamuoyu araştırmaları halkın önemli bir kısmının askerlik fikrine sıcak baktığını gösteriyor. Forsa anketine göre Almanların yüzde 54’ü zorunlu askerliğin yeniden getirilmesini destekliyor. Ancak 18-29 yaş arası gençlerin yüzde 63’ü bu plana karşı çıkıyor. Başka bir deyişle, halkın güvenlik endişesi artsa da askere çağrılması muhtemel genç kuşak orduya katılma konusunda isteksiz.

Almanya’nın Sorunu: Hem Yeterli Asker Hem de Çözüm Bulmaya Zaman Yok

Hükûmetin şimdi yeniden başa dönmek zorunda kaldığı ifade ediliyor. CDU, yasa tasarısı içinde zorunlu kılınan unsurların netleştirilmesini talep ederken; SPD, gençlerin askere alınmaya zorlanmasına tamamen karşı çıkıyor. Tartışma büyürken uzmanlar asıl soruna işaret ediyor: Alman ordusu ciddi bir personel açığı içinde.

Savunma Bakanlığı hedef olarak 260 bin aktif asker ve 200 bin yedek askerlik bir havuz oluşturulmasını belirlemişti. Almanya’nın şu andaki aktif asker sayısı ise 180 bin civarında. Eksik olan 80 bin kişiyi kısa sürede kazanmak neredeyse imkânsız. Üstelik altyapı da yetersiz: Kışlalar kapatıldı, eğitmen sayısı azaldı, asker alma büroları dağıtıldı.

2011’de zorunlu askerliğin kaldırılmasının ardından ordu, neredeyse tüm yapısını “barış dönemi” koşullarına göre yeniden şekillendirmişti. Ancak uzmanlar, günümüzde yeniden bir “savaş dönemi mantığına” geçişin kolay olmayacağını vurguluyor.

Almanya her ne kadar 2022’de savunma harcamaları için 100 milyar avroluk özel bir fon ayırmış olsa da, tedarik ve modernizasyon süreçleri yavaş ilerliyor. Yeni silah sistemleri hâlâ eksik, mühimmat stokları yetersiz, birlikler ise hazırlıksız.

Zorunlu askerlik tartışması bu nedenle yalnızca geçici bir siyasi kriz olarak değil, Alman ordusunun derinleşen yapısal sorunlarının bir yansıması olarak görülüyor. Alman medyası durumu şöyle özetliyor: “Para var ama asker yok.”

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler