Gerçek Olamayacak Kadar Komik: AfD’nin Yeni Gençlik Teşkilatı “Almanya Nesli”
Almanya’da aşırı sağ parti Almanya İçin Alternatif'in (AfD) yeni gençlik yapılanması olan “Almanya Nesli” (Generation Deutschland), kasım ayının sonunda olaylı bir kongre ile resmen kuruldu. Gençlik örgütünün kuruluş kongresi, Almanya’daki aşırı sağcı gençlik örgütlerinin ideolojik yönelimleri, siyasi stratejileri ve toplumsal tepkiler açısından da dikkat çekici bir sahneye dönüşmüş durumda.
Almanya için Alternatif (AfD) Partisinin yeni gençlik teşkilatı olan “Almanya Nesli” (Generation Deutschland – GD) olaylı bir kongre ile 30 Kasım 2025 tarihinde Almanya’nın Gießen şehrinde resmen kuruldu. Kongre salonunun hem içinde hem de dışında yaşananlar, bu gençlik teşkilatının ne kadar tartışmalı olduğunu daha en başından ortaya koyuyordu: Kongre salonunun önünde 6.000 polis konuşlandırılmıştı; salonun çevresinde ise polisin izin verdiği alanlara kadar yayılan, yaklaşık 30 antifaşist birlik ile siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla toplam 60.000 protestocu bulunuyordu. Protestocular, Almanya’daki aşırı sağcılığın bu kez bir gençlik teşkilatı formunda yeniden kurumsallaşmasını engellemek istiyordu; ancak polisin orantısız müdahalesi onları kongre salonundan uzaklara püskürttü.
İlk “Almanya Nesli” Konferansının Acayip Yıldızı: Alexander Eichwald
Dışarıda protestocularla polis arasında itişmeler yaşanırken, Almanya Nesli’nin kuruluş kongresi oldukça “renkli” anlara tanık oluyordu. Yeni kurulan teşkilatın yönetim kurulunda yer almak için kürsüye çıkan Alexander Eichwald’ın konuşması, Almanya tarihinde uzun yıllar konuşulacak bir olaya dönüştü. Zira üç dakika süren konuşmasında Eichwald, mavi ceketi, yeleği ve kravatıyla kürsüde Hitlervari bir performans sergilemişti.
Sunumunda Alman bir çocuğun “Alman olduğu için bir daha asla utanmaması gerektiğini” söyleyen Eichwald, Holokost’un ardından Almanya’da Nazi suçlarıyla yüzleşme anlamına gelen “bir daha asla” (nie wieder) ifadesini de garip bir uzun soluklu cümleyle vurgulamıştı.
“Bizim halkımızın, bizim vatanımızın, bizim kültürümüzün refahı ve korunması” gibi ifadelerle donattığı konuşmasında Eichwald “Almanya’ya olan sevgi ve sadakati”nden bahsetmiş, “Alman kültürünü yabancı etkilerden korumanın ulusal bir görev olduğunu” söylemişti.
Eichwald’in konuşmasının yalnızca içeriği aşırı sağcı ve ulusalcı bir retorikle bezeli değildi. Konuşma esnasındaki jest ve mimikleri ile “r” harflerini yuvarlayarak konuşması da Adolf Hitler’in konuşma tarzını anımsatıyordu. Öyle ki Eichwald’in konuşmasından sonra soru-cevap faslında salondaki bir AfD üyesi söz alıp, “Sayın Eichwald, siz Anayasayı Koruma Dairesinin bir muhbiri (V-Mann) misiniz? Bunu başka türlü açıklamak mümkün değil.” dedi. Eichwald bunun üstüne, “Sanırım r’leri yuvarlamam nedeniyle bu soruyu sordunuz. Ben Rusya Almanlarındanım” açıklamasında bulundu.
Şakaysa Komik, Gerçekse Değil: “Almanya Nesli”
Eichwald’in Almanya Nesli’nin Genel Kurul konuşması o kadar performatif bir nitelikteydi ki, onun AfD’yi diskredite etmeye çalışan bir hiciv performansçısı ya da aktivist olduğu iddiaları dolaşmaya başladı. Eichwald’in biyografisi hızlı bir şekilde araştırıldı. KRV’deki yerel seçimlerden sonra AfD’nin Herford Şehir Meclisi’ndeki Fraksiyonunda “bilirkişi vatandaş” olarak yer aldığı ve AfD’nin yerel politikasında aktif olduğu ortaya çıktı. Eichwald, Şehir Meclisi’ndeki birçok komisyonda da yer almıştı. Almanya Nesli’nin kuruluş genel kuruluna “ataması beklenen gençlik sorumlusu” olarak gelmiş olsa da aslında AfD’de herhangi bir görevi bulunmuyordu.
Genel Kurul salonunu terk ederken konuşmasının “fake” olmadığını söyleyen Eichwald, daha sonra Bild gazetesine yaptığı açıklamada, konuşmasının bu kadar garip olmasını, 10 dakikalık konuşmasını üç dakikaya indirme zorunluluğuyla ve göç kökeniyle gerekçelendirdi.
Yönetim kuruluna seçilmek için yine de salondaki delegelerin yüzde 12’sinden oy alabilen Eichwald, bu konuşmanın ardından AfD’den hızlı bir şekilde atıldı. Eichwald’in üye olduğu AfD Herford Bölge Teşkilatından Michel Schneidermann, WDR’e yaptığı açıklamada, “Bu kişi, ifadeleri, nasyonal sosyalizm retoriği ve kullandığı kelimelerle bizi bir çamura sürükledi. AfD’de buna yer yok.” açıklamasında bulundu. AfD Genel Merkezinden yapılan açıklamada ise Eichwald’in konuşmasıyla partinin temel esaslarından koptuğu ifade edildi.
Aslında Eichwald’in Hitler’i andıran konuşmasıyla karikatürize ettiği aşırı sağcı damar, yeni kurulan Almanya Nesli için çok da sıra dışı değil. Zira ana parti olan AfD’nin, bir yeniden yapılandırma ve bünyesindeki aşırı sağcı düşüncelerle hesaplaşma olarak takdim ettiği Almanya Nesli, aslında Eichwald’in konuşmasında ifade bulan aşırı sağcı kimlik politikasından hiç de uzak değil. Zira uzmanlara göre yeni kurulan Almanya Nesli ile, AfD’nin önceki gençlik yapılanması olan “Genç Alternatif” (Junge Alternative) arasında bir süreklilik mevcut.
Genç Alternatif’in Yasaklanması
2013 yılında kurulan “Genç Alternatif” (Junge Alternative), AfD’nin gençlik çalışmalarını gerçekleştirmiş, fakat kısa sürede radikalleşme iddialarıyla manşetlerde yer almaya başlamıştı. Anayasayı Koruma Dairesi, 2019 yılında Genç Alternatif’i aşırılık eğilimleri nedeniyle şüpheli vaka olarak sınıflandırmıştı. 2023 yılında ise Genç Alternatif Anayasası Koruma Dairesi tarafından “kesinlikle aşırı sağcı” olarak tanımlanmıştı. Bu karara gerekçe olarak, Genç Alternatif’in “halkçı ve kökene dayalı bir toplum anlayışına sahip olması” gösterilmiş, Alman halkının mevcut etnik yapısının muhafazası gibi siyasi programlarının insan onuruna aykırı olduğu belirtilmişti. AfD’nin bu karara itirazı ise Köln İdari Mahkemesi tarafından reddedilmişti.
Genç Alternatif, bu süreçte Almanya’da “kitlesel sınır dışılar” ve “tersine göç” gibi kavramların kullanımı konusunda öncü olmuş; ırkçı, etnik milliyetçi ve aşırı sağcı söylemleriyle dikkat çekmişti. AfD’nin gençlik biriminin bu radikalleşme süreci, partinin kurumsal kimliği ve demokratik zeminde kalma iddiası (ya da stratejisi) açısından giderek daha tartışmalı hâle gelmiş ve bu durum parti içi tartışmaları da tetiklemişti. AfD’nin “Genç Alternatif” üzerindeki kontrolünü kaybetmesi neticesinde gençlik örgütü 31 Mart’ta kendisini feshetme kararı almış, 250 üyenin katıldığı toplantıda, AfD’ye daha sıkı bağlı olan bir gençlik organizasyonunun kurulması kararlaştırılmıştı.
AfD’nin parti içinde bir “stratejik temizleme operasyonu gibi takdim ettiği bu fesih sürecinden sonra, 2025 yılına gelindiğinde AfD’nin bu kez yeni gençlik teşkilatı olarak takdim ettiği “Almanya Nesli”, çok da farklı olmayan bir içerikle, fakat bu kez yeni bir paketle vücut buldu.
Yeni Kurulan Gençlik Teşkilatı “Almanya Nesli” Nedir?
Almanya için Alternatif (AfD) Partisi, hâlihazırda Almanya’nın doğu eyaletlerinde elde ettiği normalleşme seviyesini ülke geneline yaymak istiyor. Bunun bir aracı olarak düşünülen Almanya Nesli, bu nedenle partinin Federal Meclis Seçimleri’nde yüzde 34,4’lük bir oy oranına ulaştığı Brandenburg Eyaleti’nde AfD’nin Eyalet Parlamentosu’ndaki Meclis Grubu Başkanı olan Dennis Hochloch’un girişimleriyle kuruldu. AfD’nin 35 yaş altındaki 6.000 üyesinden 1.700’i Almanya Nesli örgütüne kuruluşunun hemen ardından üye oldu.
AfD’nin önceki gençlik derneği olan “Genç Alternatif”ten farklı olarak “Almanya Nesli”, ana parti ile daha sıkı bağlara sahip olan, SPD’nin Jusos’u gibi bir gençlik teşkilatı olarak tasarlandı. Zira Genç Alternatif aşırı sağcı bir retorikle ülkeyi sarsarken üyelerinin yalnızca yarısı ana parti olan AfD’ye üyeydi. Bu durum, AfD’nin Genç Alternatif üzerinde bir yaptırım gücünün de olmadığı anlamına geliyordu.
Özellikle 2026 yılının Almanya için bir “seçim yılı” olacağı düşünüldüğünde, AfD’nin bu seçimler esnasında kampanyalarda destek olacak, fakat uzun vadede de politikalarının gelecek nesillerdeki taşıyıcısı olacak genç üyelere sahip olduğu açık. Nitekim AfD Eşbaşkanı Alice Weidel, Gießen’deki Genel Kurul’da bu durumu, “Bizim güçlü ikinci ve üçüncü sıraya ihtiyacımız var. Siz siyasi sorumluluk üstlenmelisiniz. Bunun ön adımı da, AfD’nin güçlü bir gençlik teşkilatına sahip olması.” şeklinde özetledi. Dolayısıyla yeni kurulan Almanya Nesli’nin AfD’ye kadro yetiştiren bir merkez (Kaderschmiede) olması isteniyor.
Almanya Nesli’nin çiçeği burnunda başkanı olan 28 yaşındaki Jean Pascal Hohm ise AfD’nin Brandenburg Eyaleti’nde milletvekili olarak görev yapıyor. AfD’ye henüz 17 yaşındayken giren Hohm, partinin önceki gençlik oluşumu olan “Genç Alternatif”in de 2014 ile 2016 yılları arasında başkanlığını yapmıştı. Almanya’daki aşırı sağcı militanlarla bağlantıları olan Hohm, Almanya’daki göçmenlerin ülkede bir “nüfus değişimi”ne yol açtığını ve milyonlarca kişinin ülkeden geri gönderilmesini (remigration) savunuyor. Ayrıca sık sık Neonazi müzik gruplarının müziklerini paylaşan ve gençlerin dövüş sporlarını öğrenmesini öneren Hohm’un Cottbus’taki aşırı sağcı çevrenin sabit bir üyesi olduğu iddia ediliyor.
Taz’dan Gareth Joswig’e göre Hohm’un sivil görünümü, düzgün giyimli olması, onun sosyal açıdan uyumlanabilir bir imaj sunmasını sağlıyor. Tam da bu nedenle Hohm’un, AfD içinde radikal çevrelerle ana parti arasında bir köprü işlevi görmesi de bekleniyor. Bu durum, AfD’nin bir eliyle aşırı sağcı radikalleri itmesi, diğer eliyle de partiye doğru çekmesi gibi bir “dostlar alışverişte görsün” durumunu Hohm ve Almanya Nesli eliyle gerçekleştirmesi anlamına geliyor.
Yeni Gençlik Örgütü, Eskisinden Ne Kadar Farklı?
Genç Alternatif üyeleri, çok daha açık bir şekilde ulusalcı ve halkçı bir retorikle göze batmaktan çekinmezken, Almanya Nesli, daha kontrollü ve ana parti olan AfD’ye daha entegre bir söylemi benimsemiş gibi görünüyor. Fakat Genel Kurul’daki konuşmaların da gösterdiği gibi, “Alman kültürel kimliği, vatan, Almanlık” gibi vurgularla eski ile yeni gençlik teşkilatı arasındaki ideolojik süreklilik hâlâ korunuyor.
Gießen’deki kongre salonunda aşırı sağcı ve faşizm karşıtı gösteriler yapan protestoculardan biri olan Direniş Eylem Birliği’nden Laura Wolf ZDF’e yaptığı açıklamada, Almanya Nesli üyelerinin, Genç Alternatif’in eski üyeleri olduğunu söylüyor. Aynı aktivist grubundan olan Suraj Mailitafi ise, Almanya Nesli’nin kuruluşunun partinin yeni bir yasak hamlesinin önüne geçmek için bir strateji olduğunu söylüyor. Mailitafi bu durumu şöyle özetliyor: “(İki gençlik biriminin de) içerikleri, network’leri, amaçları aynı. Sadece dış paketleri farklı.”
Kamu yayıncısı ZDF televizyonuna konuşan siyaset bilimci Dr. Anna-Sophie Heinze de, Almanya Nesli’nin AfD’ye daha bağlı olduğunu, fakat Genç Alternatif örgütü ile bir süreklilik içerisinde bulunduğu görüşünde: “İçerik olarak önümüzdeki aylarda neler olacağına bakmak gerek. Aşırıcı görüşlere sahip olan bir genç teşkilattan bahsediyoruz. Ton olarak ve stratejik olarak bir ılımlılaşma sağlanmaya çalışılıyor.”
Eichwald’in Almanya Nesli’nin kongresindeki konuşması, AfD gençlik politikasındaki ideolojik sürekliliği anlamak için çok iyi bir simgesel örnek sunuyor. Fakat bu örneğin haricinde Almanya Nesli’nin kodları, yalnızca yeni bir stratejik çerçeveye yerleşmiş, retorik görünürde yumuşatılmış, ideolojik yoğunluk ise medya ve kamuoyu açısından daha az provoke edici hâle getirilmiş durumda. Kadro bağlantıları ile birlikte aşırı sağcı hatlar, AfD’nin gençlik yapılanmasında hâlâ oldukça baskın.
AfD, Eichwald’in konuşmasını bir komplo gibi gösterse de, bu konuşmanın, AfD’ye sözde bir hesaplaşma ve Hitler tarzında kör göze parmak sokar kadar garip bir ırkçılığı kendi saflarından uzaklaştırma lütfu sunması açısından, esasen yine AfD’nin işine yaradığını söylemek, çok da yanlış olmayacaktır.