'Dosya: "Avrupa Sendikaları ve Göçmenler"'

Sendika Hareketinde Müslümanlar

Almanya’da nüfusun yaklaşık yüzde 6’sını Müslümanlar oluşturmakta. Bu grup içindeki çalışan nüfusun sendikalara katılımı ne durumda? Sendikal katılım Müslüman çalışanlar için neden önemli?

@ Shutterstock.com değişiklikler: Perspektif

Almanya’ya gelen ilk misafir işçilerden beridir Müslümanların Almanya’daki iş piyasasını etkilediği ve bu piyasanın şekillenmesinde rol aldığı bilinmektedir. Bu kişiler vasıfsız işçi ve yardımcı iş gücü olarak Almanya’ya geldiklerinde öncelikle fabrikalara veya inşaatlara yönlendirildiler. Bu kişilerin çoğunluğunu, para kazanmak ve ailelerini geçindirmek için vatanlarını geride bırakıp gelmiş olan Türk Müslüman işçiler oluşturuyordu. Almanya onları çağırmıştı, onlar da gelmişti. Onlar, savaş sonrası Almanya’nın yeniden kurulmasına katkı sağlayan yardımcılardı.

Zaman içinde bu yardımcıların bir kısmı ve onlardan gelen nesil artık bu ülkenin vatandaşları olmuştur. Almanya’da yaklaşık %6 oranında Müslüman yaşamaktadır. Bertelsmann Çalışması (2017) uyarınca bunlardan %60’ı tam zamanlı, %20’si yarı zamanlı çalışmakta ve ülke genelindeki işsizlik oranı da git gide dengelenmektedir. Bu oranlarla birlikte Almanya; iş piyasasında göçmenlerin uyumu konusunda açık ara farkla en iyi notlara sahip olan ülkedir. Özellikle ikinci nesil göçmen Müslümanlar iş piyasasında varlıklarını oldukça iyi gösterebilmektedir.

Almanya’da sendikalar işçilerin çıkarlarının korunması görevini üstlenmektedir. Bir bireyin tek başına çıkarlarını koruması ve iş durumunda değişiklikler yapması zordur. Bu sebeple sendikalar, işçileri temsil ederek onların çıkarlarını korumaya çalışır. Sendikalar taleplerinin yerine getirilmesi için zaman zaman organize grevleri baskı aracı olarak kullanırlar. Sendikanın başlıca amaçları arasında iş koşullarının iyileştirilmesi ve işçilerin ekonomik haklarının savunulması gelmektedir. Sendika hareketi uluslararası bir harekettir. Alman Sendikalar Birliği’nde organize olmuş sendikaların en önemli amacı üyelerinin sosyal durumlarının iyileştirilmesini sağlamaktır.

Peki Müslüman işçilerin çıkarları ne durumdadır? Bu kişilerin çıkarları sendikalarca dikkate alınmakta mıdır? İş piyasasında gittikçe güçlenen ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı ne yapılmaktadır? Almanya’daki Müslümanlar kendileri için sendika kurdular mı? Bu soruları ele alalım:

Alman Sendikalar Birliği

“Alman Sendikalar Birliği” (Deutsche Gewerkschaftsbund – DGB) Almanya’da sekiz üye sendikaya sahip bir çatı kuruluşudur ve 1949 yılında kurulmuştur. DGB, sendikaları siyasi partiler, karar mercileri ve dernekler karşısında temsil etmektedir. Aynı zamanda üyelerinin sosyal, ekonomik ve kültürel çıkarlarını savunur. Sendikalar birliği, üyelerinin ortak çıkarlarını koordine etmektedir. Bunların yanı sıra DGB, siyasi aktörleri sendikanın amaç ve talepleri hakkında bilgilendirmekte ve AB kurumlarıyla ortaklaşa faaliyetlerde bulunmaktadır.

DGB cinsiyet, yaş, etnik köken, cinsel yönelim, engel, dünya görüşü ve dine dayalı ayrımcılığa karşı çıkmaktadır. DGB basın bürosu bunu; “Hangi dinden ve milletten oldukları fark etmeksizin tüm işçilerin kendi çıkarlarının gözetilerek temsil edilmelerini istiyoruz. Bunu üyelerimize kendi sendikaları için de aşılıyoruz.” şeklinde ifade etmektedir.

Bunlara ek olarak DGB, Avrupa Göç ve Irkçılık Karşıtı Politikasıyla da ilgilenmektedir. Ağırlık verilen konular çalışanların eşitliği, bu kişilerin haklarının istismar edilmesinin ve bu haklara zarar verilmesinin engellenmesi ile iş yerindeki ayrımcılığın önüne geçilmesidir. DGB’de ayrımcılığa yönelik yapılan çalışmalar için finansal destek konusu da ele alınmaktadır. Ayrıca sendikalar “Gelbe Hand” (Tr. “Sarı El”) adlı, ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı kurulan girişimi de desteklemektedirler.

Birleşik Hizmet Çalışanları Sendikası (ver.di)

“Birleşik Hizmet Çalışanları Sendikası” (Alm. “Vereinte Dienstleistungsgewerkschaft”, ver.di) üyeleri 1000’den fazla meslekten gelmektedirler. Bu sendika 2001 yılında Berlin’de kurulmuştur. Üyeleri arasında sözleşmeli işçiler, serbest çalışanlar, memurlar ve üniversite öğrencileri bulunmaktadır. Sendikanın yürüttüğü çalışmaların amacı iş hayatında dayanışma ve adaletin sağlanmasıdır. Düsseldorf’ta bulunan ver.di “Biz, insanların sunduğu hizmetlerin kabul görüp takdir edilmesini istiyoruz.” vurgusunu yapmaktadır. Ver.di iki milyondan fazla üyesi için çalışma koşullarını güvence altına almakta ve sosyal anlamda eşit çerçeve şartları için mücadele etmektedir. Ver.di ifadelerine şu şekilde devam etmiştir: “İnsani çalışma koşulları için çalışıyor ve iş yerlerinin korunması için savaşıyoruz. Birçok göçmen kökenli üyemizin siyasetteki ve toplumdaki sesi oluyoruz. Katılım, uyum ve eşit haklar için mücadele ediyoruz.”

Çoğunluğunu Türk Müslümanların oluşturduğu göç kökenli üyelerin ver.di’de aktif olarak faaliyet gösterme imkanı bulunmaktadır. Göçmenlerin 2011 yılından beri  kişi grupları statüsü ile gerek ilçesel, gerek bölgesel gerekse federal düzeyde olmak üzere tüm ver.di düzeylerinde ‘göç kurulları’ kurma imkânı mevcuttur. Bunun yanı sıra bir de “Federal Göç Kurulu” mevcuttur. Ver.di’nin sendika göç politikasının amacı göçmenlerin sosyal, toplumsal ve kurumsal eşitliğini sağlamaktır.

Ver.di, merkezi Düsseldorf’ta bulunan “Mach mein Kumpel nicht an! – für Gleichbehandlung, gegen Fremdenfeindlichkeit und Rassismus e. V.” (Tr. “Arkadaşıma dokunma! Eşitlikten Yana, Yabancı Düşmanlığı ve Irkçılığa Karşı Derneği”) bünyesinde aktif olarak faaliyet göstermektedir. Dostluk derneği ya da Gelbe Hand (Sarı El) olarak da bilinen dernek ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve aşırı sağcılıkla mücadele eden sendikanın bir parçasıdır. 30 yıldan beri, özellikle iş hayatında olmak üzere eşitlik ve fırsat eşitliği için mücadele etmektedir.

IG Metall

“IG Metall” sendikasının şu anda 2,2 milyon üyesi bulunmaktadır. Sendika; adil ücretler, geleceğe yönelik perspektifler, fırsat eşitliği, adalet, özgürlük, demokrasi, dayanışma ve saygı için çalışmaktadır. Sendika birlik olmaya ve hem iş yerinin hem de toplumun beraberce şekillendirilmesine önem vermektedir. Bu sendikanın diğer bir amacı da işçi ailelerine zaman yaratmaktır.

IG Metall’in merkezinin yer aldığı Köln-Leverkusen’de bir göç çalışma grubu bulunmaktadır. Söz konusu çalışma grubunun 2016 yılından beri farklı kurumlardan ve çeşitli milletlerden 21 üyesi bulunmaktadır. Üyelerin çoğu Türkiye’den gelen kişilerden oluşmaktadır. Bu çalışma grubunda göçmenlere meslek eğitimi verilmesi, kötü çalışma koşullarına sahip göçmenlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi konular ele alınırken ilerleyen dönemlerde göçmenlerin yerel seçimlere katılma hakkı gibi toplumsal ve siyasi konuların görüşülmesi de planlanmaktadır. IG Metall Köln-Leverkusen göç çalışma grubu, bu çalışma grubunun amacını şu şekilde ifade etmektedir: “Sorun hâline getirilen belirli gelişmelerin yanı sıra farklılığın ve kültürel çeşitliliğin ne tür şansları ve potansiyelleri beraberinde getirebileceğini de ortaya koymak istiyoruz.”

Çalışma grubu diğer çalışmalarının yanı sıra toplumda ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı da mücadele etmektedir. Bu bağlamda çeşitli kuruluşları ortak görüşmelere davet etmekte, sunumlar ve seminerler düzenlemekte ve üyeleri için eğitimler organize etmektedirler. Çalışma grubunun ağırlık verdiği bir diğer nokta ise siyasi bilinçlenmenin sağlanmasıdır. Bu hususta siyasetin iltica, göç, din ve kültürel çeşitlilik gibi konuların nasıl daha etkin olarak ele alınabileceği ve alınması gerektiği konusunda çalışılmaktadır. Çalışma grubu bu doğrultuda sunumlar ve seminerler düzenlemekte, konuyla ilgili siyasetçileri ve uzmanları davet etmektedir.

Açık Kapılar

DGB, ver.di ve IG Metall, Müslüman çalışanların katılımının zayıf olduğunu beyan etmiştir. Irkçılık ve ayrımcılığa karşı zaten oldukça fazla girişimde bulunulmaktadır. Bu amaçla dernekler kurulmuş, işbirlikleri yapılmış ve ağlar oluşturulmuştur. Bu doğrultuda DGB; “İşçi hakları ancak herkes çaba gösterirse savunulabilir. Her milletten, her dinden ve her cinsel yönelimden kişinin katılımıyla” çağrısında bulunmaktadır.

“Müslümanlar kendi sendikalarını kurabilir ve hakları ve çıkarları için mücadele edebilir.” IG Metall bunu taahhüt etmektedir. Önemli olan tek şey sendikaların hoşgörüsü, açıklığı ve sendikal birliğinin güvence altında olmasıdır. Müslümanlar da Almanya’daki toplumun şekillendirilmesine, iş piyasasının yapılandırılmasına katkıda bulunmakta ve ekonomik pazarın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Haklarınızı kullanın, çıkarlarınızı temsil edin ve katılım gösterin!

Kübra Layık

Düsseldorf Üniversitesi’nde öğrenimini sürdüren Layık, online haber-yorum platformu IslamiQ redaktörlerindendir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Diğer Gündem Yazıları

Son Yüklenenler