Dosya: "Sahnede Göç"

“Tiyatro, Hakikati Aktarmak İçin Mükemmel Bir Araç”

“Filistin Hakkında Konuşmalıyız” tiyatro oyununun yazarı ve oyuncusu Nurdan Albamya İnce ile tiyatronun rolü, sanatın hakikati ifade etme işlevi ve gelecekteki projeleri hakkında konuştuk.

2 Eylül 2024
Nurdan Albamya İnce

Öncelikle, sizi biraz tanıyabilir miyiz? Tiyatroya olan ilginiz nasıl başladı?

1987 yılında Muş’ta doğdum. Babamın işi nedeniyle İstanbul’a taşındık ve ilkokula burada başladım. O sene okul bizi devlet tiyatrolarının düzenlediği Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler oyununa götürdü. O an, hayatımda unutamadığım ve beni derinden etkileyen bir andır. Gerçekten mükemmel bir prodüksiyondu. Oyun interaktifti ve Pamuk Prenses sahnede kendine yardım edecek birini arıyordu. Hemen izleyicileri aşarak sahneye çıktım ve ona yardım ettim. O andan itibaren tiyatroya ve oyunculuğa olan ilgim katlanarak arttı. Okul hayatım boyunca başka bir meslek yapmayı hiç düşünmedim. Tiyatroya hevesim böyle başladı. Tiyatro eğitimleri aldım, konservatuvar deneyimim oldu. Farklı şehirlerde ve ülkelerde tiyatro kamplarına katıldım ve şu anda tiyatro üzerine yüksek lisans yapıyorum.

Tiyatro ile ulaşmak istediğiniz hedef nedir?

Tiyatro benim için bir amaç ya da yaşama nedeni değil, bir araç. Amacım tiyatroyu sanat için yapmaktan ziyade, insanlara ulaşmak ve onlara hakikati anlatmak. Tiyatro, insanları bilinçlendirmek ve toplumda yaşanan sorunlara dikkat çekmek için mükemmel bir araç. Evet, sahnede olmayı, oyun yazmayı ve role girmeyi seviyorum, ancak bunların hepsi bir aracı amaç için kullanmakla ilgili.

Bizim tiyatromuzun anlayışı, toplum için sanat ve hakikat için sanat. Yüksek sanat yapmak gibi bir iddiamız yok; daha çok insanların anlayabileceği bir dille, onları bilinçlendirecek ve düşündürecek oyunlar yapmak istiyoruz.

“Filistin Hakkında Konuşmalıyız” isimli bir oyun yaptınız. Bu oyunla ne anlatmak istediniz?

Aslına bakarsanız, uzun zamandır bir Filistin oyunu yapmak istiyordum. 2021 senesinde, Ramazan ayında Filistin’de yaşanan olaylar beni derinden etkiledi. Tanıdığım arkadaşlarımın ailelerinin haksız yere hapse atıldığını ve haber alamadıklarını öğrendim. Bu süreçte kendimi çok çaresiz hissettim ve “Ben ne yapabilirim?” diye düşündüm. En iyi yapabildiğim şey tiyatro idi, bu yüzden Filistin hakkında bir oyun yapmaya karar verdim. Araştırma sürecinde çok fazla materyal topladık ve sonunda anlatmak istediğimiz hikâyeyi seçtik. Oyun, Filistin’de yaşanan zulme dikkat çekmek ve orada yaşayan insanların sesini duyurmak amacıyla yapıldı.

Peki neden Meryem’in hikâyesini seçtiniz? Bu karakter sizin için ne anlama geliyor?

Araştırma yaparken karşıma birçok hikâye çıktı, ancak Meryem’in hikâyesi beni derinden etkiledi. Onu ilk gördüğüm andan itibaren, bu hikâyeyi sahnede canlandırmam gerektiğini hissettim. Meryem’in yaşadıkları, Filistin’deki acıları ve zulmü yansıtmak açısından çok anlamlıydı. Meryem’e kendimi çok yakın hissettim. Hem kadın oluşu hem de kimsesiz kalmış olması beni etkiledi. O dönem, ben de İstanbul’da yalnız hissediyordum, ailem Mersin’deydi. Bu duygusal bağ, Meryem’in yaşadıklarını sahnede daha iyi canlandırmamı sağladı.
Meryem’in hikâyesiyle anlatmak istediğim farklı şeyler vardı. Birincisi, insanların Filistinlilerin evlerini bilinçli olarak sattıklarını düşünmeleriydi. Ben Filistin’deki insanların evlerinden zorla çıkarılmalarını, maddi ve manevi tacizlere karşı duruşunu anlatmayı amaçladım. Bu zulme karşı nasıl ayakta kalınabileceğini ve bu konuda bilgi eksikliğine dikkat çekmek istedim.

Meryem’in kocasının ölümü ve bu acıyla başa çıkma mücadelesi de beni çok etkiledi. İnsanların büyük acılarla nasıl başa çıkabileceğini anlatmak, Meryem’in hikâyesiyle mümkün oldu. Bu bağlamda Meryem’in yaşadıkları, tam olarak anlatmak istediğim şeylerle örtüşüyordu. Bu nedenle, Meryem’in hikâyesini seçtim ve bu oyunla Filistin’de yaşanan acıları, insanların bilinçlenmesini sağlayacak şekilde sahneye taşımayı amaçladım.

Müslüman cemaatin ve uluslararası toplumun Filistin meselesine ilgisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ümmet olarak, dünyadaki mazlumların dertlerine daha duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu oyun, benim bir ümmetin parçası olarak, yapabildiğim en iyi şekilde, tiyatro yaparak bu mesajı iletme çabamın bir yansıması. Gerçek bir değişim yaratmak için daha somut adımlar atmak gerektiğine inanıyorum. Herkesin kendi gücü ve yeteneği neticesinde bir şeyler yapması gerekiyor. Aksi takdirde, mazlumların sesini duyurmak ve haklarını savunmak konusunda yeterince etkili olamayız.

Oyunla ilgili aldığınız tepkiler nasıldı?

Aldığımız tepkiler oldukça olumluydu. Oyunumuzu 2020 yılında yazıp, 2022 ve 2023 sezonlarında sahnelemeye başladık. Toplamda 100 performans sergiledik. İlk oyunumuzda, salon 750 kişi kapasiteli olmasına rağmen, beklenenden çok daha fazla ilgi gördü. Sosyal medya üzerinden paylaşılan kısa film ve diğer tanıtımlar büyük yankı uyandırdı. Bu tanıtımlar, oyunun 1 milyon izlenmeye ulaşmasını sağladı. Bu süreçte, kendi çabamızla ve sınırlı kaynaklarımızla bu başarıyı elde etmek oldukça gurur vericiydi.

Tiyatro yapmak külfetli bir iş mi?

Tiyatro yapmak oldukça zor bir iş ve maliyetleri çok yüksek. Özellikle tanınmak ve iyi bir reklam yapmak, kültür sanat faaliyetlerinde teşvik almak için oldukça önemli. Tanınmadığınızda veya önceki başarılarınız bilinmediğinde, destek almak zorlaşabiliyor. Destek verenler, paranın boşa gitme riski konusunda endişe taşıyorlar, bu da neden destek almakta zorluk yaşadığımızı açıklıyor.

Ayrıca sosyal medyada belli bir takipçi kitlesine sahip olmak, görünürlüğü ve desteği artırıyor. Sosyal medyada varsanız ve tanınıyorsanız, bu gerçekten büyük bir avantaj sağlıyor. Ancak, takipçisi olmayan, tanınmayan pek çok yetenekli insan var ve kültür sanat destekleri veren vakıfların ve derneklerin bunu dikkate alması gerektiğini düşünüyorum.

Tiyatro Ankebut’u ne zaman kurdunuz ve hedefleriniz neler?

Tiyatro Ankebut’u 2020’de kurduk. Pandeminin başlangıcında, online oyunculuk ve drama eğitimleri vermeye başladık. Başlangıçta, kimseyi tanımıyorduk ve az sayıda öğrenci bekliyorduk. Ancak, dünya çapında büyük bir ilgi gördük ve bu dönemde 600-700 öğrenciye ulaştık. Online eğitimlerimiz hâlâ devam ediyor.

Pandemi süreci, birçok kişinin evde zaman geçirmesi ve sosyal etkileşimden yoksun kalması gibi zorluklarla baş etmesine yardımcı olmak amacıyla eğitici ve bilinçlendirici bir içerik sunduk. Bu süreçte, insanların tiyatro ve drama hakkında bilgi sahibi olmalarını sağladık ve bu da tiyatronun sürdürülebilirliğini destekledi.

Hedefimiz, Türkiye’de tiyatro ve drama alanında önemli bir yere gelmek. Drama ve tiyatronun farklarını insanlara göstermek, bu iki disiplini ayırt edebilmek çok önemli. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde drama eğitimi oldukça ileri seviyede, ancak Türkiye’de bu ayrım hâlâ yeterince bilinmiyor. Bizim amacımız, bu alanda yeni yetenekler yetiştirmek ve kadınlara özel tiyatro grupları oluşturmak. Bu sayede, kadınların bu sektörde geri kalmış olduğu yerlerde bir pozitif ayrımcılık yapmayı hedefliyoruz. Ayrıca, belirli bir yere mahkûm olmadan kendi oyunlarımızı finanse etmek istiyoruz.

Tiyatro dünyasında karşılaştığınız en büyük zorluk nedir?

Sektördeki tekelleşme ve belirli grupların egemenliği. Bu durum, daha manevi ve içsel konuları ele alan projelerin yeterince ilgi görmemesine neden oluyor. Örneğin, göç ve mülteci konuları gibi önemli toplumsal meseleler genellikle göz ardı ediliyor. Ancak, bu tür konular bizim için büyük bir önem taşıyor ve bu yüzden sektörle uyumsuzluk yaşıyoruz. Biz bu durumu aşmak için sürekli olarak kaliteli ve değerli işler yaparak kendi seyircimizi yavaş yavaş oluşturuyoruz.

Tiyatronun toplum üzerindeki etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Tiyatro, toplumda önemli bir rol oynuyor ve toplumsal meseleleri ele almak için de büyük bir potansiyel taşıyor. Yaptığımız işlerin çok değerli olduğunu düşünüyorum çünkü henüz tiyatro alışkanlığı gelişmemiş bir kitleye tiyatroyu tanıtmak ve seyirci oluşturmak adına önemli bir çaba içerisindeyiz. Yavaş yavaş seyirci alışkanlıklarını değiştiriyoruz ve bu süreçte ümitliyiz. Tiyatro sektörünün dengeleri değişiyor. Böylelikle daha geniş bir kitleye hitap edecek şekilde gelişeceğini düşünüyorum.

Filistin oyunlarınızın devamı gelecek mi? Gelecekteki planlarınız, projeleriniz ve hedefleriniz neler?

Filistin oyunlarının devamı gelmez, çünkü şu an insanlar, telefonlarında gördükleri ve her gün tanık oldukları acıları sahnede yeniden izlemekten etkilenmiyor. Eğer sadece Gazze’den bahsetmiş olsaydım, bu oyunların devamını getirmek istemezdim. Ancak benim Filistin hakkında konuşmamın sebebi, sadece Gazze değil; Kudüs, Mescid-i Aksa ve diğer bölgelerden de bahsetmem. Bu yüzden, oyunların devam etmesi için daha geniş bir perspektiften ele almak gerekiyor.

Gelecekteki planlarımız ve projelerimiz arasında çeşitli konular var. Önümüzdeki dönemde, aile komedisi yapmak istiyoruz. Bu oyun, miras gibi aile içinde çatışmaya sebep olan konuları komik bir dille ele alacak. Ayrıca, 7 farklı ülkeden 7 farklı kadının (Afgan, Iraklı, Tacik, Uygur, Suriyeli, Filistinli ve Bosnalı) acılarını birbirine bağlayan bir oyun yapmayı planlıyorum. Bu kadınların ortak noktası, kendi ülkelerinde veya gittikleri ülkelerde sığıntı durumunda olmaları. Bu projeyle, kadınların yaşadığı sıkıntıları farklı kültürlerden örneklerle sahneye taşımak istiyoruz.

Çocuk oyunlarımız bu sene de devam edecek. Planlarımızda yer alan bir diğer önemli konu, kadın eğitimi. Bu eğitimlerin sonunda, kadınlarla profesyonel bir oyun sahneye koyuyoruz. Böylece hem eğitim veriyor hem de sanata katılımlarını sağlıyoruz. Ayrıca, oyun yazarlığı eğitimleri de veriyoruz. Yeni oyun yazarları yetiştirerek, tiyatro dünyasına yeni sesler kazandırmak istiyoruz.

Son olarak, yaratıcı drama alanına önem veriyoruz. Drama, çocuklar ve gençler üzerinde büyük bir etkiye sahip ve bu alanı geliştirmek için çalışıyoruz. Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaratıcı drama atölyeleri yaparak, bu alanda yeni eğitmenler yetiştirmeyi planlıyoruz. Bu planlarımızın hepsi, sanat yoluyla toplumu bilinçlendirmek ve farklı perspektifleri sahneye taşımak amacını taşıyor. Planlarımız ve projelerimiz bu şekilde. Her şeyin daha iyi olması için çalışmaya devam ediyoruz.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler