'Ötanazi'

Fransa’da Yeni Dönem: Tıbbi Destekli İntihar Yasası İlk Aşamayı Geçti

Ulusal Meclis, sağlık ve ölüm konusunda iki yeni yasa teklifini kabul etti. Biri, ölümcül hastalıklarla mücadele eden bireylere “ölme yardımı” hakkı tanırken; diğeri, palyatif bakımın güçlendirilmesini öngörüyor. Emmanuel Macron’un ikinci döneminin en tartışmalı toplumsal reformlarından biri olan bu düzenleme, Senato tarafından değerlendirilecek.

Fotoğraf: Shutterstock

📍UYARI: İntiharı düşünen ya da birinin böyle bir düşüncesi olduğunu düşünen kişiler, vakit kaybetmeden harekete geçmeli ve yardım almalıdır. Yaşadığınız ülkede intihar konusunda danışmanlık ve destek sunabilecek kurumlardan faydalanabilirsiniz.

Fransa’da parlamentonun alt kanadı olan Ulusal Meclis 27 Mayıs Salı günü iki yasa tasarısını kabul etti. Tasarılardan ilki “ölmeye yardım” konusu hakkında. İkinci tasarı ise “palyatif bakım” üzerine. Daha önce tek metin olarak sunulması planlanan yasa tasarısı iki ayrı metin olarak sunuldu. Tasarılardan ilki, tedavisi bulunmayan hastalıklara dair “Bir tıbbi destekle ölme hakkı” öngörüyor. Bu tasarı 199 “hayır” oyuna karşı 305 oyla kabul edildi. Palyatif bakım imkanlarının arttırılmasına yönelik ikinci tasarı ise oy birliği ile kabul edildi.  İki tasarının sonbahar aylarında Fransız Parlamentosunun diğer kanadı olan Senato’da görüşülmesi bekleniyor.

Ötanazi Konusu Macron’un Seçim Vaatlerinden Biriydi

Tasarı, iyileşmesi mümkün olmayan hastalar için belirli koşullar altında öldürücü bir maddeye başvurulmasına izin veriyor. Ölme yardımına ilişkin bu hak, şimdi konuya oldukça isteksiz yaklaşan sağ partilerin çoğunlukta olduğu Senatodaki değerlendirme aşamasından geçmek zorunda.

Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un seçim vaatlerinden biri olan bu ötanazi “yaşam sonlandırma” konusundaki yasa reformu, hem palyatif bakımın güçlendirilmesini hem de ötanazi gibi aktif ölme yardımının yasalaşmasını hedefliyor. “Yurttaş Meclisi” adıyla 2022’de başlatılan ve Fransız halkını temsilen seçilen bir örnekleme görüşlerinin sorulması üzerinden ardından hazırlanan tasarı, ağır ve tedavi edilemez hastalıklara sahip bireylerin hayatlarının son dönemine ilişkin karar verme haklarını genişletmeyi amaçlıyor. Tasarı, destekleyici bakımın kapsamını artırırken, yeni bakım merkezleri kurulmasını ve sağlık personelinin bu alanda eğitilmesini de öngörüyor. Ancak ötanazi meselesi siyasette kutuplaşmaya ve dinî çevrelerden itirazlar gelmesine yol açtı. Sol partiler söz konusu yasayı desteklerken sağ ve aşırı sağ ile birlikte Katolik, Yahudi ve Müslüman cemaatlerinin temsilcileri, etik ve toplumsal gerekçelerle buna karşı çıkıyor. Dinî gruplar, mevcut yasanın iyi uygulanmasının yeterli olduğunu savunurken, yoksulların ötanaziye itilme riskine de dikkat çekiyor.

Yasaya Göre Palyatif Bakım Konusunda Neler Değişecek?

Tıbbi destekli intihara dair tasarı, Emmanuel Macron’un ikinci döneminin en büyük toplumsal reformlarından biri olarak sunulmuş ancak 2024 yılının haziran ayında Ulusal Meclisin feshiyle birlikte yasama süreci aniden kesintiye uğramıştı. Ocak ayında Başbakan François Bayrou, intihar yardımının yasalaşmasına dair çekincelerini açıkça ifade etmiş ve konunun iki ayrı metin hâlinde ele alınması gerektiğini belirtmişti. Bayrou’nun önerisinden hareketle biri palyatif bakım, diğeri ölme yardımıyla ilgili olmak üzere iki ayrı yasa teklifi hazırlanarak sunuldu.

İki tekliften daha fazla uzlaşıya açık olan, palyatif bakımın erişilebilirliğini ve kaynaklarını artırmayı amaçlıyor. Cumhurbaşkanı Macron’un Yeniden Doğuş (Renaissance) adlı partisinden milletvekili olan Annie Vidal tarafından sunulan bu metin, hastaneler başta olmak üzere toplum genelinde bir “palyatif bakım kültürü”nün gelişmesini hedefliyor. Zira halen Fransa’daki yaklaşık yirmi departmanda özel palyatif bakım birimi bulunmuyor.

Metin, palyatif bakıma yönelik “karşılanabilir bir hak” oluşturuyor. Aynı zamanda, artık hastanede tedaviye ihtiyaç duymayan ama evine dönmek istemeyen hastalar için “palyatif bakım ve eşlik evleri”nin kurulmasını öneriyor. Genel çerçevede ise palyatif bakım hizmetlerinin gelişim rotası beş yıllık bir planla belirlenecek; bu planın ilk taslağı bu yıl bekleniyor.

Meclis onayının ardından bu metinler, ekim ayında sağ çoğunluğa sahip olan olduğu Senato’da görüşülecek. Ancak bu aşamada sonucun çok daha belirsiz olduğu belirtiliyor.

Yeni Yasaya Göre Tıbbi Destekli İntihar Kimler İçin Geçerli Olacak?

Başbakan Bayrou’nun liderliğini yaptığı parti olan MoDem grubundan Milletvekili Olivier Falorni tarafından sunulan ikinci metin ise “ölümcül bir hastalığa yakalanmış ama acı içinde ölmeyi reddeden” hastalara yönelik bir ölme yardımı hakkı getiriyor. Bu metnin, Mart 2024’te hükûmet tarafından sunulan ancak fesih nedeniyle askıya alınan yasa tasarısının ana hatlarını büyük ölçüde koruduğu ifade ediliyor.

Ulusal Meclisin onayladığı taslak metninde şöyle deniyor: “Ölme yardımı, bu talebini açıkça ifade etmiş kişilerin öldürücü bir maddeye başvurmasına izin verilmesini ve bu süreçte kendilerine eşlik edilmesini içerir.” Mecliste kabul edilen bir hükme göre, hastanın bu maddeyi kendisinin alması zorunlu. Ancak fiziksel olarak bunu yapamayacak durumda olan hastalar için istisna tanınıyor: Bu durumda, madde bir doktor ya da hemşire tarafından uygulanabilecek. Teklif, ölme yardımına erişim için beş koşulu zorunlu kılıyor: Reşit (1), Fransız vatandaşı ya da Fransa’da sürekli ve yasal ikamet sahibi (2), yaşam beklentisini tehdit eden ileri ya da son evrede ağır ve iyileşemez bir hastalığa sahip (3), fiziksel ya da psikolojik olarak sürekli bir acı çeken (4) ve -son olarak- ölmeye yardım talebini özgürce ve bilinçli biçimde ifade edebilen kişiler (5) bunu talep edebilecek. Bu kriterler, Ulusal Mecliste sert tartışmalara neden oldu. Fransız basınına göre sağ partilerin çoğunlukta olduğu Senatonun bu hükümleri daha da sıkılaştıracak değişiklikler önermesi muhtemel.

Nasıl Bir Uygulama Öngörülüyor?

Ölme yardımı talebinde bulunmak isteyen kişi öncelikle bir doktora başvurmak zorunda. Bu doktor, en az iki doktor ve bir sağlık çalışanından oluşan bir kurul oluşturarak talebi değerlendirecek. Ancak nihai karar yine başvuruyu değerlendirecek olan doktora ait olacak. Hastanın, kararını iki gün ile üç ay arasında bir sürede onaylaması gerekmekte. Bu süre aşılırsa, talep yeniden değerlendirmeye alınıyor.

Tasarının Senatodan da geçmesi durumunda, intihar yardımı almak için başvuracak hastalar, öldürücü maddenin verileceği yeri ve zamanı seçebilecek. Ancak uygulama, reçetenin yazılmasından en fazla üç ay sonrasına kadar yapılmak zorunda. Aksi takdirde talep tekrar gözden geçirilecek. Hastaların ayrıca, istedikleri herhangi bir anda kararından vazgeçebilme hakkı da saklı tutuluyor.

Metin, konuya dair doktorlar ve hemşirelere bir vicdani ret hakkı tanıyor. Bu kişiler, ölme yardımını uygulamayı reddedebilir. Ancak bu durumda, hastaya bu işlemi yapmayı kabul eden diğer doktorların bir listesini vermekle yükümlüler. Ulusal Meclisteki sağ ve aşırı sağ partilerin talebine rağmen bu vicdani ret hakkı eczacıları kapsayacak şekilde genişletilmedi.

Metinde ayrıca, ölme yardımına erişimi engellemeye yönelik eylemler “engel suçu” olarak tanımlanıyor. Bu suç, istenmeyen gebeliklerin gönüllü sonlandırılmasına müdahale suçuna benzer şekilde, iki yıl hapis ve 30.000 avro para cezasıyla cezalandırılacak.

Yeni Bir Toplumsal Reform mu?

Palyatif bakım ve ölmeye yardım yasa tasarılarına dair meclisteki tartışmalar, oldukça sert geçti. Meclis oturumları sırasında yaklaşık 2.600 değişiklik önergesini değerlendirdi. Ulusal Meclisteki tüm gruplar, milletvekillerine oy direktifi vermeden serbest oy kullanma hakkı tanıdılar. Metne sol partiler genel olarak destek verirken, sağ ve aşırı sağ karşı çıktı; Cumhurbaşkanı Macron’u destekleyen merkez partiler bloğu ise bölünmüş durumda. Ancak her grubun içinde karşıt ya da destekçi azınlık görüşler de dile getirildi.

Salı günü yapılan oylama, Emmanuel Macron’un ikinci görev döneminin “yılan hikayesine dönen” büyük toplumsal reformlarından biri olan bu yeni hakkın karmaşık yasama sürecinde kritik bir adımı oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Macron, 2022’de konuyu değerlendirmesi için bir “Yurttaş Meclisi” görevlendirmiş, ardından Mart 2024’te yasa tasarısının ana hatlarını açıklamıştı. Ancak tasarının görüşülmesi, Ulusal Meclisin -erken seçim dolayısıyla- feshi nedeniyle kesintiye uğramıştı.

“La Tribune Dimanche” gazetesine verdiği röportajda Sağlık Bakanı Catherine Vautrin, bu metnin sonbaharda Senatoda görüşülmesini, ardından 2026 başında tekrar Ulusal Meclise dönmesini umduğunu belirtmişti. Vautrin, “Metnin 2027’ye kadar kabul edilmesini istiyorum, hâlâ mümkün,” demişti. Endonezya ziyaretinde olan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, 27 Mayıs Salı günü Ulusal Mecliste ilk okumada kabul edilen ölme yardımı ve palyatif bakım yasa tekliflerinden memnuniyet duyduğunu ifade etti. X üzerinden yaptığı paylaşımda Macron, bu oylamanın “önemli bir aşama” olduğunu vurguladı. Bu oylama, Cumhurbaşkanı’nın 2023’te başlattığı yaşamın sonuna ilişkin çalışmalar bir eşiğin aşılması anlamına geliyor. Macron, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, parlamentodaki tartışmalar çıkmaza girerse konuyu referanduma götürebileceğini söylemişti. 

Dinî Temsilciler Yasaya Karşı

Fransa’da tıbbi destekli intihara dair yasa tasarısı Senatoya gönderilirken, Katolik, Protestan, Ortodoks, Yahudi, Müslüman ve Budist cemaatlerinin temsilcileri reforma karşı ortak bir bildiri yayımlayarak bu yasanın “ölüm kültürünü yerleştiren radikal bir kırılma” anlamına geldiği uyarısında bulundu. Özellikle Katolik Kilisesi, yasa tasarısını durdurmak için kampanya yürütüyor. Geçmişte başka dinî cemaatler iş birlikleri de kürtaj, eşcinsel evlilik ve üreme hakları gibi reformlara karşı da çıkmıştı. Dünya genelindeki birçok Katolik kilisesi ötenaziye karşı çıkarken, bazı Protestan topluluklar bireysel tercih olarak destek verebiliyor.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler