"destekleyici bakım"

Fransa’da Dinî Liderler Ötanaziyi de İçeren Yeni Yasa Projesine Karşı

Fransa'da Şubat 2024'te Bakanlar Kuruluna sunulacak Yaşam Sonu Yasası ötanazi tartışmalarını yeniden başlattı. Farklı dinlerin temsilcileri ortak bir açıklama yaparak bu metne karşı olduklarını açıkladı.

Fotoğraf: Felipe Caparros / Shutterstock

Fransa Kamu Sağlığı Kanununa göre yaşamın sonu, “nedeni ne olursa olsun ciddi ve tedavisi mümkün olmayan bir hastalığın ilerlemiş veya son evresindeki” bir kişinin ölümünden önceki anları ifade etmektedir. Bu nihai safhadaki hastaların hayatlarını sonlandırmada yardım almasıyla ilgili bir düzenleme yapmak Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 2022’de yeniden seçildiği cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi verdiği sözlerden biriydi.

Yasa projesinin ölüme aktif yardım yani ötanaziye dair de düzenlemeler içerecek olmasından dolayı konu hassasiyetini korumaya devam ediyor. Rastgele seçilen 185 vatandaştan oluşan Yurttaşlar Toplantısında çoğunluğun ölüme aktif yardımdan yana olmasının ardından Emmanuel Macron, bakanlarından “2023 yazının sonundan önce” bir yasa tasarısı talep etmişti.

Hükûmetin üzerinde çalıştığı yasa projesi, hayatı boyunca ciddi hastalıklarla yaşamak durumunda olan bireylere hastalıklarıyla baş etmelerini kolaylaştırmak amacıyla sunulan palyatif bakımın kapsamını genişletirken ve bakım masraflarına devlet desteğini arttırırken aynı zamanda ölüme aktif yardımın da önünü açmayı planlıyor.

Palyatif Bakıma Dair Neler Öngörülüyor?

Hükûmetin üzerinde çalıştığı Yaşam Sonu Yasası’nın taslağı öncesi hazırlanan raporda palyatif bakıma ihtiyaç duyanlar için hastane ve evde bakım dışında “destek evleri” adı altında yeni bakım merkezlerinin de açılması gerektiği belirtiliyor. Söz konusu yasa projesi ile 2024-2034 yılları arasında uygulanacak bir planlamanın belirlenmesi bekleniyor. Ayrıca, hükûmet destekleyici bakım hizmetleri için üniversite uzmanlığının oluşturulması gibi  hususların uygulanması daha uzun vadede gerçekleşeceğinden konuya dair bazı düzenlemeleri  yasanın geçmesini beklemeden çok hızlı bir şekilde uygulanabilir kılmayı planlıyor. İlgili projenin başında yer alan Agnès Firmin Le Bodo,  yasa projenin “küçük bir devrim” olduğunu iddia etmişti: “Ciddi bir hastalık teşhisi konulur konulmaz, bu bakımı önceden öngörebilmek için kapsamlarının genişletilmesi gerekiyor.” Konuyla ilgili olarak sağlık profesyonellerinin eğitilmesi de öngörülen yenilikler arasında yer alıyor.

Siyaseti İkiye Bölen Tartışma: Ötanazi

İlgili projenin destekleyici bakıma dair yönü üzerinde hem toplumda hem siyasette bir mutabakat varken, “ölüme aktif yardım” meselesi siyaseti ikiye bölüyor. Siyasi olarak sol gruplar, esas olarak yardımlı intiharı ve ötanaziyi savunuyor, ancak sağ ve aşırı sağ gruplar bu fikre kesin bir şekilde karşı çıkıyor. İktidar bloğunda da aynı şekilde bir bölünmüşlükten söz ediliyor.

Bu konudaki muhalafet tabi ki yalnızca politik gruplarla sınırlı değil. Fransadaki dinî temsilciler de ilgili projenin ölüme yardım kısmına açıkça karşı çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde ötanazi konusunda yürütmenin kendilerini dinlemesini isteyen önde gelen dini grupların temsilcileri, konu ile ilgili endişelerini bir kez daha dile getirdi.  23 Ocak Salı günü Paris Cité Üniversitesinde ortak bir basın toplantısı için bir araya gelen farklı dinlerin temsilcileri muhalefetlerini açık bir şekilde dile getirdiler.

Fransa Piskoposlar Konferansı (CEF) başkanı Éric de Moulins Beaufort, hâlihazırdaki yasanın gayet iyi olduğunu dile getirirken asıl meselenin yasayı iyi uygulamak olduğunu ifade ediyor. Hahambaşı Haïm Korsia ise “Çok iyi hazırlanmış bir yasamız var, tek kusuru var: Destekleyici bakıma dair kısımlar yeterli değil. Bunların daha da geliştirildiği takdirde yeni bir yasaya ihtiyaç olmayacaktır” derken , “öldürmenin tedavi olduğu bir dünya” fikrine de karşı çıktığını dile getirdi. Paris Ulu Camii Rektörü Chems-Eddine Hafız ise konuşmasında, “Allah bize hayat verdi, onu ne zaman geri alması gerektiğine karar veren O’dur” dedi.

Konuya dair yazılı bir açıklama yayınlayan Fransa İslam Konseyi (CFCM) ise mevcut yasanın özellikle destekleyici sağlık hizmetlerine yönelik tedbirlerin geliştirilmesine ilişkin hükümleri henüz tam anlamıyla yürürlüğe geçirilmediğini ve bu nedenle yeniden yasa çıkarmanın uygun olmadığı kanaatinde olduğunu belirtti. Açıklamada ayrıca, yardımlı intihar veya ötanaziyi yasallaştırmayı tercih eden ülkelerdeki duruma dikkat çekilerek hayatı sonlandırmadaki aktif yardım taleplerinin neredeyse üçte birinin hastanın yalnızlık duygusundan ya da sevdiklerine yük olma hissinden kaynaklandığı dile getirerek bu düzenlemeye karşı olduklarını vurguladı.

Fransa’daki dinî cemaatlerin temsilcileri 2022 yılında da hayatı sonlandırmak için aktif yardım verilmesini içeren bir düzenlemeye karşı olduklarını belirtmişlerdi. İlgili yasa projesi şubat ayı sonunda Bakanlar Kuruluna sunulacak. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler