'Almanya'

Alman Hükûmeti, Hazırlattığı Müslüman Düşmanlığı Raporundan Desteğini Çekti

Almanya'da bağımsız uzman heyete hazırlatılan Müslüman Düşmanlığı Raporu, revize edilerek yeniden yayımlandı. Raporda bazı önemli güncellemeler var: İçişleri Bakanlığı, raporun artık resmî bir niteliği olmadığını ve federal hükûmetin görüşlerini yansıtmadığını belirtiyor.

Rapor kapağının orjinali (solda) ve güncellenmiş hâli (sağda). Kolaj: Perspektif. Görseller: Federal Almanya İçişleri Bakanlığı.

Berlin Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesinin (OVG), “Almanya’da Müslüman Düşmanlığı Bilançosu” başlıklı raporun yayından kaldırılması yönünde aldığı kararın ardından, Federal Almanya İçişleri Bakanlığı, “Müslüman Düşmanlığı Bağımsız Uzmanlar Grubu” (UEM) tarafından hazırlanan raporu Mart 2024’te yayından kaldırmıştı. Rapor, 13 Temmuz tarihinde, herhangi bir açıklama yapılmadan, Alman İslam Konferansı’nın (DIK) internet sitesinde yeniden yayımlandı. İçişleri Bakanlığı, revize edilen raporu bu sefer kendi sitesine koymadı.

Hukuki ihtilaf, gazeteci Henryk M. Broder ve “İslamcılık uzmanı” Sigrid Herrmann-Marschall hakkında kullanılan ifadelerden kaynaklanıyordu. UEM raporunda, Broder, bir makalesinde Müslümanları genel olarak “şeytanlaştırmakla” suçlanıyordu. Broder, kendisi hakkında kullanılan bu ifadeye karşı mahkemeye başvurmuş ve şikâyetçi olduğu kısımların yayından kaldırılması için açtığı davayı kazanmıştı. Broder’in yanı sıra Herrmann-Marschall da rapor hakkında davacı olmuştu. Mahkeme, UEM’in Herrmann-Marschall hakkında varsayımlar ve asılsız suçlayıcı ifadeler kullandığına hükmetti. Bu karar doğrultusunda, Broder ve Herrmann-Marschall ile ilgili pasajlar UEM raporundan çıkarıldı.

İçişleri Bakanlığının Tavrı Değişti: “UEM’in Raporu Resmî Bir Yayın Değil”

Yeniden yayımlanan raporda başka değişiklikler de bulunuyor. Bu değişikliklerin başında, İçişleri Bakanlığının UEM ile olan irtibatını azalttığını gösteren bir görüntü vermesi: İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in uzmanlara somut eylem önerileri için teşekkür ettiği ve Müslüman düşmanlığına karşı kararlı bir eylem çağrısında bulunduğu orijinal önsözün çıkarıldığı görülüyor. Bakanlık, eski metnin yerine, UEM’in bağımsızlığını vurgulayan, ancak raporun içeriğiyle arasına net bir mesafe koyan kısa bir metin ekledi:

“UEM, faaliyetleri boyunca çalışma yöntemleri ve içerik önceliklendirmesini Federal İçişleri Bakanlığından gelen talimatlardan bağımsız şekilde yapmıştır. Rapor, UEM’in bağımsız tutumunu yansıtmaktadır. Resmî bir yayın değildir. Federal İçişleri Bakanlığı (BMI) veya federal hükûmete ait bir rapor da değildir. BMI, raporun içeriğini açık bir şekilde onaylamamaktadır.”

Ayrıca, Federal İçişleri Bakanlığı logosu, raporun kapağından çıkartıldı. Raporun künyesinde daha önce yer verilmiş olan İçişleri Bakanlığının resmî yayını olduğunu gösteren madde numarası da kaldırıldı. UEM raporunun ilk versiyonunda, yayının “federal hükûmetin halkla ilişkiler çalışmalarının bir parçası olarak hazırlandığı” belirtilmişti: Raporun yeni versiyonunda bu ifadeye de artık yer verilmedi.

“Bakanlığın Mesafeli Duruşu Şüphe Uyandırıyor”

İslam karşıtlığı konusunda çalışan serbest gazeteci Fabian Goldmann‘a göre, yapılan bu edisyonla İçişleri Bakanlığı UEM’le arasına açık bir mesafe koymuş oldu. İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, sosyal medya hesabında yaptığı kısa açıklamada, benzer bir görüş bildirdi ve yapılan güncellemenin işaret edebileceği bir politika değişiminden çekindiğini ifade etti:

“Müslüman düşmanlığı raporu, Almanya’da İslam düşmanlığının yayılmasını ilk kez kapsamlı bir şekilde belgelemesi ve somut eylem önerileri sunması bakımından büyük önem taşıyor. Çalışmanın yeniden kamuya açık hâle gelmesini memnuniyetle karşılıyorum. Ancak Federal İçişleri Bakanlığının mesafeli duruşu şüphe uyandırıyor. Resmî sembollerin kaldırılması ve raporun bakanlığın görüşlerini yansıtmadığının vurgulanması, rapora binaen atılması gereken uygulamalara verilen desteğin sorgulanmasına neden oluyor. Müslümanlara yönelik düşmanlıkla mücadele için acilen ihtiyaç duyulan tedbirlerin gerekli desteği alıp almayacağını zaman gösterecek.”

UEM Raporu Neleri Tespit Etmişti?

Almanya’da 19 Şubat 2020’de 9 kişinin öldürüldüğü ırkçı Hanau saldırısından sonra Federal İçişleri Bakanlığı, bu saldırıya cevaben UEM’i tesis etmişti. UEM’in çalışmaları, Alman İslam Konferansı’nın bütçesiyle finanse edilmiş, uzmanlar grubu 3 yıl süren bir çalışma neticesinde, 2023 Haziran ayında Almanya’daki Müslüman düşmanlığıyla ilgili kapsamlı bir rapor sunmuştu. Bu süre boyunca 90 oturum düzenlenmiş, ülkedeki uzmanlarla detaylı görüşmeler gerçekleştirilmişti.

UEM raporunda ülke medyasının hâlâ “Müslümanlar ile konuşmaktan daha çok Müslümanlar hakkında konuşmayı tercih ettiği” ve Müslümanların böylece nesneleştirildiği tespit edildi: UEM’e göre, Müslümanlar medya tarafından sivil toplumun birer üyeleri olarak gösterilmek yerine milis ve terör destekçileri olarak gösteriliyor. Medyanın kullandığı görselleri de inceleyen UEM raporu, tercih edilen görsellerde Müslümanların genellikle “güvenlik riski”, “çoğunluk toplumu için kültürel bir sorun” ya da “ilkel” olarak tasvir edildiklerini ortaya koydu. Karikatür tartışmaları, Köln şehrindeki yılbaşı gecesi olayları ve ülke gündeminden düşmeyen “klan suçları” haberleri gibi medyada büyük yankı uyandıran haberleri analiz eden UEM’in vardığı sonuca göre, medya kuruluşları sürekli dışlayıcı ve genelleyici bir perspektifle Müslümanları haberleştiriyor. (P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#1

*Tüm alanları doldurunuz

  • Alman Hükûmeti, Hazırlattığı Müslüman Düşmanlığı Raporundan Desteğini Çekti – Göç Araştırmaları Vakfı
    2024-08-02 14:34:39

    […] Kaynak: perspektif.eu (https://perspektif.eu/2024/07/15/alman-hukumeti-hazirlattigi-musluman-dusmanligi-raporundan-destegin…) […]

Son Yüklenenler