'ABD'

Başkan Adayı Olması Beklenen Kamala Harris’in Filistin’e Yaklaşımı Farklı mı?

ABD Başkanı Joe Biden'ın bir sonraki dönem için yarışmama kararı almasının ardından gözler, aday olması beklenen Kamala Harris'e çevrildi. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Washington'da bulunduğu bugünlerde akıllara gelen sorulardan biri de Kamala Harris'in İsrail ve Filistin'e dair farklı bir politika takip edip etmeyeceği.

Fotoğraf: DT phots1 - Shutterstock.

81 yaşındaki ABD Başkanı Joe Biden’ın 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçiminde adaylıktan çekilirken yerine önerdiği isim Başkan Yardımcısı Kamala Harris oldu. Associated Press (AP) haber ajansının yaptığı ankette, Harris’in Demokrat Partinin adayı olabilmek için yeterli sayıda delegenin desteğini almış olduğu gözlemlendi. AP’nin düzenlediği ankette, Harris’in 22 Temmuz itibarıyla mevcut parti kurallarına göre, aday olabilmesi için ilk oylamada kazanması gereken 1976 delegeden çok daha fazlasının desteğine sahip olduğu ortaya çıktı. AP, haberinde, anket sonuçlarının kesin olmadığını ve sonuçların değişebileceğini de vurguladı.

Demokratlar’ın Başkan Adayı 7 Ağustos’ta Kesinleşecek

Başkan Biden, 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri için adaylıktan çekildiğini duyurmuş, yerine geçecek isim olarak da yardımcısı Kamala Harris’i işaret ederek desteğini belirtmişti. Biden’a, Trump ile 27 Haziran’da çıktığı canlı yayın tartışmasındaki performansından sonra sağlığının bir dönem daha başkanlığa elverişli olmadığı gerekçesiyle yarıştan çekilmesi için parti içinden baskı yapılıyordu.

Axios’un haberine göre, Demokratik Ulusal Komite (DNC) Başkanı Jamie Harrison, gazetecilere açıklamasında, “7 Ağustos tarihine kadar başkan adayımızı belirleyeceğiz.” dedi. DNC, 7 Ağustos’a kadar bir toplantı yapacak. Bu toplantıda başkan adayını belirlemek için oylama yapılacak. Sanal ortamdaki oylamaya 300’den fazla delegenin desteğini alan aday adayları dahil edilebilecek.

Kamala Harris, Netanyahu’nun Katılacağı Oturumda Yer Almayacak

İsrail’e verdiği koşulsuz desteği nedeniyle eleştirilen Biden yönetiminin 2 numaralı ismi Kamala Harris’in Netanyahu ile görüşüp görüşmeyeceği ve muhtemel Gazze politikasının ne olacağı da kamuoyunca yoğun tartışılan konulardan biri. Harris’in, resmî ziyaret amacıyla Washington’da bulunan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun konuşma yapacağı Kongre ortak oturumuna katılmayacağı ve oturuma başkanlık etmeyeceği bildirildi. Harris’in yardımcıları, Başkan Yardımcısı’nın çarşamba günü daha önce planlanmış Indianapolis’te düzenlenecek seçim etkinliğine iştirak edeceği için 24 Temmuz’daki Kongre ortak oturumuna katılamayacağını ve bunun “Netanyahu’yu boykot olmadığını” savundu.

Washington Post’a değerlendirme yapan Harris’in yardımcılarından biri, Başkan Yardımcısı’nın bu oturuma katılmamasının “politika değişikliği olmadığını” ve “Netanyahu ile ayrıca görüşme yapacağını” belirtti. Bununla birlikte yarınki ortak oturuma bazı Demokrat Kongre üyelerinin Netanyahu’yu boykot amacıyla katılmayacakları bildirildi. İsrail’e güçlü destek veren ABD Kongresindeki bazı Demokrat Partili isimler, Netanyahu’nun Gazze’deki saldırıları nedeniyle İsrail yönetimine tepkilerini dile getirmiş ve Kongre oturumuna katılmayacaklarını belirtmişti. Kovid-19’a yakalanmasının ardından Delaware’deki evinde dinlenen ABD Başkanı Biden’ın ise perşembe günü Netanyahu ile Beyaz Saray’da görüşeceği açıklanmıştı.

Harris, ABD’nin Geleneksel İsrail Politikasına Bağlı Fakat Söylemleri Daha Nüanslı

Kamala Harris, mevcut ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail çizgisinin dışına çıkmamaya özen gösterdi. Harris, ABD’nin, İsrail’e güvenlik konusunda verdiği güçlü ve sarsılmaz desteğin savunucuları arasında yer alırken, 7 Ekim 2023 sonrasında da bu tutumunu devam ettirdi. İsrail’le geleneksel güçlü ilişkileri savunan Harris’in söylemleri, İsrail’in Gazze’deki katliamlarının tırmandığı ve Biden yönetiminin Netanyahu’yu üstü örtülü şekilde eleştirdiği dönemle birlikte nispeten farklılaştı.

Hamas’ın, 7 Ekim 2023’te Gazze’den başlattığı saldırı ve ardından İsrail’in Gazze’de katliamlara yol açan şiddetli saldırıları sonrası Kamala Harris, Biden ve kendisinin, İsrail ve halkına bağlılıklarını çok ciddiye aldıklarını, onları destekleyeceklerini ve kendilerini savunmaları için gerekenleri sağlayacaklarını söyledi.

Harris, Şubat 2024’te düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı’nda, ABD dış politikasının genel söyleminde yer alan iki devletli çözümü desteklediğini dile getirerek, bunun küresel sistemdeki İsrail ve Filistin’in barış ve güvenliği için bir yol olduğunu ifade etti. Harris, uluslararası alanda İsrail saldırılarının neden olduğu infialin ABD yönetimi üzerindeki baskısının artmasıyla beraber mart ayında yaptığı konuşmada, Gazze’deki insani duruma dikkati çekerek, insanların açlıktan öldüğünü ve İsrail’in, insani yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaştığından daha emin olması gerektiğini ifade etti.

Harris’in 7 Ekim’den Bu Yana Yaptığı Açıklamalar

CBS News’e verdiği bir röportajda Harris, İsrail hükûmeti ile İsrail halkı arasında bir ayrım yapılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, hem İsrail halkı hem de Filistinlilerin eşit derecede güvende olmayı hak ettiğini dile getirmişti.

İsrail hükûmetinin Refah bölgesine büyük bir saldırıya hazırlandığı dönemde Harris, 2024 Mart ayında ABC News’e yaptığı açıklamada, “Refah’ta herhangi bir büyük askeri operasyon büyük bir hata olur. Haritaları inceledim, insanların gidebileceği hiçbir yer yok ve Refah’ta 1,5 milyon insan var çünkü oraya gitmeleri söylendi.” ifadelerini kullanmıştı.

Nisan ayına gelindiğinde ise İran’ın İsrail’e yaptığı saldırının ardından Harris, İsrail’in güvenliği için ABD’nin sarsılmaz desteğini vurgulayarak, bu tür saldırılara karşı İsrail’in yanında olduklarını dile getirmişti. Haziranda verdiği bir röportajda, ABD’de Gazze için yapılan protestoların “insani duyguların nasıl olması gerektiğini gösterdiğini” söyleyen Harris, protestocuların bazı açıklamalarını “tamamen reddetse” de söylemlerinin arkasındaki duyguları anladığını aktardı. Harris’in bu hafta ABD’yi ziyaret eden İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşmesi bekleniyor.

Harris’in Eşi Emhoff’un İlgi Alanı Antisemitizm

2014’te Harris ile evlenen avukat Doug Emhoff, ABD’ye göç etmiş Polonya Yahudisi bir ailenin torunu. Emhoff, eşi Harris’in 2021’de Beyaz Saray’a adım atmasıyla aktif avukatlığı bırakarak ülkede artış gösterdiğini söylediği antisemitizm konusuna ve Yahudi topluluğuyla ilişkilere odaklandı.

Emhoff’un Beyaz Saray tarafından kullanılan ünvanı, başkan yardımcısının eşi anlamında kullanılan “Second Gentleman”. ABD basını, Harris’in kazanması halinde Emhoff’un, hem ilk “First Gentleman” (başkanın eşi) hem de ilk Yahudi başkan eşi olacağını yazdı. İngiltere merkezli yayın yapan Jewish Chronicle’a göre Emhoff, Başkan Biden’a “antisemitizm” konusunda gayriresmî olarak danışmanlık yapıyor.

Peki, Harris’in İsrail ve Filistin Konusundaki Tavrı Farklı Olur mu?

Harris, bazı Demokrat Partililer tarafından Biden’ın özellikle Gazze çatışması konusundaki güçlü İsrail yanlısı duruşuna karşı potansiyel bir düzeltici olarak görülüyor. Bu temenninin ne kadar gerçekçi olup olmadığını POLITICO’da değerlendiren kıdemli muhabir Nahal Toosi’ye göre, Harris’in yaklaşımının Biden’ınkinden önemli ölçüde farklılaşması pek olası değil: Harris, şu ana kadar İsrail’in kendini savunma hakkını ve Hamas’ın yenilgiye uğratılmasını desteklerken Filistinli siviller için de endişelerini dile getirdi.

Kararsız seçmenlerin ve İsrail yanlısı grupların taleplerini dengelemek Harris için önemli bir zorluk teşkil ediyor. Harris’in Biden yönetimine olan bağlılığını sürdürmek zorunda olması, herhangi bir politika değişikliğini zorlaştırıyor. İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaklaşan görüşmesi bu gerilimin varlığını yeniden gösterirken, Harris’in Netanyahu’nun Amerikan Kongre Binası’ndaki konuşmasına katılmaması stratejik bir tercih oldu. Toosi’nin gözlemlerine göre, Harris yönetiminde farklı bir yaklaşım için bazı umutlar olsa da önemli politika değişiklikleri muhtemelen gerçekleşmeyecek. Gazze’deki sıcak savaş ve can kayıpları konusundaki nüanslı görüşü ve Biden ile arasındaki kuşak farkı siyasi söylemini kısmen değiştirme ihtimalini getiriyor olsa da Harris yaklaşan seçimlerde -kısa bir süre önce suikast girişimine uğrayan- Donald Trump karşısında kazanmayı hedeflediği için önemli politika sapmalarını göze alabilecek bir konumda değil.

“Kamala Harris, İsrail’e Yeni Koşullar Dayatabilir”

NBC News’e göre ise, Harris’in seçilmesi halinde Biden’ın dış politikasını “devam ettirmesi bekleniyor” olsa da -Biden’dan farklı olarak- ” İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu kamuoyu önünde eleştirmeye” ve ” Gazze’deki Filistinli sivillerin durumuna ilişkin empati göstermeye” daha istekli görünüyor.

Politika değişikliği senaryosunu değerlendiren Wall Street Journal ise, Harris’in kendi dış politikasını tanımlama fırsatı bulamamış olmasına rağmen, Demokrat Partililerin farklı görüşteki unsurlarıyla daha yakın bir ilişki kurabileceğini ve ABD’nin İsrail’e desteğine bazı koşullar koyabileceğini iddia etti. (AA/P)

bgucin

Galatasaray Üniversitesi’nde Sosyoloji programından mezun olan Burak Gücin, sonrasında Heidelberg Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ağırlıklı olarak ideoloji, kültür ve göç üzerine çalışan Gücin, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler