'Gazze Şeridi'

Bir Savaş Aracı Olarak Su: “Gazze, Su Üretim Kapasitesini Neredeyse Kaybetti”

Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'nin su üretim kapasitesini neredeyse kaybettiğini ve suya erişimin bir "savaş silahı" olarak kullanılmasının ölümcül bir sağlık felaketine yol açtığını belirtti.

Fotoğraf: Anas-Mohammed - Shutterstock.

Oxfam’ın yayımladığı “Su Savaşı Suçları” başlıklı yeni rapor, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in her 3 günde 1 defa olmak üzere 5 su üretim ve sıhhi temizlik (İng. “sanitation”) tesisine zarar verdiğini ya da buraları tahrip ettiğini ortaya koydu. 66 sayfalık raporda, su ve elektrik altyapısının tahrip edilmesinin yanı sıra, yedek parça ve yakıt girişine getirilen kısıtlamaların Gazze’de su üretiminin yüzde 84 oranında azalmasına neden olduğu tespit edildi.

“Gazze Neredeyse Tüm Su Üretim Kapasitesini Kaybetti”

İsrail’in kanalizasyon pompalarının yüzde 70’ini, atık su arıtma tesislerinin tamamını ve Gazze’deki ana su kalitesi test laboratuvarlarını imha ettiğine dikkat çekilen raporda, İsrail’in Oxfam tarafından sağlanan test ekipmanlarının girişini de kısıtladığı vurgulandı.

Suyun “savaş silahı” olarak kullanılmasının ölümcül sağlık felaketine yol açtığı kaydedilen raporda, “Gazze şehri, su kuyularının yüzde 88’i ve tuzdan arındırma tesislerinin tamamının hasar görmesi veya tahrip olması nedeniyle neredeyse tüm su üretim kapasitesini kaybetti.” denildi.

İsrail’in ulusal su şirketi olan Mekorot’tan bölgeye sağlanan su tedariğinin ise yüzde 78 oranında düştüğü kaydedildi.  Rapor, Gazze nüfusunun dörtte birinden fazlasının (yüzde 26) kolayca önlenebilir hastalıklar nedeniyle ciddi şekilde hastalandığına ve temiz su ve sıhhi bakım eksikliğinin Filistinlilerin sağlığını korkutucu bir boyutta bozduğunu vurguladı.

“İsrail, Filistinlileri Yıllardır Sudan Mahrum Bırakıyor”

Ocak 2024 tarihinde, Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Gazze Şeridi’nde soykırım suçu işlendiği şüphesinden hareketle İsrail’den insani yardımların bölgeye erişimini hemen iyileştirmesini talep etmişti. Oxfam, bu karara rağmen ve bu tarihten sonra, İsrail ordusunun Filistinli sivilleri öldürerek bu yardımlara engel olduğuna şahit olduğunu da bildirdi.

Raporda değerlendirmelerine yer verilen Oxfam Su ve Sanitasyon Uzmanı Lama Abdul Samad, İsrail’in Filistinli sivillerin ölümüyle sonuçlanan yıkıcı insani acil durum yarattığının açık olduğunu vurguladı:

“İsrail’in toplu cezalandırmayı ve açlığı bir savaş silahı olarak kullandığını zaten gördük. Şimdi de suyu silah olarak kullanmasına şahit oluyoruz ki bunun şimdiden ölümcül sonuçları oluyor. Ancak suya erişimin kasıtlı olarak kısıtlanması yeni bir taktik değil. İsrail devleti, Batı Şeria ve Gazze’deki Filistinlileri uzun yıllardır güvenli ve yeterli düzeyde sudan mahrum bırakıyor.

Gazze’de suya ve hayatta kalmak için gerekli diğer temel ihtiyaçlara erişimi etkileyen yaygın yıkım ve yardımların ulaştırılmasındaki önemli kısıtlamalar, uluslararası toplumun Cenevre Sözleşmeleri ve Soykırım Sözleşmesi’nde yer alanlar da dâhil olmak üzere adalet ve insan haklarını koruyarak daha fazla acı çekilmesini önlemek için kararlı bir şekilde harekete geçmesine duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir.” 

Gazze’deki Su İdaresi Müdürü: “Zor Olsa da Görevimize Devam Edeceğiz”

Oxfam raporunda değerlendirmesine yer verilen, Gazze Şeridi’nin su idaresi CMWU’nun Genel Müdürü Monther Shoblak şunları söyledi:

“Meslektaşlarım ve ben son dokuz aydır bir kabus yaşıyoruz, ancak Gazze’deki herkesin asgari hakkı olan temiz içme suyuna kavuşmasını sağlamanın hâlâ sorumluluğumuz ve görevimiz olduğunu düşünüyoruz. Bu çok zor olsa da denemeye devam etmeye kararlıyız: Meslektaşlarımızın işlerini yaparken İsrail tarafından hedef alındığına ve öldürüldüğüne tanık olsak bile.”  

Bulgularını uluslararası toplumla paylaşan Oxfam, acil ve kalıcı bir ateşkesin derhal sağlanmasını talep etti. Ayrıca, İsrail’in insani yardımlara sınır koymaksızın izin vermesini ve İsrail’in su ve sıhhi temizlik altyapısının yeniden inşası için gereken maliyetleri üstlenmesini de içeren bir eylem paketinin yürürlüğe konması için de çağrıda bulundu.

7 Ekim’den Bu Can Kayıpları

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 172’si çocuk, 10 bin 798’si kadın olmak üzere 38 bin 848 Filistinli öldü, 89 bin 459 kişi yaralandı. Enkaz altında hâlen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. Temmuz ayı başında yayımlanan bir araştırma ise, dolaylı yollarla gerçekleşen ölümler de hesaba katıldığında, gerçek ölü sayısının 186 binden fazla olabileceğini tahmin ediyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 326’sı karadan işgal sürecinde olmak üzere 682 askerinin öldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 576 Filistinli hayatını kaybetti. (AA/P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler