"Fidesz-KDNP"

Macaristan’da Yaklaşan Genel Seçimin Çekişmeli Olması Bekleniyor

Macaristan'da genel seçim öncesi iktidar küçük farkla önde görünüyor.

Macaristan’daki son kamuoyu araştırmalarına göre, 3 Nisan’da düzenlenecek genel seçim öncesi, 2010’dan beri 3’te 2’lik çoğunlukla hükûmeti oluşturan Macar Yurttaş Birliği (Fidesz) ve Hristiyan Demokrat Halk Partisi (KDNP) ittifakı, ilk defa birlikte seçime girecek olan muhalefet ittifakının küçük farkla da olsa önünde görünüyor.

Orban’ın Adayı Olduğu İttifak Yüzde 41’le Önde

Yaklaşık 9,7 milyonluk nüfusa sahip Macaristan’da 8 milyon seçmen, 10 gün sonra 199 sandalyeli Macaristan Ulusal Meclisinin yeni üyelerini belirlemek üzere oy kullanacak. Yapılan son kamuoyu araştırmalarına göre, seçmenlerin yüzde 41’i Fidesz-KDNP ittifakını, yüzde 39’u muhalefetin çatı oluşumu ”Macaristan için Birlik”i desteklerken, yüzde 16’sı ise kararsız.

Muhalefetin ortak başbakan adayı, kendisine pek şans tanınmamasına rağmen sonbaharda muhalefetin düzenlediği ön seçimlerini kazanan Peter Marki-Zay, Fidesz-KDNP ittifakının başbakan adayı da 2010’dan beri başbakanlık görevini yürüten Viktor Orban.

3 Nisan’da, muhalefet tarafından ”homofobik yasa”, hükûmet tarafından ise ”çocukları koruma yasası” olarak nitelendirilen ve birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesinin sert tepki gösterdiği, 18 yaşından küçükleri eş cinselliğe ve cinsiyet değişikliğine “teşvik etmeyi” yasaklayan yasal düzenleme hakkında referandum da düzenlenecek.

Halk oylamasında cevap verilmesi istenen sorular şöyle:

“Ebeveynlerin rızası olmadan reşit olmayan çocuklara okullarda cinsel yönelim dersleri verilmesini destekliyor musunuz? Reşit olmayan çocuklara cinsiyet değiştirme operasyonu tanıtımı yapılmasını destekliyor musunuz? Çocukların gelişimini etkileyen cinsel içeriklerin herhangi bir kısıtlama olmadan medyada gösterilmesini destekliyor musunuz? Cinsiyet değiştirme tanıtımı yapan görüntülerin medyada yayınlanmasını destekliyor musunuz?”

Rusya-Ukrayna Savaşı Genel Seçim Kampanyasını Etkiliyor

Macaristan’da yayınlanan günlük siyasi gazete Nepszava Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Miklos Hargitai ve Szazadveg Vakfı Siyasi Analizler Merkezi Müdürü Dr. Zoltan Kiszelly, yaklaşan seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Hargitai, Fidesz’in genel seçim kampanyasının Rusya-Ukrayna savaşından etkilendiğini, savaşın başlamasından sonra Fidesz’in daha fazla doğaçlama hareket etmek zorunda kaldığını, savaşı başlatan Putin’le 2010’dan beri müttefik olmaları ve enerji tedariki konusunda Macaristan’ın Rusya’ya daha fazla bağımlı hale getirilmesi gibi konularda herhangi açıklama yapmadığını söyledi.

Ukrayna‘daki gelişmelerin seçimleri daha fazla etkileyebileceğine işaret eden Hargitai, Macar medyasının 3’te 2’sinin hükûmet tarafından kontrol edildiğini, bu yüzden seçmenlerin çoğunluğuna kendi bakış açısını kolay bir şekilde ulaştırabildiğini belirtti.

Muhalefet, Ortak Liste ve Adayla Genel Seçime Giriyor

Seçime ortak liste ve ortak başbakan adayıyla girme kararı alan muhalefetin geçen yıl düzenlediği ön seçim sonucunun Fidesz’i şaşırttığını aktaran Hargitai, Fidesz’in kampanya döneminde Marki-Zay’ı eski solcu partilerle bağlantılı olarak göstermeye çalıştığını ve bu girişimin kısmen de olsa başarılı olduğunu söyledi.

Hargitai, “2018 seçimlere kıyasla en önemli farklılık, aşırı sağcı Mi Hazank partisi haricinde, tüm muhalefet partileri ortak liste ve tüm seçim bölgelerinde ortak adayla seçime giriyor. Ortak başbakan adayı ve tüm milletvekilleri sonbahardaki ön seçimlerde belirlendi.” diye konuştu.

2018’e kıyasla seçim kampanyasının önemli bir bölümünün Facebook ve Youtube gibi sosyal medya üzerinden yapıldığına dikkati çeken Hargitai, hükûmetin muhalefete göre bu reklamlara en az 10 kat daha fazla harcama yaptığını vurguladı.

Muhalif seçmenlerin sonbaharda kurulan muhalefet ittifakını kabullendiğini ve desteklediğini ama kararsızların hala muhalefet ve hükûmet arasında gidip geldiğini kaydeden Hargitai, şu ifadeleri kullandı:

“Hükûmet ve muhalefet ittifakı, geçen sonbaharda şekillenmişti ve o günden bugüne ciddi bir oynama görünmüyor. Kararsızlar ise iki kamp arasında gidip geliyor. Sonbahardaki ön seçimlerin ardından kararsızlar, muhalefete yönelmişti ama savaşın ilk günlerinde hükûmete yakınlaştı. Şimdi tam olarak neredeler bilemiyoruz.”

Son kamuoyu araştırmalarına göre, hükûmetin az bir farkla önde olduğunu, parti listelerine göre seçimlerde hem muhalefetin hem de hükûmetin benzer sayıda milletvekili çıkarmasının beklendiğini aktaran Hargitai, dar bölge sisteminde ise hükûmetin kağıt üzerinde daha iyi sonuç almasının beklendiğini ama muhalefetin de iyi bir sonuç alabileceğini dile getirdi.

Söz konusu halk oylamasının savaş nedeniyle tamamen gündemden düştüğünü, son günlerde hükûmetin sosyal medyada bile reklam yapmadığını vurgulayan Hargitai, “Yapılan iki araştırmaya göre, birçok kişi geçersiz oy kullanacak ve bu yüzden yüzde 50’nin altında kalarak referandum geçersiz olacak.” dedi.

“Savaş, Küçük Partilerin Aleyhine Bir Durum Oluşturdu”

Szazadveg Vakfı Siyasi Analizler Merkezi Müdürü Kiszelly ise muhalefetin ülkedeki seçim sisteminin mantığına uygun ortak hareket ettiğini, bu sistemin son dönemde Çekya ve İsrail’de başarılı olduğunu ama aynı başarının Polonya’da sağlanamadığını söyledi.

Ukrayna-Rusya savaşının seçimi ciddi anlamda etkilediği, savaş öncesinde bazı küçük partilerin de yüzde 5’lik barajı geçtiği görülürken savaştan sonra sadece hükûmet ve muhalefet ittifakının parlamentoya girmesinin beklendiğini belirten Kiszelly, “Savaş, yeni bir Kovid-19. İnsanlar hayatlarını ve güvenliklerini savaştan korumaya çalışıyor, bu da genelde olduğu gibi hükûmetin lehine.” değerlendirmesinde bulundu.

Kiszelly, Macaristan‘da muhalefetin güçlü iki partisi olan Demokratik Koalisyonu (DK) ve Jobbik’in seçimlerden sonra da muhalefetteki güçlerini korumak için sadece kendi adaylarına yönelik kampanya düzenlediklerini, ortak başbakan adayı Marki-Zay’ın ise Kovid-19 nedeniyle oluşan ekonomik ve sağlık problemlerine uygun çözüm ortaya koyamadığını belirtti.

Orban’ın Savaş Politikası Seçmeninden Destek Görüyor

Kiszelly, Fidesz’in savaş öncesi ekonomi ağırlıklı bir kampanya yürüttüğünü, savaşın patlak vermesinden sonra ise Başbakan Orban’ın “stratejik sakinlik” kavramını geliştirdiğini, bunun Macarların büyük bir bölümü tarafından kabul gördüğünü öne sürdü.

Marki-Zay’ın ise muhalefette değişim yapma sözünü verdiğini ama bunu gerçekleştiremediğini belirten Kiszelly, Marki-Zay’ın “savaşın başlamasından sonra Ukrayna‘ya silah ve asker yollayacağı” şeklinde ifadeler kullandığını, bunun kendi seçmeninden bile tepki gördüğünü ifade etti. Kiszelly, “Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, Fidesz-KDNP koalisyonu seçimleri kazanacak. 199 sandalyeden 110’unu alması bekleniyor.” dedi.

Fidesz-KDNP ve kararsız seçmenin referandumda “hayır” oyu kullanacağını, konunun hassasiyeti dolayısıyla bazı sol parti sempatizanlarının bile hükûmetin teklifine destek vermesinin beklendiğini belirten Kiszelly, halk oylamasının geçerli olması için gerekli olan yüzde 50’ye ulaşılmasının muhtemel olduğunu kaydetti. (AA)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler