“Srebrenitsa Katliamını Yapanların Suçlarını Gizlemeye Çalıştığını Ortaya Çıkarabildik”
Üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen Srebrenitsa'daki soykırımda hayatını kaybedenlerin definleri sürüyor. Kurbanların kimlik tespiti için uzun soluklu adli tıp çalışmaları yürüten Uluslararası Adli Tıp Komisyonundan (ICMP) Sasa Kulukcija ile görüştük.

1996 yılında kurulan ve merkezi Lahey’de bulunan Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu (ICMP), uluslararası bir kurum olarak toplu mezarların açılması ve kayıp kişilerin kimliklerinin belirlenmesi konularında hükûmetlere ve kayıp kişilerin aile derneklerine destek sağlamaktadır. Srebrenitsa katliamının kurbanların belirlenmesi uzun süredir çalışan ICMP’nin Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Sasa Kulukcija, kurumun Srebrenitsa’daki faaliyetlerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Bize Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonunu ve temel görevlerini genel hatlarıyla anlatabilir misiniz?
ICMP, silahlı çatışmalar, insan hakları ihlalleri, doğal ve insan kaynaklı felaketler ve diğer istem dışı nedenlerle kaybolan kişilerin yerlerinin tespit edilmesi için hükûmetlerin ve diğer yetkililerin iş birliğini sağlamaya ve bu konuda onlara yardımcı olmaya çalışmaktadır. ICMP ayrıca diğer kuruluşların çalışmalarını destekler, faaliyetlerine halkın katılımını teşvik eder ve kayıplar için uygun anma ve saygı gösteren formların geliştirilmesine katkıda bulunur.
“Srebrenitsa’da Kaybolan Kişilerin Naaşları, Genellikle 3-4 Farklı Toplu Mezarda Bulundu”
Srebrenitsa’daki soykırım kurbanlarının kimliklerinin belirlenmesi süreci nasıl ilerliyor?
Srebrenitsa katliamında kaybolanların kimliklerinin belirlenmesi süreci şimdiye kadarki en karmaşık adli muammalardan biri. Müslüman erkek ve erkek çocuklarının toplu olarak infaz edilmesinin ardından cesetler Bosna’nın doğusunda çok sayıda toplu mezara gömüldü ve failler daha sonra cesetleri ilk toplu mezarlardan, bazen orijinal infaz alanlarından 50 kilometre uzaklıktaki ikinci alanlara taşımak için ağır makineler kullandı. Suçların kanıtlarını gizlemeye yönelik bu planlı çaba, cesetlerin parçalara ayrılmasına ve bir kişinin kalıntılarının genellikle birkaç farklı mezara gömülmesine neden oldu.
Srebrenitsa’daki soykırım kurbanlarının yerlerinin tespit edilmesi ve kimliklerinin belirlenmesi, bilimsel açıdan titiz ve özenli bir süreçle yürütüldü. DNA analizi, antropolojik inceleme ve adli patoloji dahil olmak üzere ileri adli tıp tekniklerini kullanan ICMP’nin adli tıp uzmanları, Srebrenitsa bölgesindeki toplu mezarlardan çıkarılan insan kalıntılarının kimliklerinin tespit edilmesine yardımcı olmak için yorulmak bilmeden çalıştı. Kimlik tespitine yönelik bu titiz yaklaşım, sadece kurbanların ailelerine bir sonuca erdirme durumu sağlamakla kalmadı: Aynı zamanda soykırım sırasında işlenen vahşetin belgelenmesinde ve faillerin işledikleri suçlardan sorumlu tutulmasında da önemli bir rol oynadı.
ICMP’nin DNA laboratuvarı sistemi 2001 yılında faaliyete geçti: Bugün itibarıyla Srebrenitsa’da Temmuz 1995’te kaybolan 8 bini aşkın kişiden yaklaşık 7 bininin kimliği kesin olarak tespit edilmiş durumda. Buna ek olarak, DNA temelli kimlik tespitleri sayesinde, ICMP, faillerin suçlarını ne ölçüde gizlemeye çalıştıklarını ortaya çıkarabildi. Srebrenitsa katliamında kaybolan kişilerin naaşları, genellikle birbirinden kilometrelerce uzakta olan üç ya da dört farklı toplu mezarda bulundu. ICMP’nin bu süreçte DNA’yı kullanması, büyük ölçekli kayıp şahıs durumlarında bilimsel kimlik tespit yöntemlerini ilk kez uygulamaya koyması olarak değerlendirildi.
Bu yıl kaç cesedin kimliği tespit edildi? En genç ve en yaşlı kurban kaç yaşında?
Kimlikleri yeni tespit edilen 14 soykırım kurbanı, 11 Temmuz’da Srebrenitsa’da defnedilecek. Kurbanlardan en genci 17 (1978 doğumlu) ve en yaşlısı 68 yaşındaydı (1927 doğumlu).

DNA örnekleri üzerinde çalışan ICMP personeli. Fotoğraf: ICMP.
“ICMP, Srebrenitsa Soykrımıyla İlgili Gerçeğin Ortaya Çıkarılmasına Yardımcı Oldu”
Srebrenitsa katliamının kurbanlarının kimliklerinin belirlenmesinde ne gibi zorluklar yaşandı? Kurbanların kimliklerinin belirlenmesi adalete ve soykırımla ilgili yasal sürece nasıl katkıda bulunur?
Daha önce de belirtildiği gibi toplu mezarlarda kalıntıların birbirine karışması ve kanıtları gizlemek için ikincil ve üçüncül mezarlara taşınması gibi zorluklar mevcut. Bugün karşılaşılan zorluklardan biri de toplu ya da bireysel gizli mezarlar hakkında sağlam ve güvenilir bilgi bulunmaması.
ICMP, mahkeme süreçlerinde kanıtlar sağladı ve kurumun uzmanları hem Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) hem de yerel mahkemelerdeki savaş suçlarına ilişkin davalara tanık olarak iştirak etti. Böylece soykırımla ilgili gerçeğin ortaya çıkarılmasına yardımcı oldu ve kayıpların aileleriyle yaptığı çalışmalarla uzlaşma ve iyileşme süreci için olanaklar sağladı.
ICMP, Srebrenitsa kurbanlarının ailelerine hangi psikolojik ve duygusal destek hizmetlerini sunuyor?
ICMP psikolojik destek sağlamıyor olsa da çatışma mağdurlarına yönelik psikolojik ve duygusal destek sürecinde yer alan birçok farklı kuruluşla iş birliği yapmakta.
Srebrenitsa’daki soykırım kurbanlarının kimliklerinin belirlenmesi Bosna Hersek’teki toplumsal hafızayı ve ülke tarihinin yeniden gözden geçirilmesini nasıl etkiliyor?
Kayıpların muhasebesinin yapılması kurbanların hatırlanmasını sağlar, doğru tarihsel kayıtları destekler, belleğe yerleşmesini kolaylaştırır ve toplumlar arasında uzlaşma ve anlayışı teşvik eder.
ICMP, Srebrenitsa soykırımının anısını korumak için hükûmetler, uluslararası kuruluşlar (örneğin Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi), STK’lar, akademik kurumlar ve diğerleriyle ortak projeler, veri paylaşımı, teknik yardım ve kapasite geliştirme yoluyla iş birlikleri yürütmekte. Elbette, bunlara Srebrenitsa Anma Merkezi ve Srebrenitsa bölgesindeki tüm kayıp aileleri dernekleri de dahil durumda.