Dosya: "Tatil ve İzin"

Helal Turizm Sektörünün Güvenli Bir Limanı Olarak Türkiye

Artık mesele sadece “nerede tatil yapılacağı” değil; nasıl, ne hissederek ve neye bağlı kalarak tatil yapılacağı. Avrupa’daki ikinci ve üçüncü kuşak Müslümanlar için Türkiye, bir tatil destinasyonundan öte, kültürel bağların kopmadığı, dinî hassasiyetlerin gözetildiği bir “güvende hissetme” alanı sunuyor. Helal turizm çerçevesinde bu ihtiyaca bütüncül ve sürdürülebilir bir yanıt verebilen nadir ülkelerden biri olarak Türkiye, hem ekonomik hem sosyolojik düzeyde bir rol üstleniyor.

1 Temmuz 2025
Fotoğraf: shutterstock.com | Değişiklikler: Perspektif

Alanya’da, muhafazakâr bir otelin çatı katında, denize nazır bir salonda Türkiye’nin artık yalnızca yerel değil, küresel ölçekte de bilinirlik kazanan helal turizm sektörünü konuşuyoruz. Bulunduğumuz basın toplantısına katılanlar arasında Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen Müslüman kadın gazeteciler var. Her biri hem mesleki hem kişisel deneyimlerinden hareketle bu büyüyen sektörü dikkatle inceliyor. Antalya’da bulunmamız da rastlantı değil: Zira Türkiye’deki helal konseptli otellerin yaklaşık yüzde 90’ı bu bölgede, özellikle Alanya ve çevresinde konumlanmış durumda.

Toplantıda her birimiz, farklı ülkelerdeki Müslüman toplulukların seyahat tercihlerini, karşılaştıkları zorlukları ve tatilden beklentilerini paylaşıyoruz. Bir yandan kadınlara özel plajlara duyulan ilgi dile getirilirken, diğer yandan konforlu ama aynı zamanda İslami değerlere saygılı bir tatil deneyiminin nasıl mümkün olabileceği tartışılıyor. Zaman zaman da eleştiriliyor ama genel hava pozitif.

Konuşmalar ortak bir noktada buluşuyor: “Helal turizm” artık yalnızca bir alternatif değil, giderek büyüyen ve görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir sektör. Ve bugün, Türkiye bu ihtiyaca en güçlü ve kapsamlı yanıtı verebilen ülkelerin başında geliyor; hem de bunu istikrarlı bir şekilde yapmaya devam ederek.

Avrupa’daki Müslümanların Gözünden Türkiye: Güvenli Bir Liman

Avrupa’da yaşayan ikinci ve üçüncü kuşak Müslümanlar için Türkiye bir tür “güvenli liman” olma niteliğini koruyor. Kültürel çeşitliliği, doğal zenginlikleri, tarihsel mirası ve yerleşik Müslüman kimliğiyle Türkiye, bu turist profili açısından baştan önemli bir avantaja sahip. Ancak bu avantajın sürdürülebilir bir çekim gücü olmaya devam edebilmesi için, stratejik bir vizyonla yol haritasının net çizilmesi de oldukça mühim.

Bu ziyaretçiler açısından Türkiye, hem kültürel yabancılık hissi yaşamadan tatil yapabilecekleri, hem de dinî pratiklerini özgürce yerine getirebilecekleri nadir destinasyonlardan biri. Her geçen yıl artan bu kitle, yalnızca ekonomik bir fırsat değil; aynı zamanda sosyal ve ahlaki sorumlulukları da beraberinde getiriyor.

Kaldığımız muhafazakâr otelin lobisinde, farklı hikâyeler taşıyan birkaç misafirle sohbet etme fırsatı buluyoruz. Türkiye’ye ilk kez gelenler olduğu gibi, yıllardır üst üste aynı oteli tercih eden, sadık bir müşteri kitlesi de gözlerden kaçmıyor.

Avusturya’dan gelen Aisha, aslen Mısır kökenli ve eşi ve iki çocuğuyla birlikte burada üçüncü tatilini geçiriyor. Güneş gözlükleri zarifçe başörtüsünün üzerinde dinlenirken, ince altın desenlerle süslenmiş bir fincanda Türk kahvesini yudumluyor. Otelin hoparlörlerinden Maher Zain’in ilahileri hafifçe süzülüyor. Aisha, içten bir tebessümle şöyle anlatıyor: “Ben Türkiye’ye farklı bir aidiyet hissediyorum. Ve çocuklarımın da bu duyguyu tatmasını istiyorum. Örneğin bu oteli seçtik çünkü burada kimseye helal yemek istediğimizi açıklamak zorunda değiliz veya yemek seçmek zorunda değiliz çünkü zaten her şey helal. Çocuklarım menüde istedikleri her şeyi özgürce seçebiliyorlar; bu benim için büyük bir konfor ve gönül rahatlığı.”
Gözümüze çarpan bir diğer grup ise Fransa’dan gelen Fas kökenli genç kadınlardan oluşuyor. Otelin oturdukları köşesinden yayılan neşeli sohbete ben de dâhil oluyorum ve içlerinden biri, heyecanını ellerine taşıyan canlı bir jestle anlatmaya başlıyor:

“Aynı arkadaş grubuyla iki yıl önce İstanbul’da şehir gezisi yapmıştık. O zaman daha çok koşturmalıydı; Topkapı’dan Kapalıçarşı’ya, müzeden alışveriş merkezine… Ama bu yıl iş güç çok yordu bizi. Bu defa dinlenmek istedik. HalalBooking’de burayı görünce kadınlara özel havuzu, SPA imkânlarını okuyunca ‘İşte aradığımız bu!’ dedik. Otele adım attığımızdan beri dışarı çıkmaya ihtiyaç bile duymadık.” Grubun içinden biri, otelde kadınlara mahsus ibadet alanlarının varlığının tatillerine huzur kattığını, helal yemeklerin ayrı bir konfor eklediğini vurguluyor.

Bu örnekler, helal turizmin salt ekonomik bir pazar dinamiği olmadığını, aynı zamanda kimlik ve kültürel bağların şekillendirdiği sosyolojik bir olgu olduğunu da ortaya koyuyor. Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli ise yalnızca fiziki altyapısıyla değil, aynı zamanda Müslüman kimliğe yönelik kapsayıcılığıyla da şekilleniyor.

Dijital Rehberlik: HelalBooking.com ve Helal Turizm

Toplantıda helal turizm sektöründe dijitalleşmenin öneminden ve bu alandaki fırsat ve tehditlerden bahsediyoruz. Salonun bir köşesinde HalalBooking temsilcileriyle sohbet etme imkânı buluyoruz. Platform, helal turizm alanında dijitalleşmenin en etkili örneklerinden biri. Temsilciler Avrupa’daki Müslüman kadın kullanıcılar arasında hızla yayıldığını anlatıyor. Kurumun tecrübelerine göre kullanıcıların otel seçerken en çok dikkat ettiği üç şey var: Mahremiyet, hijyen ve ibadet imkânları.
Kökleri Türkiye’ye uzananlar için iç pazar daha tanıdık olabilir ancak Avrupa’daki Müslümanlar için bu tür platformlar, görünmeyeni görünür kılmak, yani “bu otel bana uygun mu?” sorusuna güvenle yanıt verebilmek açısından da oldukça değerli.

Toplantıda en çok konuşulan başlıklardan birisi de muhafazakâr otellerin fiyatları. Katılımcı gazetecilerden biri, “Neden helal oteller diğer otellere kıyasla daha pahalı veya öyle algılanıyor?” diye soruyor. Otel yöneticilerinden gelen cevaplar çeşitli ama ortaklaştıkları bazı noktalar var. Bera Alanya Otel Genel Müdürü Ruhat Ülgen Cengiz, öncelikle bu tür tesislerde alkol servis edilmemesinin, diğer otellerde ciddi bir “gelir” kaynağı olan satışların dışarıda bırakılmasına yol açtığını anlatıyor. Bu da doğrudan oda fiyatlarına yansıyor. Diğer yöneticilerin de özellikle vurguladığı bir diğer önemli unsur ise; kadın ve erkek misafirler için ayrı ayrı tasarlanmış havuz, spa, spor salonu gibi alanların işletilmesinin getirdiği ek maliyetler. Bu alanlar için ayrı personel, ayrı lojistik ve daha geniş alan ihtiyacı doğuyor. Yani teknik olarak muhafazakâr otel işletmeciliği, daha fazla kaynak gerektiren bir model.

Ancak burada da bir denge arayışı var. Sektör temsilcileri, daha geniş kitlelere ulaşabilmek için fiyat politikasında çeşitliliğe gitmek gerektiğinin farkında.

Türkiye Helal Turizm Gelişimi İçin İdeal Bir Laboratuvar

Zaman zaman “helal” kavramı yalnızca bir pazarlama stratejisi gibi algılanabiliyor. Ancak bu alanda mahremiyet, ibadet ve sağlıklı yaşam gibi temel değerlere gerçekten önem veren, işini ciddiyetle yapan otel ve işletmelerin varlığı önemli bir katkı sunuyor. Standartlar her yerde oturmuş olmasa da, sektörde gelişen bilinç ve kalite arayışı, geleceğe dair güçlü ve olumlu sinyaller taşıyor.

Gün batımının portakal tonları Alanya semalarını boyarken, çatı katındaki sohbetlerimiz derinleşiyor. Ve bu büyüyen sektör beraberinde şu soruları da getiriyor: Helal turizm, etik, nitelikli ve sürdürülebilir bir turizm anlayışının öncüsü olabilir mi? Türkiye, bu alandaki potansiyeliyle yalnızca ekonomik bir fırsat mı sunuyor, yoksa aynı zamanda kültürel ve sosyal bir dönüşümün de mimarı olabilir mi?

Yanıtlar kolay değil. Ama işaretler ümit verici: Türkiye’de helal turizm her yıl daha da güçlenerek büyüyor. Bu büyüme yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda kültürel çeşitliliği, toplumsal kapsayıcılığı ve ahlaki sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Ve Türkiye, bu deneyimi en iyi sunabilen ülkelerin başında geliyor.

Medine Tezcan

Uluslararası Londra Üniversitesi’nde Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler eğitimini tamamlayan Medine Tezcan, İsveç Genç Müslümanlar (SUM) Derneğinin başkan yardımcılığını yapmıştır. Tezcan, Perspektif redaksiyon ekibinin üyesidir.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler