“Öfke Yetmez”: NSU Cinayetlerinin Kitabı
Mehmet Daimagüler, NSU cinayetlerini konu edindiği “Öfke Yetmez” kitabında NSU davasının ülkedeki kurumsal ırkçılığı gözler önüne serdiğini gösteriyor.

Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, banka soymak ve bombalı saldırılarda bulunmakla suçlanan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında müdahil avukatlardan Mehmet Daimagüler, istihbaratın cinayetlerdeki rolünün açıklık kazanmadığını ve Almanya’da kurumsal ırkçılığın hâlâ mevcut olduğunu söyledi.
NSU ve Kurumsal Irkçılık Vurgusu
Daimagüler, Heinrich Böll Vakfı’nda katıldığı bir programda yaptığı konuşmada, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 2012’de NSU mağdurlarına yönelik tüm sorumluların ortaya çıkarılacağı sözü verdiğini ancak gelinen noktada bu sözün tutulmadığını vurguladı.
Daimagüler, cinayetleri konu edindiği kitabında davanın ülkede “kurumsal ırkçılık” konusunu gözler önüne serdiğini ifade etti.
Münih’te devam eden davada yargılananlara dikkati çeken Daimagüler, ‘”Örgüt üç kişiden ibaret değil. 4 sanık yardım ve destekten yargılanıyor. 24 tanık, elebaşlarına yardım ve yataklık yaptığını itiraf etti. İstihbaratın cinayetlerdeki rolü açıklık kazanmadı.” dedi.
Avukat Mehmet Daimagüler, 40 muhbirin NSU konusunda istihbarat ve polise çalıştığını, bunun için devletten para aldığını, bu paraların bir kısmının terör örgütü üyelerine gittiğini savundu.
“Peşini Bırakmayacağız”
Polisin şimdiye kadar mağdur ailelerine davranışları nedeniyle onlardan özür dilemediğine dikkat çeken Daimagüler, ‘”Ülkemizde kurumsal ırkçılık var. Polis, ‘Böyle hunharca adam öldürenler Alman olamaz, bunun arkasında namus cinayeti şüphesi var.’ zihniyetinden hareket etti. Biz NSU davası aydınlanıncaya kadar peşini bırakmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Daimagüler, terör örgütü üyelerinin, işledikleri cinayetlerden sonra gazeteleri takip ettiklerinde polisin cinayetlerde aşırı sağcı nedenlere bakmak yerine ölenlerin ailelerine yönelik suçlamaları okuduklarında adeta mutluluktan havaya uçtuklarını tahmin ettiğini belirtti. Daimagüler, Münih’teki davanın sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceklerini de duyurdu. (AA, P)