NSU Çökertilmedi, Örgüte Hâlâ Destek Verenler Var
Almanya'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en uzun süren dava olan ve 5 yıldan fazla bir zamandır devam eden aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında karar bugün açıklanıyor. Peki NSU nedir? NSU'da ne olmuştu? Hangi sorular yanıtsız kaldı?
6 Mayıs 2013’te başlayan ve Almanya’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en uzun mahkeme süreçlerinden biri olan Nasyonal Sosyalist Yeraltı terör örgütü (NSU) davasında karar bugün açıklanacak.
NSU Terör Örgütü Nedir?
Nasyonal Sosyalist Yeraltı adlı aşırı sağcı terör örgütünün Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve beraberindeki Beate Zschäpe tarafından kurulduğu düşünülüyor. Kökeni Thüringen eyaletinin Jena kentindeki aşırı sağcı çevrelere uzanan terör hücresi, 2000 ve 2007 seneleri arasında farklı eyaletlerde 8’i Türk, biri Yunan ve biri polis memuru olmak üzere toplam 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 soygun düzenlemekle suçlanıyor. 2011 yılının Kasım ayında bir karavanda ölü bulunan Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’un tutuklanmamak adına intihar ettikleri öne sürülmüştü. Bununla beraber örgüt bir itiraf videosunda kendi kendini deşifre etmişti.
O dönem örgüte yönelik aramalar ağırlıklı olarak Saksonya ve Thüringen’de, aynı zamanda da Kuzey Ren Vestfalya, Aşağı Saksonya, Brandenburg, Baden-Württemberg ve Hessen eyaletlerinde gerçekleştirilmişti.
Almanya’nın En Büyük Davası: NSU
6 Mayıs 2013 tarihinde Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi 6 numaralı Ağır Ceza Mahkemesinde NSU davası başladı. Davada şu ana dek 437 duruşma gerçekleştirildi. Davanın baş sanığı Beate Zschäpe’nin beraberinde yardım ve yataklık suçlaması ile 4 kişi daha yargılanıyor. Zschäpe, ağır kundaklama, 10 cinayette suç ortaklığı ve terör örgütü kurma ve örgüt üyeliği ile suçlanıyor. 2011 yılından bu yana Beate Zschäpe ve 9 cinayette kullanılan Ceska marka silahı tedarik etmekle suçlanan Ralf Wohlleben tutuklu bulunuyor.
Delil toplama sürecinin Temmuz 2017’de tamamlanmasının ardından mütalaasını okuyan başsavcılık, baş sanık Zaschaep için ömür boyu hapis, Ralf Wohlleben ve Andre Emminger için 12 yıl, Holger G. için 5, Carsten S. için de 3 yıl hapis talep etti. Carsten S. davada itiraflarda bulunmuş, mağdurlardan özür dilemişti.
Alman Devletinin NSU İle İlişkisi
2013’ten günümüze süren ve başta Türkiye kökenlilerin olmak üzere Alman toplumun kanayan yarası olan NSU davasında, mahkemeye yönelik en büyük eleştirilerden biri, NSU’nun yalnızca 3 kişilik bir fail teorisinden hareketle ele alınmasıydı. Anayasayı Koruma Dairelerinin NSU ile ilişkilerine dair iddialar büyük yankı yaratmıştı. Ancak bu ilişkilerin açığa çıkarılması ile ilgili mahkeme sürecinde hiçbir adım atılmadı.
Sol Parti’nin 29 Kasım 2017 tarihinde meclise sunduğu soru önergesi de dikkat çekici bir ayrıntıyı ortaya çıkarmıştı. O dönem verilen cevapta soruşturma esnasında NSU zanlılarının evlerinde 49 arama gerçekleştirildiği kaydedilmiş, 9 kişi hakkında NSU terör hücresine yardım ve yataklıktan soruşturmanın yürütüldüğü kaydedilmişti. Bu açıklama, örgütün sadece 3 kişiden ibaret olmadığını ve muhtemelen çekirdek kadrosu ve destekçilerinin oldukça geniş olabileceği ile ilgili soru işaretlerini destekliyor. (ala)