'Koronavirus'

Kovid-19’un Bulaşıcılığı Yüksek Delta Varyantı Sonrası Salgında “Üçüncü Dalga” Endişesi

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ilk kez Hindistan'da ortaya çıkan bulaşıcılığı yüksek Delta varyantının, dünya genelinde yayılmaya başlamasıyla salgında "üçüncü dalganın" yaşanabileceğine dair kaygılar arttı.

5 Temmuz 2021 admin
Fotoğraf: Shutterstock.com / Değişiklikler: Perspektif

Hindistan’da martta başlayan ve günlük vaka sayısının 400 binlere kadar çıktığı ikinci büyük salgın dalgasının sorumlusu olarak görülen varyantın İngiltere’de hakim tür haline gelmesi, yaz başından itibaren vaka sayılarında belirgin artışa yol açtı. İngiltere’de 1 Haziran’da 3 bin 165 olan günlük vaka sayısı 1 Temmuz’da 27 bin 561’e kadar çıktı.

İlk kez İngiltere’de ortaya çıkan bulaşıcılığı yüksek Alfa varyantı, kış aylarında ülkede vaka sayılarının artmasına yol açmış, söz konusu tırmanış “ikinci dalga” olarak adlandırılmıştı. Aşılamadaki ilerlemeye karşın vaka sayılarında görülen yeni tırmanış, İngiltere’nin bu kez Delta varyantının tetiklediği “üçüncü dalga” ile karşı karşıya bulunduğuna işaret ediyor.

Hastaneye Yatış ve Ölüm Sayıları İkinci Dalgaya Göre Düşük

İngiltere’de ikinci ve üçüncü salgın dalgalarının ilk bir aydaki gelişimleri incelendiğinde vaka sayılarında paralel yükseliş görülmekle birlikte Delta varyantının tetiklediği üçüncü dalgada hastaneye yatış ve ölüm sayılarının ikinci dalgaya göre düşük olduğu gözleniyor. Sağlık Bakanlığının yayımladığı verilere göre, günlük vaka sayısı 1 Aralık 2020’den 1 Ocak 2021’e 39 bin 855, 1 Haziran 2021’den 1 Temmuz 2021’e 24 bin 824 arttı. Aynı tarihlerde günlük hastaneye yatış sayısı ikinci dalgada 1878, üçüncü dalgada 204 artış gösterdi.

İkinci dalganın ilk ayının sonunda 411, üçüncü dalganın ilk ayının sonunda ise 7 ilave günlük can kaybı kaydedildi. Hastaneye yatış ve ölüm sayılarındaki artışın üçüncü dalgada daha az olmasında aşılamanın yaygınlaşması etkili oldu. İkinci dalganın ilk bir aylık kesitinde ülkede henüz aşılama başlamamıştı, oysa ilk doz aşı yaptıranların sayısı 1 Haziran’a gelindiğinde 39 milyonu, 1 Temmuz’da ise 45 milyonu aşmıştı.

Aşıların Etkinliğini Kısmen Azaltıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) uzmanları, Delta varyantının virüsün insan vücuduna tutunmasını ve nüfuz etmesini sağlayan başak proteininde yol açtığı değişimler nedeniyle virüsten korunma ve bağışıklık için daha yüksek antikor düzeyi gerektirdiğini, bu sebeple mevcut aşıların etkinliğini kısmen azalttığını belirtiyor. Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi (ICMR), Bharat Biontech şirketinin Kovid-19’un yabani tipine (doğal fenotipine) göre geliştirdiği inaktif aşının varyantlara karşı etkisine dair yayımladığı araştırmada, aşının B.1.617 ailesindeki mutasyonları etkisiz hâle getirmekte başarılı olduğunu fakat bunu daha düşük etkinlikle yapabildiğini bildirmişti.

İngiltere Halk Sağlığı Kurumu da yaptığı araştırmada, Pfizer-BioNTech ve AstraZeneca-Oxford aşılarının her ikisinin de ilk dozda Delta varyantına karşı yüzde 33, ikinci dozdan sonra ise Pfizer-Biontech’in yüzde 88, AstraZeneca-Oxford’un ise yüzde 60 etkili olduğunu belirlemişti. Daha önce yapılan klinik denemelerde, her iki aşı da Kovid-19 yabani tipine karşı ikinci dozun ardından yüzde 90’ın üzerinde başarı sağlamıştı. İki aşının varyantın bulaştığı kişilerde hastaneye yatışları ise sırasıyla yüzde 96 ve yüzde 92 engellediği kaydedilmişti.

Hindistan’daki Salgın Dalgasının Sorumlusu

İlk kez Ekim 2020’de Hindistan’da tespit edilen “B.1.617.2”, diğer adıyla Delta varyantı, ülkede martta başlayan ve günlük vaka sayılarının 400 bine kadar çıktığı ikinci büyük salgın dalgasının sorumlusu olarak görülüyor. Hindistan’da günlük vaka sayısı 24 Mart’ta 50 binin, 4 Nisan’da 100 binin, 15 Nisan’da 200 binin, 21 Nisan’da 300 binin, 30 Nisan’da 400 binin üzerine çıkmıştı.

DSÖ, Delta varyantını 4 Nisan’da “İzlenmesi Gereken Varyant”, 11 Mayıs’ta ise “Endişe Verici Varyant” kategorisine almıştı. “B.1.617” adı verilen soyun bir alt türü olarak ortaya çıkan Delta varyantı, “P681R” ve “L452R”, “T478K” mutasyonlarını içeriyor. Virüsün insan hücrelerine tutunmasını ve nüfuz etmesini sağlayan “başak proteinine” etki eden söz konusu mutasyonlar, bulaşıcılığı arttırırken vücudun antikor direncini azaltıyor.

Bulaşıcılığı Yüksek, Hastalık Tablosu Farklı

İngiltere Halk Sağlığı Kurumu, mayısta yaptığı değerlendirmede, Delta varyantının yayılma hızının ilk kez İngiltere’de ortaya çıkan Kovid-19’un Alfa varyantına göre yüzde 51 ila 67 fazla olduğu uyarısında bulunmuştu. Baş ağrısı, boğazda kuruluk, burun akıntısı, halsizlik ve ateş gibi grip benzeri hastalık belirtilerine yol açan Delta varyantı, Kovid-19’un önceki tiplerinde görülen öksürük, solunum stresi, sırt ağrıları gibi zatürre, soğuk algınlığı benzeri hastalık tablosundan farklılaşıyor.

DSÖ, 19 Haziran’da yaptığı açıklamada, bulaşıcı özelliği yüksek Delta varyantının dünya genelinde baskın tür haline gelmesinin beklendiğini bildirmişti. DSÖ’nün Haftalık Salgın Güncellemesi raporuna göre, Delta varyantı 29 Haziran itibarıyla dünyada 96 ülkede görüldü. 7 ülkede ise Delta varyantının dahil olduğu “B.1.617” soyundan örneklerin tespit edildiği bildirilirken örneklerin hangi varyanta ait olduğu belirtilmedi.

“Adı Konulmuş Küresel Salgın Soylarının Türoluşsal Saptanması” (PANGOLIN) adlı uluslararası veri tabanına göre, 29 Haziran itibarıyla 63 bin 629 Kovid-19 numunesinin DNA’sının Delta varyantıyla eşleştiği İngiltere en fazla doğrulanmış vakanın görüldüğü ülke konumunda bulunuyor. İngiltere’yi 6 bin 732 doğrulanmış vaka ile Hindistan, 4 bin 271 ile ABD ve 1392 ile Almanya izliyor. Ülkelerin DNA dizisi belirleme kapasitesi arttıkça tespit edilen Delta varyantı örneklerinin artması, varyantın dünya çapında giderek yayıldığının işareti olarak yorumlanıyor.

Bir Kovid-19 vakasının hangi varyanttan kaynaklandığını anlayabilmek için virüs numunesinin DNA sekansının çıkarılması gerekiyor. Test edilen her numunenin genetik dizilimi çıkarılmadığından tüm vakalar içinde ne kadarının hangi varyanttan kaynaklandığını kesin olarak belirlemek mümkün değil. Hindistan ve İngiltere’deki yeni vakaların yüzde 90’ının Delta varyantından kaynaklandığı tahmin ediliyor. ABD Hastalık Kontrol Merkezi, 5 Haziran’da ülke genelinde toplanan Kovid-19 numunelerinin yüzde 10’unun DNA’larının Delta varyantıyla eşleştiğini bildirmişti. Ülkede Delta varyantının payının diğer varyantlara göre giderek arttığı gözleniyor.

Güney Afrika ve Rusya’da Üçüncü Dalga İşaretleri

Delta varyantı, Hindistan ve İngiltere dışında Güney Afrika ve Rusya’da da salgın tablosunu değiştirdi. Güney Afrika’da İngiltere ile yaklaşık aynı tarihlerde vaka sayılarında ani bir yükseliş görüldü. 1 Haziran’da 3 bin 614 olan günlük vaka sayısı, 1 Temmuz’da 21 bin 584’e kadar yükseldi. 1 Haziran’da 95 olan günlük ölüm sayısı, 1 Temmuz’da 382’ye çıktı.

Rusya’da da 1 Haziran’da 9 bin 500 olan günlük vaka sayısı, 1 Temmuz’da 23 bin 543’e kadar yükseldi. 1 Haziran’da 372 olan günlük ölüm sayısı, 1 Temmuz’da 672’ye çıktı. Güney Afrika ve Rusya’da üçüncü dalgada ölümlerin İngiltere’ye kıyasla daha hızlı şekilde yükselmesi, bu ülkelerde aşılamanın daha yavaş ilerlemesine bağlanıyor.

“Endişe Verici” ve “İzlenmesi Gereken” Varyantlar

DSÖ, Kovid-19’un bugüne dek ortaya çıkan mutasyonları içinde 4’ünü “endişe verici”, 8’ini “izlenmesi gereken” varyant olarak tanımlamıştı. “Endişe Verici Varyant” olarak belirlenen 4 varyanta Alfa, Beta, Gamma ve Delta; “İzlenmesi Gereken Varyant” olarak kategorize edilen 8 varyanta ise Epsilon (2 varyant), Zeta, Eta, Teta, Iota, Kappa ve Lambda adları verilmişti.

Endişe Verici Varyantlardan ilk kez İngiltere’de tespit edilene “Alfa”, Güney Afrika’da tespit edilene “Beta”, Brezilya’da tespit edilene “Gamma” ve Hindistan’da tespit edilene “Delta” denilmişti. Örgüt, “Endişe Verici Varyant” (VOC) olarak tanımladığı mutasyonların, “virüsün bulaşıcılığını ve yayılma riskini artırabildiği, öldürücülüğünü veya hastalık belirtilerini değiştirebildiği, önleme ve kontrol tedbirlerinin etkinliğini azaltabildiği” uyarısını yapmıştı. (AA)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler