AB’nin Krizlere Karşı Hazırlık Çağrısı: “Her Evde 72 Saatlik Acil Durum Kiti Olmalı”
Krizlere karşı direncini artırmayı amaçlayan Avrupa Birliği, savaşlardan siber saldırılara kadar birçok tehdide karşı vatandaşlarını daha hazırlıklı olmaya çağırıyor. AB’nin yeni hazırlık stratejisi hangi değişiklikleri öngörüyor?

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından 26 Mart Çarşamba günü açıklanan “AB Hazırlık Birliği Stratejisi” başlıklı strateji metninde, AB üyesi ülkelerin gelecekteki potansiyel krizlere -doğal afetler, endüstriyel kazalar veya siber ya da askeri saldırılar gibi kötü niyetli eylemler- cevap verme kapasitesini güçlendirmek için almaları gereken 30 somut önlem bulunuyor. Önceki dönemlerde açıklanan belgelerden farklı olarak bu strateji belgesi, savaş hâli gibi risklerin uzak ihtimaller olmadığı vurgusunu yapıyor.
Belgenin en dikkat çekici konularından biri, doğrudan vatandaşlara hitaben yapılan bir çağrıydı: AB, öngörülemeyen tehditlere karşı hazırlık stratejisi kapsamında, üye ülkelerin vatandaşlarının karşılaşabileceği yeni krizlerle başa çıkabilmeleri için 72 saatlik bir “hayatta kalma kiti” hazırlamasını tavsiye ediyor. Strateji ayrıca temel malzeme stoklarının artırılması ve sivil-askeri iş birliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulunuyor.
AB’den Yeni Tehditler ve Krizler Vurgusu
İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Komisyon Üyesi Hadja Lahbib, strateji metnini sunarken, “Avrupa Birliği olarak farklı düşünmemiz gerekiyor, çünkü tehditler değişti. Daha geniş kapsamlı düşünmeliyiz, çünkü tehditler artık daha büyük.” değerlendirmesini yaptı.
Yaptığı açıklamada Avrupa’nın günümüzde karşı karşıya olduğu tehditlerin her zamankinden daha karmaşık ve kompleks olduğunu belirten Hadja Lahbib özellikle de Ukrayna’da Şubat 2022’den beri devam eden korkunç savaşı örnek vererek Avrupa’nın güvenliğinin doğrudan tehdit altında olduğunu dile getirdi. Geleneksel bir savaş ihtimalinin yanı sıra güvenliğin “diğer savaş alanları” tarafından da tehdit edildiğini vurguladı: “Telefonlarımız, bilgisayarlarımız, enerji santrallerimiz, bankalarımız, tedarik zincirlerimiz, hammaddelerimiz ve her gün tükettiğimiz medya. Bunların hepsi savaş alanları ve Avrupa yaşam tarzımızı ve demokrasilerimizi tehdit etmek için silahlandırılıyorlar.”
Lahbib, Avrupa Birliği’nin bütün bu savaşlara hazırlanmak zorunda olduğunu bildirerek bu yüzden bu hazırlık stratejisine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Strateji belgesine göre Ukrayna’daki savaş başladığından beri Rusya, enerji altyapıları gibi kritik tesisleri hedef alan siber saldırılarını artırdı. Avrupa’nın doğu kanadı özellikle yoğun saldırılara maruz kalırken, Çin, İran ve Kuzey Kore de batılı hükümetler, şirketler ve diğer kurumlara yönelik sürekli saldırılar gerçekleştiriyor.
“Bütün Avrupa Vatandaşları 72 Saatlik Acil Durum Kiti Hazırlamalı”
Komisyon, 27 üye devletteki yönergeleri uyumlu hâle getirmeyi ve “sirenlerler çaldığında herkesin ne yapması gerektiği konusunda adeta bir el kitabına sahip olmasını” amaçlıyor. Strateji belgesinde “Olağanüstü krizlerde ilk dönem en kritik dönemdir.” ifadelere yer verilirken olası senaryolar olarak savaş, siber saldırılar, ölümcül hastalıklar ve iklim kaynaklı seller gibi durumlar belirtiliyor.
Hazırlık stratejisi Avrupa’nın bir krizden diğerine savrulduğu bir dönemde kaleme alındı. Koronavirüsün yol açtığı pandemiye cevaben uygulanan ilk kısıtlamaların üzerinden 5 yıl, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üzerinden ise 3 yıl geçti. Bu ikisine ek olarak doğal afetler ve finansal sorunlar Avrupa için kalıcı risk faktörleri hâline geldi. Belgede, “Son yıllarda yaşanan büyük krizlerin hiçbiri izole ya da kısa süreli olmadı. Avrupa artık reaktif kalmayı göze alamaz.” deniliyor.
Komisyon Başkan Yardımcısı Roxana Mînzatu da, hazırlığın yalnızca insan kaynaklı çatışmalardan ibaret olmadığını, İspanya’da yüzlerce kişinin ölümüne yol açan seller gibi doğal afetlerle nasıl başa çıkıldığıyla da ilgili olduğunu belirtti. Birçok insanın afet durumlarında ne yapacağını bilmediğini vurgulayarak, “Tüm bu kriz türleri temel beceriler ve ilk etapta ne yapılacağına dair temel bilgiler gerektiriyor.” dedi. Bu noktada vatandaşlara da günlük hayatlarının sekteye uğrayabileceği hatırlatılarak ve ekstrem durumlara hazırlanmaları isteniyor.
Yeni strateji belgesi, AB vatandaşlarının olası acil durumlarda en az 72 saat boyunca temel ihtiyaçlardan kopuk kalmamaları için kendi kendilerine yeterli olmalarını sağlayacak bir acil durum kitine sahip olmaları gerektiğini vurguluyor. Hâlihazırda Fransa gibi birçok üye devlette zaten bu yönergeler uygulanıyor. Almanya’da da Eylül 2024’te yayımlanan “Almanya Operasyon Planı” başlıklı broşürle birlikte savaş ve diğer olağanüstü durumlar için kamuoyunu bilgilendirme çalışmaları arttırıldı. Acil durum kitlerinde gıda, su, belli ilaçlar, taşınabilir radyo, el feneri, yedek piller, şarj cihazları, nakit para, tıbbi reçeteler dahil önemli belgelerin kopyaları, yedek anahtarlar, sıcak giysiler ve temel araç gereçler olması gerektiği dile getiriliyor.
“Güvenli ve Dirençli Bir Avrupa” İçin Geniş Kapsamlı Hazırlıklar Öngörülüyor
Hazırlık stratejisi kapsamında sivil ve askeri makamlar arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi de önemli bir öncelik olarak değerlendiriliyor. Komisyon, bu konuda açık görev ve sorumluluklar içeren bir sivil-askeri hazırlık çerçevesi oluşturacağını duyurdu ve düzenli tatbikatlar yapılmasını istedi. Tüm bu çalışmalar, ilerleyen aşamalarda kurulması planlanan AB Kriz Merkezi ve ilk kez 2026 yılının sonunda yayınlanması beklenen risk ve tehdit değerlendirmesiyle desteklenecek. Avrupa Komisyonu, aynı zamanda, üye devletleri yaklaşan riskler konusunda bilgilendirmek ve veri toplamak üzere bu yıl bir kriz gösterge paneli oluşturacak ve duruma göre erken uyarılar yayınlayacak.
Geçtiğimiz günlerde Politico‘ya konuşan Komisyon Başkan Yardımcısı Roxana Mînzatu, stratejinin mesajının “Hava güneşliyken çatınızı onarın.” olduğunu belirtti ve hedeflerinin bireyleri “hane halkı düzeyinde desteklemek” olduğunu ekledi. Stratejinin hedefi ise şöyle özetlendi: Tehditleri ve tehlikeleri, doğalarından veya kökenlerinden bağımsız olarak, öngörebilen ve yönetebilen güvenli ve dirençli bir AB oluşturmak.
Plan, üye ülkelere temel ihtiyaç maddelerinin depolanması, kriz planlaması, barınakların erişilebilirliği, kritik arazi ve alanların kullanılabilirliğinin sağlanması gibi konularda rehberlik sağlıyor. Avrupa, ilk savunma stratejisini yayınladıktan kısa bir süre sonra hazırlık stratejisini ortaya koyarak, tüm sektörlerde hazırlığı güçlendirmenin “acil bir mesele” olduğunu belirtiyor. Bu strateji aynı zamanda acil durum ve krizlere karşı aşılar, ilaçlar ve tıbbi ekipmanlar ve sanayi üretiminin devamı için kritik hammaddelerin, enerji ekipmanlarının stoklarının artırılmasını hedefliyor. Brüksel, son haftalarda ilaç ve kritik minerallerin stoklarının artırılması için öneriler sunmuştu.
Strateji belgesinde Avrupa tehdit algılama ve durumsal farkındalığını artırmak için bir “Avrupa Siber Güvenlik Uyarı Sistemi” kurulması da öneriliyor. Ayrıca, AB’ye katılmak isteyen ülkelere dijitalleşme ve siber güvenlik konularında destek sağlanması, siber diplomasiye daha fazla yatırım yapılması ve NATO ile iş birliğinin artırılması çağrısında bulunuluyor. Ekim 2024’ün sonunda yayımlanan bir raporda, yine AB’nin krizlere karşı direncini arttırmak amacıyla, üye ülkeleri kapsayan bir ortak istihbarat teşkilatı kurma fikri de önerilmişti.