Avrupa Birliği’nin Yeni Hedefi: Ortak İstihbarat Teşkilatı
Avrupa Birliği, Rusya ve Çin’in kıtada artan etkisine karşı kendi istihbarat servisini kurmayı hedefliyor. ABD'deki başkanlık seçimi öncesinde duyurulan bu projenin amacı AB'nin krizler karşısındaki direncini arttırmak.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Mart 2024’te eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’yü Avrupa’nın güvenliğini ve krizler karşısındaki direncini arttırmaya yarayacak politika önerilerini ele alan bir rapor yazmakla görevlendirmişti. Niinistö ve von der Leyen tamamlanan rapor hakkında 30 Ekim’de ortak basın toplantısı düzenledi. AB Komisyonunun, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’den talep ettiği ve Avrupa’nın sivil ve savunma hazırlıklarını artırmak için atılacak adımlara içeren raporda, “AB düzeyinde tam teşekküllü bir istihbarat iş birliği servisi oluşturulması” tavsiye edildi.
Niinistö’nün bulgularının, von der Leyen’in ikinci döneminde belirleyici olacağı düşünülüyor. 2024-2029 dönemi itibarıyla AB ilk kez bir savunma komiseri atadı. Geçtiğimiz eylül ayında bu göreve atanan Litvanya’nın eski başbakanı Andrius Kubilius ise 2025’in ilk aylarında duyurulması planlanan ve Komisyon’un savunma politikalarını şekillendiren bir program hazırlamakla görevlendirildi.
“Tam Teşekkülü Bir İstihbarat İş Birliği”
Basın toplantısında konuşan von der Leyen, son yıllarda yaşanan Kovid-19 salgını, Ukrayna’da süren savaş ve iklim değişikliği gibi krizlerin “AB’yi uyandırma niteliğinde” olduğunu söyleyerek, “Avrupa, geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyük krizlerin ne münferit ne de geçici krizler olduğunun farkına varıyor. Bu değişimler karşısında çoğu zaman sadece tepki verdik. Ancak daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Zihniyetimizi değiştirmemiz gerekiyor.” dedi.
Niinistö, siber ve hibrit saldırılar başta olmak üzere AB’nin birçok tehditle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunarak, Birliğin daha fazla bilgi paylaşımı yoluyla ülkelerin kıta genelindeki başkentlerde faaliyet gösteren tehditleri, sabotajcıları ve yabancı ajanları savuşturmasına yardımcı olmak için kendi istihbarat teşkilatına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
“AB düzeyinde hem stratejik hem de operasyonel ihtiyaçlara hizmet edebilecek tam teşekküllü bir istihbarat iş birliği servisi geliştirilmesi” önerisinde bulunan Niinistö, “AB kurumlarında casuslukla mücadele çalışmalarını geliştirmek” için daha fazla çabaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
Niinistö, bu doğrultuda halihazırda var olan AB’nin istihbarat biriminin (INTCEN) faaliyetlerinin güçlendirilebileceğini ifade ederken, von der Leyen de bu konuda mutabakata zaten varılmış olunduğunu aktardı. İstihbarat toplamanın öncelikli olarak üye ülkelerin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan von der Leyen, öte yandan “bilgi akışı ve istihbarat toplama” süreçlerinin geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu kabul etti.
Von der Leyen, Birliğin herhangi bir krize hazır olma durumunun güçlendirilmesi için çok sayıda alanın güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, ülkelerin iş birliği yapması gereken “ilkeleri, standartları ve hedefleri” belirleyecek bir “AB Krizlere Hazırlık Yasası” oluşturmayı da önerdi.
“AB, Krizlere Karşılık Vermede Yeterli Değil”
Rapor, AB’nin krizlere hazır olmak ve karşılık vermek konusunda yeterli olmadığına işaret ederken, ayrıca savunmayı güçlendirmek için acilen harekete geçmeye ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. Basın toplantısında konuşan Niinistö, “Şu anda AB bütçesinden savunma harcamaları için sağlanan fon, stratejik bağlam ışığında ihtiyaç duyulanın altındadır. Kendi güvenliğimiz için elimizden geleni yapmıyorsak, başkalarının bunu bizim için yapmasını bekleyemeyiz.” dedi.
Rapordaki önerilerin birçoğu hakkında üye ülkeler arasında fikir birliğine varmanın “zor olabileceğine” işaret eden Niinistö, “Daha hızlı hareket edebilmek için gerektiğinde sadece istekli üye ülkeler arasında krizlere hazırlığı artıracak yeni girişimler başlatmaya da açık olmalıyız.” diye konuştu.
Rapor, Güvenlik Yatırımlarının Arttırılmasını Öneriyor
Von der Leyen, mart ayında, Niinistö’den Avrupa’nın sivil ve savunma hazırlıklarını artırmak için atılacak adımlara yönelik rapor talep etmişti. AB tarafından da yakından takip edilen ABD’de yapılacak başkanlık seçimlerinin bir hafta öncesinde Niinistö tarafından sunulan raporda, AB’nin “dünyanın karşı karşıya olduğu ve giderek karmaşıklaşan krizlere yanıt verirken acilen daha proaktif olmasına” ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.
AB’nin savunma konusunda “üzerine düşeni yapmaya hazır olduğuna dair diğer ülkelere sinyal göndermesi gerektiği” belirtilen raporda, AB’nin gelecek 7 yıl için yaklaşık 1 trilyon avro değerindeki bütçesinin yaklaşık yüzde 20’sini güvenlik ve krizlere hazırlık için harcaması gerektiği aktarıldı.
Raporda ortak çabalara rağmen üye ülkelerin “çok boyutlu kriz senaryolarına henüz tam olarak hazır olmadığına” işaret edilerek, “herhangi bir üye ülkeye yönelik silahlı saldırı durumunda net bir planın olmaması ve kurumsal ve operasyonel silolar arasında koordinasyon ve birlikte hareket etme konusunda tam anlamıyla işlevsel bir AB kapasitesinin bulunmaması olmak üzere hazırlık stratejisindeki iki temel boşluk olduğu” uyarısı yapılıyor.
Ukrayna’daki savaşın Avrupa’nın askeri ve savunma kabiliyetlerindeki önemli eksiklikleri gözler önüne serdiğinin ifade edildiği rapor, ABD ve Çin gibi küresel güçlerle rekabet edebilmek için gelecek on yıl içinde yaklaşık 50 milyar avroluk yatırıma ihtiyaç duyulabileceğini tahmin ediyor.
Rapor, ayrıca, sabotaj veya casusluk açısından tehdit oluşturduklarında üçüncü ülke diplomatlarının AB içinde seyahatlerini kısıtlamayı öneriyor: AB üyesi ülkelerin istihbarat yetkilileri, Avusturya’daki Rus diplomatların en az üçte birinin istihbarat faaliyetlerine katıldığını iddia ediyordu. (AA/P)