Balkabağı, Hayaletler ve Korku: Nedir Bu Cadılar Bayramı?
Avrupa’nın birçok şehrinde çeşitli suratlar ve yüz ifadeleri işlenmiş bal kabakları kapı önlerini süslerken, diğer yandan çocuklara ve yetişkinlere yönelik Cadılar Bayramı etkinlikleri düzenleniyor. Peki Cadılar Bayramı nedir?
Dünya üzerinde birçok yerde kutlanan Cadılar Bayramı (Halloween), ticari boyutuyla dikkat çeken özel bir gün. Sinema, edebiyat ve reklam içeriklerinde yoğun bir şekilde işlenişiyle ticarileşen Cadılar Bayramı, birçok Avrupa şehrinde her yıl 31 Ekim’de kutlanıyor.
Bu tarihte insanlar birbirlerine şakalar yapıyor, korkunç hikâyeler anlatıyor, evlerini süslüyor ve çeşitli etkinlik, aktivite ve organizasyonlar düzenliyorlar. Konsept basit: Cadılar Bayramı’nda korkuyla bağdaştırılan dekor ya da makyajlar kullanılıyor ve korkunç kıyafetler giyilerek kutlama yapılıyor. Çocuklar ise mahalleyi dolaşıp “şaka mı, şeker mi” sorusuyla ev sahiplerinden çikolata veya şeker istiyor. Bu uygulama, geçmiş zamanda Britanya’da yoksulların kapı kapı dolaşıp “ruh keki” (hamur işleri) toplaması geleneğine dayanıyor.
Gülen bir balkabağı ise Cadılar Bayramı’nın en önemli simgesi. Bal kabağının içi boşaltılıp gülen bir surat biçimi oyuluyor, daha sonra içerisinde bir mum yakılıyor. Böylece ortaya ürkütücü bir yüz çıkmış oluyor. Çocuklara ve yetişkinlere yönelik kabak oyma etkinlikleri düzenlenirken, hazırlanan balkabakları genelde kapı önüne dekor amaçlı koyuluyor. Evlerin dış cephelerine ayrıca maskeler, insan kılığında korkuluklar ve örümcek ağları yerleştiriliyor. Ön plana çıkan siyah ve turuncu renkler, birçok Avrupa şehrinde bir ritüel hâline gelmiş durumda. Peki bu geleneğin aslı ne?
Cadılar Bayramının Kökeni Pagan Kültürüne Dayanıyor
Günümüzde Avrupa toplumlarında eğlenceli aktivitelerden birisi olarak görülen Cadılar Bayramı’nın kökleri, Pagan Keltlerin kutladığı “Samhain Festivali”ne kadar uzanıyor. Her sene 1 Kasım’da kutlanan bu festival, Keltler için yaz mevsiminin bitmesini ve kış mevsiminin başlamasını temsil ediyordu. Kutlamalarda yapılan oyunlarda şalgam, fındık, elma veya bal kabağı gibi topraktan sağlanan ürünler kullanılması, Cadılar Bayramı’nın tarım işleri ve mevsim geçişleri arasındaki bağlantısını gösteriyor. Yakılan ateş ve giyilen korkunç elbiseler ise kötü niyetli ruhları korkutup onları kaçırmak gibi bir amacın yer aldığı Pagan geleneğine dayanıyor.
Pagan geleneğindeki bu ritüeller zamanla Hristiyanlıktaki bazı dinsel motiflerle harmanlandı. Birinci asırda Romalılar Kelt topraklarını fethetmiş, kendi festivalleri olan Ölüm ve Hasat Festivallerini (Feralia ve Pomona), “Samhain Festivali” ile birleştirmişti. Yedinci asırda ise Papa, 13 Mayıs’ta kutlanan Azizler Günü’nü (Alm. “Allerheiligen”, Ing. “All Hallows”) 1 Kasım’a taşıyarak Azizler Günü’nün arifesi olan 31 Ekim’i kutsal gün ilan etti. Genel olarak kullanılan “Halloween” ismi de böyle ortaya çıkmış oldu.
19. yüzyılda Avrupa’nın birçok yerinde yoğunlukla korku konseptli eğlenceler yapılmaya başlandı. Cadılar Bayramı’nın, tarihî süreçte değişime uğraması, insanların bu bayramla ilgili düşünce ve inanışlarının zamanla değişmesine yol açmış ve Hristiyan dünyasını bu nedenle ikiye bölmüştür. Hristiyanların bir kısmı Cadılar Bayramı’nı kutlarken; bir başka kısmı ise bunun sapkın bir faaliyet olduğunu savunmaktadır.
Ticarileşmiş Bir Kutlama Aracı
Cadılar Bayramı’nda sadece “eğlenme” amacıyla etkinliklere katılıp yüzüne makyaj yaptıranlar ve kostüm giyenler var. Kimileri açısından ise Cadılar Bayramı, basit bir eğlenceden ibaret olmayan, dinî inanca dayalı ritüellerle harmanlanmış bir pratik.
Genel olarak Cadılar Bayramı ortamının birçok Avrupa şehrinde görünür olduğunu söyleyebiliriz. Süpermarketlerde ekim ayının sonuna doğru bal kabakları, yarasalar ve örümcek ağları rafları süslemeye başlıyor. Dolayısıyla Cadılar Bayramı’nın, pagan geleneğinden Hristiyan ritüellerine kadar uzanan, bugün ise ticarileşmiş bir metaya dönüşmüş kutlama pratiği olduğunu söyleyebiliriz.
Kaynaklar