"Belçika"

Belçika | Flaman Bölgesi İç İşleri Bakanı: “Entegrasyon İçin Gereğinden Fazlasını Yapıyoruz”

Belçika’nın Flaman Bölgesi İç İşleri Bakanı Liesbeth Homans Knack dergisine verdiği röportajda yabancılar ve Belçika’daki Müslümanlar ile ilgili birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu.

10 Şubat 2018 admin

 

Liesbeth Homans Belçika’nın Flaman Bölgesi Hükûmeti Başbakan Yardımcısı ve aynı zamanda İç İşleri, Konut, Eşit Fırsatlar ve Yoksullukla Mücadele Bakanı. Sağcı Yeni Flaman İttifakı Partisinin (N-VA) de kurucularından olan Homans yabancılarla ilgili yaptığı ayrıştırıcı söylemlerle de sıkça gündeme geliyor. Homans Knack dergisine verdiği röportajda yabancılar ve Belçika’daki Müslümanlar ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

1500 Mülteci Uyum Kursuna Katılmayı Bekliyor

Belçika’da göç vesilesi ile ülkeye “yeni gelenlerin” entegrasyonu ile Entegrasyon ve Topluma Uyum Ajansı (Het Agentschap voor İntegratie en İnburgering) adlı devlet kurumu ilgileniyor. Ajans birkaç yıl önce göçmen krizi ile birlikte ülkeye gelen göçmen ve mülteci sayısındaki ani artışa bağlı olarak 20 farklı derneğin birleştirilmesiyle kurulmuştu. Yeni gelenlere yönelik topluma uyum kurslarının düzenlenmesi ve mültecilerin Flamanca öğrenebilecekleri okullara yönlendirilmeleri ve gerektiğinde kendilerine hukuki destek sağlanmasının yanı sıra, Ajans mültecilerle ilgili meselelerde iş yerlerine, okullara, belediyelere ve daha başka pek çok kuruma danışma hizmeti de sunuyor.

 

Flaman İç İşleri Bakanı Homans geçtiğimiz haftalarda Entegrasyon ve Topluma Uyum Ajansı’nın yeniden düzenleneceğini ve buna bağlı olarak 700 çalışandan 170’inin işine son verileceğini açıklamıştı. Bakan bu kararı göçmen krizinin doruk noktasının atlatıldığı ve Ajans’ın görevini daha az çalışanla da halledebilecek durumda olduğu gerekçesiyle aldıklarını açıklamıştı. Bu açıklamayı tepkiyle karşılayan Ajans ise mülteci sayısının azalmadığını, aksine mevcut vaziyette önlerinde uzun bir bekleme listesinin olduğunu söyleyerek daha az çalışan ile bu ağır çalışmanın altından nasıl kalkabileceklerini sorguluyor. Homans bekleme listesinin personel eksikliği ile ilgili değil, hastalık vs gibi kişisel nedenler ve kimi spesifik dillere hâkim öğretmen bulmada yaşanan sıkıntı ile alakalı olduğunu iddia etse de, Ajans yüzlerce mültecinin mevcut olmasına rağmen devlet tarafından istihdam edilmeyen yeni tercümanlar yüzünden bekletildiğini vurguluyor. De Standaard gazetesinin elde ettiği verilere göre şu an Entegrasyon ve Topluma Uyum Ajansında neredeyse 1500 kişi 1 yıldan uzun bir süredir topluma uyum kursuna katılabilmeyi bekliyor.

 

“Devlet Gereğinden Fazlasını Yapıyor”

Aynı zamanda Eşit Fırsatlar Bakanı olan Homans konu ile ilgili olarak, devletin ne yapması gerektiğinden ziyade dikkatin entegre olması gereken kişilerin performansına yönlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Çalışma Bakanı Muyters’ın yeni gelenlerin istihdamı ile ilgili projeler için büyük bir bütçe ayırdığını ve Eğitim Bakanı Hilde Crevits’in yabancı dil konuşan göçmen kökenli çocuklar için “başlangıç sınıfları” projesini başlattığını hatırlatan Homans, devletin bu konuda gereğinden fazlasını yaptığını düşünüyor. Homans, bu bağlamda göçmen kökenlilerin kendi sorumluluklarına çok az odaklanıldığını iddia ederek “Devlet bu kadar fırsat sunuyor, fakat entegre olması gereken kişiler bu fırsatı kullanmıyorlar. Bu fırsatları kullanmadıklarında da ayrımcılık ve ırkçılıktan şikâyet ediyorlar.” şeklinde konuştu. Bakanın hiçbir veriye dayandırmadan yaptığı bu subjektif değerlendirmeler benimsediği ayrıştırıcı siyasi söylemi göstermesi açısından oldukça dikkat çekici.

 

Başörtülü Kadınların İstihdamı

Röportaj esnasında Homans’a entegrasyon ve uyum kursları dışında başörtülü kadınların istihdamı hususu da soruldu. Geçtiğimiz yıl Flaman Bölgesi hükûmeti tarafından memur alımlarıyla ilgili üzerinde başörtülü bir kadının resmedildiği bir iş ilanı yayımlanmış, Bakan Homans ilandaki başörtülü kadın resminin derhal kaldırılmasını istemişti. Homans olayla ilgili “Bahsi geçen iş başvurusu genel bir memuriyet başvurusuydu, halbuki başörtüsünün yasak olduğu memuriyetler var” diyerek ilanın yanlış anlamalara sebebiyet vereceğini gerekçe göstererek tavrını savundu. Başörtüsü yasağı kararının her bölümün kendi yöneticisi tarafından verildiğini öne süren Homans, yöneticilerin de bu kararı muhtemelen çalışanlarının iş esnasında muhatap oldukları kitleye bakarak verdiklerini belirterek böylece başörtüsü yasağının bariz bir hukuki dayanağı olmadığını da kabul etmiş oldu.

 

43 Cami Homans’ın Ruhsat Vermesini Bekliyor

Bakan Homans’ın yetki alanı Flaman Bölgesindeki camilere onay ruhsatı verilmesini de kapsıyor. Bununla birlikte Homans, göreve geldiği günden bu yana dosyası hazır bekleyen ve tanınma için hiçbir yasal engeli olmayan 43 camiye ruhsat vermeyi reddediyor. Bahsi geçen 43 cami istihbarat ve Adalet Bakanı Koen Geens tarafından onay almasına rağmen Homans, şahsen emin olmadığı sürece, sadece onaylı tavsiyeler üzerine hiçbir camiyi tanımayacağını açıklamıştı. Ayrıca Katolik Leuven Üniversitesinden cami tanıma prosedürünü araştırmasını ve gözden geçirmesini isteyen Bakan, araştırma Kasım 2018’de sonuçlanana kadar hiçbir camiyi tanımayacağını vurgulamıştı.

Cami karşıtı girişimleriyle dikkat çeken Homans geçtiğimiz yıl nisan ayında Beringen kentinde Diyanet İşleri’ne bağlı Fatih Camii’nin ruhsatını “Erdoğan rejiminin uzantısı” olduğu gerekçesiyle iptal edeceklerini açıklamıştı. Bu bilgiyi Belçika Genel İstihbarat ve Güvenlik Servisi’nin (ADIV) raporuna dayandırdığını öne süren Homans’ın iddialarına karşılık ADIV yaptığı bir açıklamayla Bakanı yalanlayarak, ellerinde bakanlığın iddia ettiği gibi söz konusu camiye dair olumsuz bir rapor bulunmadığı belirtmiş ve “Homans’ın hangi gerekçelerle bizim ismimizi kullandığını bilmiyoruz” demişti.

 

“Devlet Dinî Kurumları Finanse Etmesin”

Camilere yönelik duyduğu genel güvensizliğin yanı sıra Homans dinlerin devlet tarafından finanse edilmesini de doğru bulmadığını ve bu konunun tartışmaya açılması gerektiğini savunuyor. Katolik Kilisesinin Belçika devletinden aldığı finansmanın diğer dinlere oranla çok daha yüksek olduğunun kendisine hatırlatılması üzerine Bakan, “Yeni dinlerin gelişinin bedelini Katolik Kilisesi ödemek zorunda değil” dedi. Öyle anlaşılıyor ki Homans devletin dinleri finanse etmesini eleştirirken özelde Belcika’da Hristiyanlıktan sonraki en büyük dinî grup olan İslami kurumlara verilen devlet desteğini kastediyor. Zira Bakan Belçika’da İslam’ın resmî temsil kurumu olan Executief’in devletten cömert bir finansman aldığını sözlerine eklemeyi ihmal etmiyor. (nsa)

 

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Diğer Gündem Yazıları

Son Yüklenenler