'Hollanda'

Hollanda Hükûmeti Çocuk Bakım Ödeneğindeki Skandal Nedeniyle İstifa Etti

Hollanda'da 4 partiden oluşan koalisyon hükûmeti, vergi dairesinin gelir incelemesi sisteminde hukuka aykırılık yapıldığı gerekçesiyle istifa etti.

Fotoğraf: Shutterstock.com

Ülke basınında çıkan haberlere göre, Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD), Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Demokratlar 66 (D66) ve Hristiyan Birlik Partisinden (CU) oluşan koalisyon hükûmetinin istifa ettiği belirtildi. İstifa sebebinin, vergi dairesinin gelir incelemesi sisteminde hukuka aykırılık yapıldığı gerekçesiyle olduğu ifade edildi.

Koalisyon hükûmetinin, 17 Mart’ta yapılacak olan genel seçime kadar geçici hükûmet olarak devam edeceği belirtildi. Ancak bu durumun Kovid-19 ile ilgili alınan kararları etkilemeyeceği kaydedildi.

Başbakan Mark Rutte’nin, Kral Alexander’a hükûmetin istifasını resmen sunacağı aktarıldı. Ekonomi Bakanı Eric Wiebes’in ise görevinden istifa ettiği ve geçici hükûmette de görev almayacağı bilgisi paylaşıldı.

Hükûmet haftalık bakanlar kurulu toplantısında, Temsilciler Meclisi tarafından kurulan araştırma komisyonunun çocuk bakımı ödeneğinde yapılan yanlışlıkları içeren “Benzeri görülmemiş adaletsizlik” başlığını verdiği raporun siyasi sonuçlarını tartışmak için bir araya gelmişti.

Hollanda Parlamentosu tarafından kurulan araştırma komisyonu 17 Aralık 2020’de, çocuk bakım yardımı alan binlerce ailenin, devlet görevlileri tarafından yanlışlıkla “sahtekar” diye yaftalandığını ve bu aileler hakkında işlem yapıldığını ortaya çıkarmıştı. Buna göre vergi dairesinin gelir incelemesi sisteminde hukuka aykırılık yapılmış, birçok aile hakkında “sahtekarlık” soruşturması açılmıştı.

Komisyonun raporu, çocuk bakım yardımı alan aileler hakkında yapılan gelir incelemelerinde devlet görevlilerinin hata yaptığını ve bu hatalar sonucunda binlerce ailenin haksızca itham edilerek, ödeneklerinin kesildiğini ortaya koyuyor.

Mağdurlar Hükûmetin İstifasından Memnun

Hükûmetin istifasının ardından çocuk bakım yardımı alan ebeveynlerden biri olan Kristie Rongen Hollanda kamu yayın kuruluşu NPO Radyosuna bağlanarak duygularını, “Direksiyomun arkasında ağlıyorum” şeklinde ifade etti. Kabinenin düşmesinden çok memnun olduğunu belirten Rongen, “Bu çok doğru bir karar, başka türlü olamazdı” dedi.

Rongen, çocuklarına her zaman yemek veremediği için “Ara sıra onları okula hasta olarak bildirmek zorunda kaldım, çünkü utanıyordum ve çocuklarımı elimden alacaklarından korkuyordum.” şeklinde konuştu.

Haksız yere vergi dairesine para ödemek zorunda bırakılan Rongen’in, bu nedenle 92.000 avroluk borcu oluştu. 2008 yılından itibaren çocuk bakım parasını geri ödemek zorunda bırakılan Rongen, “12 yıldır sefalet içindeyim. Benim için en kötüsü kızımın bu olayı yaşamış olmasıydı. Artık yaşamak istemiyordu.” dedi.

Aralık 2020’de NOS gazetesine konuşan bir başka mağdur Nazmiye Yiğit-Karaduman’ın da 2013 yılında çocuk bakım yardımından dolayı 32.000 avroluk borcu oluşmuştu. Oluşan borçlardan dolayı temyiz davaları açmış, fakat hepsini kaybetmişti. Güçlükle bir geri ödeme planı oluşturup binlerce avroyu ödeyen Yiğit-Karaduman, “Çok sıkı çalışmam gerekiyordu. Bazen borçtan dolayı haftada yaklaşık elli ila altmış saat arası çalışıyordum. Her şeyi her zaman iyi hesaplamam gerekiyordu. Bundan dolayı çok şey kaçırdık.” dedi.

Kurumsal Irkçılık Şüphesi

Çocuk bakım ödeneği mağdurlarından yaklaşık 600 ailenin avukatlığını yapan Orlando Kadir, komisyonun hazırladığı raporda “kurumsal ırkçılık” konusuna değinilmemiş olmasını eleştirdi. Kadir, ailelerin çifte vatandaş olmalarının şüpheli duruma düşmeleri için yeterli olduğunu öne sürdü. Hollanda Veri Koruma Kurumu (AP) temmuz 2020’de yaptığı açıklamada, vergi dairesinin ödeneğe başvuranların çifte vatandaşlığını kayıt altına alma uygulamasının yasa dışı, ayrımcı ve dolayısıyla uygunsuz olduğunu ortaya koymuştu.

Kadir kendisinin de telefonda bir vergi dairesi çalışanı tarafından ırkçı muameleye maruz kaldığını söyledi. Kadir, “Çalışan bana: ‘Eğer daha fazla sızlanmaya başlarsan elçiliğinle iletişime geçersin.’ dedi. Beni Türk sandılar ve bu beni çok rahatsız etti.” şeklinde konuştu.  Kadir son olarak, kurumsal ırkçılığın hazırlanan raporda bu ifade ile yer almamasının ve araştırılmamasının üzücü olduğunu belirtti. (AA, P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler