Alman Şirketleri Hakkında “Uygur İş Gücünden Yararlandıkları” Şüphesiyle Suç Duyurusu
Almanya'da savcılardan, Çin'de Uygurların zorla çalıştırılmasından "kazanç sağlamakla" suçlanan Alman şirketleri hakkında soruşturma açmaları talep edildi.
Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Avrupa Anayasal ve İnsan Hakları Merkezi’nden (ECCHR) yapılan açıklamada, tekstil ve perakende alanında faaliyet gösteren bazı Alman şirketleri hakkında Çin’de “insanlığa karşı işlenen suçlarda suç ortaklığı” yaptıkları iddiasıyla Almanya Federal Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi.
ECCHR, Almanya‘nın en popüler süpermarket zincirlerinden Lidl ve lüks giyim markası Hugo Boss’un aralarında bulunduğu Alman şirketleri, “Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi‘nde Uygurların zorla çalıştırılmasından doğrudan ya da dolaylı kazanç sağlamak ve suça ortak olmakla” suçluyor. Örgüt, Alman savcılardan “muhtemel zorla çalıştırmayı ve Alman şirketlerin muhtemel hukuki sorumluluklarını” incelemesini istedi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen ECHHR İş ve İnsan Hakları Programı Müdürü Miriam Saage-Maaas, “Şirketleri Uygur halkının sömürüsünden kazanç sağlarken Avrupa hükûmetlerinin, Çin’deki insan hakları ihlallerini eleştirmesi kabul edilemez. Zorla çalıştırma iddialarının doğrulanması halinde şirketlerdeki sorumluların adalete teslim edilmesinin tam zamanıdır.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Fransa’da, nisan ayında benzer suç duyurularının ardından temmuzda Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı’nın insanlığa karşı suçlar birimi, İspanyol Inditex, Japon Uniqlo, Fransız SCMP ve Amerikan Skechers firmalarına Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki kamplarda tutulan ve zorla çalıştırılan Uygurların iş gücünden yararlanarak insanlığa karşı işledikleri suçları gizledikleri gerekçesiyle soruşturma açmıştı.
Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygulamaları
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, çok sayıda Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin makamları, zorla çalıştırma iddialarını reddederken, Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede genişçe ve serbestçe inceleme yapma talebini de geri çeviriyor. (AA)