'Almanya'

Müslüman Öğrencilere Yönelik Ayrımcılıkla Mücadelede İlerleme Yok

Alman İnsan Hakları Enstitüsü Direktörü Dr. Beate Rudolf, okullarda ayrımcılığa uğrayan Müslüman öğrencilerin durumunda bir iyileşme olmadığını söyledi.

Fotoğraf: Shutterstock.com

Alman İnsan Hakları Enstitüsü Direktörü Dr. Beate Rudolf, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, “Ayrımcılığa uğrayan Müslüman öğrencilerin durumunda bir iyileşme yok. Bu alanda harekete geçilmesi gerektiğini görüyoruz.” dedi. Dr. Rudolf, Almanya’daki insan hakları durumundaki gelişmelere ilişkin bu yıl parlamentoya sunulan yıllık raporda bu konuya hiç değinilmediğini de kaydetti.

Almanya’daki devlet okullarında, kız çocukları başta olmak üzere genç Müslüman öğrencilere karşı ayrımcılık yapıldığına dair çok sayıda rapor bulunuyor. Entegrasyon ve Göç Uzman Konseyi (SVR) tarafından ekim ayında yayımlanan araştırmada Almanya’da Müslümanlara karşı ayrımcılığın yaygın olduğu ifade edildi.

“Gayrimüslim Göçmenler Arasında İslam Karşıtlığı Daha Yaygın”

Araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 48’i “İslam’ın Alman toplumuyla uyumlu olmadığına” inandığını söylerken, yüzde 29’u ülkede İslam’ın yaşanmasının kısıtlanmasını önerdi. Ankete katılan Almanların yaklaşık yüzde 44’ü Müslüman kuruluşların devletin güvenlik birimleri tarafından izlenmesi gerektiğini belirtirken, sadece yüzde 16’sı böyle bir adıma karşı çıktı.

Araştırmaya göre, gayrimüslim ülkelerden Almanya’ya gelen göçmenler arasında İslam karşıtı tutumlar  daha yaygın. Buna karşılık Müslümanlarla sosyal teması olan insanlar arasında ise İslam karşıtı tutumlara daha az rastlanıyor.

SVR’nin çalışması ayrıca Almanya’daki Yahudi aleyhtarı tutumları da analiz etti ve anti-Semitizmin hem Almanlar hem de ülkedeki göçmen topluluklar arasında yaygın olduğu sonucuna vardı.

Raporda, “İslam ve Yahudi inancına sahip insanlara yönelik olumsuz tutumlar bölücü ve toplumsal uyumu baltalıyor. Ancak bu tür tutumlar, yalnızca göç geçmişi olmayan insanlar tarafından değil, aynı zamanda göç geçmişi olan insanlar tarafından da benimseniyor.” değerlendirmesine yer verildi.

SVR, kültürlerarası temasların ve ayrımcılık karşıtı çalışmaların teşvik edilerek tüm toplum gruplarında Müslüman ve Yahudi karşıtı tutumlara karşı daha güçlü mücadele çağrısında bulunuyor. Bu kapsamda dinî toplulukların toplumsal katılımının desteklenerek farklı inanç topluluklar arası iletişimin güçlendirilmesiyle ön yargıların azaltılabileceği kaydediliyor. (AA, P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler