'Düzensiz Göç'

Göçmenler AB Fonları ile Çöl Bölgelerine Terk Ediliyor

Avrupa Birliği'nin, Kuzey Afrika ülkelerindeki on binlerce siyahi göçmenin Avrupa sınırlarına girmesini engellemek için tenha bölgelere gönderilmesini amaçlayan gizli operasyonları finanse ettiği iddia ediliyor.

Fotoğraf: Massimo Todaro/Shutterstock

Yeni yayınlanan bir araştırmaya göre, Avrupa’ya ulaşmaya çalışan Afrikalı düzensiz göçmenler, Fas, Moritanya ve Tunus topraklarına ten renklerine bakılarak yakalanıyor, otobüslere bindiriliyor ve ekseriyeti kurak çöl bölgeleri olan ıssız yerlere götürülüp bırakılıyor. Bütün bu işlemlerin finansmanı ise Avrupa Birliği’nin bu ülkelere sağladığı fonlarla yapılıyor. AB’nin “Avrupa’ya ulaşan insan sayısını azaltmayı amaçlayan göç yönetimi”, Kuzey Afrika ülkelerine yıllardır yüz milyonlarca avro fon sağlarken, ülkelere ayrılan yıllık bütçenin ise her geçen sene arttığı da raporda belirtiliyor.

Günümüzdeki Irkçılığın Az Bilinen Bir Gerçeği: Çöllere Terk Edilen Siyahi Göçmenler

Kâr amacı gütmeyen bir araştırmacı gazetecilik platformu olan Lighthouse Reports‘un Le Monde ve Spiegel gibi farklı uluslararası medya kuruluşları ile ortaklaşa yürüttüğü çalışmasının sonuçları rapor hâlinde yayımlandı. Raporun bulgularına göre, Avrupa Birliği her yıl Kuzey Afrika ülkelerinden on binlerce siyahi göçmenin Birlik’in sınırlarına girmesini engellemek için çöle ya da ıssız bölgelere gönderilmesini amaçlayan gizli operasyonları destekliyor: AB, bu kapsamda sadece finansman sağlamıyor, hatta bu operasyonlara doğrudan katkı sağlıyor.

Moritanya, Fas ve Tunus’ta birçoğu Avrupa’ya doğru yola çıkmış olan mülteci ve göçmenlerin yanı sıra bu ülkelerde oturma ve çalışma izni olanlar da, derilerinin rengine bakılarak yakalanıyor, otobüslere bindiriliyor ve genellikle kurak çöl bölgeleri olan ıssız yerlere götürülerek orada terk ediliyorlar. Bırakıldıkları yerde su ve gıda bulamayan göçmenler kaçırılma, gasp, işkence, cinsel şiddet ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalıyor.

Göçmenlerin başına gelenler bunlarla sınırlı kalmıyor. Lighthouse Reports, bazı göçmenlerin sınır bölgelerine götürülerek burada yerel yetkililer tarafından fidye karşılığında insan kaçakçılarına satıldığını da açığa çıkarıyor. Raporda, “bu kitlesel yerinden edilme ve istismar sisteminin Avrupa Birliği yönetimi tarafından yıllardır bilinmesinin yanı sıra AB üyesi ülkeler tarafından sağlanan para, araç, ekipman, istihbarat ve güvenlik güçleri sayesinde yürütüldüğü” de belirtiliyor.

50’den fazla mağdurla görüşülerek yapılan araştırmada mağdurların yolculuklarına dair görsel malzeme ile konum bilgileri sağladığı ve bunların teyit edilerek sonuç raporunun yayınlandığı dile getiriliyor. Söz konusu 3 Afrika ülkesi, 2015 yılından bu yana, Avrupa Birliği tarafından 2015 yılında Malta’nın başkenti Valetta’da düzenlenen göç konulu zirve sırasında başlatılan acil durum güven fonu aracılığıyla, sınırlarının yönetimi için Avrupa Birliği’nden 400 milyon avrodan fazla para yardımı aldı.

AB Fonları ile Çöl Bölgelerine Terk Edilen Göçmenler

Fotoğraf: Libin Jose – Shutterstock.

AB’nin Bu Sürece Dahil Olduğu İddia Ediliyor

Lighthouse Reports’un mevcut ve eski AB personeli, ulusal polis güçleri ve uluslararası kuruluşlarla yaptığı görüşmelere göre, AB bu operasyonlardan haberdar ve hatta bazen doğrudan müdahil oluyor. Araştırma ekibi, bu iddiayı AB yetkililerine sorduğu zaman yetkililerden, bölgede Sahra Altı Afrika’dan gelen göçmenlere yönelik artan operasyonlardan endişe duydukları ancak fonların temel hakları ihlal etmek için kullanılmadığı cevabını aldı. Bununla beraber üst düzeyde yetkili olan bir AB personeli, bu fonların nihai olarak nasıl kullanıldığını tam bilmenin “imkansız” olduğunu dile getiriyor. AB’nin sınır koruma ajansı FRONTEX’ten elde edilen belgelere göre ise Fas topraklarındaki mültecilere ırksal profilleme uyguluyor ve çoğunlukla siyahi göçmenleri zorla başka yerlere götürüyor.

Raporda, ayrıca AB yetkililerinin “en azından 2019’dan bu yana bazı kötü niyetli uygulamalar hakkında iç tartışmalar yürüttüğünü gösteren, kamuya açık, bulunması zor belgeler” de ortaya çıkarıldı. AB’nin sınır ve sahil güvenliği ajansı olan FRONTEX’in denizlerdeki göçmen teknelerine yönelik geri itmelerde rol aldığına yönelik haberler geçtiğimiz yıllarda sık yapılmıştı. Hatta 2022 yılında dönemin FRONXTEX Direktörü Fabrice Leggeri ulusal sahil güvenlik birimlerinin geri itmelerine göz yummakla suçlandığı için görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. Bu bilgiler doğrultusunda araştırma sonuçları, AB’li yetkililer tarafından reddedilse de yöneltilen suçlamalara cevap vermiş ve çürütmüş değiller.

Hayatı Göçmenler İçin Zorlaştırma Üzerine Kurulu Bir Politika

AB’nin son yıllarda göç prosedürünü Birlik’in sınırlarının dışına taşıma politikası çerçevesinde Tunus, Moritanya ve Fas’a 400 milyon avrodan fazla finansman sağladığı projelerde çalışan bir danışman, fonun amaçları göçmenlerin hayatlarını zorlaştırmak olduğunu dile getirerek “Gine’den gelen bir göçmeni iki kez Sahra’da (Fas’ta) bırakırsanız, üçüncü seferde sizden onu gönüllü olarak evine geri götürmenizi isteyecektir.” ifadelerini kullandığı cümlelere raporda yer veriliyor.

Göçmenlerin toplanması ve sınır dışı edilmesi sırasında kullanılan araçlar ile AB ülkeleri tarafından sağlanan araçlar arasında görsel analizlerin de yer aldığı raporda, Tunus Ulusal Muhafızlar tarafından çöl bölgelerine götürülmeden önce göçmenlere yapılan baskınlarda kullanılan Nissan marka vasıtaların, İtalya ve Almanya tarafından bu ülkeye bağışlanan araçlarla marka ve model olarak eşleştiği tespit ediliyor.

AB Suçlamalara Net Cevap Vermedi

AB Komisyonunun sözcülerinden Ana Pisonero, günlük basın toplantısında iddialara ilişkin sorulara, “İş birliği yaptığımız ülkelerdeki durumun bazen zorlayıcı olduğunun farkındayız ve bu nedenle, her şeyden önce göçmenler ve sığınmacılar için sahadaki durumu iyileştirmeye çalışmak için angajmanımızı sürdüreceğiz. Bu, partner ülkelerle yürüttüğümüz politika diyaloğumuzun merkezinde yer almaktadır.” cevabını vermekle yetindi. Avrupa Komisyonunun bir diğer sözcüsü Eric Mamer ise, günlük basın toplantısında konu hakkında soru sorulduğunda, “Bu zor, gelişen ve üzerinde çalışmaya devam edeceğimiz bir konu.” cevabını verdi.

AB, bu Kuzey Afrika ülkeleriyle, göçü engelleme kabiliyetlerini güçlendirmek için AB finansmanı sağlayan anlaşmalar imzaladı. Ayrıca kısa bir süre önce, gelen göçmenlere yönelik kontrolleri sıkılaştırmak ve sığınma başvurusu reddedilen mültecilerin geri dönüşünü hızlandırmak amacıyla sığınma ve iltica politikasında büyük bir reformu kabul etti.

Raporda paylaşılan bir fotoğraf. Bir çöl bölgesine bırakılmış siyahi göçmenler. Fotoğraf: Lighthouse Reports.

Daha Önce de Göçmenlere Kötü Muamele Yapıldığı Ortaya Çıkmıştı

AB’nin 255 milyon avroluk yardım anlaşması imzaladığı Tunus, ocak ayından nisana kadar Akdeniz’i geçerek kıyılarından İtalya’ya geçmeye çalışan 21 bin 545 göçmenin yakalandığını bildirdi. Bu, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22,5’lik bir artış olduğu anlamına geliyor. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkesini diğer Afrika ülkelerinden gelen göçmenlerin “geçiş veya yerleşim alanı” olarak görmeyi reddettiğini vurguladı. Mayıs ayının başında, Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu (FTDES) adlı STK, Sahra Altı Afrika’dan gelen birkaç yüz göçmenin Tunus’ta kurulan kamplardan zorla tahliye edildiğini ve ardından “Cezayir topraklarına sınır dışı edildiğini” belirtti. Geçtiğimiz yaz Agence-France Presse (AFP) gazetecileri, Tunus ile Libya arasındaki sınırda çölde dolaşan bitkin göçmenlerle görüştü. Kendilerinin ve Libya sınır muhafızlarının ifadelerine göre, bu göçmenler Tunus güvenlik güçleri tarafından zorla bu bölgeye getirilip terk edilmişlerdi. (AA, P)

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler