Yanlış Adres Kurbanı Oldu, Alman Özel Kuvvetleri Tarafından Darbedildi
Ercan Tümer, Alman özel komando birliğinin evine yaptığı baskınla hayatının şokunu yaşadı. Yanlış adrese yapıldığı iddia edilen polis baskınında yüz kafatası kemikleri kırılan Ercan Tümer, hukuk mücadelesi veriyor.
Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaletinde yaşayan Ercan Tümer, kendisiyle aynı sokakta yaşayan ve aynı isme sahip başka birisine yönelik özel komando biriminin (SEK) adresleri karıştırması nedeniyle hayatının en büyük travmalarından birini yaşadı.
20 Haziran sabahı, gece saat 4:00 sularında Alman özel komando birliği (SEK), Ercan Tümer’in Monheim şehrindeki evine baskın yaptı. Evin kapısı patlayıcı maddeyle patlatıldı. Evde 25 yaşındaki Tümer ve eşi uyuyordu. Polisin kapıyı patlatması üzerine korkuyla uyanan Ercan Tümer, yatak odasında üzerlerine çullanan özel birlik komandosu tarafından şiddete uğradı. Yüzüne aldığı yumruklarla yüz kafatası kemiği kırıldı.
Soruşturma, Monheim şehrindeki rock çetesinin aynı ismi taşıyan bir üyesine yönelikti. Polis, evde ne silah, ne uyuşturucu, ne de suç unsuru taşıyan herhangi bir şey bulamayınca, ortada bir karışıklık olduğunu anladı. Bu arada Ercan Tümer, kendisinin de bir Alman kurumunda güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, bir çete mensubu olmasının bu nedenle mümkün olamayacağını söyledi. SEK komandoları da bir hata olabileceğini düşünerek Ercan Tümer’in kelepçelerini evde çıkarttılar. Eve gelen doktor, Ercan Tümer’in “hafif yaralı” olduğunu söyleyerek karakola götürülmesinde bir mahsur olmayacağını belirtti.
Ercan Tümer karakola götürüldü. Fotoğrafları çekildi, parmak izi alındı ve telefonuna el konuldu.
Polisin Kafa Karıştıran Açıklaması
Olay gecesi yaşananların Ercan Tümer’in gözünden aktarıldığı şekli böyleyken, Mettmann Polisi’nin yayınladığı basın açıklaması ise tamamen farklı bir resim ortaya koyuyor:
Monheim’da geçtiğimiz günlerde bazı yaralama vakalarının olduğunu, çatışmalarda birçok kişinin beyzbol sopası, pala ve baltayla yaralandığını söyleyen polis, soruşturma kapsamında Brandenburger Allee’de yaşayan 25 yaşındaki zanlının tespit edildiğini belirtiyor. Düsseldorf Savcılığının talimatıyla zanlının oturduğu eve yapılan baskında “suç delillerinin” aranıp bunlara el konulduğu ekleniyor.
Zanlının hafif şekilde yaralandığı, baskının yapıldığı yerde tıbbi destek sunulduğu ve ardından karakola götürüldüğünü söyleyen Mettmann Polisi olayla ilgili henüz ikinci bir basın açıklaması yayınlamadı. Polis olayın yanlış adrese yapılan bir baskın sonucu gerçekleştiğini de hâlâ ifade etmiş değil.
“Bu İnsanlar Mesleklerini Nasıl İcra Ediyorlar”
IslamiQ’e açıklama yapan Mettmann Polisi, “doğru kişinin evine baskın düzenledikleri” açıklamasında bulunurken, baba Fatih Tümer ise polisin açıklamasına tepkili:
“Polisin ortada bir yanlışlık olmadığını ifade etmesine şaşırıyorum. İddialar doğru olsaydı, oğlumu neden serbest bıraksınlar? Oğlum Monheim’da parmakla gösterilen bir insan. Hayatı boyunca suçla ya da kriminel insanlarla işi olmadığı gibi zaten sicilinin temiz olmasını gerektirecek bir işte çalışıyor. Bir insanı oturduğu yer yakın diye, ismi Ercan diye bu şekilde hırpalamak, evini basmak bu kadar kolay mı? Bu insanlar mesleklerini nasıl icra ediyorlar anlayamıyorum.”
Perspektif’e konuşan baba Fatih Tümer, baskın gecesi karakola gittiğinde oğlunun durumunun korkunç olduğunu söylüyor: “Oğlumun gözü aşırı derecede şişmiş ve kanlanmıştı. Hemen karakolun içerisinde şikâyette bulundum. Oğlumu hastaneye götürdüğümde ise göz altı kemiklerinde kırık tespit edildi. Önümüzdeki hafta ameliyat olacak.”
Suç Duyurusunda Bulunuldu
Konuyla ilgili Perspektif’e konuşan Ercan Tümer’in avukatı Yalçın Tekinoğlu, baskın yapılan evin kapısının hâlâ kırık olduğunu, ailenin ise yaşadıkları travma nedeniyle eve giremediklerini belirtiyor:
“Suç duyurusunda bulunduk. Suç duyurusu sadece eve baskın yapan polislere karşı değil; aynı zamanda bu tutuklama kararına başvuran savcı, bu kararı onaylayan hâkim ve eve gelip yüz kemikleri kırık olan müvekkilime ‘hafif yaralı’ diyen doktora yönelik. Müvekkilimin bugüne kadar el konulan telefonu geri verilmedi ve henüz polis de olayın sehven yapıldığını kabul etmiş değil.”
Olayda başka skandallar da olduğunu söyleyen Tekinoğlu, polisin şiddet uyguladıktan sonra evde kamera olup olmadığını sorduğunu ve Tümer’in başörtülü eşinin de başörtüsüz bir şekilde fotoğraflarının çekildiğini, başörtüsünü takmasına müsaade edilmediğini belirtiyor.
Hukuki süreci takip edeceklerini belirten Tekinoğlu’na göre sorulması gereken başka sorular da var: “Brandenburger Allee’de oturan bir Ercan’ın evine yanlışlıkla baskın düzenlenebiliyor. Peki aynı adreste bir Peter otursaydı, bu kişinin evine de yanlışlıkla baskın yapılabilir miydi? Bir gece yarısı yumruklarla kemikleri kırılabilir miydi? Bence bu soruların sorulması gerek.”
Ercan Tümer’in babası Fatih Tümer ise hukuki süreçten umutlu: “Ben oğlumun, bu soruşturma ile zerre kadar ilgisi olmadığından adım kadar eminim. Gerçeğin ortaya çıkacağına emin olduğum için de hukuka güvenim var.”