'İsrail - Filistin'

Filistinlilerin Mücadelesini Anlatan Belgesel ‘No Other Land’ Oscar Aldı

Filistinlilerin İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da bulunan Mesafir Yatta'da İsrail ordusunun uyguladığı yıkım ve sürgün politikasına karşı gösterdiği mücadeleyi anlatan "No Other Land" (Başka Toprak Yok), Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Los Angeles kentinde düzenlenen törende "En İyi Belgesel Oscar"ını kazandı. Filmin yapımcılarının eleştirel konuşmaları, Hollywood ile İsrail-Filistin meselesi arasındaki siyasi ilişkiyi yeniden gündeme getirdi.

Filistinli Gazeteci Basel Adra (solda) ve İsrailli Gazeteci Yuval Abraham (sağda), Berlin Film Festivali'nde 'No Other Land' Belgeseli İçin Ödül Kabul Ediyor | Fotoğraf: Halil Sağırkaya| Kaynak: AA Images

Bu yıl 97’ncisi düzenlenen Oscar Ödülleri, 3 Mart’ta Los Angeles’taki Dolby Theatre’da sahiplerini buldu. İsrail ordusunun yıkım politikasını ve Filistinlilerin işgalle mücadelesini anlatan “No Other Land” (Başka Toprak Yok), “En İyi Belgesel” dalında Oscar kazanarak ABD medyasındaki İsrail-Filistin tartışmaları arasında yerini aldı. Daha öncesinde de film, festivallerde büyük ilgi görerek gecenin favorilerinden biri olarak görülüyordu. Belgesel, 24 ülkede dağıtım anlaşması yapılmasına rağmen ABD’de dağıtımcı şirket bulunamamıştı.

İsrailli ve Filistinli sinemacıların ortak çalışması olan bu belgesel, Batı Şeria’nın güney ucundaki Mesafir Yatta’da geçiyor. Filistinli aktivist Basel Adra’nın, İsrail ordusunun askerî eğitim bölgesi oluşturmak amacıyla başlattığı yıkımı, canı pahasına belgeleme çabasını anlatan film, 2019-2023 yıllarında geçen gerçek olayları aktarıyor.

Adra, tanık olduğu bu yıkımı dünyaya duyurmaya çalışırken, İsrailli gazeteci Yuval Abraham ile tanışıyor. Çatışmanın iki tarafında doğan insanları, aynı yapımda bir araya getiren belgesel ekibinde Hamdan Ballal ve Rachel Szor da bulunuyor.

Film, büyük ölçüde Adra’nın kişisel arşivinden alınan el kamerası görüntülerine dayanıyor. Adra, İsrail askerlerinin köy okulunu buldozerle yıkmasını ve insanların yeniden inşa etmesini engellemek için su kuyularını betonla doldurduğunu kaydediyor. Masafer Yatta’daki küçük ve engebeli bölgenin sakinleri, Adra’nın bir İsrail askerinin, evinin yıkımını protesto eden bir adamı vurmasının ardından dayanışma gösteriyor. Adam felç kalırken, annesi bir mağarada yaşam mücadelesi veriyor.

“Basel’i Kardeşim Olarak Görüyorum Ancak Eşit Değiliz”

Basel Adra, ödül töreninde yaptığı konuşmada, 2 ay önce baba olduğunu belirterek, “Umudum, kızımın benim şu anda yaşadığım hayatı yaşamak zorunda kalmaması. ‘No Other Land’, onlarca yıldır katlandığımız ve hâlâ direnmeye devam ettiğimiz acı gerçeği yansıtıyor.” ifadelerini kullandı. Adra, adaletsizliği ve Filistin halkına yönelik etnik temizliği durdurmak için tüm dünyayı gerekli adımları atmaya çağırdıklarını vurguladı.

“Altı Gün Savaşları” olarak bilinen Arap-İsrail çatışması sonrası 1967 yılından bu yana İsrail ordusunun işgali altında bulunan Batı Şeria’da geçen hikayeyi beyaz perdeye taşıyan yapım süreci, Abraham ile Adra arasındaki ayrıcalık farkını da ortaya koydu. Adra, Batı Şeria’dan ayrılamadığını ve bir suçlu gibi muamele gördüğünü söylerken, Abraham’ın serbestçe gelip gidebildiğini belirtti.

Yuval Abraham ise seslerinin dünyaya daha güçlü ulaşması için bu filmin, Filistin ve İsrail ortak yapımı olarak hazırlandığını söyledi. Abraham, 5 yıl süren belgesel yapım sürecinde aralarında sıkı bir bağ oluşan Filistinli arkadaşı Basel Adra’yı işaret ederek, “Basel’e baktığımda kardeşim gibi görüyorum ama eşit değiliz. Benim sivil yönetim altında özgür olduğum, Basel’in ise hayatını mahveden ve kontrol edemediği askerî yasalar altında olduğu bir rejimde yaşıyoruz.” diye konuştu.

Abraham, iki devlet çözümüne gönderme yaparak, “Etnik üstünlüğün olmadığı, her iki halkın da ulusal haklara sahip olduğu farklı bir yol, siyasi bir çözüm var.” dedi. İsrailli film yapımcısı, “Buradayken (ABD), bu ülkedeki dış politikanın bu yolu engellemeye yardımcı olduğunu söylemek zorundayım.” diyerek, iki devletli çözüm konusunda ABD’yi eleştirdi ve ABD Başkanı Donald Trump yönetimindeki dış politikanın bu yolu kapattığını söyledi.

İsrail-Filistin Çatışma Siyaseti Alanı Olarak Hollywood

İsrail-Filistin çatışmasının siyaseti, özellikle Hollywood’da belirgin bir şekilde daha önce de öne çıkıyordu. Bir yandan büyük hazırlıklar, görsel şölen ve ünlülerin açıklamaları ile bezenen Oscar, Emmy gibi ödül törenleri ve Met Gala gibi günlerde kırmızı halı gösterileri, Gazze’deki yıkımı yok sayması ve bir kaçış kültürü pazarlaması açısından eleştiriliyordu.

No Other Land’in ödül alması bir yandan İsrail’in askeri politikalarını gözler önüne sermesi ve tarihsel olarak siyonizmi destekleyen pek çok ünlüyü bünyesinde barındırması sebebiyle Filistin yanlısı sosyal medya kullanıcıları tarafından bir kazanım olarak sevinçle karşılandı. Öte yandan, yine aynı platformlarda paylaşılan eleştiriler, ‘Eğer belgeselin başrollerinden biri İsrailli olmasaydı hâlâ meşru bir hikâye anlatımı olarak takdir görüp ödül alacak mıydı?’ sorusunu da beraberinde getirdi. Filistinlilerin hikâyelerinin anlatılması için İsrailli bir eşlikçiye muhtaç duyulması, eğlence sektöründe ‘Filistinli madun’u yaratan bakış açısı” olarak görülüp eleştirildi.

2024 yılındaki Oscar töreninde ise Yahudi olan İngiliz yönetmen Jonathan Glazer, Holokost filmi “The Zone of Interest”i Gazze’deki kıyımla karşılaştırarak tartışmalara yol açmıştı. Törende Mark Ruffalo, Billie Eilish, Ramy Youssef gibi bazı katılımcılar, Gazze’de ateşkes çağrısı yapan Artists4Ceasefire grubunun dağıttığı rozetleri takarak eleştiri ve takdir toplamışlardı. Grup, “Bu rozet, derhal ve kalıcı bir ateşkese, tüm rehinelerin serbest bırakılmasına ve Gazze’deki sivillere acil insani yardım ulaştırılmasına yönelik kolektif desteği simgeliyor. ” ifadelerini kullanmıştı. Öte yandan, ödül törenini çevreleyen protestocular, “Soykırım için ödül yok” gibi pankartlar taşıyarak törenin yapıldığı Dolby Tiyatrosu çevresinde trafiği durdurmuştu.

Geçen yıl Yahudi olan eğlence sektörü yöneticisi Ari Emanuel ise, Los Angeles’ta büyük bir Yahudi grubundan ödül alırken İsrail’in muhafazakâr başbakanı Benjamin Netanyahu’yu eleştirdiği için yuhalanmıştı.

Belgeselin Berlinale’de Ödül Alması ‘Skandal’ Olarak Görülmüştü

“No Other Land” (Başka Toprak Yok) Belgeseli daha önce de 74. Berlin Film Festivali’nde (Berlinale) ödül almıştı. Berlin’de 24 Şubat 2024’te gerçekleştirilen ödül töreni sonrasında da Alman basını film yapımcılarının konuşmalarını “Berlinale’de utanç” ve “skandal” başlıklarıyla duyurmuş ve konuşmaları antisemitik ve İsrail karşıtı olarak nitelendirmişti.

Yuval Abraham, o zaman da konuşmasında Batı Şeria’daki “apartheid” düzeninde, kendisi Yahudi olarak seyahat etme ve oy verme haklarına sahipken, yanındaki Filistinli eş yapımcı Adra’nın aynı haklardan yararlanamadığını dile getirerek, Gazze’deki ateşkes ve işgali sonlandıracak politik bir çözüm bulunması çağrısıyla konuşmasını tamamlamıştı.

Salonda yer alan ve ödül alan sanatçıları alkışlayan Kültür Bakanı Cladua Roth ve Berlin Belediye Eyalet Başbakanı Kai Wegner, sonraki günlerde eleştirilerin hedefi hâline gelmişti. Roth ertesi gün yaptığı resmî açıklamada, galadaki konuşmaları “şaşırtıcı derece tek taraflı ve derin İsrail nefretini yansıtan konuşmalar” olarak tanımlamıştı.

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Son Yüklenenler