Fransa’da Mültecilere Yönelik Bir İnsanlık Dramı: Calais Ormanı

FRANSA | İnsan hakları ihlalleri, tepki çeken uygulamalar ve demeçlerle gündeme gelen Calais göçmen kampında trajedi devam ediyor. “Göçmen Ormanı” adıyla bilinen kampın geçen sene boşaltılmasına karar verilmiş, ancak çok sayıda kişi kampta kalmıştı.

Yetersiz barınma olanakları, kendini hissettirmeye başlayan kış öncesinde endişe verici boyutlarda. İnsanlık dramına seyirci kalmak istemeyen gönüllü gruplar göçmenlere kışlık malzemeler dağıtsa da henüz kampta bulunan kişilerin yaşam şartları kışı geçirebilecek seviyede değil. Gönüllülerin kıyafet ve yemek dağıttığı bölgeye Fransız hükûmetinin ilgisiz kalması eleştirileri de beraberinde getiriyor.

Calais: Göz Göre Göre Trajedi

Birleşik Krallığa geçmek isteyen göçmenlerin toplandığı Calais, daha önce de onlarca kez haberlere konu olmuş, ırkçı liderlerin saldırgan tutum ve demeçleriyle gündeme gelmişti. Mart başında Calais Belediye  Başkanı Natacha Bouchart, göçmenlere gıda yardımı yapılmasının yasaklandığını duyurmuştu. Bouchart’a göre bölgedekiler ciddi bir güvenlik zaafiyetine sebep olmakla birlikte toplumsal huzuru da bozuyordu. Merkez sağ Cumhuriyetçi Parti’ye mensup Bouchart’ın bu tutumu  birçok sağcı lider tarafından takdir görse de insan hakları grupları onu gittikçe büyüyen trajediyi görmezden gelmekle suçlamıştı.

Kamp resmî olarak boşaltılmış olmasına rağmen yardım faaliyetlerine devam eden Utopia56 isimli kuruluş, o dönemde göçmenlere yardım dağıtırken Fransız polisinin biber gazlı müdahalesine maruz kalmıştı.

Bölgedeki En Aktif Yardım Kuruluşu: Utopia56

Ocak 2016’da Lorient’te kurulan Utopia56, Paris ve tüm Kuzey Fransa’da gönüllü faaliyetlerde bulunma hedefiyle yola çıktı. 4300 üyeli kuruluş ayda 2700 gönüllüyü mobilize etme kapasitesine sahip. Kuruluş, Calais’te tüm engellemelere rağmen çalışmalarına devam ediyor.

Perspektif’e konuşan Utopia56 yöneticisi Marta (ismi kendi talebi üzerine değiştirilmiştir), Calais’te bulunan 700’den fazla göçmenin içinde onlarca çocuk ve kadının bulunduğunun altını çizdi: “Temiz su, gıda, barınak, tuvalet gibi temel ihtiyaçlardan yoksunlar. İnsan haklarına burada saygı gösterilmiyor.”

Marta, yetkililerin insanlık dışı uygulamaları karşısında ellerinin pek de güçlü olmadığını kabul ediyor: “Önce kampı boşaltmaya karar verdiler. Kampta yalnızca çocuklu aileler kalacaktı. Kararın ardından hükûmet bazı barınakları yıktı. Bu kararlara karşı koyacak gücümüz yok.”

Utopia56 ekibinin bir kısmı 30 Ağustos’ta kampı terk etmek zorunda kalmış. Kampta kalanlar kısıtlı imkânlarla yardım faaliyetini sürdürmeye gayret ediyor.