"GÜNDEM"

Belçika’da Daeş’le Kur’an’lı Mücadele

Belçika’nın Flaman Bölgesinin İçişleri Bakanı Liesbeth Homans Daeş ile mücadele için yeni bir projeye bütçe ayırdı. Yeni projede ilahiyatçılar ekstremist propogandalara karşı Kur’an’dan cevap üretecek ve bu mesajların gençlere ulaşmasını sağlayacak.

12 Ocak 2018 admin

Belçika’nın Flaman Bölgesinin İçişleri Bakanı Liesbeth Homans (Yeni Flaman İttifakı Partisi) radikalizmle mücadele kapsamında yeni bir projeye imza attı. Yeni proje kapsamında bazı ilahiyatçılar internet üzerinden yürütülen ekstremist propogandaya karşı “Kur’ani” cevaplar üretecekler. Homans “radikalleşme yönünde kaynak olarak kullanılan Kur’an”ın, radikaleşmeye karşı verilen mücadelede de kullanıldığı takdirde olumlu sonuç alınacağını belirtti. İçişleri Bakanı böylelikle Daeş’le “kendi sahasında” mücadele etmeyi hedefliyor. Homans yeni proje ile ilgili açıklamasında “Ekstremist söylemlerin sesi çok yüksek çıkıyor, alternatif sesler çok az duyuluyor. Bu tespitten yola çıkarak ekstremist söylemlerin alt edilmesini sağlamak için sosyal cevapların veya karşıt hikayelerin oluşumunu teşvik edeceğim.” dedi.

Projenin hedefi “Kur’an kaynaklı barışçıl mesajlar üretilerek, Kur’an’ı temel alıp radikalleşen gençlere karşıt hikaye, yani bir cevap sunabilmek.” Böylelikle “Kur’an’a dayanarak radikalleşen” gencin, aynı Kur’an’ın barışçıl mesajları ile yalnış yolda olduğu söylenip doğru yola dönmesi için ikna edilecek. Bakan Homans’ın projesi için 483.000 Avro bütçe ayrıldı.

 

Mesajlar STK’lar ve Gençler Tarafından Yayılacak

Projeyi başlatmak için Katolik Leuven Üniversitesi çeşitli çalışma grupları kuracak ve ekstremist propogandanın nerelere kadar ve hangi yollardan gençlere ulaştığını araştıracak. Karşıt cevaplar ise yer yer spontane mesajlar olarak yayımlanırken, bazen sosyal medya üzerinden belirli ekstremist propogandaya karşı direk cevap olarak yayımlanacak. Proje devlet destekli olmasına rağmen üretilen cevaplar ve mesajlar devlet tarafından yayılmayacak. Cevapların yayılması sivil toplum örgütleri ve gençler tarafından yapılacak.

Projenin diğer bir ortağı Radikalizmi ve Aşırıcılığı Önleme ve Müdahelede Uzmanlık ve Tavsiye Merkezi (Ceapire). Bu merkez özellikle Belçika ve Hollanda’da aktif ve radikalizmle mücadelede çeşitli uzmanlarla bir yandan radikalizm üzerine seminerler verip radikalleşmiş insanlara rehberlik ediyor. Proje kapsamında Video görüntüleri hazırlayacak olan Ceapire ekibinden İlyas Zarhoni bu bağlamda “Daeş ve El-Kaide’ninki kadar, hatta daha da iyi olan, açık ve net mesajlar içeren videolar hazırlayacağız. Biz gençlere net bir karşıt hikâye sunmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.

 

Katolik Leuven Üniversitesinden Teologlar Dâhil Olacak

Bu “karşıt hikayeleri” sunacak olan teologların bir kısmı Katolik Leuven Üniversitesine bağlı. Projeye dâhil olacak teologlardan biri Katolik Leuven Üniversitesi Teoloji ve Din Bilimleri Fakültesinde asistan profesör ve Kur’an çalışmaları ve İslam’ın erken dönemi uzmanı Mehdi Azaiez. Proje ile ilgili açıklamasında Azaiez, “İslam’ın Batı’nın barış ve hoşgörü değerlerini paylaştığını göstermek önemli.” dedi.

 

Soru İşaretleri Çoğunlukta

Yeni proje ile birlikte soru işaretleri de oluşmuş durumda. Hangi ilahiyatçıların proje üzerinde çalışacağı, ürettikleri cevapların kimler tarafından kontrol edilip onaylanacağı ve Katolik Leuven Üniversitesi tarafından düzenlenecek olan çalışma gruplarına kimlerin katılacağı henüz bilinmiyor. Dahası projenin çıkış noktası ve “Daeş’le kendi sahasında mücadele” gibi söylemler özellikle sorunlu olarak görülüyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Belçika İslam Federasyonu Kurumsal İletişim Başkanı Ömer Sıkıer, “Bu proje kapsamında Kur’an’ın doğrudan Daeş’in şiddet eylemlerinin kaynağı olarak gösterilmesi ciddi bir sorun. Kur’an’ın radikalleşmeye yol açabileceğini ima eden bu çalışma, hayatının temeli Kur’an ve Sünnet olan bir müslüman için rencide edici. Yapılan araştırmaların da ortaya koyduğu gibi Daeş’e katılan veya radikalleşen gençlerin cami ve Kur’an’la hiçbir alakaları yok. Radikalleşmelerinin sebebi genel dışlayıcı, ötekileştirici ve sosyal eşitsizliğin var olduğu sosyal atmosfer. Siyasilerin asıl yapmaları gereken bu dışlayıcı atmosferi yok edilmesi için çalışmak ve eğitim ve iş alanında gençlerin topluma nasıl geri kazandırılabilecekleri ile ilgili çalışma yapmak.” ifadelerinde bulundu.

Sıkıer ayrıca yine Kur’an’la yapılan, fakat çıkış noktasının çok farklı olduğu bir çalışmaya da dikkat çekiyor: “Geçtiğimiz yıllarda Belçika’da aşırı görüşlere sahip insanları mutedil yola davet etmek için yapılan çalışmalarda her zaman Kur’an kaynak olarak kullanılmış ve bu insanlara ‘Bakın aslında siz böyle zannediyorsunuz, ama Kur’an hiç de öyle demiyor’ şeklinde Kur’ani cevaplar verilmiştir. Bahsettiğim bu metot ile İçişleri Bakanı’nın güncel projesi arasındaki fark, bahsettiğim metotta karşı tarafın Kur’an’dan dolayı radikalleştiği değil, aksine Kur’an’ı bilmediği için radikalleştiğinin kabul edilmesidir. İçişleri Bakanı tarafından üretilen proje ise bunun tam aksine Kur’an’ı bir radikalleşme kaynağı olarak göstermekte, Müslüman vatandaşlara karşı ön yargıları meşrulaştırmaktadır. Kur’an kaynaklı olmayan bir sorunu tamamiyle Kur’an’a indirgemek ve mücadele için de yine Kur’an’ı enstrumentalize etmiş olmak sorunlu bir tutumdur ve İslam’a karşı nefreti körükleyecek niteliktedir.” (nsa)

 

Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Diğer Gündem Yazıları

Son Yüklenenler