Myanmar’da Katliamın Arka Planı Ortaya Çıktı
Müslümanlara yönelik saldırılarla gündeme gelen Arakan’da, 10 Müslümanın katledilmesi ile ilgili olarak yürütülen araştırma, yapılan vahşeti tüm çıplaklığı ile gözler önüne koyuyor.
Myanmar’da ordu ve paramiliter birliklerin Müslümanlara karşı yürüttüğü katliamların ne boyuta ulaştığına dair bir haber, şubat ayının başında Reuters tarafından yayımlandı. Reuters haber ajansı, Myanmar askerleri ve köylüler tarafından 10 Rohingyalı Müslüman erkeğinin katledilmesi hakkında ayrıntılı bir araştırma yazısı yayımladı. Söz konusu çalışmanın ardından Myanmar güvenlik güçleri araştırmayı yürüten gazetecilerin ikisini tutukladı.
Haberde, askerler ve Budist köylülerin 10 Rohingyalı Müslüman erkeği nasıl katlettikleri ve kurbanların tek bir mezara atıldığı anlatılıyor. Gazetecilerin Budist köylüler, askerler, polis, yerel yönetim ve Rohingyalılarla yaptığı görüşmelere dayanan haber, 10 Rohingyalı Müslümanın Inn Din köyünde Budist halk ve Myanmar ordusuna mensup askerler tarafından katledildiğini belgeleri ile ortaya çıkarıyor. Ölenler hakkında kişisel bilgilere yer verilen araştırmada ayrıca bu 10 kişinin katledilmeden önce çektirildikleri bir fotoğraf da yer alıyor.
Araştırmanın Detayları
Haber, 10 Rohingyalı Müslümanın köylerinin komşuları olan Budistler tarafından basılıp yakılması sonrası bir kumsala sığınmaları ve burada fark edildikten sonra öldürülmelerini konu ediyor. Aralarında genç öğrencilerin de bulunduğu bu grup, Budist köylüler tarafından fark edildikten sonra kendileri için mezarlar kazılıyor. Bu 10 kişiden ikisi Budist köylüler, diğer sekizi ise Myanmar ordusu askerleri tarafından öldürülüyorlar. Myanmar ordusunun daha sonra bu kişilerin Bangladeşli teröristler olduğunu ve birçok polis merkezlerine yaptıkları saldırılardan dolayı öldürüldüklerini söylediği açıklama ise gazetecilerin görüştüğü Budist köylülerin yaptığı itiraflar ile çelişir durumda. Budist köylüler yaptıkları açıklamalarda Inn Dinn’de isyancılar tarafından güvenlik güçlerine herhangi bir saldırı gerçekleştirilmediğini beyan ediyor. Dahası, tanıklar verdikleri ifadede bu 10 kişinin sahilde bulunan yüzlerce erkek ve kadınların arasından alındığını söylüyorlar. Gazetecilerin konuştuğu bir kişinin bu 10 kişiden birisini kendisinin öldürdüğünü itiraf etmesine rağmen Myanmarlı yetkililer tarafından herhangi bir ceza uygulanmış değil.
Hükümet sözcüsü Zaw Htay iddialar karşısında harekete geçeceklerini söylemesine rağmen, Arakan’da yapılan askeri operasyonların teröristlere karşı olduğunu yineledi ve “Uluslararası toplumun ilk terörist saldırıyı kimin yaptığını bilmesi gerekir.” diyerek operasyonları savunmaya devam etti.
Umutsuz Bekleyiş
Myanmar’ın batısındaki Rohingya’da yaşayan Müslüman azınlıklar, yıllardır insan hakları ihlalleriyle yüzleşmeye devam ediyorlar. Ülkedeki cunta rejimine karşı gösterdiği kararlı duruşu ve demokrasi ve insan hakları için verdiği mücadelesinden ötürü 1991 senesinde Nobel Barış Ödülü kazanan Aung San Suu Kyi’nin, seneler sonra yapılan ilk özgür seçimleri kazanıp 2015 yılında yönetime gelmesi ile Birleşmiş Milletler’in “dünya’nın en fazla zulme uğrayan azınlığı” olarak nitelediği Rohingyalı Müslümanların kurtuluşu için doğan umutlar, ülkedeki Müslümanlara yönelik zulüm ve vahşetin son yıllarda tekrar patlak vermesi ile sönmüş bulunuyor. Kyi, ordunun paramiliter kuvvetlerle başlattığı ve binlerce Müslümanın öldürülüp, köylerinin yakılıp, kalanların yurtlarından edildiği “etnik temizlik” operasyonları sonrasında uluslararası toplumun tepkisini çekmişti. (eg)