"Belçika"

Belçika | “Yahudiler Müslümanlar Gibi Çatışma Aramıyorlar”

Belçika’da Yeni Flaman İttifakı (N-VA) Parti Başkanı Bart De Wever, De Zondag adlı gazeteyle yaptığı söyleşide Yahudilerin Müslümanlardan farklı olarak çatışma aramadıklarını iddia etti. De Wever İslamiyetle ilgili başka çarpıcı açıklamalarda da bulundu.

Bart De Wever Belçika’nın en etkili siyasi partisinin en etkili siyasisi. Yeni Flaman İttifakı (N-VA) partisinin başkanı olmakla birlikte Belçika’nın en çoğulcu şehri olan Anvers şehrinin de belediye başkanı. Sıklıkla “Flaman kimliğinin muhafazası” konusuna değinen Bart De Wever, De Zondag gazetesiyle yaptığı bir söyleşide bu sefer Müslümanları hedef aldı.

 

“Günlük Hayatı Düzenlemeye Çalışan Bir Allah”

N-VA partisinin ekim ayında düzenlenecek olan belediye seçimlerindeki en önemli seçim konusu “kimlik” olacak. De Wever “Flaman kimliğinin baskı altında olduğunu” söylüyor ve devam ediyor: “Aydınlanma ile birlikte artık atlattığımız tartışmalar yeniden alevleniyor; örneğin din gibi. Hristiyanlığın Tanrısı samimi bir Tanrı, zor anlarda yanımızda fakat günlük hayatımızda yeri yok, herkes ne yediğine kiminle yattığına kendi karar veriyor. Fakat bir anda ortaya günlük hayatı düzenlemeye çalışan bir Allah çıkıyor. Bu da gerginliğe sebebiyet veriyor. Birçok göçmen Aydınlanma sürecini yaşamadı. Bu yüzden kendi kimliğimizi tekrar netleştirmemiz gerekiyor.”

De Wever sadece Müslümanların günlük hayatını eleştirmekle kalmıyor, dinî sembollere de değiniyor. N-VA parti başkanı herkesin ne düşünmekte özgür olduğunu, fakat bu kişisel özgürlüğün kamusal alanda kısıtlanabileceği kanaatinde. Devlet ve okullarda başörtüsünün tamamiyle yasaklanmasını dileyen De Wever, Yahudi ve Müslümanları karşılaştırıyor: “Ortodoks Yahudiler de dinî sembollerine çok önem veriyorlar fakat bunun sonuçlarına da katlanıyorlar. Henüz Anvers’te belediyede çalışmak isteyen bir Ortodoks görmedim. Onlar çatışmaktan kaçınıyorlar. Fark bu. Müslümanlar kamusal alanda ve eğitimde dinî sembolleriyle yer almak istiyorlar. Bu da gerginliğe sebebiyet veriyor.” De Wever belirli kesimlerin zamanında Hristiyanlıkla ilgili herşey yok etmeye çalışırlarken bugün İslamiyetle ilgili olan herşeyi kabul etmelerinin boyun eğmek olduğunu söylüyor.

Bütün bu söylemlerine rağmen De Wever aşırı sağcı ve ırkçı parti Vlaams Belang gibi İslamiyete savaş açmak istemediğini açıkladı. De Wever İslamiyetin kendisiyle değil, içeriği ile ilgili sorunlar olduğunu öne sürüyor.

 

Irkçı ve Demokratik Değerlere Aykırı

Yapılan açıklamalar ise kamuoyundan tepki aldı. De Wever’in söylemleri topluma endişe saçıyor. İslamiyet’e boyun eğmek tarzında söylemler, Belçika toplumunun İslam’a ve Müslümanlara karşı diş bilemelerine sebeb oluyor. Toplumun bir kısmının topluma dâhil olmasının bu denli açık bir şekilde eleştirilmesinin demokratik değerlere aykırı ve ırkçı olduğu ise ortada. Üstelik yapılan açıklama, De Wever’in başkanı olduğu partinin tutumuna da aykırı. Nitekim bu söylemlerle De Wever Yahudilerin Belçika toplumundan ayrı/kopuk bir hayat sürdürmelerinde bir beyis görmediğini kast ederken, Müslümanlar kendi okullarını kurmak istediklerinde Müslüman cemaati “ayrıştırmacılık”la suçlayan ve en büyük tepki verenlerden biri yine N-VA oluyor. Bu da N-VA’nın ve özellikle parti başkanının Yahudiler ve Müslümanlar arasında açıkça ayrımcılık yaptığını gösteriyor.

Nur Sultan Alkış

Hukukçu olan Nur Sultan Alkış, Belçika İslam Federasyonu (BİF) Kadınlar Teşkilatı Kurumsal İletişim Sorumlusudur.

Yazarın diğer yazıları
Bu yazıyla ilgili yorumunuzu paylaşabilirsiniz. Bunu yaparken Yorum Kurallarımızı dikkate alın lütfen.
Yorum adedi#0

*Tüm alanları doldurunuz

Diğer Gündem Yazıları

Son Yüklenenler